Umudun Tükendiği Yerden Dönen Çocuklar
İZMİR - West Sendromu adı verilen dirençli epilepsi hastası 15 aylık Ateş ve 5 yaşındaki otistik Efe, ağır nöbetler sonrası koptukları sosyal yaşama dünyada ilk kez uygulanan Akdeniz tipi ketojenik diyet sayesinde yeniden döndü, aileleri ile iletişim kurmaya başladı.
Ateş'in annesi Banu Dizdar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlunun 2 ay erken dünyaya geldiğini, prematüre doğum nedeniyle beyin kanaması geçirdiğini ve ameliyat edildiğini anlattı.
Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 45 gün yattıktan sonra oğlunun taburcu edildiğini, 8 aylıkken yine nöbetler geçirmeye başladığını söyleyen Dizdar, hastanenin çocuk nörolojisi uzmanı Dr. Orkide Güzel'e başvurduklarını söyledi.
Ateş'in babası Suat Dizdar ise aldığı ilaçların da etkisiyle sosyal yaşamdan kopan ve ailesiyle hiç iletişim kurmayan Ateş'in Akdeniz tipi ketojenik diyet tedavisi sayesinde çevresiyle yeniden ilgilenmeye başladığını ifade ederek, "Çıkışı olmayan bir yola girdiğimizi düşünmüştük ancak tedaviye başladıktan sonra hızlı iyileşme gördük. Oğlumuzun sağlık durumu daha iyiye gitmeye başladı.
Açıkçası bu kadar hızlı iyileşeceğini düşünmemiştik ama çok iyi sonuç aldık, bu nedenle kendimizi şanslı hissediyoruz" diye konuştu.
Ateş'in doğumuna dek ketojenik diyet hakkında bilgi sahibi olmadığını da anlatan Dizdar, bir dönem sosyal yaşamdan kopan ve hareketsiz yatmak zorunda kalan oğlunun şimdi yaşama sevinci ile dolduğunu, anne baba olarak çok mutlu olduklarını kaydetti.
-Efe artık göz teması kurabiliyor
İzmirli ev hanımı Semra Ülger de oğlu Efe'nin 5 yıl önce erken doğumla dünyaya geldiğini ve sağlık sorunlarıyla hayata başladığını dile getirdi.
Dirençli epilepsi hastası Efe'ye 2 yaşındayken de otizm teşhisi konulduğunu belirten Ülger, ilk iki yıl birkaç kelime söyleyebilen oğlunun o tarihten sonra konuşamaz hale geldiğini ve aile üyeleriyle göz temasını bile yitirdiğini söyledi.
Başvurduğu doktorların nöbetleri ve hastalığı kabul etmesi yönünde kendisine telkinde bulunduğu kaydeden Semra Ülger, Akdeniz tipi ketojenik diyet sonrası epilepsi ilaçlarını artık kullanmadıklarına işaret etti.
Oğlunun hala konuşamadığına da değinen Semra Ülger, "Bir gün Efe'nin yeniden konuşacağına da inanıyorum. Otizm konusunda da iyileşme sağladık" diye konuştu.
-"Orta Doğu'da ketojenik diyet uygulayan tek merkez"
Dr. Orkide Güzel de ketojenik diyetin yağa dayalı bir beslenme biçimi olduğunu, çok ince matematiksel hesaplara dayandığını ifade etti.
Karbonhidratların azaltılması yöntemiyle oluşturulan ketojenik diyetin dünyadaki en iyi uygulayıcısının da ABD'deki John Hopkins Hastanesi olduğuna dikkati çeken Güzel, bu hastanede öğrendiği diyeti Akdeniz tipine uygun hale getirdiğini ve zeytinyağının mucizevi özelliğinden faydalandığını belirtti.
Yemeklerin içeriğini değiştirmediklerini sadece içerik oranlarını değiştirdiklerini dile getiren Güzel, diyette menemen, sarma, dolma, şakşuka gibi Türk mutfağına özgü yiyeceklerin yer aldığını anlattı.
Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki hasta sayısının 1 yılda 80'e ulaştığını söyleyen Güzel, endokrinoloji, kardiyoloji, göz ve psikiyatri gibi dalların da desteğiyle başarılı sonuçlara ulaştıklarını belirtti.
Türkiye'nin her yerinden hatta Kazakistan ve Arnavutluk'tan da hasta kabul ettiklerine işaret eden Orkide Güzel, "Orta Doğu'da ketojenik diyet uygulayan tek merkez konumundayız. Bu nedenle John Hopkins Hastanesi bölgedeki hastaları da bize yönlendiriyor" diye konuştu.
Akdeniz tipi ketojenik diyeti eylül ayında John Hopkins Hastanesi Ketojenik Diyet Bölüm Başkanı Eric Kossof'un katılımıyla İstanbul'da düzenlenecek bir konferansta anlatacaklarını da açıklayan Güzel, sözlerini şöyle tamamladı:
"Doktorların artık iyileşme umudu görmediği çocuklar bize geliyor, uyguladığımız zeytinyağlı beslenme tipine dayalı diyet sayesinde nöbetlerinden kurtuluyor. Eylül ayındaki konferansta da Akdeniz tipi ketojenik diyetin standart ketojenik diyete üstünlüğünü anlatacağız. Sonra da Orta Doğu bölgesindeki 11 ülkeden hasta çocukları kabul ederek tedavilerini gerçekleştireceğiz."
Kaynak: AA
Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 45 gün yattıktan sonra oğlunun taburcu edildiğini, 8 aylıkken yine nöbetler geçirmeye başladığını söyleyen Dizdar, hastanenin çocuk nörolojisi uzmanı Dr. Orkide Güzel'e başvurduklarını söyledi.
Ateş'in babası Suat Dizdar ise aldığı ilaçların da etkisiyle sosyal yaşamdan kopan ve ailesiyle hiç iletişim kurmayan Ateş'in Akdeniz tipi ketojenik diyet tedavisi sayesinde çevresiyle yeniden ilgilenmeye başladığını ifade ederek, "Çıkışı olmayan bir yola girdiğimizi düşünmüştük ancak tedaviye başladıktan sonra hızlı iyileşme gördük. Oğlumuzun sağlık durumu daha iyiye gitmeye başladı.
Açıkçası bu kadar hızlı iyileşeceğini düşünmemiştik ama çok iyi sonuç aldık, bu nedenle kendimizi şanslı hissediyoruz" diye konuştu.
Ateş'in doğumuna dek ketojenik diyet hakkında bilgi sahibi olmadığını da anlatan Dizdar, bir dönem sosyal yaşamdan kopan ve hareketsiz yatmak zorunda kalan oğlunun şimdi yaşama sevinci ile dolduğunu, anne baba olarak çok mutlu olduklarını kaydetti.
-Efe artık göz teması kurabiliyor
İzmirli ev hanımı Semra Ülger de oğlu Efe'nin 5 yıl önce erken doğumla dünyaya geldiğini ve sağlık sorunlarıyla hayata başladığını dile getirdi.
Dirençli epilepsi hastası Efe'ye 2 yaşındayken de otizm teşhisi konulduğunu belirten Ülger, ilk iki yıl birkaç kelime söyleyebilen oğlunun o tarihten sonra konuşamaz hale geldiğini ve aile üyeleriyle göz temasını bile yitirdiğini söyledi.
Başvurduğu doktorların nöbetleri ve hastalığı kabul etmesi yönünde kendisine telkinde bulunduğu kaydeden Semra Ülger, Akdeniz tipi ketojenik diyet sonrası epilepsi ilaçlarını artık kullanmadıklarına işaret etti.
Oğlunun hala konuşamadığına da değinen Semra Ülger, "Bir gün Efe'nin yeniden konuşacağına da inanıyorum. Otizm konusunda da iyileşme sağladık" diye konuştu.
-"Orta Doğu'da ketojenik diyet uygulayan tek merkez"
Dr. Orkide Güzel de ketojenik diyetin yağa dayalı bir beslenme biçimi olduğunu, çok ince matematiksel hesaplara dayandığını ifade etti.
Karbonhidratların azaltılması yöntemiyle oluşturulan ketojenik diyetin dünyadaki en iyi uygulayıcısının da ABD'deki John Hopkins Hastanesi olduğuna dikkati çeken Güzel, bu hastanede öğrendiği diyeti Akdeniz tipine uygun hale getirdiğini ve zeytinyağının mucizevi özelliğinden faydalandığını belirtti.
Yemeklerin içeriğini değiştirmediklerini sadece içerik oranlarını değiştirdiklerini dile getiren Güzel, diyette menemen, sarma, dolma, şakşuka gibi Türk mutfağına özgü yiyeceklerin yer aldığını anlattı.
Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki hasta sayısının 1 yılda 80'e ulaştığını söyleyen Güzel, endokrinoloji, kardiyoloji, göz ve psikiyatri gibi dalların da desteğiyle başarılı sonuçlara ulaştıklarını belirtti.
Türkiye'nin her yerinden hatta Kazakistan ve Arnavutluk'tan da hasta kabul ettiklerine işaret eden Orkide Güzel, "Orta Doğu'da ketojenik diyet uygulayan tek merkez konumundayız. Bu nedenle John Hopkins Hastanesi bölgedeki hastaları da bize yönlendiriyor" diye konuştu.
Akdeniz tipi ketojenik diyeti eylül ayında John Hopkins Hastanesi Ketojenik Diyet Bölüm Başkanı Eric Kossof'un katılımıyla İstanbul'da düzenlenecek bir konferansta anlatacaklarını da açıklayan Güzel, sözlerini şöyle tamamladı:
"Doktorların artık iyileşme umudu görmediği çocuklar bize geliyor, uyguladığımız zeytinyağlı beslenme tipine dayalı diyet sayesinde nöbetlerinden kurtuluyor. Eylül ayındaki konferansta da Akdeniz tipi ketojenik diyetin standart ketojenik diyete üstünlüğünü anlatacağız. Sonra da Orta Doğu bölgesindeki 11 ülkeden hasta çocukları kabul ederek tedavilerini gerçekleştireceğiz."