Dışişleri Bakanı Davutoğlu Açıklaması
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Fatih Sultan Mehmet, aziz milletimizin ta Orta Asya'dan Viyana'ya doğru giden o adalet yürüyüşüne öncülük eden zirve bir şahsiyettir" dedi.
Gebze Belediyesince Fatih Sultan Mehmet'in ölümünün 532. yıl dönümü dolayısıyla Fatih'in vefat ettiği Hünkar Çayırı'nda düzenlenen anma etkinliğinde konuşan Davutoğlu, böyle bir mekanda, böyle bir anmayı tertip edenlere teşekkür ettiğini belirtti.
Bazı mekanların "ulu" olduğunu, insanlara ulu şahsiyetleri hatırlattığını dile getiren Davutoğlu, Hünkar Çayırı'nın da Fatih Sultan Mehmet'i hatırlattığını söyledi.
Fatih Sultan Mehmet'in, bir milletin tarih içindeki kutlu yürüyüşünü temsil ettiğini ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu: "Fatih, aziz milletimizin ta Orta Asya'dan Viyana'ya doğru giden o adalet yürüyüşüne öncülük eden zirve bir şahsiyetti. Eğer o şahsiyetleri anlarsanız, eğer o şahsiyetlerin niçin yaşadığını, niçin ter döktüklerini, niçin cihat ettiklerini anlarsanız, o milletin ruhunu da anlarsınız. Onun için Fatih Sultan Mehmet Han'ı anlamak, bizim için ulu bir vazifedir, bir görevdir, sık sık, tekrar tekrar hatırlamamız gereken kaçınılmaz bir vecibedir.
Çünkü o, bizim siyasetimizin, medeniyetimizin zirve şahsiyetidir." Fatih'in ulu bir davayı tekrar ede ede Hak'ka yürüdüğünü vurgulayan Davutoğlu, onun, bir mimar, ihya edici ve yeniden kurucu olduğunu anlattı. -"Bir aşkın yeniden imar edicisi"- Bakan Davutoğlu, Fatih Sultan Mehmet'in, adalete dayalı büyük bir davanın öncüsü olduğunu belirterek, onun davasının bekçisi olduklarını ve büyük davanın yeniden ihya edicisi olduklarını dile getirdi. Fatih'in, "bir aşkın yeniden imar edicisi" olduğunu ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti: "Hünkarken, hükümdarken, bir cihan devletini kurmuşken, Ebul Vefa Hazretlerinin huzuruna gitti, diz çöküp bütün makamlardan feragat etmek istedi ama Ahmet Yesevi'nin dergahından esinlenen o büyük Ebul Vefa, ona, misyonunu, gayesini hatırlattı. O, bir estetiğin, bir şiirin mimarıydı. O, bir bilginin, irfanın mimarıydı. Semerkant'tan gelen her bir alimin attığı her adıma altın dökerek, İstanbul'u bir bilgi ve irfan şehri yaptı.
O, yüce şehirlerin kurucusuydu. En önemlisi tarihten bu yana neredeyse yeryüzünün kalbi atfedilen İstanbul'un, hem Fatih'i hem yeniden ihya edicisi hem de gelecek nesillere bir nadide olarak emanet eden bir emanetçiydi." Bakan Davutoğlu, Fatih'in, bütün Rumeli'de ve Anadolu'da 208 cami inşa ettirdiğine işaret ederek, Fatih Sultan Mehmet Han'ın emanetine sahip çıkmayı nasip eylemesi için dua ettiklerini söyledi.
"Allah, hangi şartta ve ne olursa olsun, onun emanetinden bir tek taşın, bir tek çakılın sökülmesine izin vermesin. Bizleri, onların bekçileri kılsın" diyen Davutoğlu, adalet dendiğinde, akla Fatih'in, kanunnameleri ve fermanlarının geldiğini ifade etti.
Muhabir: Şengül Oymak
Yayıncı: Murat Paksoy
Kaynak: AA
Bazı mekanların "ulu" olduğunu, insanlara ulu şahsiyetleri hatırlattığını dile getiren Davutoğlu, Hünkar Çayırı'nın da Fatih Sultan Mehmet'i hatırlattığını söyledi.
Fatih Sultan Mehmet'in, bir milletin tarih içindeki kutlu yürüyüşünü temsil ettiğini ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu: "Fatih, aziz milletimizin ta Orta Asya'dan Viyana'ya doğru giden o adalet yürüyüşüne öncülük eden zirve bir şahsiyetti. Eğer o şahsiyetleri anlarsanız, eğer o şahsiyetlerin niçin yaşadığını, niçin ter döktüklerini, niçin cihat ettiklerini anlarsanız, o milletin ruhunu da anlarsınız. Onun için Fatih Sultan Mehmet Han'ı anlamak, bizim için ulu bir vazifedir, bir görevdir, sık sık, tekrar tekrar hatırlamamız gereken kaçınılmaz bir vecibedir.
Çünkü o, bizim siyasetimizin, medeniyetimizin zirve şahsiyetidir." Fatih'in ulu bir davayı tekrar ede ede Hak'ka yürüdüğünü vurgulayan Davutoğlu, onun, bir mimar, ihya edici ve yeniden kurucu olduğunu anlattı. -"Bir aşkın yeniden imar edicisi"- Bakan Davutoğlu, Fatih Sultan Mehmet'in, adalete dayalı büyük bir davanın öncüsü olduğunu belirterek, onun davasının bekçisi olduklarını ve büyük davanın yeniden ihya edicisi olduklarını dile getirdi. Fatih'in, "bir aşkın yeniden imar edicisi" olduğunu ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti: "Hünkarken, hükümdarken, bir cihan devletini kurmuşken, Ebul Vefa Hazretlerinin huzuruna gitti, diz çöküp bütün makamlardan feragat etmek istedi ama Ahmet Yesevi'nin dergahından esinlenen o büyük Ebul Vefa, ona, misyonunu, gayesini hatırlattı. O, bir estetiğin, bir şiirin mimarıydı. O, bir bilginin, irfanın mimarıydı. Semerkant'tan gelen her bir alimin attığı her adıma altın dökerek, İstanbul'u bir bilgi ve irfan şehri yaptı.
O, yüce şehirlerin kurucusuydu. En önemlisi tarihten bu yana neredeyse yeryüzünün kalbi atfedilen İstanbul'un, hem Fatih'i hem yeniden ihya edicisi hem de gelecek nesillere bir nadide olarak emanet eden bir emanetçiydi." Bakan Davutoğlu, Fatih'in, bütün Rumeli'de ve Anadolu'da 208 cami inşa ettirdiğine işaret ederek, Fatih Sultan Mehmet Han'ın emanetine sahip çıkmayı nasip eylemesi için dua ettiklerini söyledi.
"Allah, hangi şartta ve ne olursa olsun, onun emanetinden bir tek taşın, bir tek çakılın sökülmesine izin vermesin. Bizleri, onların bekçileri kılsın" diyen Davutoğlu, adalet dendiğinde, akla Fatih'in, kanunnameleri ve fermanlarının geldiğini ifade etti.
Muhabir: Şengül Oymak
Yayıncı: Murat Paksoy