Ak Partili Soylu, Doğanhisar’da Siyaset Dersi Verdi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve AR-GE Başkanı Süleyman Soylu, Konya’nın Doğanhisar ilçesinde, AK Parti tarafından düzenlenen 14. Dönem Siyaset Akademisi Yerel Yönetimler II ve "Deneyim ve Vizyon Paylaşımı" dersine konuşmacı olarak katıldı.

Ak Partili Soylu, Doğanhisar’da Siyaset Dersi Verdi
Doğanhisar Eski Öğretmenevi Salonunda yapılan Siyaset Akademisi Programına AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve AR-GE Başkanı Süleyman Soylu, AK Parti Konya Milletvekili Gülay Samancı, AK Parti İl Başkan Yardımcısı Mustafa Erkuş, AK Parti Doğanhisar İlçe Başkanı Mustafa Yalımel ile kursiyerler katıldı.

Soylu, Siyaset ve Siyaset Akademisi’nin öneminden bahsederek, “Siyaset, bütün uğraş alanlarından, ticarette, bilimde, üniversitede, sosyal hayatta, cemiyet hayatında hepsinin hayati işlevlerinden biridir. Siyaset ölçülebilirliği en zor olan yani ölçümü en zor alanlardan bir tanesidir. Siyasetçi borçludur, eğer propaganda yapmışsa söylediği sözün tahakkümü altındadır. Yani o sözü kime söylemişse onunla yüz yüze geleceği için. Siyasetçi borçludur, bindiği arabaya dikkat etmek zorundadır. Çünkü ilk önce bakkalı, en yakın komşusu, en yakın arkadaşı, yıllardan beri onu tanıyan insanların vicdanını kirletecek veya vicdanına ağır gelecek bir işlevi yapmamakla karşı karşıyadır. Siyasetçi borçludur, Amerika’da siyaset yapan, Avrupa’da siyaset yapan, Ortadoğu’da siyaset yapan insanlardan çok daha fazla bilmek zorundadır. Çünkü millet ona bir ehliyet vermiştir, beni temsil et diye. Onun temsilinin ağırlığının altında ezilmemek için borçludur. Siyasetçi borçludur, çünkü gelecek nesillere ait bir zaman dilimini yönetmektedir” dedi.

"BİR TARİH DÖNÜŞÜYOR" Herkesin kendisini savunabileceği bir tek mekanizma olduğuna vurgu yaparak bununda siyaset olduğunu dile getiren Soylu, “Eğer biz devlete ortak olmak istiyorsak, eğer bireyi devletin merkezine yerleştirmek istiyorsak, eğer kendi yaşadığımız bütün kültürü, örfü, ananeyi, milli geleneği, kardeşliği, toplumsal dayanışmayı, geçmişimizi ve geleceğimizi devletin merkezine yerleştirmek istiyorsak bu siyasetle mümkündür. Siyaset Akademisi onun için burada vardır” diye konuştu.

Siyasetin karşılığının sadece ve sadece milletin gönlü, milletin duası ve milletin geleceğe olan bakışının yansıması olduğunu söyleyen Soylu, “Bugün biz silmek istesek, Türkiye Cumhuriyeti tarihi silmek istese Sayın Başbakanımızın ismini 100 yıl, 200 yıl, 600 yıl sonra insanlara unutturmaya çalışsa, işkenceyle, baskıyla sildirebilir mi? Ben her zaman söylüyorum Menderes dün mü büyüktü bugün mü büyük? Bugün daha büyük. Rahmetli Özal dün mü büyüktü, bugün mü büyük? Bugün daha büyük. Çünkü onlar gelecek vizyonu, gelecek penceresi ortaya koyanlar. Bilin ki Sayın Tayyip Erdoğan ve bu yaptıklarınız elli yıl sonra 100 yıl sonra 200 yıl sonra tarih eşliği içerisinde çok daha büyük bir alan ortaya koyacaktır. Bir tarih dönüşüyor bugünlerde. Biz bu tarih dönüşmesine seyirci kalmamalıyız. Tam anlamıyla da zamana sözümüzü geçirmeliyiz. Zaman sözümüzü geçirirken de siyasetin en temel işlevlerinden bir tanesi şudur; siyaset yarına bırakmayı sevmez. Siyasetin yarına bırakmak gibi bir anlayışı olamaz. Yarına bırakan ve erteleyen siyaset adamı zarardadır. Bugünün meselesini bugün çözeceksiniz. Ama siyaset aceleciliği de kabul etmez. Siyaset milletle birlikte yapıldığı için siyaset milletin olgunluğuyla örtüşük gitmekle mükelleftir” diye konuştu.

"ŞU AN BİLGİ ÇAĞINDAYIZ" Türkiye’nin bu 21. yüzyılda zamana sözünü geçirebilmesi için çok önemli bir fırsatı önünde tuttuğunu belirten Süleyman Soylu, şunları söyledi: “Ne tarım toplumundayız, ne göçebe toplumundayız, ne de sanayi toplumundayız. 1940’da bilgisayar icat edildi. 1969’da bilgisayarda internet icat edildi askeri bir keşif olarak. Ondan sonra bilgi çağı başladı.

Şu anda bilgi toplumundayız. Singapur gibi bir ülke, hiçbir ehemmiyeti yok. Etrafında stratejik hiçbir hali yok. Ama dünyanın en güçlü ülkelerinden birisi haline geldi. Güney Kore sadece şu geçtiğimiz 2009 ve 2011 yılları arasında dünya 2 yıl ekonomik krizdeyken ihracatını 355 milyardan 558 milyar dolara yükseltti. Yani iki yılda bizim ihracatımızın toplamından daha yüksek bir artış sergiledi. Ne özelliği var? Bilgi toplumunun, bilgi çağının gereklerini yerine getirdiği için. Yani zamanın yönetimini bir şekilde hissettiği ve buna ait bir süreci devam ettirdiği için.” Eskiden 20. yüzyılda devletlerin üç temel gücü olduğunu ve bunlarında siyasi güç, askeri güç ve ekonomik güç olduğuna vurgu yapan Soylu, “20. yüzyılda yeni bir güç gelişti. Bu güç 21. yüzyılı, 20. yüzyıldan ayıran en önemli faktörlerden bir tanesidir. Bugün buradan birçok ülkeye insan gidiyor. Sadece oradaki büyükelçilerimiz mi yardımcı oluyor onlara? Orada sivil toplum örgütleri yardımcı oluyor, cemaatler yardımcı oluyor, oradaki öğretim üyelerimiz yardımcı oluyor, oradaki diğer iş adamlarımız yardımcı oluyor, orada yaşayan insanlarımız yardımcı oluyor. İşte bu gücün adı yumuşak güçtür. Bu güçle kültürünüz yayılıyor. Anlayışınız yayılıyor. Yumuşak güç, bir ülkenin geleneğinin göreneğinin, kültürünün medeniyetinin kendi insanlarının oluşturduğu organlar vasıtasıyla başka ülkelerdeki en önemli temsilidir. Şimdi bir yumuşak güç kavramı var. Orada iş adamlarımızın açtığı her fabrika, orada açılan her okul, orada yapılan her iş, oradaki üniversitedeki her öğretim elemanı, üniversitedeki her öğrencimiz bizim ve başka ülkelerinde bizde en temel yumuşak güçlerinden bir tanesidir” dedi.

AK Parti Konya Milletvekili Gülay Samancı da, AK Parti içinde siyaset yapmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Konuşmasının sonunda dinleyicilerden büyük alkış alan Süleyman Soylu’ya, AK Parti Doğanhisar İlçe Başkanı Mustafa Yalımel tarafından bir plaket takdim edildi. Doğanhisar’daki Siyaset Akademisi Prof. Dr. Hüseyin Özgür’ün konuşması ile devam etti .
Kaynak: İHA