'Amerikalıların Çelişkili Durumları Var'
Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Bora Bayraktar, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin "Erdoğan, Gazze ziyaretini ertelemeli.
" açıklaması hakkında "Amerikalıların yapmak istediği ve birbiriyle çelişen iki durum var." dedi.
Moral FM’de yayınlanan Selahaddin Kocaaslan’ın sunduğu Sabah Gündemi programına konuk olan Bayraktar, "Gazze girilmesin diye Başbakan’ın rest çekeceğini bile bile böyle bir açıklama yaptılar. Ve böylelikle Türkiye’nin bölgedeki lider konumunu Amerika’nın konumunu biraz zedeleyip güçlendirmek için yapmış olabilirler. Ya da gerçekten etkileyebileceklerini düşündüler. Ama Başbakan’ın açıklaması beni yanıltmadı. Daha Kerry’nin geldiği ilk günde yaptığı basın toplantısında bunu anladım. Dolayısıyla bu ziyaret olacak." ifadesini kullandı. "ABD Dışişleri Bakanı John Kerry yerine eski Bakan Hillary Clinton olsaydı böyle bir açıklama yapar mıydı?" sorusuna Bayraktar, "Burada bir tarz değişikliği olduğunu düşünüyorum. Hillary Clinton olsaydı bence bu konuşmalar kapalı kapılar arkasında kalırdı. Ama Kerry daha inisiyatif alıyor. Sınırları zorlayıcı ve test edici bir yapısı var. Burada dışişleri bakanının tarz değişikliği olduğunu düşünüyorum." şeklinde karşılık verdi.
"Ortadoğu’nun genelinde çok ciddi bir değişim dönemi var. Bu 2003’te Amerika’nın Irak işgali ile başladı.
" diyen Bayraktar, "İran’ın karşısında Saddam Hüseyin gibi denge oluşturan bir güç vardı. 2003’te Saddam Hüseyin’in devrilmesiyle burada bir siyasi güç boşluğu oluşturuldu. Saddam’ın yerini dolduracak bir lider çıkmadı. Irak üçe bölündü. Bölgeye diğer aktörlerin girmesi sağladı. İran, Batı ülkeleri ve biz bir takım çalışmalar yapmaya başladık." şeklinde konuştu.
İran’ın en büyük korkusunun Balkanlarda olduğu gibi bölgede devletlerin parçalanarak bölünmesi olduğunun altını çizen Bayraktar, konuşmasına şöyle devam etti:
"Balkanlaşma tehlikesine karşı mezhepçi bir politika uyguluyor. Karşı duralım ve gücümüzü muhafaza edelim politikası var. Ortadoğu’nun bir Balkanlaşma sürecine girmesinden İran korkuyor. Ufak devletler kurulmasından korkuyor. Çünkü İran’ın içinde çok çeşitli nüfus yapıları var. Mesela nüfusunun yüzde 25’ini Azeri Türkü oluşuyor. Buradaki Güney Azerbaycan’ın ayrılması ve İran’ın da küçülmesi gibi korkuları var. Karşı politika olarak Şii ekseni, Şii hattı ya da Şii Hilali dediğimiz bir yapı oluşturmaya çalışıyorlar. Suriye’de Esed rejimi, Irak’ta Maliki, yanı başında da İran’ın kendisi gibi güçlü bir eksen isteği var."
Suriye’de Esed’in durumunun ise karışık olduğunu beliren Bayraktar, "Dışarıdan bakıldığında Esed’in her an gidebileceğini söyleyebilirsiniz. İçeriden bakıldığında şehir merkezlerinde böyle bir istek yok. Şam civarındaki kent merkezlerinde gücünü koruyor. Şu anda Suriye’deki durumda bir kilitlenme ve belirsizlik var. Suriye konusunda verilen her takvim belirsizdir. Ben yarın Esed gitse şaşırmam. Üç sene sonra gitse yine şaşırmam. Zor bir ihtimal ama 2014 yılında seçimler var. Bu seçimlerde aday olmadan onurlu bir şekilde gitmek istiyor sanırım." yorumunu yaptı.
Moral FM’de yayınlanan Selahaddin Kocaaslan’ın sunduğu Sabah Gündemi programına konuk olan Bayraktar, "Gazze girilmesin diye Başbakan’ın rest çekeceğini bile bile böyle bir açıklama yaptılar. Ve böylelikle Türkiye’nin bölgedeki lider konumunu Amerika’nın konumunu biraz zedeleyip güçlendirmek için yapmış olabilirler. Ya da gerçekten etkileyebileceklerini düşündüler. Ama Başbakan’ın açıklaması beni yanıltmadı. Daha Kerry’nin geldiği ilk günde yaptığı basın toplantısında bunu anladım. Dolayısıyla bu ziyaret olacak." ifadesini kullandı. "ABD Dışişleri Bakanı John Kerry yerine eski Bakan Hillary Clinton olsaydı böyle bir açıklama yapar mıydı?" sorusuna Bayraktar, "Burada bir tarz değişikliği olduğunu düşünüyorum. Hillary Clinton olsaydı bence bu konuşmalar kapalı kapılar arkasında kalırdı. Ama Kerry daha inisiyatif alıyor. Sınırları zorlayıcı ve test edici bir yapısı var. Burada dışişleri bakanının tarz değişikliği olduğunu düşünüyorum." şeklinde karşılık verdi.
"Ortadoğu’nun genelinde çok ciddi bir değişim dönemi var. Bu 2003’te Amerika’nın Irak işgali ile başladı.
" diyen Bayraktar, "İran’ın karşısında Saddam Hüseyin gibi denge oluşturan bir güç vardı. 2003’te Saddam Hüseyin’in devrilmesiyle burada bir siyasi güç boşluğu oluşturuldu. Saddam’ın yerini dolduracak bir lider çıkmadı. Irak üçe bölündü. Bölgeye diğer aktörlerin girmesi sağladı. İran, Batı ülkeleri ve biz bir takım çalışmalar yapmaya başladık." şeklinde konuştu.
İran’ın en büyük korkusunun Balkanlarda olduğu gibi bölgede devletlerin parçalanarak bölünmesi olduğunun altını çizen Bayraktar, konuşmasına şöyle devam etti:
"Balkanlaşma tehlikesine karşı mezhepçi bir politika uyguluyor. Karşı duralım ve gücümüzü muhafaza edelim politikası var. Ortadoğu’nun bir Balkanlaşma sürecine girmesinden İran korkuyor. Ufak devletler kurulmasından korkuyor. Çünkü İran’ın içinde çok çeşitli nüfus yapıları var. Mesela nüfusunun yüzde 25’ini Azeri Türkü oluşuyor. Buradaki Güney Azerbaycan’ın ayrılması ve İran’ın da küçülmesi gibi korkuları var. Karşı politika olarak Şii ekseni, Şii hattı ya da Şii Hilali dediğimiz bir yapı oluşturmaya çalışıyorlar. Suriye’de Esed rejimi, Irak’ta Maliki, yanı başında da İran’ın kendisi gibi güçlü bir eksen isteği var."
Suriye’de Esed’in durumunun ise karışık olduğunu beliren Bayraktar, "Dışarıdan bakıldığında Esed’in her an gidebileceğini söyleyebilirsiniz. İçeriden bakıldığında şehir merkezlerinde böyle bir istek yok. Şam civarındaki kent merkezlerinde gücünü koruyor. Şu anda Suriye’deki durumda bir kilitlenme ve belirsizlik var. Suriye konusunda verilen her takvim belirsizdir. Ben yarın Esed gitse şaşırmam. Üç sene sonra gitse yine şaşırmam. Zor bir ihtimal ama 2014 yılında seçimler var. Bu seçimlerde aday olmadan onurlu bir şekilde gitmek istiyor sanırım." yorumunu yaptı.