CHP’li Vekiller ‘Benim Çocuğum’ Belgeselini İzledi
CHP milletvekilleri Gürsel Tekin, Sezgin Tanrıkulu, Melda Onur, Aykan Erdemir’in de aralarında grup, çocukları lezbiyen, gey, biseksüel, trans bireyler(LGBT) olan bir grup anne babanın mücadelesini konu alan 'Benim Çocuğum' isimli belgeseli izledi.
Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde gerçekleştirilen özel gösterime AK Parti’den Safiye Seymenoğlu ve çeşitli partilerden milletvekili danışmanları da katıldı.
Gösterim öncesi konuşan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü Murat Çekiç, "Bu filmde birkaç anne babanın sadece kendi çocuklarının değil başkalarının çocuklarının da yükünü nasıl sırtlandıklarına, hor görülen, eziyet edilen, hatta öldürülen LGBT bireyler için nasıl mücadele ettiklerine tanık oluyoruz. İzleyen herkesin bu adalet arayışına ortak olmasını diliyoruz." dedi.
"LGBT BİREYLERİ YOK SAYMAK AYIPTIR"
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, dün televizyon kanallarından birinde, bir siyasetçinin yaptığı açıklamaya tanık olduğuna işaret ederek, "Bu konu hakkında parti olarak ne düşündükleri sorulduğunda yanıtı ıslah edeceğiz oldu. LGBT bireyleri kabullenmemek, reddetmek insanlık ayıbıdır. Özellikle Avrupa ülkelerinde eşcinsel belediye başkanları, milletvekilleri, bakanlar var. Cinsel yönelimleri hiç kimsenin umurunda değil. LGBT bireyler hayatımızın bir parçası. İnsanlık tarihine baktığınızda bu durumun yeni olmadığını göreceksiniz. Bu kadar kapalı bir toplumda, yüreklilik göstererek, böyle bir belgeselde yer aldıkları için aileleri ve bu filme emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum. Verdikleri mücadeleyle milyonlarca aileye rehber olacaklarını düşünüyorum." diye konuştu.
"YOK SAYAN VEKİLLER DE BURADA OLMALIYDI"
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da sadece hak temelli bakan, insan haklarını gözeten vekillerin değil, LGBT bireyleri görmezden gelen, yok sayan vekillerin de burada olmasını istediğini aktardı. Tanrıkulu, "LGBT bireylerin toplumdaki herkesle eşit haklara sahip olması lazım. Ancak biz biliyoruz ki Türkiye gibi toplumlarda bu söz konusu değil. Cinsel yönelimlerini aile içinde bile gizlemek zorunda kalıyorlar, toplumun dışına itiliyorlar, hayatın hiçbir alanında eşit haklara sahip olamıyorlar. Cinsel yönelimlerin sağlık sorunu olarak görülmesine son verilmesi açısından bu film bir duyarlılık yaratacak. Farklı cinsel yönelimleri olan bireylerin eşit muamele görmesi, zihniyet dışında mevzuatın da değişmesine bağlı. Toplumsal duyarlılığın artması açısından çok değerli bir çalışma. Emeği geçen herkesi kutluyorum." görüşünü belirtti.
Gösterim öncesi konuşan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü Murat Çekiç, "Bu filmde birkaç anne babanın sadece kendi çocuklarının değil başkalarının çocuklarının da yükünü nasıl sırtlandıklarına, hor görülen, eziyet edilen, hatta öldürülen LGBT bireyler için nasıl mücadele ettiklerine tanık oluyoruz. İzleyen herkesin bu adalet arayışına ortak olmasını diliyoruz." dedi.
"LGBT BİREYLERİ YOK SAYMAK AYIPTIR"
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, dün televizyon kanallarından birinde, bir siyasetçinin yaptığı açıklamaya tanık olduğuna işaret ederek, "Bu konu hakkında parti olarak ne düşündükleri sorulduğunda yanıtı ıslah edeceğiz oldu. LGBT bireyleri kabullenmemek, reddetmek insanlık ayıbıdır. Özellikle Avrupa ülkelerinde eşcinsel belediye başkanları, milletvekilleri, bakanlar var. Cinsel yönelimleri hiç kimsenin umurunda değil. LGBT bireyler hayatımızın bir parçası. İnsanlık tarihine baktığınızda bu durumun yeni olmadığını göreceksiniz. Bu kadar kapalı bir toplumda, yüreklilik göstererek, böyle bir belgeselde yer aldıkları için aileleri ve bu filme emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum. Verdikleri mücadeleyle milyonlarca aileye rehber olacaklarını düşünüyorum." diye konuştu.
"YOK SAYAN VEKİLLER DE BURADA OLMALIYDI"
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da sadece hak temelli bakan, insan haklarını gözeten vekillerin değil, LGBT bireyleri görmezden gelen, yok sayan vekillerin de burada olmasını istediğini aktardı. Tanrıkulu, "LGBT bireylerin toplumdaki herkesle eşit haklara sahip olması lazım. Ancak biz biliyoruz ki Türkiye gibi toplumlarda bu söz konusu değil. Cinsel yönelimlerini aile içinde bile gizlemek zorunda kalıyorlar, toplumun dışına itiliyorlar, hayatın hiçbir alanında eşit haklara sahip olamıyorlar. Cinsel yönelimlerin sağlık sorunu olarak görülmesine son verilmesi açısından bu film bir duyarlılık yaratacak. Farklı cinsel yönelimleri olan bireylerin eşit muamele görmesi, zihniyet dışında mevzuatın da değişmesine bağlı. Toplumsal duyarlılığın artması açısından çok değerli bir çalışma. Emeği geçen herkesi kutluyorum." görüşünü belirtti.