'Okulda Şiddet ve Akran Zorbalığına Hayır'
Manisa'nın Sarıgöl ilçesinde eğitim-öğretim veren Atatürk Ortaokulu'nda 5. sınıf öğrencilerine yönelik olarak, “Okulda Şiddet ve Akran Zorbalığına Hayır” konulu seminer verildi.
Okul toplantı salonunda Eğitim Danışmanı ve Öğrenci Koçu Muammer Sarıkurt tarafından verilen seminerde, “Okulda şiddet, akran zorbalığı nedir, nedenleri nelerdir, kimler niçin zorbalık yapar, zorbalıktan nasıl korunmak gerekir ?“ konularında öğrencilere bilgiler aktarıldı. Seminere 120 öğrenci ve öğretmen katıldı.
Eğitim Danışmanı Muammer Sarıkurt, “Akran ve okul zorbalığı, bir ya da birden çok öğrencinin kendilerinden daha güçsüz öğrencileri kasıtlı ve sürekli olarak rahatsız etmesiyle sonuçlanan ve kurbanın kendisini koruyamayacak durumda olduğu bir saldırganlık türüdür. Yapılan alan araştırmalarına göre okul çağındaki her dört öğrenciden biri, bir hafta içerisinde çeşitli kereler zorbalığa maruz kalmaktadır. Akran zorbalığının birçok türü mevcut olmakla birlikte yaygın olarak; fiziksel şiddet, itme, dürtme, tekmeleme, tükürme, vurma, ısırma, kulak çekme, tekme atmak ya da çelme takmak. Sözel şiddet; boy, kilo, diş yapısı, ten rengi gibi bedensel özellikleriyle alay etme; giysi ve gözlük gibi dış görünüş özellikleriyle alay etme; peltekliğiyle, kekemeliğiyle, aksanıyla ya da şivesiyle alay etme; küçük düşürücü lakaplar takma, kaba ve çirkin sözlerle hitap etme, küfürlü konuşma. Sosyal şiddet; dışlama, oyunlara almama, grup dışında bırakarak yalnızlığa itme, görmezden gelme, konuşmama, diğer öğrencilerin de o öğrenciyle konuşmasını engelleme, diğer öğrencileri o öğrenciye karşı kışkırtma, hakkında dedikodu ve söylenti çıkarma, iftira atma, haksız şikayetlerde bulunma, gibi olaylar şiddet ve akran zorbalığı alanına girmektedir" dedi.
Eğitim Danışmanı Sarıkurt, sözlerine şöyle devam etti: "Zorbalığın sadece erkekler tarafından uygulandığını düşünmek yanlış olur. Araştırmalar kızlar tarafından uygulanan şiddetin de küçümsenemeyecek boyutlarda olduğunu ortaya koymaktadır. Yapılan araştırmalarda akran zorbalığına maruz kalan bireylerin süre giden hayatlarında; düşük ya da zayıf benlik algısı, kendine güvensizlik, insanlara güvenme ve onları sevme becerisinden yoksunluk, şiddete alışma ve uygulayıcı olma, öfke ve intikam duygularıyla yaşama, pasifize olma ve içe kapanma, depresyon, intihara eğimlilik, kaygı ve korku, uyku ve yeme bozuklukları, okulda başarısızlık, madde bağımlılığı, evden ya da okuldan kaçma, kendini değersiz görme, fiziksel ve duygusal gelişimde gecikme gibi sorun ve problemlerle karşılaştıklarını ve bunalıma düştüklerini, hayattan kendilerini soyutladıklarını ortaya koymuştur.”
Kaynak: İHA
Eğitim Danışmanı Muammer Sarıkurt, “Akran ve okul zorbalığı, bir ya da birden çok öğrencinin kendilerinden daha güçsüz öğrencileri kasıtlı ve sürekli olarak rahatsız etmesiyle sonuçlanan ve kurbanın kendisini koruyamayacak durumda olduğu bir saldırganlık türüdür. Yapılan alan araştırmalarına göre okul çağındaki her dört öğrenciden biri, bir hafta içerisinde çeşitli kereler zorbalığa maruz kalmaktadır. Akran zorbalığının birçok türü mevcut olmakla birlikte yaygın olarak; fiziksel şiddet, itme, dürtme, tekmeleme, tükürme, vurma, ısırma, kulak çekme, tekme atmak ya da çelme takmak. Sözel şiddet; boy, kilo, diş yapısı, ten rengi gibi bedensel özellikleriyle alay etme; giysi ve gözlük gibi dış görünüş özellikleriyle alay etme; peltekliğiyle, kekemeliğiyle, aksanıyla ya da şivesiyle alay etme; küçük düşürücü lakaplar takma, kaba ve çirkin sözlerle hitap etme, küfürlü konuşma. Sosyal şiddet; dışlama, oyunlara almama, grup dışında bırakarak yalnızlığa itme, görmezden gelme, konuşmama, diğer öğrencilerin de o öğrenciyle konuşmasını engelleme, diğer öğrencileri o öğrenciye karşı kışkırtma, hakkında dedikodu ve söylenti çıkarma, iftira atma, haksız şikayetlerde bulunma, gibi olaylar şiddet ve akran zorbalığı alanına girmektedir" dedi.
Eğitim Danışmanı Sarıkurt, sözlerine şöyle devam etti: "Zorbalığın sadece erkekler tarafından uygulandığını düşünmek yanlış olur. Araştırmalar kızlar tarafından uygulanan şiddetin de küçümsenemeyecek boyutlarda olduğunu ortaya koymaktadır. Yapılan araştırmalarda akran zorbalığına maruz kalan bireylerin süre giden hayatlarında; düşük ya da zayıf benlik algısı, kendine güvensizlik, insanlara güvenme ve onları sevme becerisinden yoksunluk, şiddete alışma ve uygulayıcı olma, öfke ve intikam duygularıyla yaşama, pasifize olma ve içe kapanma, depresyon, intihara eğimlilik, kaygı ve korku, uyku ve yeme bozuklukları, okulda başarısızlık, madde bağımlılığı, evden ya da okuldan kaçma, kendini değersiz görme, fiziksel ve duygusal gelişimde gecikme gibi sorun ve problemlerle karşılaştıklarını ve bunalıma düştüklerini, hayattan kendilerini soyutladıklarını ortaya koymuştur.”