Böyle olaylar karşısında geri dönecek noktada değiliz

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Paris'teki cinayetler ve tutanakların sızması gibi olayların olabileceğini önceden tahmin ettiklerini belirterek, "Böyle olaylar karşısında geri dönecek noktada değiliz" dedi.

Böyle olaylar karşısında geri dönecek noktada değiliz
Bursa'da partisinin eğitim toplantısına katılan Bülent Arınç, çözüm süreci konusunda risk aldıklarını, başarılı olmaları halinde oy oranlarının yüzde 60'ların da üzerine çıkacağını, başarısız olmaları durumunda ise yüzde 50'nin altına düşmeyeceğini ifade ederek, "Bizim için fazla bir risk yok ama ey CHP, sen doğrudan destek vermezsen yüzde 20'leri zor bulursun. MHP ise sen bağırmaya devam edersen yüzde 8'i zor bulur, barajın altında kalırsın" diye konuştu.

Çözüm sürecinden geri dönmeyeceklerini anlatan Arınç, "İsterseniz 30, isterseniz 40 bin kişinin katili deyin, ister başka sıfatlar bulun ama kendini seven kitleleri içerisinde halen önemli bir merkez, önemli bir aktör olarak bulunuyor. Akıllı bir hükümet, iş yapmayı isteyen hükümet elindeki fırsatları iyi değerlendiren hükümettir. Cezaevinde İmralı'da ömrünü geçirmekte olan bir kişi olumlu yönde etkilenip onun da talimatlarıyla olumlu bir sonuç alınabilecek noktaya gelirsek bundan Türkiye fayda görür. Bu imkanı denememiz lazım. Arkadaşlar başladı, ikinci heyet gitti. Dün de bazı gazetelerde bazı şeyler yayınlandı. Paris'teki olay, Türkiye'deki lokal olaylar, askere ve polise saldırılar ve bir gazetede bu tutanakların yayınlanması, hepsi beklenen, muhtemel olaylardı. Bu yola çıkınca karşı karşıya gelmeyi beklediğimiz olaylardı. Hiçbirimiz şaşırmadık. Allah beterinden saklasın ama böyle bir olay karşısında geri dönecek noktada değiliz" ifadelerini kullandı.

"YEDİ DÜVELLE MÜCADELE EDEREK ÇÖZMEK İSTİYORUZ" Yeri geldiğinde çözüm sürecini Kandil'in engellemek isteyeceğini anlatan Arınç, "Çünkü silahla doğmuş, silahla ayakta kalacağına inanan bir grup var. Sadece bu teröristler adam öldürmüyor, dünya uyuşturucu trafiğini de kontrol ediyorlar. Örgüt Kandil'den ibaret değil. Bölgede ve dış ülkelerden de desteği var. Onlar da siyasi amaçlarla Türkiye'nin daha çok zorlanıp üzülmesini, yerinde saymasını isteyen siyasi amaçlar olabilir. Siz feraseti bilen insanlarsınız. Söylemek istediğimi fazlasıyla anladınız. Tek bir kişi veya bir grupla değil, yedi düvelle bu işi mücadele ederek çözmek istiyoruz ancak silahlar bir noktaya, uçaklar bir noktaya kadar. İnsanların, 'Her gün şu kadar insan öldü' demesiyle işi rakamlara vurmak doğru değil. Bu işi akılla siyasetle çözmeliyiz. Sadece silahın konuştuğu bir yer yetmiyor. Aynı zamanda toplumsal, ekonomik, siyasi birtakım çareler de bulmamız lazım. Onun için Başbakanımız doğru ve akıllıca bir siyaset takip ederek MİT'in başlattığı bu hareketin sonuçlanmasına nezaret ediyor. 40 noktada her kademede baltalanacak bir iştir. Sabırlı olmalıyız. Emin olun, kötü niyetimiz yok. Bir niyetimiz var, annelerin gözyaşlarının dinmesi" diye konuştu.

"CHP VE MHP'NİN İSTEDİĞİNİ ÇÖZEN BİRİSİ VARSA SÖYLESİN" CHP ve MHP'nin çözüm sürecine tepkisine de temas eden Arınç, "CHP ne yapmak istiyor? Bunların terörle mücadele ve bu eylemlerin çözülmesi konusunda somut örnek, proje ortaya koyduğunu gördünüz mü? Bunlar bize geldiler, 'Ortak bir çözüm önerisi bulalım' dediler. Memnuniyet duyduk. Nedir çözüm öneriniz? 'Bizim bir önerimiz yok' dediler. CHP, MHP'den randevu alamadı, BDP'den randevu alamadı. 6 aydır bekliyoruz gelmedi. 'Bir önerimiz yok. Biz bir araya gelip konuşmak istemiştik' diyorlar. Bu sürecin başında kredi verdiklerinden. Nerede kredi? Haluk Koç, Birgül Ayman, Muharrem İnce'nin laf ebelikleri mi? Bu süreçle ilgili hangi fikriniz var? Biz kimden duyacağız? Efendim kapalı oturum. 50 defa kapalı oturum yaptık. Hiçbir şey söylemedikleri gibi dışarı çıkınca alay ettiler. CHP'nin kafası karışık çünkü Babil Kulesi gibi her kafadan 50 tane laf çıkıyor. Herkes ayrı dilden konuşuyor. Herkes farklı grupların insanı. Bir taraf ulusalcı, bir taraf sosyal demokrat, bir taraf Dersimci. Bunlarla mı terörle mücadele yapacaklar, iktidar olacaklar? Daha düzenli teşkilatları bile olmayan bir parti ile yola çıkmak mümkün değil. Şimdi ağızlarına gelen hakareti yapsınlar, hiç umurumuzda değil. Millet kararını verecek" diye konuştu.

MHP'den yapılan açıklamaların "zehir zemberek" olduğunu, bilinen şeyleri katmerli hakaretlerle devam ettirdiklerini anlatan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "MHP adına konuşan iki kişi var. Birisi salona girerken gözleri fıldır fıldır dönüyor. Ciyak ciyak bağırıyor. Öbürü de insanı rahatlatıyor, bol bol güldürüyor. Bir parti bunlarla mı temsil edilir? Çözüm sürecine karşı iseniz, vatan hainliği suçlamasıyla niye yola çıkıyorsunuz? Ancak bize çözüm sürecinde her parti tabanından önemli destek var. Çözüm süreci başarılı olursa oy oranlarımız yüzde 60'ların da üzerine çıkar. Başarısız olursak oyumuz yüzde 50'nin altına düşmez. Bizim için fazla bir risk yok ama ey CHP sen doğrudan destek vermezsen yüzde 20'leri zor bulursun. MHP ise sen bağırmaya devam edersen yüzde 8'i zor bulur, barajın altında kalırsın. "
Kaynak: İHA