Kadına Yönelik Şiddete Erkeklerin Bahaneleri
Şefkat-Der tarafından hazırlanan raporda erkeklerin kadınlara her türlü bahaneyle şiddet uyguladığı açıklandı.
Raporda öğretmen ve hayat kadınlarının en çok şiddet gören kadınlar olduğu belirtilirken, kadınların mağdur taraf olmasına rağmen şiddet gördüğünü söylemekten utandığı belirtildi.
Şefkat-Der, 1995 ve 2013 tarihleri arasındaki Kadın Hayata Tutunma Evleri’nde kalan şiddet mağduru kadınlar ve Şefkat-Der'in İstanbul ve Konya bürolarını arayan, bürolara gelen email ve sosyal medya aracılığı ile 81 ilden, Şefkat-Der'le temasa geçen, şiddet gören 20 bin kadın ve günlük gazetelerdeki kadına şiddet haberlerinden faydalanarak yaptıkları araştırma sonuçlarını açıkladı.
Raporun Türkiye'deki şimdiye kadar erkeklerin kadınlara uyguladığı şiddetin bahanelerini anlatan en kapsamlı araştırma olduğunu belirten Şefkat-Der, erkeklerin kadınlara yaptığı fiziksel ve psikolojik şiddetin bahanelerini şöyle sıraladı;
“Kadınların şiddet gösteren aldatan artık hoşlanmadığı eşlerinden boşanmak istemesi.
Kadın boşanmak isterse, ‘Benden nasıl boşanmak istersin’ diyerek, erkek boşanmak isterse kadın boşanmak istemezse yine şiddet görüyor. Boşanma aşamasında olan kadının erkekten tazminat ve nafaka talep ediyorsa da şiddet görüyor. Ayrılan kadınların barışmak istememesi. Kıskançlık. Boşanan kadının çocuklarının velayetini almak istemesi. Erkeklerin evlilik ve arkadaşlık teklifini kabul etmemek. Kadınların cinsel ilişkiye girmek istememesi.”
ERKEKLER HER TÜRLÜ BAHANEYLE KADINLARA ŞİDDET UYGULUYOR
Erkeklerin, kadınlara sosyal medya kullandığı bahanesiyle şiddet uyguladığının belirtildiği raporda, “Kadının facebookta, twitterde eşinden ya da erkek arkadaşından izinsiz sayfa açması. Erkeklerin paylaşımlarını beğenmesi ya da kendi paylaşımlarını bazı erkeklerin beğenmesi. Sosyal medyada erkeklerle sohbet” ifadeleri kullanıldı.
Erkeklerin kendi arasındaki, kim kılıbık erkek kim daha maço erkek atışmalarının yanı sıra erkeklerin eşlerini çocuk doğuramadığı gerekçesiyle de dövüldüğünü ifade edildiği raporda, "Çocuk doğuramadın, çocuk doğursa bile erkek çocuk doğuramadın bahanesiyle ve kadın fazla çocuk istemediği zaman da şiddet görüyor. Kadın kürtaj konusunda erkeğe itiraz ederse, erkekten izin almadan kürtaj olsa da olmasa da şiddet görüyor. Kadına, sen nasıl benden izinsiz hamile kalırsın" ifadelerine yer verildi.
Şefkat-Der tarafından açıklanan raporda erkeklerin kadınlara aldatılma şüphesi, terk edilme korkusuyla da şiddet uygulandığı ifade edilirken, erkeğin ailesinden aldığı talimatlar üzerine eşini dövdüğü açıklandı. Ayrıca, uyuşturucu ve alkol kullanan erkelerin de kadınlara şiddet uyguladığı belirtildi.
TEDBİRSİZLİKLER, KADINLARA ŞİDDETİ ARTTIRIYOR
Raporda, kadınların trafikte de erkeğin şiddetine maruz kalındığı belirtildi. Kadınların erkek sürücüyle kaza yaptığında, yavaş gittiğinde, sollamaya çalışan erkek sürücüye yol vermemesi bahanesi ile de şiddet görüyor.
Çalışan kadınlar da iş arkadaşı erkelerden, erkek müşterilerden zaman zaman şiddet görebiliyor.
sağlık sektöründeki kadınlar çalışan kadınlar arasında en çok şiddete maruz kalanların başında geliyor.
Raporda en çok şiddet görenler arasında kadın öğretmenler ve hayat kadınlarının olduğu belirtildi.
Türkiye'de idari adli mercilerde ve toplumsal sivil yaşamda erkek egemen zihniyetinin hakim olması, kadın erkek eşitliğinin sağlanmaması, adli ve idari kanun ve mevzuatın şiddeti önlemede yetersizliği, cezaların caydırıcı olmaması, şiddet uygulayan erkeklerin tutuksuz yargılanması, zorunlu yatılı tedavilere tabi tutulmaması, cezaların ertelenmesi ve verilen cezalarda da tahrik indirimleri iyi hal indirimleri yapılması, görevlerini ihmal eden vali, kaymakam, hakim savcı ve polislerin cezalandırılmaması, kadınların ekonomik bağımsızlığının olmaması, kadınlara 24 saat etkin koruma sağlanmaması, şiddet uygulayan erkeklerin devamlı gözetim altında bulundurulmaması, elektronik kelepçe ile hala takiplere başlanmaması, panik butonu uygulamalarının eksikliği, sığınma evlerinin sayı ve kapasitelerinin yetersiz olması,12 yaşından büyük erkek çocukların anneleriyle sığınma evlerinde kalamaması, kadınlara yeteri kadar sosyal hakların sağlanmaması, devlet kurumlarındaki eksikliklerin yanında, kadınlara kendi ailelerinin de yeteri kadar sahiplenmemesi gibi erkeklerin kadınlara şiddet göstermesinin devamlılığında en önemli etkenler olmaktadır.
KADINLAR, PSİKOLOJİK ŞİDDETE DE MARUZ KALIYOR
Erkelerin fiziksel şiddetin yanı sıra psikolojik şiddet uyguladığını açıklayan raporda psikolojik şiddetin etkisi fiziksel şiddetten daha da yıkıcı olabildiğini söyledi.
Kadınlara, “Aşağılama, dışlama, hakaret, her fırsatta kapının veya babanın kapısının önüne koyma tehdidi, çocuklarını göremezsin, dünyaya rezil ederim” gibi tehditlerle psikolojik şiddet uygulandığı belirtildi.
Raporda, kadınların şiddet görmesine rağmen bunları kimseye anlatmadığını ve bu durumdan mağdur olmasına rağmen utandığı ifade edilirken, erkeğin ise bu durumu bir üstünlük göstergesi olarak çevresine rahatça anlattığı dile getirildi.
Kaynak: İHA
Şefkat-Der, 1995 ve 2013 tarihleri arasındaki Kadın Hayata Tutunma Evleri’nde kalan şiddet mağduru kadınlar ve Şefkat-Der'in İstanbul ve Konya bürolarını arayan, bürolara gelen email ve sosyal medya aracılığı ile 81 ilden, Şefkat-Der'le temasa geçen, şiddet gören 20 bin kadın ve günlük gazetelerdeki kadına şiddet haberlerinden faydalanarak yaptıkları araştırma sonuçlarını açıkladı.
Raporun Türkiye'deki şimdiye kadar erkeklerin kadınlara uyguladığı şiddetin bahanelerini anlatan en kapsamlı araştırma olduğunu belirten Şefkat-Der, erkeklerin kadınlara yaptığı fiziksel ve psikolojik şiddetin bahanelerini şöyle sıraladı;
“Kadınların şiddet gösteren aldatan artık hoşlanmadığı eşlerinden boşanmak istemesi.
Kadın boşanmak isterse, ‘Benden nasıl boşanmak istersin’ diyerek, erkek boşanmak isterse kadın boşanmak istemezse yine şiddet görüyor. Boşanma aşamasında olan kadının erkekten tazminat ve nafaka talep ediyorsa da şiddet görüyor. Ayrılan kadınların barışmak istememesi. Kıskançlık. Boşanan kadının çocuklarının velayetini almak istemesi. Erkeklerin evlilik ve arkadaşlık teklifini kabul etmemek. Kadınların cinsel ilişkiye girmek istememesi.”
ERKEKLER HER TÜRLÜ BAHANEYLE KADINLARA ŞİDDET UYGULUYOR
Erkeklerin, kadınlara sosyal medya kullandığı bahanesiyle şiddet uyguladığının belirtildiği raporda, “Kadının facebookta, twitterde eşinden ya da erkek arkadaşından izinsiz sayfa açması. Erkeklerin paylaşımlarını beğenmesi ya da kendi paylaşımlarını bazı erkeklerin beğenmesi. Sosyal medyada erkeklerle sohbet” ifadeleri kullanıldı.
Erkeklerin kendi arasındaki, kim kılıbık erkek kim daha maço erkek atışmalarının yanı sıra erkeklerin eşlerini çocuk doğuramadığı gerekçesiyle de dövüldüğünü ifade edildiği raporda, "Çocuk doğuramadın, çocuk doğursa bile erkek çocuk doğuramadın bahanesiyle ve kadın fazla çocuk istemediği zaman da şiddet görüyor. Kadın kürtaj konusunda erkeğe itiraz ederse, erkekten izin almadan kürtaj olsa da olmasa da şiddet görüyor. Kadına, sen nasıl benden izinsiz hamile kalırsın" ifadelerine yer verildi.
Şefkat-Der tarafından açıklanan raporda erkeklerin kadınlara aldatılma şüphesi, terk edilme korkusuyla da şiddet uygulandığı ifade edilirken, erkeğin ailesinden aldığı talimatlar üzerine eşini dövdüğü açıklandı. Ayrıca, uyuşturucu ve alkol kullanan erkelerin de kadınlara şiddet uyguladığı belirtildi.
TEDBİRSİZLİKLER, KADINLARA ŞİDDETİ ARTTIRIYOR
Raporda, kadınların trafikte de erkeğin şiddetine maruz kalındığı belirtildi. Kadınların erkek sürücüyle kaza yaptığında, yavaş gittiğinde, sollamaya çalışan erkek sürücüye yol vermemesi bahanesi ile de şiddet görüyor.
Çalışan kadınlar da iş arkadaşı erkelerden, erkek müşterilerden zaman zaman şiddet görebiliyor.
sağlık sektöründeki kadınlar çalışan kadınlar arasında en çok şiddete maruz kalanların başında geliyor.
Raporda en çok şiddet görenler arasında kadın öğretmenler ve hayat kadınlarının olduğu belirtildi.
Türkiye'de idari adli mercilerde ve toplumsal sivil yaşamda erkek egemen zihniyetinin hakim olması, kadın erkek eşitliğinin sağlanmaması, adli ve idari kanun ve mevzuatın şiddeti önlemede yetersizliği, cezaların caydırıcı olmaması, şiddet uygulayan erkeklerin tutuksuz yargılanması, zorunlu yatılı tedavilere tabi tutulmaması, cezaların ertelenmesi ve verilen cezalarda da tahrik indirimleri iyi hal indirimleri yapılması, görevlerini ihmal eden vali, kaymakam, hakim savcı ve polislerin cezalandırılmaması, kadınların ekonomik bağımsızlığının olmaması, kadınlara 24 saat etkin koruma sağlanmaması, şiddet uygulayan erkeklerin devamlı gözetim altında bulundurulmaması, elektronik kelepçe ile hala takiplere başlanmaması, panik butonu uygulamalarının eksikliği, sığınma evlerinin sayı ve kapasitelerinin yetersiz olması,12 yaşından büyük erkek çocukların anneleriyle sığınma evlerinde kalamaması, kadınlara yeteri kadar sosyal hakların sağlanmaması, devlet kurumlarındaki eksikliklerin yanında, kadınlara kendi ailelerinin de yeteri kadar sahiplenmemesi gibi erkeklerin kadınlara şiddet göstermesinin devamlılığında en önemli etkenler olmaktadır.
KADINLAR, PSİKOLOJİK ŞİDDETE DE MARUZ KALIYOR
Erkelerin fiziksel şiddetin yanı sıra psikolojik şiddet uyguladığını açıklayan raporda psikolojik şiddetin etkisi fiziksel şiddetten daha da yıkıcı olabildiğini söyledi.
Kadınlara, “Aşağılama, dışlama, hakaret, her fırsatta kapının veya babanın kapısının önüne koyma tehdidi, çocuklarını göremezsin, dünyaya rezil ederim” gibi tehditlerle psikolojik şiddet uygulandığı belirtildi.
Raporda, kadınların şiddet görmesine rağmen bunları kimseye anlatmadığını ve bu durumdan mağdur olmasına rağmen utandığı ifade edilirken, erkeğin ise bu durumu bir üstünlük göstergesi olarak çevresine rahatça anlattığı dile getirildi.