Zirve Yayınevindeki Cinayetlere İlişkin Dava

Zirve Yayınevinde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesi olayına ilişkin davanın 89. duruşmasında, tutuklu sanık Haydar Yeşil, savunmasına devam etti.


Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklar Mehmet Ülger, Haydar Yeşil, Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Adil Akçay, Adem Gedik, Levent Ercan Gelegen Abuzer Yıldırım, Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Emre Günaydın, Ruhi Abat, Abdullah Atılgan ve Hüseyin Yelki hazır bulundu.

Savunmasına devam eden Yeşil, sözde Kürdistan Hristiyan Birliği için hem belge hem de ses kayıtlarının olduğunun söylendiğini belirterek, "Bu harddiskte ve belgelerde sadece yalancı tanık dışında bir delil yoktur. Dosyada, misyonerlerin, Kürtler ve Aleviler üzerinde çalışmaları olduğu ve birlikte hareket ettiklerine dair bir cümle yoktur" dedi.

Yeşil, Zirve Yayınevi, Hrant Dink ve Rahip Santoru cinayetlerine ortam hazırladıklarının iddia edildiğini ifade ederek, "Savcının bu beyanları, İlker Çınar'ın yalan beyanlarına dayanmaktadır" iddiasında bulundu.

Yeşil, "Misyonerlikle ilgili birilerini hedef göstermek isteseydim, İlker Çınar'ın misyonerlikle ilgili ifadelerine destek verirdim ama ben tam tersini yaparak bu faaliyetlerin televizyon ve gazetelerde yayılmasını engelledim" dedi.

Kendisine ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarının ve e-maillerin savcılık tarafından incelenmesini istediğini belirten Yeşil, savcının gerekli incelemeyi yapmadığını ileri sürerek, "Eğer inceleseydi, İlker Çınar'a bir e-mail göndermediğim ortaya çıkardı" diye konuştu.

Çınar'ın, daha önceki ifadelerine kurgudan ibaret yeni beyanlar eklediğini iddia eden Yeşil, yargı tarihinde bir sanığın ya da tanığın 14 ifade verdiğinin görülmediğini belirtti.

"Normalde, insanlar, olaylar üzerinden zaman geçtikçe bazı şeyleri unuturlar ama yalancı insanlar zaman geçtikçe olayın detaylarını hatırlamaya başlarlar" ifadesini kullanan Yeşil, Çınar'ın tehdit edildiği yönündeki iddialara ilişkin, "Ses kayıtlarına bakıldığında böyle bir şey olmadığı, tam tersine İlker Çınar'ın bize bilgi satmak için can attığı anlaşılmaktadır" iddiasında bulundu.

Duruşma, verilen aranın ardından devam etti.

Kaynak: AA