Toplum Ağız Diş Sağlığı Haftası
Samsun Diş Hekimleri Odası Genel Sekreteri Alper Dilek, Türkiye’de yüzde 90’ın üzerinde tedaviye muhtaç diş eti, diş çürükleri ve diş eksikliği hastalıklarının olduğunu söyledi.
‘Toplum Ağız Diş Sağlığı Haftası’ dolayısıyla oda binasında düzenlenen kahvaltıda açıklama yapan Diş Hekimleri Odası Genel Sekreteri Alper Dilek, Türkiye’de diş sağlığı konusunda izlenen politikaları değerlendirdi. Alper Dilek, "Türkiye’de yüzde 90’ın üzerinde tedaviye muhtaç diş eti, diş çürükleri ve diş eksikliği hastalıkları mevcut. 65 yaş üstü insanımızdaki dişsizlik oranı yüzde 67’dir. 0-11 yaş grubunda DMFT indeksi (çürük, kayıp, dolgulu dişler indeksi) oranı 5.7’dir. Yani her çocukta 6’ya yakın tedavi edilmesi gereken diş eti sorunu, diş çürüğü ve eksik diş vardır. Dünya Diş Hekimleri Birliği bu oranın 1.0 olmasını istemektedir. Bizdeki bu oranın düşürülebilmesi için, başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere diş hekimlerinin ve toplumun duyarlılığına ihtiyaç vardır. Çalışmalarımızı, özellikle çocuklarımızdan başlatmalıyız ki sağlıklı nesiller yetiştirebilelim ve sağlığa yapılan harcamaları azaltabilelim” dedi.
"KORUYUCU AĞIZ DİŞ SAĞLIĞINA ÖNEM VERİLMİYOR"
Kamuda diş hekiminin yaptığı tedavi işlemlerine değinen Dilek, “2013 yılı itibariyle diş hekiminin bir günde yaptığı iş 4 adet krona, 0,7 adet bölümlü veya tam proteze, 1,3 adet kanal tedavisine, 8 adet diş temizliğine, 4 diş çekimine, 1,5 adet çocuk diş çekimine, 8 dolguya, 0.65 adet çocuk diş dolgusuna ulaşacaktır. Bilimsel verilerle değerlendirdiğimizde bir diş hekiminin bu kadar işlemi ancak 15,7 saatte yapabileceği ortaya çıkmaktadır. Kaldı ki, günlük çalışma süresi gerçeği ile uyuşmamaktadır. Bu sonuca göre, Ağız Diş Sağlığı Merkezlerinde verilen hizmetlerin kalite sorgulaması ön plana çıkmasına rağmen, Sağlık Bakanlığı sadece rakamlara bakarak tabloyu başarı olarak değerlendirmemelidir. Bu tabloda gördüğümüz bir başka çarpıcı nokta ise, 15,7 saatlik çalışma içerisinde çocuklara harcanması gereken koruyucu tedavi oranının 1,8 gibi çok düşük rakamda olmasıdır. Buradan da devletin koruyucu ağız diş sağlığına ne kadar az önem verdiğini, daha doğrusu önemsemediğini görüyoruz” diye konuştu