Diyarbakır'da Kız Öğrencilerin 'Taciz' Eylemi

Dicle Üniversitesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Sabri Eyigün, Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bağlı Ziya Gökalp Yurdunda kalan öğrencilerin, yurtlar ile fakülte binaları arasındaki yolda sözlü ve fiziki tacize uğradıkları gerekçesiyle yaptıkları eyleme ilişkin, "Yurtlar üniversitenin kampüs alanında ve üniversiteye ait yurtlar değil. Yasal olarak bir zorunluluk olmamasına rağmen vicdani ve ahlaki sorumlulukla 3 servis aracı ile devriye gezen atlı ve motorize ekipler görevlendirdik" dedi.

Prof. Dr. Eyigün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, öğrenci yurtlarının, üniversite tarafından güvenliğinin sağlanması ya da güvenlik elemanı verilmesi gereken bir konumda olmadığına işaret ederek, ancak ikinci öğretimi de dikkate alarak öğrencilerin güvenliği için yurtların bulunduğu yere ve üniversitenin en uzak noktasına kadar ring yapan 3 servis aracı tahsis ettiklerini söyledi.

Personelin hizmetinde kullanılan servis araçlarının ulaşımda sıkıntı yaşanmaması için öğrencilere de hizmet verdiğini anlatan Eyigün, az sayıda güvenlik görevlisi olmasına rağmen 3 güvenlik elemanının da motorize olarak devriye gezdiğini ifade etti.

"Yurtlar üniversitenin kampüs alanında ve üniversiteye ait yurtlar değil. Yasal olarak bir zorunluluk olmamasına rağmen vicdani ve ahlaki sorumluluk ile 3 servis aracı ve devriye gezen atlı ve motorize ekipler görevlendirdik" diyen Eyigün, üniversite olarak üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirdiklerini kaydetti.

Eyigün, asıl sorunun belediyenin söz konusu güzergaha yeterli otobüs göndermemesinden kaynaklandığına değinerek, şöyle konuştu:

"Yurtlara bu hizmeti sunmak belediyenin ve emniyetin sorumluluğu. Belediye ile bu konuyu defalarca görüştük. 15 gün önce de şahsen görüştüm. Otobüsler konusunda sıkıntıları olduğunu, bu nedenle iktisatlı kullanmak zorunda kaldıklarını, kendi sıkıntılarını aştıktan sonra bu sorunu çözeceklerini ifade ettiler. İyi niyet gsöterdiler ancak Türkiye'nin neresine giderseniz gidin yurt varsa oraya belediye tarafından yeni güzergah konulur. Belediye halk otobüslerini mecburi kılarak 2-3 minibüsü sadece yurt ve üniversite arasına tahsis etmelidir. Belediyenin bu imkanı var ama bizim yok. Çünkü yeni araç alamıyoruz. Emniyet de tıpkı Fiskaya bölgesinde olduğu gibi o bölgeye devriye ekip verebilir."

Prof. Dr. Eyigün, İl Emniyet Müdürlüğüne bugüne kadar sözlü veya fiili tacize yönelik somut bir bildirimde bulunulmadığını bildirerek, tacizin toplumsal bir sorun olduğunu ancak bu tür olayların kız öğrenciler arasında tedirginliği artırdığını dile getirdi.

Öğrencileri için tüm imkanları kullanacaklarını anlatan Eyigün, öğrencilerin yurtlara gitmek için servisleri beklemek istemediğini ancak her dakika servis hizmeti sunma gibi bir imkanlarının da olmadığını söyledi.

Eyigün, üniversitenin 5 yıl önceki güvenlik görevlisi sayısıyla hizmet verdiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

"5 yıl önceye göre üniversitemizde 16 yeni birim açıldı fakat mevcut güvenlik elemanı sayısı değişmedi. Bu nedenlede güvenlik elemanı sayısı yetersiz kalıyor. Üniversitemizdeki 30 birimin her birine bir güvenlik elamanı düşmüyor. Buna rağmen talimatımız ile hem atlı hem de ağırlıklı olarak motorize ekiplerimiz sık sık orada devriye görevi yapıyor. Aslında üniversitenin kampüsü dışında olan bir yerde güvenlik elemanımızın her daika gezmesi doğru değil, görevi de değil. Bu sorun şehrin yetkili kurumları olan valilik, emniyet, belediye ve yurt kur bölge müdürlüğüyle ele alınarak herkesin katkı sunacağı şekilde çözülmelidir. Yine de yurdun çevresine kamera ve ışıklandırma sistemi kurulması için ilgili kurumlara girişimde bulunacağız."

Kaynak: AA