“Türkler Almanlardan 10 Yıl Daha Erken Yaşlanıyor”
Giderek yaşlanan Almanya’da Türk nüfusunun en büyük problemlerinin başında erken bunama geliyor.
Almanlar 80’li ve 90’lı yaşlarda demans hastalığına yakalanırken, ağır koşullarda çalışmış Türk nüfusunda bu hastalığa yakalanma 60’lı yaşlara kadar geriliyor. Çözüm ise daha az televizyon izlemek, fiziksel ve zihinsel egzersizler yapmak ve bol sebzeli yemekler ile balık tüketmek.Köln Langenfeld Hastanesi Başhekimi Dr. Murat Ozankan, bunama hastalığına yakalananların yakınlarına büyük görevler düştüğünü vurguladı. Ozankan ayrıca hastalığın başlama aşamasında da alınacak önlemler bulunduğunu kaydetti.
Ozankan, Türklerin yaşlılara has bunamaya (demans) bağlı hastalıklara Almanlara kıyasla 5 ila 10 yıl önceden yakalandığını söyledi.
Ozankan, buna sebep olarak Türklerin ağır işlerde çalışmasını, düşük eğitim seviyesi ve hayat standardına sahip olmasını gösterdi. Almanya’da yaş ortalamasının yükseldiğine dikkat çeken Dr. Ozankan, Türklerin de Almanlar gibi 80’li yaşlara kadar ulaşabildiğini, ancak Almanlarda 70’li, 80’li yaşlarda başlayan bunamanın Türklerde 60’lı yaşlarda başladığını söyledi.
Son zamanlarda bu hastalıklardan mustarip hastalarının çoğaldığını ifade eden uzman, “İnsanımızın ağır şartlar içinde hayat sürmüş olması erken bunamaya sebep oluyor. Almanlar bu konuda daha duyarlı davranıyor. Ne yazık ki biz hizmet alma verme noktasında yetersiz kalıyoruz. Özellikle hasta yakınlarına çok görev düşüyor. Çünkü hastalık ilerledikten Sonra değil, başlama aşamasında ilaçlarla, bir yığın önleyici tedbirlerle engellenebiliyor. 90’lı yaşlarına gelmiş kişilerin yüzde 70’i bu rahatsızlıkla karşılaşıyor.” dedi.
“DEMANS HASTASI ÇOK ESKİYİ DEĞİL, SABAH NE YAPTIĞINI UNUTUR”Bu hastalıkların belirtilerinin başında unutkanlığı sayan Dr. Ozankan, şöyle devam etti: “Demans hastası çok eski zamanlardaki olayları unutmaz. Ama bu sabah yaptığını hatırlamaz. Aslında burada unutmadan ziyade kayıt bozukluğu vardır. Yeni olayları yeni durumları kaydedemiyor. Son bir kaç aydır gördüklerini birbirine karıştırıyor. Mekânı kişileri birbirine karıştırıyor. Yine çok dikkatimizi çeken bir konu da, daha önce çok güzel yaptığı yemeği yapamıyor olması. Pazara gidiyor kayboluyor veya alacağı şeyi unutuyor. Gece gündüz uykuları çocuktaki gibi oluyor. Bir işi planlayarak yapamıyor. Farklı sorulara aynı cevabı veriyor, günleri karıştırıyor, dili bizim gibi kullanamıyor. Bu gibi durumlarda mutlaka bir hekime başvurmak gerekiyor. Anadilinde hizmet veren bir hekime başvurması çok daha iyi olur.”Alzheimer gibi bunamaya bağlı hastalıklara karşı tavsiyelerde bulunan uzman, “Türkiye’ye gittiğinizde sürekli aynı yerlere gitmeyin. Televizyonun karşısında fazla oturarak pasif duruma düşmeyin. Egzersiz yapmayı, sebze ve balık tüketmeyi ihmal etmeyin. Bulmaca veya farklı meşguliyetlerle ruh ve bedeninizi harekete geçirin.” şeklinde tavsiyelerde bulundu .
Ozankan, Türklerin yaşlılara has bunamaya (demans) bağlı hastalıklara Almanlara kıyasla 5 ila 10 yıl önceden yakalandığını söyledi.
Ozankan, buna sebep olarak Türklerin ağır işlerde çalışmasını, düşük eğitim seviyesi ve hayat standardına sahip olmasını gösterdi. Almanya’da yaş ortalamasının yükseldiğine dikkat çeken Dr. Ozankan, Türklerin de Almanlar gibi 80’li yaşlara kadar ulaşabildiğini, ancak Almanlarda 70’li, 80’li yaşlarda başlayan bunamanın Türklerde 60’lı yaşlarda başladığını söyledi.
Son zamanlarda bu hastalıklardan mustarip hastalarının çoğaldığını ifade eden uzman, “İnsanımızın ağır şartlar içinde hayat sürmüş olması erken bunamaya sebep oluyor. Almanlar bu konuda daha duyarlı davranıyor. Ne yazık ki biz hizmet alma verme noktasında yetersiz kalıyoruz. Özellikle hasta yakınlarına çok görev düşüyor. Çünkü hastalık ilerledikten Sonra değil, başlama aşamasında ilaçlarla, bir yığın önleyici tedbirlerle engellenebiliyor. 90’lı yaşlarına gelmiş kişilerin yüzde 70’i bu rahatsızlıkla karşılaşıyor.” dedi.
“DEMANS HASTASI ÇOK ESKİYİ DEĞİL, SABAH NE YAPTIĞINI UNUTUR”Bu hastalıkların belirtilerinin başında unutkanlığı sayan Dr. Ozankan, şöyle devam etti: “Demans hastası çok eski zamanlardaki olayları unutmaz. Ama bu sabah yaptığını hatırlamaz. Aslında burada unutmadan ziyade kayıt bozukluğu vardır. Yeni olayları yeni durumları kaydedemiyor. Son bir kaç aydır gördüklerini birbirine karıştırıyor. Mekânı kişileri birbirine karıştırıyor. Yine çok dikkatimizi çeken bir konu da, daha önce çok güzel yaptığı yemeği yapamıyor olması. Pazara gidiyor kayboluyor veya alacağı şeyi unutuyor. Gece gündüz uykuları çocuktaki gibi oluyor. Bir işi planlayarak yapamıyor. Farklı sorulara aynı cevabı veriyor, günleri karıştırıyor, dili bizim gibi kullanamıyor. Bu gibi durumlarda mutlaka bir hekime başvurmak gerekiyor. Anadilinde hizmet veren bir hekime başvurması çok daha iyi olur.”Alzheimer gibi bunamaya bağlı hastalıklara karşı tavsiyelerde bulunan uzman, “Türkiye’ye gittiğinizde sürekli aynı yerlere gitmeyin. Televizyonun karşısında fazla oturarak pasif duruma düşmeyin. Egzersiz yapmayı, sebze ve balık tüketmeyi ihmal etmeyin. Bulmaca veya farklı meşguliyetlerle ruh ve bedeninizi harekete geçirin.” şeklinde tavsiyelerde bulundu .