Kurtulmuş: “chp Tek Başına Seçime Girse Milletin Yüzde 30’undan Fazlası Oy Vermez”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Türkiye’de bütün partileri kapatsanız, bütün partiler seçimden çekilse, CHP tek başına seçime girse bu milletin yüzde 30’undan fazlası CHP’ye oy vermez" dedi.
Numan Kurtulmuş, AK Parti Konya İl Teşkilatı tarafından Konevi Kültür Merkezi’nde düzenlenen İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı.
Toplantıda konuşan Kurtulmuş, gücü elinde bulunduranların şimdiye kadar milletin ensesinde boza pişirmeye çalıştıklarını ifade ederek, “Zorla millete siyaset, yaşam tarzı ve dünya görüşü dikte ettirmeye çalıştılar ama tutmadı. Bu millete giydirmeye çalıştıkları deli gömleğini bu millet giymedi. Onun için milletin oyuyla iktidar olamayacaklarını bildikleri için hep Türkiye’yi kara bir tünelin içerisinde, karanlık bir dehlizin içerisinde tuttular ve bu milletin önüne engeller çıkartmaya çalıştılar. Bizim eski Türkiye dediğimiz şey budur. Geldiğimiz yeri bilmek bakımından söylüyorum. Çok uzun bir müddet evvel değil, 28 Şubat sürecinde Konya İmam Hatip’in, Selçuk Üniversitesi’nin önünde de 18 yaşındaki, 15 yaşındaki kızlarımızın neler çektiğini siz benden daha iyi biliyorsunuz ve dolayısıyla Türkiye de askeri vesayetin karşısında, küresel sistemin ve siyasi güçlerinin karşısında kimi görürse ona oy veriyor. Birincisi bu. İkincisi, bu vesayet düzeneğinin Türkiye’deki siyasi temsilcisi olarak gördüğü Cumhuriyet Halk Partisi’ne bu millet oy vermiyor. Bir kere daha söylemek istiyorum. CHP’li arkadaşlarımız kızıyorlar ama bana kızacaklarına kendilerine çeki düzen versinler. Şunu söylüyorum, millet Türkiye’de Demokrat Parti, Anavatan Partisi, Refah Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy verdi. Şöyle bir kıyaslama yapalım, Cumhuriyet Halk Partisi inşallah değişir, CHP Türkiye’de iktidar alternatifi haline gelir. CHP bugünkü halinde iktidar alternatifi değilse, bu CHP’li arkadaşların çok kabiliyetsiz, birikimsiz, tecrübesiz olduklarından kaynaklanmıyor. CHP’nin içerisinde de çok tecrübeli kardeşlerimiz, arkadaşlarımız, çok birikimli olan insanlar var. Kişisel mesleklerinde oldukla başarılı olan insanlar var. Hatta daha fazlasını söyleyeyim, bizim camianın insanları Türkiye’de bürokrasinin, siyasetin, iş dünyasının hemen hemen bütün kapılarının kapalı olduğu dönemlerde CHP camiası fanuslar içerisinde yetiştirildi. Peki neden Cumhuriyet Halk Partisi başarılı olamıyor? Çok uzun konuşmaya gerek yok, bir tane cevabı var. CHP zihniyeti milletin durduğu yerde durmuyor da ondan. Onun için başarısız oluyor. Türkiye’de bütün partileri kapatsanız, bütün partiler seçimden çekilse, CHP tek başına seçime girse bu milletin yüzde 30’undan fazlası CHP’ye oy vermez. Buradan şuraya gelmek istiyorum, bizim başarımız da durduğumuz yerin doğru olmasından kaynaklanıyor” dedi.
“KİMİMİZİN HANGİ DİLDE KONUŞACAĞINA BİZ KARAR VERMEDİK” Kurtulmuş, çok temel problemlerden birisinin güncel olarak gündeme geldiğini ifade ederek, “Bu, Türkiye’de terör sorununun sona erdirilmesi ve Türkiye’de Kürt meselesinin çözümlenmesidir. Bununla ilgili olarak Türkiye’de ilk sefer hükümet bu kadar açık, bu kadar keskin bir iradeyi ortaya koyuyor. Sayın Başbakanımız tüm riskleri üzerine alarak bu sorunun bitirilmesi için gerçekten önemli adımların atılmasını sağlıyor. Sadece bir takım içerdeki karanlık odaklar değil, bir takım uluslararası karanlık odaklar Türkiye ileri gitmesin diye Türkiye içerisinde çatışma alanlarını arttırdılar, tezgahlarını kurdular, bu tezgahlar içerisinde milletin yıllarını heba ettiler. Ve yıllarca bu memlekette Kürt kimliği ihmal edildi, inkar edildi, asimile edilmeye çalışıldı. Şimdi şu soruyu sormak zorundayız; kimse de karşısındakine cevap vermesin, kalbine sorsun. Biz bu sorunu çözmek istiyor muyuz, istemiyor muyuz. Türkiye’de insanın iyi bildiği dilde kendisini savunma hakkı yasalaşacak ve parlamentodan geçecektir. Dil konusu aynı medeniyetin mensubu olan bizler için hiçbir şekilde problem değildir. Tabii ki Türkiye’de ortak dil, resmi dil Türkçe’dir. Bunda kimsenin şüphesi yok ama biz farklı diller, farklı renklere sahip insanlarız. Kimimizin hangi dilde konuşacağına biz karar vermedik. Kimimizin hangi kültürün içinde bulunacağımıza biz karar vermedik. Ana dil ana sütü kadar helaldir. Herkes ana dilini, kültürünü geliştirme hakkına sahiptir” şeklinde konuştu.
“DİYARBAKIR CEZAEVİ’NDE İŞKENCE YAPANLARIN TERÖRÜN BÜYÜMESİNDE PAYI YOK MU” AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti: “30 küsur senede 32 bin kişi ölmüş, 1 trilyon dolar kaybımız var. Türkiye bu insan gücünü kendi kalkınmasına kullansaydı, bugün 40 bin dolar milli gelir seviyemiz olurdu. Bu terörü kim desteklediyse, bu terörün yetişmesi için zemini kim hazırladıysa, dağdaki teröriste kızmak kolay ama 12 Eylül işkencehanelerinde, Diyarbakır Cezaevi’ni PKK’nın eğitim yuvası haline getirenlerin bu terörün büyümesinde hiç mi payı yoktur. Bir gram Türkçe bilmeyen insanlara zorla, işkencelerle Türkçe metinler ezberletenlerin PKK’nın gelişmesinde hiç mi katkısı yoktur. Affedersiniz, insanlara dışkı yedirenler, tırnaklarını sökenler, aile fertlerine gözlerinin önünde tecavüz edenlerin, ettirenlerin bu terörün gelişmesinde hiç mi katkısı yoktur. Bunlar eski Türkiye’nin işleriydi. Biz şimdi herkesi herkese hazreti insan gözüyle bakıyoruz. Hiçbirimizin diğerinden farkı yoktur.” Numan Kurtulmuş’a konuşmasının ardından AK Parti Konya İl Başkanı Ahmet Sorgun tarafından hediye verildi.
Kurtulmuş, daha sonra Konya’da HAS Parti’den AK Parti’ye katılanlara rozetlerini taktı .
Kaynak: İHA
Toplantıda konuşan Kurtulmuş, gücü elinde bulunduranların şimdiye kadar milletin ensesinde boza pişirmeye çalıştıklarını ifade ederek, “Zorla millete siyaset, yaşam tarzı ve dünya görüşü dikte ettirmeye çalıştılar ama tutmadı. Bu millete giydirmeye çalıştıkları deli gömleğini bu millet giymedi. Onun için milletin oyuyla iktidar olamayacaklarını bildikleri için hep Türkiye’yi kara bir tünelin içerisinde, karanlık bir dehlizin içerisinde tuttular ve bu milletin önüne engeller çıkartmaya çalıştılar. Bizim eski Türkiye dediğimiz şey budur. Geldiğimiz yeri bilmek bakımından söylüyorum. Çok uzun bir müddet evvel değil, 28 Şubat sürecinde Konya İmam Hatip’in, Selçuk Üniversitesi’nin önünde de 18 yaşındaki, 15 yaşındaki kızlarımızın neler çektiğini siz benden daha iyi biliyorsunuz ve dolayısıyla Türkiye de askeri vesayetin karşısında, küresel sistemin ve siyasi güçlerinin karşısında kimi görürse ona oy veriyor. Birincisi bu. İkincisi, bu vesayet düzeneğinin Türkiye’deki siyasi temsilcisi olarak gördüğü Cumhuriyet Halk Partisi’ne bu millet oy vermiyor. Bir kere daha söylemek istiyorum. CHP’li arkadaşlarımız kızıyorlar ama bana kızacaklarına kendilerine çeki düzen versinler. Şunu söylüyorum, millet Türkiye’de Demokrat Parti, Anavatan Partisi, Refah Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy verdi. Şöyle bir kıyaslama yapalım, Cumhuriyet Halk Partisi inşallah değişir, CHP Türkiye’de iktidar alternatifi haline gelir. CHP bugünkü halinde iktidar alternatifi değilse, bu CHP’li arkadaşların çok kabiliyetsiz, birikimsiz, tecrübesiz olduklarından kaynaklanmıyor. CHP’nin içerisinde de çok tecrübeli kardeşlerimiz, arkadaşlarımız, çok birikimli olan insanlar var. Kişisel mesleklerinde oldukla başarılı olan insanlar var. Hatta daha fazlasını söyleyeyim, bizim camianın insanları Türkiye’de bürokrasinin, siyasetin, iş dünyasının hemen hemen bütün kapılarının kapalı olduğu dönemlerde CHP camiası fanuslar içerisinde yetiştirildi. Peki neden Cumhuriyet Halk Partisi başarılı olamıyor? Çok uzun konuşmaya gerek yok, bir tane cevabı var. CHP zihniyeti milletin durduğu yerde durmuyor da ondan. Onun için başarısız oluyor. Türkiye’de bütün partileri kapatsanız, bütün partiler seçimden çekilse, CHP tek başına seçime girse bu milletin yüzde 30’undan fazlası CHP’ye oy vermez. Buradan şuraya gelmek istiyorum, bizim başarımız da durduğumuz yerin doğru olmasından kaynaklanıyor” dedi.
“KİMİMİZİN HANGİ DİLDE KONUŞACAĞINA BİZ KARAR VERMEDİK” Kurtulmuş, çok temel problemlerden birisinin güncel olarak gündeme geldiğini ifade ederek, “Bu, Türkiye’de terör sorununun sona erdirilmesi ve Türkiye’de Kürt meselesinin çözümlenmesidir. Bununla ilgili olarak Türkiye’de ilk sefer hükümet bu kadar açık, bu kadar keskin bir iradeyi ortaya koyuyor. Sayın Başbakanımız tüm riskleri üzerine alarak bu sorunun bitirilmesi için gerçekten önemli adımların atılmasını sağlıyor. Sadece bir takım içerdeki karanlık odaklar değil, bir takım uluslararası karanlık odaklar Türkiye ileri gitmesin diye Türkiye içerisinde çatışma alanlarını arttırdılar, tezgahlarını kurdular, bu tezgahlar içerisinde milletin yıllarını heba ettiler. Ve yıllarca bu memlekette Kürt kimliği ihmal edildi, inkar edildi, asimile edilmeye çalışıldı. Şimdi şu soruyu sormak zorundayız; kimse de karşısındakine cevap vermesin, kalbine sorsun. Biz bu sorunu çözmek istiyor muyuz, istemiyor muyuz. Türkiye’de insanın iyi bildiği dilde kendisini savunma hakkı yasalaşacak ve parlamentodan geçecektir. Dil konusu aynı medeniyetin mensubu olan bizler için hiçbir şekilde problem değildir. Tabii ki Türkiye’de ortak dil, resmi dil Türkçe’dir. Bunda kimsenin şüphesi yok ama biz farklı diller, farklı renklere sahip insanlarız. Kimimizin hangi dilde konuşacağına biz karar vermedik. Kimimizin hangi kültürün içinde bulunacağımıza biz karar vermedik. Ana dil ana sütü kadar helaldir. Herkes ana dilini, kültürünü geliştirme hakkına sahiptir” şeklinde konuştu.
“DİYARBAKIR CEZAEVİ’NDE İŞKENCE YAPANLARIN TERÖRÜN BÜYÜMESİNDE PAYI YOK MU” AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti: “30 küsur senede 32 bin kişi ölmüş, 1 trilyon dolar kaybımız var. Türkiye bu insan gücünü kendi kalkınmasına kullansaydı, bugün 40 bin dolar milli gelir seviyemiz olurdu. Bu terörü kim desteklediyse, bu terörün yetişmesi için zemini kim hazırladıysa, dağdaki teröriste kızmak kolay ama 12 Eylül işkencehanelerinde, Diyarbakır Cezaevi’ni PKK’nın eğitim yuvası haline getirenlerin bu terörün büyümesinde hiç mi payı yoktur. Bir gram Türkçe bilmeyen insanlara zorla, işkencelerle Türkçe metinler ezberletenlerin PKK’nın gelişmesinde hiç mi katkısı yoktur. Affedersiniz, insanlara dışkı yedirenler, tırnaklarını sökenler, aile fertlerine gözlerinin önünde tecavüz edenlerin, ettirenlerin bu terörün gelişmesinde hiç mi katkısı yoktur. Bunlar eski Türkiye’nin işleriydi. Biz şimdi herkesi herkese hazreti insan gözüyle bakıyoruz. Hiçbirimizin diğerinden farkı yoktur.” Numan Kurtulmuş’a konuşmasının ardından AK Parti Konya İl Başkanı Ahmet Sorgun tarafından hediye verildi.
Kurtulmuş, daha sonra Konya’da HAS Parti’den AK Parti’ye katılanlara rozetlerini taktı .