İğdır’da Ahilik Haftası Konferansı
Iğdır Üniversitesi'nde, Ahilik Haftası dolayısı ile bir konferans düzenlendi.
İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bekir Köle, "Osmanlı'dan günümüze ekonomik, sosyal ve kültürel hayatımızda çok önemli bir rol oynayan ahiliğin getirdiği kazanımlar, derinlemesine incelenerek, Türkiye'nin sosyo-kültürel ve ekonomik refahı adına faydalanılmalıdır" dedi.
Iğdır Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen konferansta konuşan Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bekir Köle, Ahiliğin, geçmişteki birçok kurum gibi, kendi çağının şartlarına göre en ideal seviyede faaliyet göstermiş ve misyonunu yerine getirmiş olduğunu belirtti.
Köle, Ahiliğin çağlar ötesi prensiplerinin tekrar canlandırılması ve bir model olarak bugüne uyarlanmasında büyük faydalar olacağını vurguladı. Bugünün esnaf ve ticaret erbabının her zamankinden daha fazla Ahiliğin kazanımları olan kardeşlik ruhu, dayanışma, yardımlaşma, birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr Bekir Köle, "Ahi kelimesinin Arapçada 'kardeşim' anlamına geldiğinden İslam bütün inananları kardeş ilan etmiştir. Ahilik, Selçuklu devletinin yıkılmasından sonra Anadolu'daki birliğin sağlanmasında ve Osmanlı devletinin kurulmasında büyük rol oynamıştır. Osmanlı devletinin temelleri atılırken Osmanlı beyliği, ahilikten ve ahi reislerinin nüfuzlarından yararlanmıştır. Osman Gazi'nin kayınpederi olan Şeyh Edebali, Ahilerin ileri gelenlerindendi. Osman Gazi, kılıcını ahi usulüne göre kuşanmış ve Orhan Gazi ise ahiliğin önemli bir savunucusu olmuştur. Ahilikte üstün kardeşlik ve dayanışma duygularının yerleşmesi aslında uzun bir süreç olarak devam eden ahlakî ve tasavvufî bir eğitimin sonucunda gerçekleşmektedir. Ahilikte meslektaşının ürünlerini kötülemek, taklit etmek ve bir diğerinin elinden pazar kapma yarışı yoktur. 'Ben siftah ettim, komşum siftah etmedi' diyerek müşterisini rakibine gönderen bir kanaatkârlık ve diğerkâmlık vardır. Ahilikte para amaç değil, araçtır” dedi.
"AHİLİĞE GEREKEN ÖNEMİ VEREREK GÜNÜMÜZE UYARLAMALIYIZ" Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bekir Köle, bugün ahiliğe gereken önemin verilmediğinin altını çizerek ticaret geleneğimizin ahlaka bağlı olarak geliştiğinin en büyük örneği ahilik olduğunu herkese anlatılması gerektiğini söyleyerek, "Ahlaka dayanmayan iktisadî ve ticarî faaliyetin sağlıklı bir şekilde yürümesi ve ayakta kalması da mümkün değildir. Fütüvvet ve ahilik anlayışı, Kur'ân ve Hazreti Peygamber (sav)'in sünnetine dayandırılan ilkeleriyle İslâmî-tasavvufî düşünce ve hayat görüşünü yansıtır. Netice olarak ahilik, Osmanlı'dan günümüze ekonomik, sosyal ve kültürel hayatımızda çok önemli bir rol oynamıştır. Etkileri bugünkü ticari ve ekonomik hayatımızda hala sürmektedir. Bu nedenle Ahiliğin getirdiği kazanımların derinlemesine incelenmesi, Türkiye'nin sosyo-kültürel ve ekonomik refahı adına önemli katkılar sağlayacaktır" şeklinde konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Bekir Köle, Ahilik ruhunun tekrar canlanması için yapılan çok sayıdaki ilmi ve akademik çalışmalardan uygun görülenlerin projelendirilerek uygulamaya geçirilmesi ve bir takım düzenlemelerin yapılması gerektiğini de ifade etti.
Kaynak: İHA
Iğdır Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen konferansta konuşan Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bekir Köle, Ahiliğin, geçmişteki birçok kurum gibi, kendi çağının şartlarına göre en ideal seviyede faaliyet göstermiş ve misyonunu yerine getirmiş olduğunu belirtti.
Köle, Ahiliğin çağlar ötesi prensiplerinin tekrar canlandırılması ve bir model olarak bugüne uyarlanmasında büyük faydalar olacağını vurguladı. Bugünün esnaf ve ticaret erbabının her zamankinden daha fazla Ahiliğin kazanımları olan kardeşlik ruhu, dayanışma, yardımlaşma, birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr Bekir Köle, "Ahi kelimesinin Arapçada 'kardeşim' anlamına geldiğinden İslam bütün inananları kardeş ilan etmiştir. Ahilik, Selçuklu devletinin yıkılmasından sonra Anadolu'daki birliğin sağlanmasında ve Osmanlı devletinin kurulmasında büyük rol oynamıştır. Osmanlı devletinin temelleri atılırken Osmanlı beyliği, ahilikten ve ahi reislerinin nüfuzlarından yararlanmıştır. Osman Gazi'nin kayınpederi olan Şeyh Edebali, Ahilerin ileri gelenlerindendi. Osman Gazi, kılıcını ahi usulüne göre kuşanmış ve Orhan Gazi ise ahiliğin önemli bir savunucusu olmuştur. Ahilikte üstün kardeşlik ve dayanışma duygularının yerleşmesi aslında uzun bir süreç olarak devam eden ahlakî ve tasavvufî bir eğitimin sonucunda gerçekleşmektedir. Ahilikte meslektaşının ürünlerini kötülemek, taklit etmek ve bir diğerinin elinden pazar kapma yarışı yoktur. 'Ben siftah ettim, komşum siftah etmedi' diyerek müşterisini rakibine gönderen bir kanaatkârlık ve diğerkâmlık vardır. Ahilikte para amaç değil, araçtır” dedi.
"AHİLİĞE GEREKEN ÖNEMİ VEREREK GÜNÜMÜZE UYARLAMALIYIZ" Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bekir Köle, bugün ahiliğe gereken önemin verilmediğinin altını çizerek ticaret geleneğimizin ahlaka bağlı olarak geliştiğinin en büyük örneği ahilik olduğunu herkese anlatılması gerektiğini söyleyerek, "Ahlaka dayanmayan iktisadî ve ticarî faaliyetin sağlıklı bir şekilde yürümesi ve ayakta kalması da mümkün değildir. Fütüvvet ve ahilik anlayışı, Kur'ân ve Hazreti Peygamber (sav)'in sünnetine dayandırılan ilkeleriyle İslâmî-tasavvufî düşünce ve hayat görüşünü yansıtır. Netice olarak ahilik, Osmanlı'dan günümüze ekonomik, sosyal ve kültürel hayatımızda çok önemli bir rol oynamıştır. Etkileri bugünkü ticari ve ekonomik hayatımızda hala sürmektedir. Bu nedenle Ahiliğin getirdiği kazanımların derinlemesine incelenmesi, Türkiye'nin sosyo-kültürel ve ekonomik refahı adına önemli katkılar sağlayacaktır" şeklinde konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Bekir Köle, Ahilik ruhunun tekrar canlanması için yapılan çok sayıdaki ilmi ve akademik çalışmalardan uygun görülenlerin projelendirilerek uygulamaya geçirilmesi ve bir takım düzenlemelerin yapılması gerektiğini de ifade etti.