Korkmaz: Üniversiteye 2008'de 743, 2011'de 2 Bin 693 Öğrenci Gönderdik
Bitlis Milli Eğitim Müdürü M.Emin Korkmaz, 2008 yılında üniversiteye 743 öğrenci gönderdiklerini, 2011 yılında ise bunun yaklaşık 4 katına çıkararak 2 bin 693’e çıktığını söyledi.
Korkmaz, bölgede il bazında en iyisi olduklarını ifade ederek, "2011'de Türkçe Soysal’de Türkiye 1.'si olduk. Genel sıralamada Türkiye 6.'sı olduk ki çok büyük bir başarıdır.” dedi.
Bitlis’te son iki yılda elde edilen başarıları değerlendiren Milli Eğitim Müdürü Korkmaz, Şerefiye Tepesi'nden Bitlis’e bakarak, “Bugün buradan şunu rahatlıkla söyleyebilirim, Bitlis yine Türkçe-Sosyal’de Türkiye birincisi olacaktır. Bu yılki hedef sadece Türkçe-Sosyal’de birincilik değil, diğer dallarda da büyük başarılar elde etmektir. Biz bu başarıya inanıyoruz." şeklinde konuştu.
Ortaöğretimde yakalan başarının ilköğretimlerde de yakalanması için yoğun bir çaba içerisinde olduklarını söyleyen Korkmaz, bunun için yeni projeler hazırladıklarını kaydetti.
Korkmaz, 'Riski Azalt, Projeyi Artır' projesiyle ilköğretimlerde de istenen başarıyı yakalayacaklarını, 4+4+4 sistemine hazır olduklarını vurguladı.
"Bitlis YİNE TÜRKÇE-SOSYAL’DE BİRİNCİ OLACAKTIR"
Bitlis’te son iki yılda elde edilen başarıları değerlendiren Milli Eğitim Müdürü M. Emin Korkmaz, Şerefiye Tepesi'nden Bitlis’e bakarak, “Bugün buradan şunu rahatlıkla söyleyebilirim; eğer çok önemli bir olay yaşanmaz ya da çok büyük bir doğal afetle karşı karşıya kalmaz isek, Bitlis yine Türkçe-Sosyal’de Türkiye birincisi olacaktır. Bu yılki hedef, sadece Türkçe-Sosyal’de birincilik değil, diğer dallarda da büyük başarılar elde etmektir. Biz bu başarıya inanıyoruz. Çünkü ekibimiz bu başarıya inanıyor, öğrencilerimiz başarıya inanıyor. Elde edilen başarıda ve bundan sonraki süreçte elde edilecek başarılarda, perdenin arkasındaki kahramanların emeği büyük olmuştur. Valisinden velisine, emeğinden emekçisine bu başarıların elde edilmesi için büyük çabalar harcandı. Bitlis, eğitim alanında 4 yıllık süre zarfında ekip olarak inanılmazı başardı.” diye konuştu.
Göreve geldiği yıllarda, eğitim ve öğretimde Bitlis’in iyi bir seviyede olmadığının altını çizen Korkmaz; eğitimde başarılı olmak için bir plana ihtiyacı olduğunu belirterek, öncelikle okulların fiziki şartlarını iyileştirdiklerinin söyledi.
Bölgede il bazında en iyisi olduklarını açıklayan Korkmaz, “Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun en iyisiyiz. 2011 yılında Türkçe Soysal’de Türkiye 1.'si olduk. Genel sıralamada Türkiye 6.'sı olduk ki çok büyük bir başarıdır. Yani bu tür başarılarda 3 notun ortalamasını topluyorsunuz, Matematik Türkçe, Türkçe Sosyal’de Türkiye 6.'sı oluyorsunuz, üniversiteye yerleşen öğrenci sayısı geçen sene 2 bin 693 olarak gerçekleşti. Bu da korkunç bir rakamdır.
"4 YILDA EĞİTİMDE ÇOK ŞEY DEĞİŞTİ"
Bitlis’in, özellikle üniversite sınavlarında almış olduğu başarıyı değerlendirirken, son iki yıldan ziyade son dört yıla bakmak gerektiğini belirten Korkmaz, göreve geldiklerinde, Bitlis’in ortalamada Türkiye 78.'si olduğunu ifade etti.
Son iki yılda yakalanan başarının tesadüf olmadığını dile getiren Korkmaz, daha kaliteli bir eğitim için hayata geçirmiş oldukları projelerin öneminden bahsetti. Korkmaz, eğitimde Türkiye sıralamasında sonlarda yer almasının Bitlis’e yakışmadığını söyledi.
Korkmaz, şöyle dedi: “18 Haziran 2008'de buraya geldiğimde, sınavlar ve görsel eğitim öğretim yılı bitmişti ve ne yazık ki sınavlar da buna göre yapılıyordu. Biz eylül ayında sınav sonuçlarını aldığımızda, önümüzde çok da parlak bir tablo göremedim. Ortalamada Türkiye 78’incisiydik, yapılan sınavların üçünü topladığımız zaman biri 74, biri 76, biri de 78 ile 79 sırasındaydı. Bu üç sıralama çok da iyi bir sıralama değildi, yani bu durum Bitlis’e, Bitlis’in bu kadar genç kadrosuna, Bitlis’in bu kadar dinamik kadrosuna çok da yakışmıyordu.
"BAŞARILARIMIZI PLAN VE PROJELERİMİZE BORÇLUYUZ"
Biz 2008-2009 eğitim öğretim yılında şunu yapmaya çalıştık; başarı için mutlaka bir plan programın olması lazımdı. Ve biz de plan yapmaya başladık. Ama ondan daha önce şunu yaptım, öğretmen arkadaşlarımıza şunu sordum, dedim ki 'arkadaşlar sizce öğrenciler neden okula gelmez?' Herkes bir bahane üretti, ben tek cümle söyledim. Dedim ki muhtemelen bizim okullarımız öğrencilerimizin evleri gibi cazip değil, eğer bizim okullarımız çocuklarımızın evleri gibi cazip olsaydı okulumuza gülerek gelip, ağlayarak gideceklerdi. Eğer bizim okullarımızda devamsızlık problemi varsa veya bizim çocuklarımız okullarımıza gelirken ağlıyorlarsa, giderken gülüyorlarsa burada bir sıkıntı var demektir, biz de onun için 368 okulumuzda çalışma yaptık, ilk çalışmayı da ne yaptık biliyor musunuz? Okulun dış cephesini boyadık ve dedik ki görsel olarak birinci sınıfa başlayan çocuklar veya ikinci sınıfa giden çocuklar veya geçen sene bu okulda okuyan bir çocuk yoldan geçerken ilk olarak, bu dış cepheyi okulunun güzelliğini bir görsün. Bu çalışmaları yaptıktan sonra içine girdik ve alınan bu kararların neticesini de çok iyi gördük.”
"OKULLARIMIZI CAZİP HALE GETİRDİK"
Okulların başarılarını arttırmak için her okula bir hedef belirlediklerini anlatan Korkmaz, şöyle devam etti: “'Gelişim İçin Değişim' adlı projeyi hayata geçirdik. Okulları cazip hale getirmeye çalıştık. Sene başında da aynı arkadaşlarımızla yeni bir eğitim ve öğretim yılına başladık, başarıyı yakalamak için de güzel bir proje hazırladık, projemize 'Gelişim İçin Değişim' adını verdik. Bunun için iki proje aşaması hazırladık, projemizin iki temel hedefi ve iki ayağı vardı. Birinci ayağı her okula bir hedef bırakıyorduk. Mesela diyelim ki Tatvan Anadolu Lisesi LYS’de 6 not ortalaması 300’se, biz onlara dedik ki kardeşim sen 2008-2009 eğitim öğretim yılı sonunda yani 2009-2010 eğitim öğretim yılını değerlendirirken, senin puanın 330 olacak dedik. İkinci ayakta da öğrencilerimiz için bir hedef belirledik, bunu da ilk önce liselerde yaptık. Hemen ardından ilköğretim okullarımızda da yaptık, ilköğretimde de biz bunu yapacağız dedik ve böyle bir hedef belirledik. Hedeflerimize varabilmek için sene başında seviye belirleme sınavı yaptık. Bu seviye belirleme sınavında çocuk Türkçede 25 sorudan 10 soru yapıyor ve biz bu çocuğumuza dedik ki yavrum biz seni 2 ay sonra bir sınav daha yapacağız. O sınavdaki hedefin nedir, çocuk ise bizlere, o sınavdaki hedefini 12’ye çıkaracağını söyledi.
Bizler de herkesin hedefini sınıfında bulunan panolara astık. Herkes hedefini ortak gördü, eğer iki sınavda sınıfın geneli hedefi tutturursa sorun yok, hedeflerini tutturmayan öğrencilerle bire bir rehberlik servislerinde görüşme imkânı sağladık, öğrencilerimizin hedeflerine ulaşabilmeleri için aileleriyle görüştük. Sınıfın genelinde bir sorun varsa direkt öğretmenlerimizle görüşüldü yani tabi bir sınıfta 30 öğrenci varsa ve bu 30 öğrencinin 28’i ve 25’i hedefini tutturmamışsa o sıkıntı öğretmendedir. Böylelikle hem öğrencide hem öğretmende hem de okulda bir defa oldu ve sürekli yükselen bir hedef oldu, sürekli yükselen bir çıta oldu.”
"4+4+4 İÇİN ALTYAPIMIZ YETERLİ"
Ortaöğretimde yakalanan başarının ilköğretimlerde de yakalanması için yoğun bir çaba içerisinde olduklarını söyleyen Korkmaz, bu konu için geliştirdikleri projeden bahsetti. Korkmaz, şunları ifade etti: “Riski Azalt, Projeyi Artır” projesiyle ilköğretimlerde de istenen başarıyı yakalayacaklarının altını çizdi. 4+4+4 sistemine hazır olduklarını belirten M. Emin Korkmaz, “İlköğretimlerde başarı çıtasını yükseltmek için RAPA projesini hazırladık. Bunun açılımı ‘Riski Azalt, Projeyi Artır’. Bu projenin 2 temel ayağı var; iki temel ayağı var, örgenciye ve öğretmene rehberlik. Öğrenci, öğretmen hakkında ne düşünüyor? Öğretmen öğrenciyi nasıl tanıyor? Biz geçen sene YGS’de Türkiye yetmişinciydik. Şimdi diyeceksiniz, siz YGS’de Türkiye yetmişincisi, LYS’de Türkiye birincisisiniz, bu bir tezat değil midir? Bu sene konum olarak neredesiniz? Tahminen söylüyorum 50 ile 55 arasındayız, çünkü daha net bir şekilde açıklanmadı. SBS’de biz bu sene 40. sıradayız, biz bu sene iyi bir performans sağladık, hiç kimse bu il nasıl başarısız olur demiyor, biz bu ille nasıl başarılı adım atarız diyor. Fedakârlık eşittir iyi eğitim, çalışma eşittir iyi eğitim, moral ve motivasyon eşittir iyi eğitim. İyi bir eğitim içinde yaptığımız okullarımız çok kaliteli oldu ve başarıyı da beraberinde getirdi. Bundan sonraki süreçte de yeni sistemle yani 4+4+4 sistemi için altyapımız yeterlidir. Bu konu hakkında da çalışmalarımız devam ediyor.”
Bitlis’te son iki yılda elde edilen başarıları değerlendiren Milli Eğitim Müdürü Korkmaz, Şerefiye Tepesi'nden Bitlis’e bakarak, “Bugün buradan şunu rahatlıkla söyleyebilirim, Bitlis yine Türkçe-Sosyal’de Türkiye birincisi olacaktır. Bu yılki hedef sadece Türkçe-Sosyal’de birincilik değil, diğer dallarda da büyük başarılar elde etmektir. Biz bu başarıya inanıyoruz." şeklinde konuştu.
Ortaöğretimde yakalan başarının ilköğretimlerde de yakalanması için yoğun bir çaba içerisinde olduklarını söyleyen Korkmaz, bunun için yeni projeler hazırladıklarını kaydetti.
Korkmaz, 'Riski Azalt, Projeyi Artır' projesiyle ilköğretimlerde de istenen başarıyı yakalayacaklarını, 4+4+4 sistemine hazır olduklarını vurguladı.
"Bitlis YİNE TÜRKÇE-SOSYAL’DE BİRİNCİ OLACAKTIR"
Bitlis’te son iki yılda elde edilen başarıları değerlendiren Milli Eğitim Müdürü M. Emin Korkmaz, Şerefiye Tepesi'nden Bitlis’e bakarak, “Bugün buradan şunu rahatlıkla söyleyebilirim; eğer çok önemli bir olay yaşanmaz ya da çok büyük bir doğal afetle karşı karşıya kalmaz isek, Bitlis yine Türkçe-Sosyal’de Türkiye birincisi olacaktır. Bu yılki hedef, sadece Türkçe-Sosyal’de birincilik değil, diğer dallarda da büyük başarılar elde etmektir. Biz bu başarıya inanıyoruz. Çünkü ekibimiz bu başarıya inanıyor, öğrencilerimiz başarıya inanıyor. Elde edilen başarıda ve bundan sonraki süreçte elde edilecek başarılarda, perdenin arkasındaki kahramanların emeği büyük olmuştur. Valisinden velisine, emeğinden emekçisine bu başarıların elde edilmesi için büyük çabalar harcandı. Bitlis, eğitim alanında 4 yıllık süre zarfında ekip olarak inanılmazı başardı.” diye konuştu.
Göreve geldiği yıllarda, eğitim ve öğretimde Bitlis’in iyi bir seviyede olmadığının altını çizen Korkmaz; eğitimde başarılı olmak için bir plana ihtiyacı olduğunu belirterek, öncelikle okulların fiziki şartlarını iyileştirdiklerinin söyledi.
Bölgede il bazında en iyisi olduklarını açıklayan Korkmaz, “Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun en iyisiyiz. 2011 yılında Türkçe Soysal’de Türkiye 1.'si olduk. Genel sıralamada Türkiye 6.'sı olduk ki çok büyük bir başarıdır. Yani bu tür başarılarda 3 notun ortalamasını topluyorsunuz, Matematik Türkçe, Türkçe Sosyal’de Türkiye 6.'sı oluyorsunuz, üniversiteye yerleşen öğrenci sayısı geçen sene 2 bin 693 olarak gerçekleşti. Bu da korkunç bir rakamdır.
"4 YILDA EĞİTİMDE ÇOK ŞEY DEĞİŞTİ"
Bitlis’in, özellikle üniversite sınavlarında almış olduğu başarıyı değerlendirirken, son iki yıldan ziyade son dört yıla bakmak gerektiğini belirten Korkmaz, göreve geldiklerinde, Bitlis’in ortalamada Türkiye 78.'si olduğunu ifade etti.
Son iki yılda yakalanan başarının tesadüf olmadığını dile getiren Korkmaz, daha kaliteli bir eğitim için hayata geçirmiş oldukları projelerin öneminden bahsetti. Korkmaz, eğitimde Türkiye sıralamasında sonlarda yer almasının Bitlis’e yakışmadığını söyledi.
Korkmaz, şöyle dedi: “18 Haziran 2008'de buraya geldiğimde, sınavlar ve görsel eğitim öğretim yılı bitmişti ve ne yazık ki sınavlar da buna göre yapılıyordu. Biz eylül ayında sınav sonuçlarını aldığımızda, önümüzde çok da parlak bir tablo göremedim. Ortalamada Türkiye 78’incisiydik, yapılan sınavların üçünü topladığımız zaman biri 74, biri 76, biri de 78 ile 79 sırasındaydı. Bu üç sıralama çok da iyi bir sıralama değildi, yani bu durum Bitlis’e, Bitlis’in bu kadar genç kadrosuna, Bitlis’in bu kadar dinamik kadrosuna çok da yakışmıyordu.
"BAŞARILARIMIZI PLAN VE PROJELERİMİZE BORÇLUYUZ"
Biz 2008-2009 eğitim öğretim yılında şunu yapmaya çalıştık; başarı için mutlaka bir plan programın olması lazımdı. Ve biz de plan yapmaya başladık. Ama ondan daha önce şunu yaptım, öğretmen arkadaşlarımıza şunu sordum, dedim ki 'arkadaşlar sizce öğrenciler neden okula gelmez?' Herkes bir bahane üretti, ben tek cümle söyledim. Dedim ki muhtemelen bizim okullarımız öğrencilerimizin evleri gibi cazip değil, eğer bizim okullarımız çocuklarımızın evleri gibi cazip olsaydı okulumuza gülerek gelip, ağlayarak gideceklerdi. Eğer bizim okullarımızda devamsızlık problemi varsa veya bizim çocuklarımız okullarımıza gelirken ağlıyorlarsa, giderken gülüyorlarsa burada bir sıkıntı var demektir, biz de onun için 368 okulumuzda çalışma yaptık, ilk çalışmayı da ne yaptık biliyor musunuz? Okulun dış cephesini boyadık ve dedik ki görsel olarak birinci sınıfa başlayan çocuklar veya ikinci sınıfa giden çocuklar veya geçen sene bu okulda okuyan bir çocuk yoldan geçerken ilk olarak, bu dış cepheyi okulunun güzelliğini bir görsün. Bu çalışmaları yaptıktan sonra içine girdik ve alınan bu kararların neticesini de çok iyi gördük.”
"OKULLARIMIZI CAZİP HALE GETİRDİK"
Okulların başarılarını arttırmak için her okula bir hedef belirlediklerini anlatan Korkmaz, şöyle devam etti: “'Gelişim İçin Değişim' adlı projeyi hayata geçirdik. Okulları cazip hale getirmeye çalıştık. Sene başında da aynı arkadaşlarımızla yeni bir eğitim ve öğretim yılına başladık, başarıyı yakalamak için de güzel bir proje hazırladık, projemize 'Gelişim İçin Değişim' adını verdik. Bunun için iki proje aşaması hazırladık, projemizin iki temel hedefi ve iki ayağı vardı. Birinci ayağı her okula bir hedef bırakıyorduk. Mesela diyelim ki Tatvan Anadolu Lisesi LYS’de 6 not ortalaması 300’se, biz onlara dedik ki kardeşim sen 2008-2009 eğitim öğretim yılı sonunda yani 2009-2010 eğitim öğretim yılını değerlendirirken, senin puanın 330 olacak dedik. İkinci ayakta da öğrencilerimiz için bir hedef belirledik, bunu da ilk önce liselerde yaptık. Hemen ardından ilköğretim okullarımızda da yaptık, ilköğretimde de biz bunu yapacağız dedik ve böyle bir hedef belirledik. Hedeflerimize varabilmek için sene başında seviye belirleme sınavı yaptık. Bu seviye belirleme sınavında çocuk Türkçede 25 sorudan 10 soru yapıyor ve biz bu çocuğumuza dedik ki yavrum biz seni 2 ay sonra bir sınav daha yapacağız. O sınavdaki hedefin nedir, çocuk ise bizlere, o sınavdaki hedefini 12’ye çıkaracağını söyledi.
Bizler de herkesin hedefini sınıfında bulunan panolara astık. Herkes hedefini ortak gördü, eğer iki sınavda sınıfın geneli hedefi tutturursa sorun yok, hedeflerini tutturmayan öğrencilerle bire bir rehberlik servislerinde görüşme imkânı sağladık, öğrencilerimizin hedeflerine ulaşabilmeleri için aileleriyle görüştük. Sınıfın genelinde bir sorun varsa direkt öğretmenlerimizle görüşüldü yani tabi bir sınıfta 30 öğrenci varsa ve bu 30 öğrencinin 28’i ve 25’i hedefini tutturmamışsa o sıkıntı öğretmendedir. Böylelikle hem öğrencide hem öğretmende hem de okulda bir defa oldu ve sürekli yükselen bir hedef oldu, sürekli yükselen bir çıta oldu.”
"4+4+4 İÇİN ALTYAPIMIZ YETERLİ"
Ortaöğretimde yakalanan başarının ilköğretimlerde de yakalanması için yoğun bir çaba içerisinde olduklarını söyleyen Korkmaz, bu konu için geliştirdikleri projeden bahsetti. Korkmaz, şunları ifade etti: “Riski Azalt, Projeyi Artır” projesiyle ilköğretimlerde de istenen başarıyı yakalayacaklarının altını çizdi. 4+4+4 sistemine hazır olduklarını belirten M. Emin Korkmaz, “İlköğretimlerde başarı çıtasını yükseltmek için RAPA projesini hazırladık. Bunun açılımı ‘Riski Azalt, Projeyi Artır’. Bu projenin 2 temel ayağı var; iki temel ayağı var, örgenciye ve öğretmene rehberlik. Öğrenci, öğretmen hakkında ne düşünüyor? Öğretmen öğrenciyi nasıl tanıyor? Biz geçen sene YGS’de Türkiye yetmişinciydik. Şimdi diyeceksiniz, siz YGS’de Türkiye yetmişincisi, LYS’de Türkiye birincisisiniz, bu bir tezat değil midir? Bu sene konum olarak neredesiniz? Tahminen söylüyorum 50 ile 55 arasındayız, çünkü daha net bir şekilde açıklanmadı. SBS’de biz bu sene 40. sıradayız, biz bu sene iyi bir performans sağladık, hiç kimse bu il nasıl başarısız olur demiyor, biz bu ille nasıl başarılı adım atarız diyor. Fedakârlık eşittir iyi eğitim, çalışma eşittir iyi eğitim, moral ve motivasyon eşittir iyi eğitim. İyi bir eğitim içinde yaptığımız okullarımız çok kaliteli oldu ve başarıyı da beraberinde getirdi. Bundan sonraki süreçte de yeni sistemle yani 4+4+4 sistemi için altyapımız yeterlidir. Bu konu hakkında da çalışmalarımız devam ediyor.”