Devlet Denetleme Kurulu: Turgut Özal'ın Ölümü Şüpheli
Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın vefat nedenini inceleyen Devlet Denetleme Kurulu (DDK) raporunu kamuoyuna açıkladı.
Özal’ın ölümünü şüpheli bulan DDK, delil tespit işlemlerinin yapılmamış olmasını 'akıl tutulması' olarak değerlendirerek, Özal’ın mezarının açılıp otopsi yapılması gerektiği belirtti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talimatı üzerine Turgut Özal'ın vefatını inceleyen Devlet Denetleme Kurulu raporunu açıkladı.
DDK’nın hazırladığı rapora göre 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümü şüpheli bulundu. DDK’nın 44 sayfalık raporunda şu dikkat çekici ifadelere yer verildi: "Bu kapsamda, bahsedilmesi gereken ilk husus; döneme dair ortaya çıkan ve kısmen de halen devam eden kamu yönetiminin güvenliği ve işleyişine ilişkin olarak tezahür eden önemli bir zafiyet ortamının varlığıdır. Merhum Turgut Özal, görevi başında vefat eden bir Cumhurbaşkanıdır. Ölümü, uzun süreli devam eden ağır bir hastalık neticesinde olan ve beklenen bir ölüm değildir. Ölümü, ani bir ölüm şeklinde gerçekleşmiştir. Görevi başında ve ani şekilde ölen bir Cumhurbaşkanının ölümü her zaman şüpheli bir ölümdür. Bu itibarla, ölüm nedeninin belirlenmesi amacıyla herhangi bir otopsi ve/veya Köşk yerleşkesinde delil tespiti benzeri işlemlerin yapılmamış olması tam anlamıyla “akıl tutulması” ile izah edilebilecek bir durumdur. Öyle ki, mezkur akıl tutulması dönemin ilgili devlet organlarına ve merhumun yakınlarına tam anlamıyla hakim olmuştur. Bunun sonucunda da, ölüm nedeninin belirlenmesi konusunda gerek doktorlar ve aile üyeleri tarafından gerekse yargı organları ve diğer devlet ricali tarafından otopsi yapılması konusunda gerekli ihtimam ve tavır gösterilmemiştir."
Kamuoyunda yaygın bir şekilde Merhum Turgut Özal’ın ölümünün doğal bir ölüm olarak görülmemesi ve öldürülmüş olabileceğine ilişkin ölümün hemen akabinden itibaren geniş bir yelpazede bir takım iddiaların ortaya çıkmasının temel sebebinin yukarıda belirtilen hususların olduğuna dikkat çekilen raporda, "Merhum Turgut Özal’ın ölümünün üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen bu süre içerisinde ölümü ile ilgili olarak ortaya atılan çeşitli iddialar hakkında bugüne kadar herhangi bir idari araştırma ve inceleme ile kapsamlı bir adli soruşturma yapılmamış olması da aynı akıl tutulmasının uzun yıllar boyunca devam ettiğine işaret etmektedir." ifadelerine yer verildi.
"ÖLÜM NEDENİNİN BELİRLENMESİ ÖZAL AİLESİ VE YARGI ORGANLARININ TAKDİR EDECEĞİ BİR DURUMDUR"
DDK raporunda merhum Turgut Özal’ın öldürülmüş olduğuna ilişkin ortaya atılan çeşitli iddialar hakkında ancak sınırlı bir inceleme yapılabildiğine işaret ederek, "Merhum Turgut Özal’ın öldürülmüş olduğuna ilişkin ortaya atılan iddiaların önemli bir bölümünün ise soyut nitelikte olup daha ziyade çeşitli ulusal veya uluslar arası olgular/gelişmeler temel alınarak ortaya atılan 'öldürülme nedeni' etrafında kurgulanan iddialar olduğu görülmektedir. Bu nedenle, söz konusu iddiaların bu aşamada araştırılması ve ispatlanması imkanı bulunamamıştır. Ancak, ölüm nedeninin netleştirilmesinden sonra söz konusu iddiaların ciddiyeti/geçerliliği hakkında düşünülebileceği/inceleme yapılabileceği açıktır. Bu nedenle, Tıbbı Uzmanlar Heyeti tarafından mevcut tıbbi veriler çerçevesinde önerilen, ölüm nedeninin belirlenmesine ilişkin yöntem ve süreçlerin gerekliliğinin; Raporun yukarıdaki bölümlerinde yapılan tespit ve değerlendirmeler muvacehesinde Özal’ın ailesi ile yargı organlarının takdir edebileceği bir durum olduğu kanaatine varılmıştır."
Raporda son olarak değerlendirme ve önerilerin ışığında atılacak adıma şöyle yer verildi: "Bu Raporun, 2443 sayılı Devlet Denetleme Kurulu Kurulması Hakkında Kanun’un 6. maddesi uyarınca Başbakanlığa gönderilmesi gerektiği ve ayrıca Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına da raporun bir örneğinin iletilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir. "
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talimatı üzerine Turgut Özal'ın vefatını inceleyen Devlet Denetleme Kurulu raporunu açıkladı.
DDK’nın hazırladığı rapora göre 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümü şüpheli bulundu. DDK’nın 44 sayfalık raporunda şu dikkat çekici ifadelere yer verildi: "Bu kapsamda, bahsedilmesi gereken ilk husus; döneme dair ortaya çıkan ve kısmen de halen devam eden kamu yönetiminin güvenliği ve işleyişine ilişkin olarak tezahür eden önemli bir zafiyet ortamının varlığıdır. Merhum Turgut Özal, görevi başında vefat eden bir Cumhurbaşkanıdır. Ölümü, uzun süreli devam eden ağır bir hastalık neticesinde olan ve beklenen bir ölüm değildir. Ölümü, ani bir ölüm şeklinde gerçekleşmiştir. Görevi başında ve ani şekilde ölen bir Cumhurbaşkanının ölümü her zaman şüpheli bir ölümdür. Bu itibarla, ölüm nedeninin belirlenmesi amacıyla herhangi bir otopsi ve/veya Köşk yerleşkesinde delil tespiti benzeri işlemlerin yapılmamış olması tam anlamıyla “akıl tutulması” ile izah edilebilecek bir durumdur. Öyle ki, mezkur akıl tutulması dönemin ilgili devlet organlarına ve merhumun yakınlarına tam anlamıyla hakim olmuştur. Bunun sonucunda da, ölüm nedeninin belirlenmesi konusunda gerek doktorlar ve aile üyeleri tarafından gerekse yargı organları ve diğer devlet ricali tarafından otopsi yapılması konusunda gerekli ihtimam ve tavır gösterilmemiştir."
Kamuoyunda yaygın bir şekilde Merhum Turgut Özal’ın ölümünün doğal bir ölüm olarak görülmemesi ve öldürülmüş olabileceğine ilişkin ölümün hemen akabinden itibaren geniş bir yelpazede bir takım iddiaların ortaya çıkmasının temel sebebinin yukarıda belirtilen hususların olduğuna dikkat çekilen raporda, "Merhum Turgut Özal’ın ölümünün üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen bu süre içerisinde ölümü ile ilgili olarak ortaya atılan çeşitli iddialar hakkında bugüne kadar herhangi bir idari araştırma ve inceleme ile kapsamlı bir adli soruşturma yapılmamış olması da aynı akıl tutulmasının uzun yıllar boyunca devam ettiğine işaret etmektedir." ifadelerine yer verildi.
"ÖLÜM NEDENİNİN BELİRLENMESİ ÖZAL AİLESİ VE YARGI ORGANLARININ TAKDİR EDECEĞİ BİR DURUMDUR"
DDK raporunda merhum Turgut Özal’ın öldürülmüş olduğuna ilişkin ortaya atılan çeşitli iddialar hakkında ancak sınırlı bir inceleme yapılabildiğine işaret ederek, "Merhum Turgut Özal’ın öldürülmüş olduğuna ilişkin ortaya atılan iddiaların önemli bir bölümünün ise soyut nitelikte olup daha ziyade çeşitli ulusal veya uluslar arası olgular/gelişmeler temel alınarak ortaya atılan 'öldürülme nedeni' etrafında kurgulanan iddialar olduğu görülmektedir. Bu nedenle, söz konusu iddiaların bu aşamada araştırılması ve ispatlanması imkanı bulunamamıştır. Ancak, ölüm nedeninin netleştirilmesinden sonra söz konusu iddiaların ciddiyeti/geçerliliği hakkında düşünülebileceği/inceleme yapılabileceği açıktır. Bu nedenle, Tıbbı Uzmanlar Heyeti tarafından mevcut tıbbi veriler çerçevesinde önerilen, ölüm nedeninin belirlenmesine ilişkin yöntem ve süreçlerin gerekliliğinin; Raporun yukarıdaki bölümlerinde yapılan tespit ve değerlendirmeler muvacehesinde Özal’ın ailesi ile yargı organlarının takdir edebileceği bir durum olduğu kanaatine varılmıştır."
Raporda son olarak değerlendirme ve önerilerin ışığında atılacak adıma şöyle yer verildi: "Bu Raporun, 2443 sayılı Devlet Denetleme Kurulu Kurulması Hakkında Kanun’un 6. maddesi uyarınca Başbakanlığa gönderilmesi gerektiği ve ayrıca Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına da raporun bir örneğinin iletilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir. "