Yeni Nesil Eğitim Konferansları'nın 2.'si Yapıldı
Doğa Koleji'nin ilkini geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiği Yeni Nesil Eğitim Konferansları'nın ikincisi Ataşehir Doğa Koleji'nde yapıldı.
Sıra dışı, yaratıcı ve özgün uygulama hazırlayan öğretmenleri, diğer eğitimcilerle buluşturan Doğa Koleji, bu yıl da İstanbul Üniversitesi Akademik Kurulu tarafından incelenip seçilen uygulamaları eğitim dünyasına sundu.
Ataşehir Doğa Koleji'ndeki gerçekleşen konferansın açılış konuşmasını yapan Yeni Nesil Eğitim Konferansları proje koordinatörü ve Doğa Koleji Öğretmeni Adem Durmuş, ilk organizasyona göre iki kat büyüdüklerini ifade etti.
İlk etkinliği 220 katılımcı, 115 proje ve 8 atölye çalışmasıyla gerçekleştirdiklerini anlatan Durmuş, bu yıl ise 500 katılımcının, 215 proje ve 17 atölye çalışmasının olduğunu söyledi.
"EĞİTİMDE YAŞANAN DEĞİŞİMLER BİZİ ÖZGÜN ARAYIŞLARA İTİYOR"
Eğitim alanında yaşanan gelişmelere değinen Durmuş, kara tahtanın yerini kıllı tahtaya, kitapların yerini tabletlere bıraktığını anımsattı. Hal böyle olunca eğitimdeki değişim ve gelişmelerin kendilerini özgü arayışlara ittiğini belirten Durmuş, çocuklara artık okuma-yazma öğretmek ile yetinmediklerini dile getirdi.
Zorunlu eğitimin yakın bir zaman önce 12 yıla çıkarılmasıyla eğitimin kaliteli hale getirilmesinin daha çok tartışıldığına dikkat çeken Durmuş, "Eğitimde Değişim Hareketi, eğitim sorunlarınıideolojik yaklaşımla değil, pedagolojik anlayışla çözülmesi gerektiğini savunuyor. Eğitimde partizanca tartışmalar yerine bilimsel temelli, araştırmalara dayalı ve gelişmiş ülkelerde uygulanarak hayata geçmiş eğitim felsefelerinin benimsenmesi gerektiğine inanıyoruz. Eğitimde Değim Hareketi, eğitim sadece sınıfta yapılan bir etkinlikle sınırlanmıyor. Öğrenciyi eğitimin nesnesi değil, öğrenmemin temel alınmasını esas kabul ederek eğitimin öznesi olarak görüyoruz" dedi.
"ÖĞRENCİLER BİLGİ HAMALI OLMAMALI"
Bilgiye ulaşmanın kolaylaştığı dijital dünyada, çocukların bilgi hamalı yapmanın bir anlamı olmadığını kaydeden Durmuş, İşte bu duygu ve düşüncelerle Eğitimde Değişim Hareketi, 10 yılını kutlayan Doğa Koleji öncülüğünde kurulmuştur. 2001 yılında Beykoz'da bir vadide 200 öğrenci, bir okul ve yaklaşık 40 öğretmenle eğitim hayatına başlayan Doğa Koleji 10 yıllık geçmişinde başarıdan başarıya koştu. Bu gün 44 kampüs ve 22 bin öğrenci, 5 bin personeliyle Türkiye'de özel okulculuğun liderliğini yürütüyor.Önümüzdeki yıl İstanbul'da 10 ve Anadolu'da 2 olmak üzere toplam 12 okul daha açarak Türk Eğitim sistemine değer üretmeye devam ediyor. Önümüzdeki 3 yılda 100 bin öğrenciye ulaşmayı hedefleyen Doğa Koleji, tüm planlamasını ve ekibini buna göre hazırlıyor" diye konuştu
"GÜCÜMÜZÜ ARTIRARAK DEVAM EDİYORUZ"
Eğitimde Değişim Hareketi'nin, Doğa Koleji tarafından Türk eğitim sistemine kazandırılan en büyük değerlerden biri olduğunu sözlerine ekleyen Durmuş, şu şekilde konuştu: "2011 yılında Türkiye'nin en köklü üniversitelerinden biri olan İstanbul Üniversitesi ile Yeni Nesil Eğitim Konferansı'nın ilkini organize ettik. Böylelikle Eğitimde Değişim Hareketi, geçen yıldan aldığı güçle bugün daha çok öğretmene ulaşmanın mutluluğunu yaşıyor. Her geçen gün gücümüzü artırarak yolculuğumuza devam ediyoruz. Düne göredaha parlak yanan eğitim ışığımız, ellerinde projelerini meşale gibi tutuşturarak 2. Yeni Nesil Eğitim konferansına katılan siz değerli öğretmenlerimizle daha da büyüyor ve gelişiyor."
"BAŞARILAT AKTARILMADIĞINDA EN DEĞERLİ KÜTÜPHANELER MEZARLIKLAR OLUYOR"
Durmuş'un konuşmasının ardından kişisel gelişim ve sosyal başarı türünde yazdığı kitaplarıyla ünlü Mümin Sekman mikrofonu devraldı. Başarılı Olmak Öğrenilir konulu sunum yapan Sekman, konuşmasına bu alana nasıl adım attığını anlatarak başladı.
Sekman, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisiyken, kendi çabalarıyla başarıya ulaşmış insanların hayatlarını incelenmeyi düşündüğünü katılımcılarla paylaştı. Bunun akademik araştırmalarla birleştirip bir doktrin haline getirilmesini faydalı olacağınıdönem aklından geçirse de kaleme almadığını belirten Sekman, "Başarılı olmuş insanların başarı bilgisi kafalarında kalıyor. Onların başarıları aktarılmadığı zaman en değerli kütüphaneler mezarlıklar oluyor. Bunu biri yapacak mı diye bekledim. Baktım kimse yapmadı. Ben de kalktım hukuk fakültesi diplomamı çöpe attım, Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde başlayıp çalışa çalışa bir süreç izledim" şeklinde konuştu.
"BAŞARI GEREKÇESİ ÖNEMLİ"
"Neden başarmalıyım sorusu"nun çok önemli olduğunu savunan Sekman, örnekler vererek şu sözleri sarf etti "Roketleri düşünün. Onların altında ateşleme kapsülleri bulunmakta. Roketler, ateşleme kapsüllerinden küçüktür. Ateşleme kapsülleri, roketi yeri çekimi karşısında yükselmesini sağlar. İnsanlarda da aynı. Sizi başarısızlığa çeken güçlere karşı, sizin yukarıya itecek güçlere de ihtiyacınız var. Bu güçlerden biri motivasyon ise diğeri de "neden" sorusudur. Başarı gerekçeniz, başarınızı ateşleyecek enönemli faktördür."
"BAŞARININ DA BEDELLERİ VAR"
Başarıya giden yolda vazgeçilenlerin, seçimlerden daha çok olacağını aktaran Sekman, "Evde oturup ders çalışan bir çocuk arada sıkılıp internetten Facebook'a bakar. Orada arkadaşlarının paylaştıklarını görünce, 'Ben burada oturup ders çalışıyorum ama arkadaşlarım nasıl eğleniyor" diye düşünür ve psikolojik iç sabotaj mekanizmasını çalıştırır. Başarı karşısında vazgeçilenler, başarıya karşı tepkisel duygular geliştirilmesine neden oluyor. Peki, başarısız bir yoldan gitsek onun bedeli yok mu? Başarı belkibir yıl boyunca bedel istiyor sizden. Ama başarısızlığın bedeli bir ömür sürüyor" diye konuştu.
"Bir insanın başarı limitini belirleyen faktörler nelerdir?", "Benden mesleğinde ne kadar büyük adam olur?" sorularının da sık sık sorulduğunun altını çizen Sekman, "Bu soruların cevapları da insanın kafasına takılıyor. Bazı kişiler özgüvenleriyle yolunu belirliyor. Kendince bir hedef belirleyip 'Ben bunu yaparım' diyor. Bir de yetenek analizine dayanan bir yol var. Bunun yanında potansiyelini kullanmapotansiyeli de var. Bazı insanların potansiyelleri düşük olmasına karşın, potansiyellerini kullanma potansiyelleri yüksek olduğu için çok başarılı olabiliyorlar" diyerek başarı yolunda atılması geren adımları katılımcılara aktardı.
Yapılan açılış konuşmalarının ardından atölye çalışmalarına geçildi. Atölye çalışmalarında konusunda uzman akademisyen ve eğitim çalışanları yaklaşık 500 kişilik katılımcıya eğitimlerde bulundular. Atölye çalışmalarının yanı sıra projeleri kabul edilen öğretmenler de çalışmalarını sergilediler. Konferansların onunda atölye eğitimleri veren 18 kişiye teşekkür plaketi verildi.
Projeleri kabul edilen öğretmenlere de hem plaket verildi hem de çekilişle hediye dağıtıldı
Kaynak: İHA
Ataşehir Doğa Koleji'ndeki gerçekleşen konferansın açılış konuşmasını yapan Yeni Nesil Eğitim Konferansları proje koordinatörü ve Doğa Koleji Öğretmeni Adem Durmuş, ilk organizasyona göre iki kat büyüdüklerini ifade etti.
İlk etkinliği 220 katılımcı, 115 proje ve 8 atölye çalışmasıyla gerçekleştirdiklerini anlatan Durmuş, bu yıl ise 500 katılımcının, 215 proje ve 17 atölye çalışmasının olduğunu söyledi.
"EĞİTİMDE YAŞANAN DEĞİŞİMLER BİZİ ÖZGÜN ARAYIŞLARA İTİYOR"
Eğitim alanında yaşanan gelişmelere değinen Durmuş, kara tahtanın yerini kıllı tahtaya, kitapların yerini tabletlere bıraktığını anımsattı. Hal böyle olunca eğitimdeki değişim ve gelişmelerin kendilerini özgü arayışlara ittiğini belirten Durmuş, çocuklara artık okuma-yazma öğretmek ile yetinmediklerini dile getirdi.
Zorunlu eğitimin yakın bir zaman önce 12 yıla çıkarılmasıyla eğitimin kaliteli hale getirilmesinin daha çok tartışıldığına dikkat çeken Durmuş, "Eğitimde Değişim Hareketi, eğitim sorunlarınıideolojik yaklaşımla değil, pedagolojik anlayışla çözülmesi gerektiğini savunuyor. Eğitimde partizanca tartışmalar yerine bilimsel temelli, araştırmalara dayalı ve gelişmiş ülkelerde uygulanarak hayata geçmiş eğitim felsefelerinin benimsenmesi gerektiğine inanıyoruz. Eğitimde Değim Hareketi, eğitim sadece sınıfta yapılan bir etkinlikle sınırlanmıyor. Öğrenciyi eğitimin nesnesi değil, öğrenmemin temel alınmasını esas kabul ederek eğitimin öznesi olarak görüyoruz" dedi.
"ÖĞRENCİLER BİLGİ HAMALI OLMAMALI"
Bilgiye ulaşmanın kolaylaştığı dijital dünyada, çocukların bilgi hamalı yapmanın bir anlamı olmadığını kaydeden Durmuş, İşte bu duygu ve düşüncelerle Eğitimde Değişim Hareketi, 10 yılını kutlayan Doğa Koleji öncülüğünde kurulmuştur. 2001 yılında Beykoz'da bir vadide 200 öğrenci, bir okul ve yaklaşık 40 öğretmenle eğitim hayatına başlayan Doğa Koleji 10 yıllık geçmişinde başarıdan başarıya koştu. Bu gün 44 kampüs ve 22 bin öğrenci, 5 bin personeliyle Türkiye'de özel okulculuğun liderliğini yürütüyor.Önümüzdeki yıl İstanbul'da 10 ve Anadolu'da 2 olmak üzere toplam 12 okul daha açarak Türk Eğitim sistemine değer üretmeye devam ediyor. Önümüzdeki 3 yılda 100 bin öğrenciye ulaşmayı hedefleyen Doğa Koleji, tüm planlamasını ve ekibini buna göre hazırlıyor" diye konuştu
"GÜCÜMÜZÜ ARTIRARAK DEVAM EDİYORUZ"
Eğitimde Değişim Hareketi'nin, Doğa Koleji tarafından Türk eğitim sistemine kazandırılan en büyük değerlerden biri olduğunu sözlerine ekleyen Durmuş, şu şekilde konuştu: "2011 yılında Türkiye'nin en köklü üniversitelerinden biri olan İstanbul Üniversitesi ile Yeni Nesil Eğitim Konferansı'nın ilkini organize ettik. Böylelikle Eğitimde Değişim Hareketi, geçen yıldan aldığı güçle bugün daha çok öğretmene ulaşmanın mutluluğunu yaşıyor. Her geçen gün gücümüzü artırarak yolculuğumuza devam ediyoruz. Düne göredaha parlak yanan eğitim ışığımız, ellerinde projelerini meşale gibi tutuşturarak 2. Yeni Nesil Eğitim konferansına katılan siz değerli öğretmenlerimizle daha da büyüyor ve gelişiyor."
"BAŞARILAT AKTARILMADIĞINDA EN DEĞERLİ KÜTÜPHANELER MEZARLIKLAR OLUYOR"
Durmuş'un konuşmasının ardından kişisel gelişim ve sosyal başarı türünde yazdığı kitaplarıyla ünlü Mümin Sekman mikrofonu devraldı. Başarılı Olmak Öğrenilir konulu sunum yapan Sekman, konuşmasına bu alana nasıl adım attığını anlatarak başladı.
Sekman, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisiyken, kendi çabalarıyla başarıya ulaşmış insanların hayatlarını incelenmeyi düşündüğünü katılımcılarla paylaştı. Bunun akademik araştırmalarla birleştirip bir doktrin haline getirilmesini faydalı olacağınıdönem aklından geçirse de kaleme almadığını belirten Sekman, "Başarılı olmuş insanların başarı bilgisi kafalarında kalıyor. Onların başarıları aktarılmadığı zaman en değerli kütüphaneler mezarlıklar oluyor. Bunu biri yapacak mı diye bekledim. Baktım kimse yapmadı. Ben de kalktım hukuk fakültesi diplomamı çöpe attım, Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde başlayıp çalışa çalışa bir süreç izledim" şeklinde konuştu.
"BAŞARI GEREKÇESİ ÖNEMLİ"
"Neden başarmalıyım sorusu"nun çok önemli olduğunu savunan Sekman, örnekler vererek şu sözleri sarf etti "Roketleri düşünün. Onların altında ateşleme kapsülleri bulunmakta. Roketler, ateşleme kapsüllerinden küçüktür. Ateşleme kapsülleri, roketi yeri çekimi karşısında yükselmesini sağlar. İnsanlarda da aynı. Sizi başarısızlığa çeken güçlere karşı, sizin yukarıya itecek güçlere de ihtiyacınız var. Bu güçlerden biri motivasyon ise diğeri de "neden" sorusudur. Başarı gerekçeniz, başarınızı ateşleyecek enönemli faktördür."
"BAŞARININ DA BEDELLERİ VAR"
Başarıya giden yolda vazgeçilenlerin, seçimlerden daha çok olacağını aktaran Sekman, "Evde oturup ders çalışan bir çocuk arada sıkılıp internetten Facebook'a bakar. Orada arkadaşlarının paylaştıklarını görünce, 'Ben burada oturup ders çalışıyorum ama arkadaşlarım nasıl eğleniyor" diye düşünür ve psikolojik iç sabotaj mekanizmasını çalıştırır. Başarı karşısında vazgeçilenler, başarıya karşı tepkisel duygular geliştirilmesine neden oluyor. Peki, başarısız bir yoldan gitsek onun bedeli yok mu? Başarı belkibir yıl boyunca bedel istiyor sizden. Ama başarısızlığın bedeli bir ömür sürüyor" diye konuştu.
"Bir insanın başarı limitini belirleyen faktörler nelerdir?", "Benden mesleğinde ne kadar büyük adam olur?" sorularının da sık sık sorulduğunun altını çizen Sekman, "Bu soruların cevapları da insanın kafasına takılıyor. Bazı kişiler özgüvenleriyle yolunu belirliyor. Kendince bir hedef belirleyip 'Ben bunu yaparım' diyor. Bir de yetenek analizine dayanan bir yol var. Bunun yanında potansiyelini kullanmapotansiyeli de var. Bazı insanların potansiyelleri düşük olmasına karşın, potansiyellerini kullanma potansiyelleri yüksek olduğu için çok başarılı olabiliyorlar" diyerek başarı yolunda atılması geren adımları katılımcılara aktardı.
Yapılan açılış konuşmalarının ardından atölye çalışmalarına geçildi. Atölye çalışmalarında konusunda uzman akademisyen ve eğitim çalışanları yaklaşık 500 kişilik katılımcıya eğitimlerde bulundular. Atölye çalışmalarının yanı sıra projeleri kabul edilen öğretmenler de çalışmalarını sergilediler. Konferansların onunda atölye eğitimleri veren 18 kişiye teşekkür plaketi verildi.
Projeleri kabul edilen öğretmenlere de hem plaket verildi hem de çekilişle hediye dağıtıldı