'Polis, Kapıyı Kırmak Yerine Çilingirle Açmalı'
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feridun Yenisey, polisin en az hak kısıtlayan yöntemi tercih etmesi gerektiğini söyledi.
Yenisey, “O şartlarda kapının açılması gerekiyorsa, kapıyı kırmak yerine çilingirle açma imkanı varsa o yapılmalıdır.” dedi.
Bursa Emniyet Müdürlüğü ile Bahçeşehir Üniversitesi “Polisin Zor ve Silah Kullanma Yetkisi” konulu sempozyum düzenledi.
Fethiye Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen sempozyuma, Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feridun Yenisey, Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Kemal Yıldız, Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Abdulkadir Kaya, Polis Başmüfettişi 1. Sınıf Emniyet Müdürü Dr. İdris Güzel ve Emniyet Müdür Yardımcısı Fahri Yıldız katıldı.
Bursa Emniyet Müdürlüğü adli birimlerinde görevli yaklaşık bin personel sempozyumu takip etti. Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feridun Yenisey, polisin zor kullanma yetkisiyle ilgili bilgi verdi. Yenisey, zor kullanma durumunda polisin, orantılı güç kullanmada en az hak kısıtlayan şartı tercih etmesi gerektiğini belirtti.
“O şartlarda kapının açılması gerekiyorsa, kapıyı kırmak yerine çilingirle açma imkanı varsa o yapılmalıdır.” diyen Yenisey, hakların en az kısıtlayacak şekilde kullanılmasını tavsiye etti. Zor kullanma yetkisini 3’e ayıran Yenisey, şöyle konuştu: “Burada önemli olan 3 nokta var. Birincisi görev. Ben görevli miyim sorusunu sormak gerekiyor. Polisin görevliyken zor kullanması lazım. İkincisi ise direnme olacak. Direnmeyen kişiye zor kullanılmaz. Aksi hukuka aykırıdır. Üçüncü önemli nokta ise ölçülülük ilkesi. Bedeni güç, maddi kuvvet gibi ölçüler.” “MEŞRU MÜDAFAA İÇİN SALDIRI DEVAM EDİYOR OLMALI”Prof. Dr. Feridun Yenisey, saldırının başlamış olmasının meşru müdafaayı doğurduğunu belirtti.
Yenisey, saldırının üçüncü şahsa yönelik, devam ediyor ve tekrarının meydana gelebilecek olması gerektiğini ifade etti.
Meşru müdafaa konusundaki görüşlerini açıklayan Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Kemal Yıldız ise “Kanun, başlamış ve başlaması muhakkak durumlarda meşru müdafaaya geçilebileceğini söylüyor. Sadece cana karşı değil mala karşı da meşru müdafaaya geçilebilir. Savunma hareketleri, saldırıya karşı orantılı olmalıdır.” diye konuştu.
Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Abdulkadir Kaya da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’ne göre, meşru savunmanın koşulları oluşmadıkça birinin ölümüne sebep olmanın suç kabul edildiğini dile getirdi. Rehine olaylarına da değinen katılımcılar, Avrupa’da rehine alma olaylarına ilişkin özel kanunların varlığından söz etti. Katılımcılar, Türkiye’nin de böyle bir uygulamaya ihtiyacı olduğunu belirtti.
Bursa Emniyet Müdürlüğü ile Bahçeşehir Üniversitesi “Polisin Zor ve Silah Kullanma Yetkisi” konulu sempozyum düzenledi.
Fethiye Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen sempozyuma, Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feridun Yenisey, Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Kemal Yıldız, Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Abdulkadir Kaya, Polis Başmüfettişi 1. Sınıf Emniyet Müdürü Dr. İdris Güzel ve Emniyet Müdür Yardımcısı Fahri Yıldız katıldı.
Bursa Emniyet Müdürlüğü adli birimlerinde görevli yaklaşık bin personel sempozyumu takip etti. Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feridun Yenisey, polisin zor kullanma yetkisiyle ilgili bilgi verdi. Yenisey, zor kullanma durumunda polisin, orantılı güç kullanmada en az hak kısıtlayan şartı tercih etmesi gerektiğini belirtti.
“O şartlarda kapının açılması gerekiyorsa, kapıyı kırmak yerine çilingirle açma imkanı varsa o yapılmalıdır.” diyen Yenisey, hakların en az kısıtlayacak şekilde kullanılmasını tavsiye etti. Zor kullanma yetkisini 3’e ayıran Yenisey, şöyle konuştu: “Burada önemli olan 3 nokta var. Birincisi görev. Ben görevli miyim sorusunu sormak gerekiyor. Polisin görevliyken zor kullanması lazım. İkincisi ise direnme olacak. Direnmeyen kişiye zor kullanılmaz. Aksi hukuka aykırıdır. Üçüncü önemli nokta ise ölçülülük ilkesi. Bedeni güç, maddi kuvvet gibi ölçüler.” “MEŞRU MÜDAFAA İÇİN SALDIRI DEVAM EDİYOR OLMALI”Prof. Dr. Feridun Yenisey, saldırının başlamış olmasının meşru müdafaayı doğurduğunu belirtti.
Yenisey, saldırının üçüncü şahsa yönelik, devam ediyor ve tekrarının meydana gelebilecek olması gerektiğini ifade etti.
Meşru müdafaa konusundaki görüşlerini açıklayan Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Kemal Yıldız ise “Kanun, başlamış ve başlaması muhakkak durumlarda meşru müdafaaya geçilebileceğini söylüyor. Sadece cana karşı değil mala karşı da meşru müdafaaya geçilebilir. Savunma hareketleri, saldırıya karşı orantılı olmalıdır.” diye konuştu.
Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Abdulkadir Kaya da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’ne göre, meşru savunmanın koşulları oluşmadıkça birinin ölümüne sebep olmanın suç kabul edildiğini dile getirdi. Rehine olaylarına da değinen katılımcılar, Avrupa’da rehine alma olaylarına ilişkin özel kanunların varlığından söz etti. Katılımcılar, Türkiye’nin de böyle bir uygulamaya ihtiyacı olduğunu belirtti.