Ahmet Çekim’den 3 Mayıs Türkçülük Günü Mesajı

Nazilli Türk Ocağı Başkanı Ahmet Çekim, 3 Mayıs 1944 ve onu izleyen olayların Türk Milliyetçiliği için tarihinin en önemli kilometre taşlarından biri olduğunu söyledi.

Ahmet Çekim’den 3 Mayıs Türkçülük Günü Mesajı
3 Mayıs Türkçülük Günü nedeniyle yazılı açıklama yapan Çekim, Irkçılık, Turancılık Davası’nın, 7 Eylül 1944’te başlayan ve 29 Mart 1945’e kadar süren, Türk Siyaseti’nde önde gelen 23 ismin Irkçılık, Turancılık suçlamasıyla yargılandığı sürecin adı olduğunu söyledi.

Toplam 65 oturum süren dava, Türk siyasi tarihi içerisinde büyük önem arz etmiştir. Diyen Başkan Ahmet Çekim; “Yargılama sonucunda Zeki Velidi Togan, Alparslan Türkeş, Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan, Cihat Savaş Fer, Nurullah Barıman, Fethi Tevetoğlu, Nejdet Sançar, Cebbar Şenel ve Cemal Oğuz Öcal çeşitli cezalara çarptırıldılar. O günü izleyen günler ve yıllar, Türk Milliyetçilerinin bir cehennem hayatı yaşamasına sebep oldu ve 1949’a kadar süren bu devlet terörü günleri Türkçülük hareketinde yeni bir uyanışın ışığı durumuna dönüştü. Bundan dolayı, o gün “Türkçülük Günü” olarak kabul edildi ve benimsendi. Bütün Türkçüler tek başına da olsalar, 3 Mayıs’ı anmayı vicdani bir görev saydılar. Fakat bu anmanın bilgisiz, bilinçsiz olarak yapılması, hem doğru değil, hem de anlamsız olur.”

“TÜRK MİLLİYETÇİLERİ SAĞLAM YÜREKLİDİR”

3 Mayıs Türkçülük Günü’nü bu yıl da coşkuyla kutluyoruz diyerek açıklamasını sürdüren Çekim; “Türkçülük bayrağı şerefle dalgalandıkça bu gün ebediyen kutlanacaktır. Türk Milliyetçileri, onu kutsal bir emanet olarak nesilden nesile taşıyacaklardır. 3 Mayıs, 1944’te Türk Milliyetçilerine reva görülen cefalı bir dönemin başlangıcı olmuştur. Fakat, çekilen eziyetler asla boşa gitmemiş; Türklüğümüz, budanan bir çınar gibi daha yükseklere erişmiştir. Şimdi emin adımlarla yürüyen Türklüğümüz, ilerde mutlaka daha güçlenecek ve büyük milletimizin kaderini tayin edecektir. O mutlu günlere erişmek için, bütün Türk Milliyetçileri sağlam yürekle çalışmaya ve milli ülkü mücadelesini aksatmadan yürütmeye mecburdur. 3 Mayıs 1944’te Ankara meydanlarında binlerce Türk Milliyetçisi gencin yüreklerinden kopan ses hâlâ kulaklarımızda çınlamaktadır. O günkü coşkulu gösteriler, sadece protestolarla kalmamış, yakın tarihimizde bir dönemin sonunu işaret etmiştir. Bu tarihe kadar gençlik hareketleri hükûmetin teşvikiyle veya hoşgörüsüyle yapılırdı. 3 Mayıs’taki gösteriler ise, iktidarın icraatına karşı cereyan etmiştir. Bu bakımdan, demokratik hayatta da önemli bir dönemeç olmuştur. Günümüzdeki hazin manzara Türk Milliyetçilerinin vatan sevgisini ve coşkusunu gölgelememelidir. Ümitlerimizi, sabrımızı ve milli ülküye olan inancımızı sonuna kadar azimle muhafaza etmek zorundayız. Türk milliyetçiliğine ve aziz şehitlerimizin kanlarıyla sulanmış bu güzel Türk yurduna sahip çıkmak, öncelikle Türk Milliyetçilerinin görevidir. Bu görev yerine getirilirken, acılara ve ıstıraplara da hazır olmalıyız. Yapılan bütün fedakârlıklar ilerde meyvalarını fazlasıyla verecektir. Türk Milliyetçileri olarak bize düşen görev, hiçbir karşılık beklemeden, bütün varlığımızla gayret göstermektir.” “SIKILMIŞ BİR YUMRUK GİBİYİZ” Yaşadığımız dönemde ülkemize yöneltilen tehditleri ve muhtemel tehlikeleri görmezden gelemeyeceklerini belirten Çekim; “Türkiye’mizin birliğine ve bütünlüğüne kast eden elleri artık iyice tanıyoruz. Cumhuriyetimizin temel ilkeleri ayaklar altına alınmak istenmektedir. On binlerce şehidin kanı pahasına, büyük fedakârlıklarla kurulmuş olan cumhuriyet, gizli ve sinsi emellere kurban edilemez. Yüreklerimiz, bu uğurda meydanlara dökülen yüz binlerle birlikte çarpmaktadır. Ülkeyi karanlıklara doğru sürüklemek, kardeş kavgası çıkarmak isteyenlerin karşısında vatanımızı korumak için sıkılmış bir yumruk gibiyiz.”

“ASLA ÜMİTSİZLİĞE DÜŞMEYECEĞİZ”

Avrupa Birliği’nin Türkiye üzerindeki emelleri şimdi açıkça anlaşılmaktadır diyen Çekim; “Büyük Orta Doğu projesi içinde Türkiye’ye biçilen taşeronluk rolünün bizleri nerelere sürükleyeceğini kestirebiliyoruz. Ülkemize yönelen tehditler, ne yazık ki, içimizde de bazı güç merkezlerini ele geçirmiştir. Yabancı ağzıyla konuşanlar, yabancı talimatıyla yazanlar milletimizin dostu sayılamaz. Türk milliyetçileri olarak gözümüzün önünde olup bitenleri hakkıyla değerlendirmek boynumuzun borcu olmalıdır.”

“TÜRK MİLLİYETÇİLERİ, TÜRKLÜĞÜN ÖZ EVLÂTLARI”

Açıklamasında Türk Milliyetçileri ve Türklüğün öz evlatlarına da seslenen Nazilli Türk Ocağı Başkanı Ahmet Çekim, “Sizlere hayat, hayatınıza mana veren ülkü yolunda yılmadan ve asla ümitsizliğe düşmeden çalışınız. Atatürk’ümüzün, büyük Atsız’ın ve ebedi aleme göçmüş bütün Türk Milliyetçileri’nin ruhları sizleri yüceltmektedir. Milli ülkümüz yolunda harcayacağınız en küçük gayret bile, arkanızdaki nesillere bırakacağınız en şerefli miras olacaktır. Türkçülük Günü, bütün Türk Milliyetçileri’ne ve Türklüğe kutlu olsun” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA