Murdoch: Telekulak Konusunda Yanlış Bilgilendirildim
Medya patronu Rupert Murdoch, telekulak skandalının kendinden gizlendiğini ve bu konuda yanlış bilgilendirildiğini öne sürdü Murdoch, İngiltere’de sahip olduğu gazetelerin çatı kuruluşu olan ve oğlu James Murdoch’ın yöneticiliğini yaptığı News International’ın (NI), telekulak skandalını “örtbas etmeye çalıştığını" kabul etti.
Rupert Murdoch, medyanın siyaset ve polisle ilişkisini incelemek üzere kurulan Leveson soruşturmasına ifade vermeye bugün de devam etti. Dünkü soruşturmada Murdoch’ın, Thatcher (1979) döneminden bugüne kadar başbakanlarla olan ilişkileri masaya yatırılmıştı. Soruşturmanın ikinci ve son günü olan bugün ise Avustralyalı medya patronu, telekulak skandalına ilişkin sorulara maruz kaldı.Telekulak skandalının patlak verdiği ve bunun üzerine yayın hayatına son verdiği haftalık tabloid gazetesi News of the World (NotW) başta olmak üzere gazetelerinde yaygın olarak telekulağın yapıldığını kabul eden Murdoch, bu durumun kendisinden ve üst düzey yöneticilerinden gizlendiğini iddia etti. “Nasıl gizlendi” şeklindeki soruya ise Murdoch, ismini vermediği iki NotW’de çalışanının, telekulağa ilişkin bilgileri, o zaman NI’de yönetici olan James Murdoch ve Rebekah Brooks’a gelmesini engelleyerek bunun gerçekleştiğini ifade etti.
Komisyon sözcüsü Robert Jay’in “Merkez şirketiniz News Corp, telekulak skandalını gizleyerek hukuki risklerini yönetmeye çalıştı mı?” şeklindeki soruya ise Avustralyalı medya patronu, “Hayır. Ne ben ne de benim düzeyimdeki diğer kişiler böyle bir şeyi hasır altı etme teşebbüsünde bulunmadık. Şirket içinde soruşturma üzerine soruşturma yaptırdım. Birçok hukuk danışmanı şirket kiraladık konuyu araştırması için. Belki polis soruşturma raporlarına çok itimat ettik.” şeklinde cevap verdi.NotW’da yapılan yasadışı haberlerden gazetenin editör ve hukuk danışmanlarını sorumlu tutan Murdoch, “Yapılan haberlerdeki tüm sorumluluğun editörlerde olduğunu düşünüyorum. Onları, bu sebeple orada tutuyorum.” dedi.
“NotW gazetesini daha önce kapatmalıydım, bu sebeple hepinizden özür diliyorum” diyen Murdoch, telekulak skandalının patlak vermesi üzerine çok paniklediğini ve kendini fırtınaya maruz kalan biri gibi hissettiğini aktardı. Murdoch, telekulak olayının ülke çapında bir skandala dönüşmesi sebebiyle 8 milyar sterlin değerindeki BSkyB ihalesinden çekilmek zorunda kaldığını da sözlerine ekledi.Murdoch, şirketinde halkla ilişkiler yöneticisi olarak görev yapan Frederic Michel’in üzerinde sıkı bir denetleme olmasına rağmen, BSkyB ihalesinde lobi yapmak için Devlet Bakanı Jeremy Hunt ile birçok kez görüşme gerçekleştirmesinin kendisini çok şaşırttığını belirtti.
Frederic Michel'in, Bakan Jeremy Hunt ile birçok defa elektronik posta yoluyla BSkyB ihalesi konusunda fikir alışverişinde bulunduğu ortaya çıkmış ve bunun üzerine Hunt’ın danışmanı Adam Smith istifa etmişti. Hunt ise yoğun eleştirilere rağmen istifa etmeyeceğini belirtmişti.Öte yandan Murdoch dünkü ifadesinde, Sun gazetesinin 2010 seçimlerinde Muhafazakar partiyi destekleyen yayınlar yapmaya başlamasının üzerine dönemin İşçi partili başbakanı Gordon Brown'ın, 'Ben de News Corp'a savaş ilan ederim' diyerek kendisine meydan okuduğunu söylemişti. Murdoch'ın bu iddialarını yalanlayan Gordon Brown, medya patronuna hiçbir zaman böyle bir şey söylemediğini belirtti.
Bugünkü soruşturmada Brown'ın bu açıklaması hatırlatıldığında Murdoch, "Dünkü ifademde, yemin ederek, çok dikkatli bir şekilde bunu söyledim ve söylediğim her sözün kelimesi kelimesine arkasındayım." diye cevapladı. Murdoch’ın sahip olduğu Sun gazetesinin, Brown’un hasta olan çocuklarının sağlık raporlarını gizlice elde edip şantaj yaptığı ortaya çıkmıştı. Rupert Murdoch dünkü ifadesinde de, şimdiye kadar hiçbir başbakandan bir şey talebinde bulunmadığını iddia etmiş, gazetelerini hiçbir zaman ticari faaliyetlerini geliştirmek için kullanmadığını savunmuştu.81 yaşındaki Avustralya asıllı medya patronunun İngiltere'deki gazetelerinin, aralarında sanatçı, siyasetçi, futbolcu, Kraliyet mensubunun da bulunduğu binlerce kişiyi gizlice dinlediği ortaya çıkmıştı. Murdoch'lar İngiltere'de Times, Sunday Times, Sun, Sun on Sunday gazetelerinin yanı sıra, BSkyB dijital uydu platformunun yüzde 39'unun sahibi .
Komisyon sözcüsü Robert Jay’in “Merkez şirketiniz News Corp, telekulak skandalını gizleyerek hukuki risklerini yönetmeye çalıştı mı?” şeklindeki soruya ise Avustralyalı medya patronu, “Hayır. Ne ben ne de benim düzeyimdeki diğer kişiler böyle bir şeyi hasır altı etme teşebbüsünde bulunmadık. Şirket içinde soruşturma üzerine soruşturma yaptırdım. Birçok hukuk danışmanı şirket kiraladık konuyu araştırması için. Belki polis soruşturma raporlarına çok itimat ettik.” şeklinde cevap verdi.NotW’da yapılan yasadışı haberlerden gazetenin editör ve hukuk danışmanlarını sorumlu tutan Murdoch, “Yapılan haberlerdeki tüm sorumluluğun editörlerde olduğunu düşünüyorum. Onları, bu sebeple orada tutuyorum.” dedi.
“NotW gazetesini daha önce kapatmalıydım, bu sebeple hepinizden özür diliyorum” diyen Murdoch, telekulak skandalının patlak vermesi üzerine çok paniklediğini ve kendini fırtınaya maruz kalan biri gibi hissettiğini aktardı. Murdoch, telekulak olayının ülke çapında bir skandala dönüşmesi sebebiyle 8 milyar sterlin değerindeki BSkyB ihalesinden çekilmek zorunda kaldığını da sözlerine ekledi.Murdoch, şirketinde halkla ilişkiler yöneticisi olarak görev yapan Frederic Michel’in üzerinde sıkı bir denetleme olmasına rağmen, BSkyB ihalesinde lobi yapmak için Devlet Bakanı Jeremy Hunt ile birçok kez görüşme gerçekleştirmesinin kendisini çok şaşırttığını belirtti.
Frederic Michel'in, Bakan Jeremy Hunt ile birçok defa elektronik posta yoluyla BSkyB ihalesi konusunda fikir alışverişinde bulunduğu ortaya çıkmış ve bunun üzerine Hunt’ın danışmanı Adam Smith istifa etmişti. Hunt ise yoğun eleştirilere rağmen istifa etmeyeceğini belirtmişti.Öte yandan Murdoch dünkü ifadesinde, Sun gazetesinin 2010 seçimlerinde Muhafazakar partiyi destekleyen yayınlar yapmaya başlamasının üzerine dönemin İşçi partili başbakanı Gordon Brown'ın, 'Ben de News Corp'a savaş ilan ederim' diyerek kendisine meydan okuduğunu söylemişti. Murdoch'ın bu iddialarını yalanlayan Gordon Brown, medya patronuna hiçbir zaman böyle bir şey söylemediğini belirtti.
Bugünkü soruşturmada Brown'ın bu açıklaması hatırlatıldığında Murdoch, "Dünkü ifademde, yemin ederek, çok dikkatli bir şekilde bunu söyledim ve söylediğim her sözün kelimesi kelimesine arkasındayım." diye cevapladı. Murdoch’ın sahip olduğu Sun gazetesinin, Brown’un hasta olan çocuklarının sağlık raporlarını gizlice elde edip şantaj yaptığı ortaya çıkmıştı. Rupert Murdoch dünkü ifadesinde de, şimdiye kadar hiçbir başbakandan bir şey talebinde bulunmadığını iddia etmiş, gazetelerini hiçbir zaman ticari faaliyetlerini geliştirmek için kullanmadığını savunmuştu.81 yaşındaki Avustralya asıllı medya patronunun İngiltere'deki gazetelerinin, aralarında sanatçı, siyasetçi, futbolcu, Kraliyet mensubunun da bulunduğu binlerce kişiyi gizlice dinlediği ortaya çıkmıştı. Murdoch'lar İngiltere'de Times, Sunday Times, Sun, Sun on Sunday gazetelerinin yanı sıra, BSkyB dijital uydu platformunun yüzde 39'unun sahibi .