Ankara Barosu'ndan Sincan Cezaevi Önünde Açıklama - Ankara

Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Şahin Antakyalıoğlu ve üyeleri tarafından Sincan Kapalı İnfaz Kurumu ana girişi önünde, Pozantı Cezaevi'nde kalan tutuklulara yönelik cinsel istismar iddialarına ilişkin bir basın açıklaması yapıldı. Şahin Antakyalıoğlu yaptığı açıklamada, Çocuk Koruma Kanunu'ndaki temel ilkelere uyulmasının zorunlu olduğuna dikkat çekerek, 'Kamuoyunun 25 Şubat'tan itibaren tartıştığı ve Pozantı'da çocukların yaşadığı cinsel istismara varıncaya kadar insanlık dışı olaylarlailgili Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak tüm sürecin takipçisi olacağız ' diye konuştu.

Kapalı kurumlarda çocuklara yönelik fiziksel, duygusal ve cinsel şiddet vakalarının yeni olmadığını vurgulayan Antakyalıoğlu, 'Bu tüyler ürpertici tablo 2006 Terörle Mücadele Kanunu'nda yapılan ve çocukların TMK kapsamında yargılanmasının yolunu açan deşikliğin ve aynı zamanda Türkiye'deki nitelikli çocuğa özgür bir ceza adalet sisteminin olmamasının beklenen sonucudur ' dedi.

Antakyalıoğlu, kamuoyuna yansıyan son olaylara ilişkin olarak ortaya çıkan tablonun Adalet Bakanlığı'nın gerekli tedbirleri almadığının göstergesi olduğunu söyledi. Pozantı'da yaşananların sadece fiziki koşullarla ilgili sınırlandırılabilecek bir konu olmadığına dikkati çeken Antakyalıoğlu, 'Fiziki koşullar ileri sürülerek kapasitesi hemen hemen dolu olan Sincan'a getirilmesi yeni sorunlara yol açacaktır. Çocukların zaten yoksul olan aileleri görüşe gelemeyecek, çocuklar aileleri ile görüşemeyecektir.Yargılaması devam eden çocukların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde düzenlenen adil yargılama hakkı kapsamında savunma hakkı ihlal edilecektir ' şeklinde konuştu.

Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Antakyalıoğlu, açıklama sonrası soruları cevapladı. 'Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılan Denetimli Serbestlik Yasa Tasarısı'na göre mahkumların son bir yılını dışarıda geçirmesi ve tasarının yasalaşması halinde ilk aşamada 15 bin mahkumun tahliye edilmesinin öngörüldüğünün hatırlatılması üzerine Antakyalıoğlu, 'Bu konuda özellikle çocuk mahkum ve tutuklu sayısı çok fazla. Çocuk Koruma Kanunu'ndaki temel ilke gereğince çocukların özgürlüğünden yoksun bırakılmasızaten son çare olması gerekiyor. Bu yasa tasarısında özellikle koşullu salıvermeye son bir yıl kala sadece kişiler için değil, çocuklar için de bildiğim kadarıyla tüm herkes için bu geçerli. Zaten esas olan tutukluları yargılamaktır. Hükümlüler açısından da bu konuda sanırım cezaevi koşulları dikkate alınmış ' diye konuştu.

Emekli Hakim İbrahim Kozan'ın avukatlığa alınmamasına ilişkin bir soru üzerine ise Antakyalıoğlu, 'Çok doğru bir karar, çünkü bu konuda avukatlık mesleği için gerekli şartlardan birisini taşıması gerekirdi. Birçok meslektaşımızın şikayeti üzerine bu karar çıkmış ' dedi.