Yakalanan PKK'lıdan bomba Öcalan İddiası
2010 yılında yakalanan 'Şervan Bozova' kod adlı Ramazan Demir, PKK'daki örgüt içi infazlara ilişkin önemli bilgiler verdi.
Demir'e göre Haki Karer, Abdullah Kumral, Hikmet Fidan gibi PKK militanları Öcalan'la liderlik yarışında oldukları için öldürüldü. İnfazları araştıran savcılar, Ramazan Demir gibi yakalanan PKK'lıların ifadelerini yeniden inceleyecek.
2010 yılında yakalanan 'Şervan Bozova' kod adlı Ramazan Demir, PKK içinde örgüt elemanlarının çok kolay harcandığını söyledi. Demir, 'Siverek Direnişi' adlı grupta yer alan Mehmet Uzun, Ali Yaylacık ve Ahmet Ballı gibi isimlerin Abdullah Öcalan ile liderlik yarışında oldukları iddiasıyla infaz edildiklerini anlattı.
Diyarbakır'daki faili meçhul cinayet ve kayıp olaylarıyla ilgili soruşturma, terör örgütü PKK'nın iç infazlarına kadar uzandı. Özel yetkili savcılar, Ergenekon ve JİTEM gibi yapıların işlediği cinayetleri araştırırken, PKK'nın da kendi içinde binlerce kişiyi öldürüp faili meçhul bıraktığını tespit etti. Bu kapsamda güvenlik birimlerine teslim olan ya da yakalanan yüzlerce teröristin ifadesini ilgili Terörle Mücadele şube müdürlüğünden talep eden savcı, ifadeler doğrultusunda soruşturmaya yeni bir yön verecek. Edinilen bilgilere göre, özel yetkili savcının elinde 'Şervan Bozova' kod adlı terörist Ramazan Demir'in ifadesi de bulunuyor. Hakkâri Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne örgütün iç infazları ile ilgili bilgi veren Şervan Bozova, önemli açıklamalarda bulunuyor.
PKK'nın kurulmasında etkili bir rol oynayan Kemal Pir'in, Öcalan'ın talimatıyla Lübnan'da bulundukları bir dönemde örgütü toplaması için Türkiye'ye gönderildiğini belirten Demir, 'Ancak Kemal Pir, Siirt'in Kozluk ilçesine bağlı bir köy yakınında arabayla Silvan'a giderken yolu askerler tarafından kesildi. Burada Öcalan'ın bir komplosu olduğu kırsalda konuşuldu. Daha sonra Pir, cezaevinde açlık grevindeyken öldü. 'açıklamasında bulundu. 'Agit' kod adlı Mahsum Korkmaz'ın da Irak'ın kuzeyinden 35-40 kişilik bir grupla Türkiye'ye gönderildiğini aktardı. Demir, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: 'Bu grubun Gabar Dağı'nda üslenmesi ve kışı burada geçirdikten sonra eylemlerde bulunmaları talimatı verildi. Grup burada bulunurken bir pusuya düşürüldü. Agit, alnından tek kurşunla hayatını kaybetti. Aslında bu görevlendirmelerin Öcalan'ın bir komplosu olduğunu duydum. Çünkü Öcalan kendine rakip gördüğü kişileri farklı zamanlarda farklı yollarla infaz ettiriyordu.'
Ramazan Demir'in ifadesinde yer alan örgüt içi infazlardan bazıları şöyle:
Faruk Bozkurt (Doktor Nasır): Örgüt içinde anlatılanlara göre silahlı mücadelenin her alanında yer almış. Öcalan yakalandıktan sonra, 'Annem Türk'tür. Bana ne görev verirseniz yaparım. 'açıklamasından sonra teröristbaşına eleştiride bulununca bir mağaraya konulmuş ve işkence edilmiş. Açlık grevine giden Bozkurt, daha sonra Öcalan'ın talimatıyla kurşunlanarak öldürüldü.
Faysal Dunlayıcı (Kani Yılmaz): PKK'nın kurucuları arasında yer alır. 1980 askerî darbesinde tutuklanmış. 12 yıl cezaevinde kaldıktan sonra 1993 yılında örgüte yeniden katılmış. Öcalan, avukatlarına yaptığı açıklamada kendisinin Avrupa'da yer bulamamasının baş sorumlusu olarak Kani Yılmaz'ı görmüş. Bunun ardından 2006 yılında Irak'ta iki PKK ajanının arabasına yerleştirdiği bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetti. Kandil'deki söylentilere göre ölüm emri İmralı'dan çıkarak avukatlar vasıtasıyla Karayılan'a ve adamlarına ulaştırılmış.
Ramazan Topbaş (Sarı İbrahim): 1978-80 yılları arasında örgüte katılmış. Örgütün kırsal faaliyetlerinde çok başarılı olmuş. 'Şemdin Sakık'ın adamıdır 'suçlamasıyla 2006 yılında Öcalan'ın İmralı'dan gönderdiği talimata dayanılarak Murat Karayılan'ın adamları tarafından vurularak öldürüldü.
Ali Rıza (Mehmet Çimen): 12 Eylül darbesinde 11 yıl Diyarbakır Askerî Cezaevi'nde kalmış. Tahliye olduktan sonra Suriye'ye giderek yeniden örgüt saflarına katılmış. Bekaa Vadisi'ne götürülen Çimen'e Öcalan'ın talimatıyla işkenceler edilmiş. Daha sonra banyo küvetinde üzerine asit dökülerek infaz edilmiş.
Nazima Aktürk: Küçük yaşta İstanbul'da PKK'ya katılarak örgütün kadın silahlı örgütlenmesi olan YAJK'da yöneticilik yapmış. Örgüt içi muhalefetten dolayı militanlar tarafından yakalandı. Daha sonra uzun bir süre tutuklu olarak sorguya çekildi. Suçlamaları kabul etmeyen Nazima Aktürk, başında bekleyen nöbetçinin silahıyla intihar etti.
Mustafa Çimen (Teyfik): 'Agit' kod adlı Mahsum Korkmaz'ın hem siyasî hem de askerî yardımcısı olarak görev yapmıştır. 1985 yılında bir çatışmada TSK'nın eline sağ geçince Öcalan tarafından hain ilan edildi ve hakkında ölüm emri çıkarıldı. Pişmanlık yasasından yararlanan Mustafa Çimen, 1990 yılında hapishaneden çıktıktan kısa bir süre sonra Urfa'da PKK militanları tarafından infaz edildi.
Hikmet Fidan: PKK, en büyük kırılmayı muhalif kanadın temsilcilerinden Hikmet Fidan'ın öldürülmesiyle yaşadı. Diyarbakır'ın Bağlar semtinde 6 Temmuz 2005'te ensesine sıkılan tek kurşunla öldürülen Fidan, Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) eski genel başkan yardımcısıydı.
2010 yılında yakalanan 'Şervan Bozova' kod adlı Ramazan Demir, PKK içinde örgüt elemanlarının çok kolay harcandığını söyledi. Demir, 'Siverek Direnişi' adlı grupta yer alan Mehmet Uzun, Ali Yaylacık ve Ahmet Ballı gibi isimlerin Abdullah Öcalan ile liderlik yarışında oldukları iddiasıyla infaz edildiklerini anlattı.
Diyarbakır'daki faili meçhul cinayet ve kayıp olaylarıyla ilgili soruşturma, terör örgütü PKK'nın iç infazlarına kadar uzandı. Özel yetkili savcılar, Ergenekon ve JİTEM gibi yapıların işlediği cinayetleri araştırırken, PKK'nın da kendi içinde binlerce kişiyi öldürüp faili meçhul bıraktığını tespit etti. Bu kapsamda güvenlik birimlerine teslim olan ya da yakalanan yüzlerce teröristin ifadesini ilgili Terörle Mücadele şube müdürlüğünden talep eden savcı, ifadeler doğrultusunda soruşturmaya yeni bir yön verecek. Edinilen bilgilere göre, özel yetkili savcının elinde 'Şervan Bozova' kod adlı terörist Ramazan Demir'in ifadesi de bulunuyor. Hakkâri Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne örgütün iç infazları ile ilgili bilgi veren Şervan Bozova, önemli açıklamalarda bulunuyor.
PKK'nın kurulmasında etkili bir rol oynayan Kemal Pir'in, Öcalan'ın talimatıyla Lübnan'da bulundukları bir dönemde örgütü toplaması için Türkiye'ye gönderildiğini belirten Demir, 'Ancak Kemal Pir, Siirt'in Kozluk ilçesine bağlı bir köy yakınında arabayla Silvan'a giderken yolu askerler tarafından kesildi. Burada Öcalan'ın bir komplosu olduğu kırsalda konuşuldu. Daha sonra Pir, cezaevinde açlık grevindeyken öldü. 'açıklamasında bulundu. 'Agit' kod adlı Mahsum Korkmaz'ın da Irak'ın kuzeyinden 35-40 kişilik bir grupla Türkiye'ye gönderildiğini aktardı. Demir, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: 'Bu grubun Gabar Dağı'nda üslenmesi ve kışı burada geçirdikten sonra eylemlerde bulunmaları talimatı verildi. Grup burada bulunurken bir pusuya düşürüldü. Agit, alnından tek kurşunla hayatını kaybetti. Aslında bu görevlendirmelerin Öcalan'ın bir komplosu olduğunu duydum. Çünkü Öcalan kendine rakip gördüğü kişileri farklı zamanlarda farklı yollarla infaz ettiriyordu.'
Ramazan Demir'in ifadesinde yer alan örgüt içi infazlardan bazıları şöyle:
Faruk Bozkurt (Doktor Nasır): Örgüt içinde anlatılanlara göre silahlı mücadelenin her alanında yer almış. Öcalan yakalandıktan sonra, 'Annem Türk'tür. Bana ne görev verirseniz yaparım. 'açıklamasından sonra teröristbaşına eleştiride bulununca bir mağaraya konulmuş ve işkence edilmiş. Açlık grevine giden Bozkurt, daha sonra Öcalan'ın talimatıyla kurşunlanarak öldürüldü.
Faysal Dunlayıcı (Kani Yılmaz): PKK'nın kurucuları arasında yer alır. 1980 askerî darbesinde tutuklanmış. 12 yıl cezaevinde kaldıktan sonra 1993 yılında örgüte yeniden katılmış. Öcalan, avukatlarına yaptığı açıklamada kendisinin Avrupa'da yer bulamamasının baş sorumlusu olarak Kani Yılmaz'ı görmüş. Bunun ardından 2006 yılında Irak'ta iki PKK ajanının arabasına yerleştirdiği bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetti. Kandil'deki söylentilere göre ölüm emri İmralı'dan çıkarak avukatlar vasıtasıyla Karayılan'a ve adamlarına ulaştırılmış.
Ramazan Topbaş (Sarı İbrahim): 1978-80 yılları arasında örgüte katılmış. Örgütün kırsal faaliyetlerinde çok başarılı olmuş. 'Şemdin Sakık'ın adamıdır 'suçlamasıyla 2006 yılında Öcalan'ın İmralı'dan gönderdiği talimata dayanılarak Murat Karayılan'ın adamları tarafından vurularak öldürüldü.
Ali Rıza (Mehmet Çimen): 12 Eylül darbesinde 11 yıl Diyarbakır Askerî Cezaevi'nde kalmış. Tahliye olduktan sonra Suriye'ye giderek yeniden örgüt saflarına katılmış. Bekaa Vadisi'ne götürülen Çimen'e Öcalan'ın talimatıyla işkenceler edilmiş. Daha sonra banyo küvetinde üzerine asit dökülerek infaz edilmiş.
Nazima Aktürk: Küçük yaşta İstanbul'da PKK'ya katılarak örgütün kadın silahlı örgütlenmesi olan YAJK'da yöneticilik yapmış. Örgüt içi muhalefetten dolayı militanlar tarafından yakalandı. Daha sonra uzun bir süre tutuklu olarak sorguya çekildi. Suçlamaları kabul etmeyen Nazima Aktürk, başında bekleyen nöbetçinin silahıyla intihar etti.
Mustafa Çimen (Teyfik): 'Agit' kod adlı Mahsum Korkmaz'ın hem siyasî hem de askerî yardımcısı olarak görev yapmıştır. 1985 yılında bir çatışmada TSK'nın eline sağ geçince Öcalan tarafından hain ilan edildi ve hakkında ölüm emri çıkarıldı. Pişmanlık yasasından yararlanan Mustafa Çimen, 1990 yılında hapishaneden çıktıktan kısa bir süre sonra Urfa'da PKK militanları tarafından infaz edildi.
Hikmet Fidan: PKK, en büyük kırılmayı muhalif kanadın temsilcilerinden Hikmet Fidan'ın öldürülmesiyle yaşadı. Diyarbakır'ın Bağlar semtinde 6 Temmuz 2005'te ensesine sıkılan tek kurşunla öldürülen Fidan, Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) eski genel başkan yardımcısıydı.