Hanefi Bostan: 'Eğitim Bir-Sen Kime ve Neye Hizmet Ediyor?'

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd.Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, Eğitim Bir-Sen'in Başkanlar Kurulu Toplantısı'nda aldığı kararlarda 6'ncı ve 11'nci maddelerin dikkat çekici olduğunu belirterek, "Eğitim Bir-Sen kime ve neye hizmet ediyor?" dedi

Yazılı açıklama yapan Bostan, 'Madde 6, bazı demokratik hak ve bireysel özgürlüklerin kullanılamaması bölücü terör örgütüne propaganda ve hareket alanı oluşturmaktadır. Devlet Kürt sorununda ana dilde savunma hakkı, anadilin öğretilmesi ve yerleşim yerlerinin geçmişten gelen isimlerinin iade edilmesi gibi konularda somut adımlar atmalı, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ni kararlılıkla sürdürmelidir ' dedi.

Eğitim Bir-Sen Başkanlar Kurulu'nun bölücü örgütün propaganda ve hareket alanını daraltmak için 'ana dilde savunma hakkı'nı talep ettiğini belirten Bostan, 'Bilindiği üzere PKK terör örgütü ve KCK Diyarbakır'da görülen davada aynı taleple günlerce eylemler yapmış, ülkeyi karıştırmak için her türlü yolu denemiştir. Eğitim Bir-Sen Başkanlar Kurulu kararının bu yönüyle PKK ve KCK ile örtüşmesi anlamlıdır. 'Ana dilde savunma hakkı' verilmesi, tüm kamusal alanda ana dilin kullanılması sonucunu getirecek veiki dilli bir devletin ilk adımını oluşturacak son derece tehlikeli bir uygulama olacaktır. Kaldı ki bunun tam aksine AİHM kararları bulunmaktadır. Tüm gelişmiş dünyada kamusal alanda devlet dilinin kullanılması öngörülmektedir. Bu durumun aksine bir tek AİHM kararı gösterilemez ' ifadelerini kullandı.

Bostan, 'Bir eğitim sendikasının ülkemizde Türkçe dışında bir dili kamusal alanda hakim kılmak ne anlama gelmektedir? Böyle bir talebin uygulanması halinde açıkça Türkiye'de iki dilli bir devletin oluşacağını düşünmemesi, sorumlu sendikacılık anlayışı ile ne derece bağdaşabilir? Dünyanın gelişmiş ülkelerinde olmayan ve bu konuda açılan davalara karşı tam tersi AİHM kararları ortada iken, Türkiye'ye böyle bir uygulamayı reva görmek ve sendikanın Başkanlar Kurulu kararı olarak bu konuyu öne çıkarmak kimeve neye hizmet etmektedir? Terör örgütünün propaganda gücünü azaltmak, hareket alanının daraltmak gibi akla zarar bir gerekçe öne sürmek bu talebin gerekçesi olarak görülemez. Özellikle terör örgütünün sözde temsilcilerinin 'Bize özerklik yetmez, artık kendi kaderimizi kendimiz tayin etmeliyiz' açıklamasından sonra, yani bunların gerçek hedeflerinin bağımsız devlet kurmak olduğu resmen açıklandıktan sonra bir anlamda egemenlik hakkı olarak kabul edilebilecek kamusal alanda ana dilin kullanılmasını teklifetmek, gaflet değilse, açık bir ihanettir ' dedi.

Eğitim Bir-Sen'in 6. madde de yer alan tekliflerine değinen Bostan, şunları kaydetti: 'Eğitim Bir-Sen Başkanlar Kurulu bununla da yetinmiyor, yukarıdaki açıklamamızı doğrularcasına 6. madde teklifleri ile andımızın kaldırılmasını açıkça teklif ediyor ve terör örgütünün de çok memnun olduğu 19 Mayıs Bayram kutlamasını neredeyse kaldıran uygulamayı ve milli güvenlik dersinin kaldırılmasından da memnuniyet duyduklarını ifade ediyorlar. Madde 11, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 19 Mayıs törenlerinin stadyumlarda kutlanılmaması ve milli güvenlik bilgisi derslerinin kaldırılması gibi eğitimdesivilleşmeye yönelik attığı adımları olumlu buluyor. Bakanlığın öğrenci andını kaldırmasını, eğitimdeki militarist yaklaşım ve ritüelleri ayıklamasını, müfredatı değerler eğitimi odaklı olacak şekilde yeniden düzenlemesini istiyoruz. ' .

Hanefi Bostan, tekliflerden 'andımızın kaldırılması' teklifini ayrıca değerlendirmek gerektiğini belirterek, 'Bu teklifi kimler ortaya koymuştu? Mazlum Der, Eğitim-Sen ve Eğitim Bir-Sen. Ruh üçüzü olan bu üçlü yapı andımız konusunda aynı şeyleri yıllardır söylemektedirler. Eğitim Bir-Sen Genel Merkezi andımız kaldırılsın teklifini daha önceleri bu kadar açık savunamamaktaydı. Bilindiği üzere Eğitim Bir-Sen Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Şırnak, Van şubeleri yıllar önce yapmış oldukları Güneydoğu AnadoluŞube Başkanları toplantısında da andımız kaldırılsın teklifini getirmiş, İstiklal Marşı törenlerine de çocuklar üşüyor gerekçesiyle karşı çıkmışlardı. O tarihlerde Eğitim Bir-Sen Genel Merkezi bu kararların arkasında duramamış, tepkilerden korkmuşlar ve gerçek düşüncelerini açıklayamamışlardı. Hatta o tarihlerde Skytürk TV'ye telefon bağlantısı ile katılan Genel Başkanımız İsmail Koncuk'la Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu andımız kaldırılmalı mı konusunu tartışmış, Ahmet Gündoğdu açıkçaandımız kaldırılsın deme cesaretini gösterememiştir ' dedi.

Hanefi Bostan, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Bugün gelinen noktada şartların oluştuğunu, kendilerinin yeterince güçlü olduklarına inanan ve milli değerlere karşı yapılan saygısızlıklara sessiz kalan toplumun istedikleri kıvama geldiği kanaatine varan Ahmet Gündoğdu ve ekibi artık pervasızca andımız kaldırılsın diyebilmektedir. Türklük söz konusu olunca Mazlum Der, Eğitim-Sen ile aynı çizgide buluşmaktan çekinmeyen Ahmet Gündoğdu ve Eğitim Bir-Sen'in bu kadar Türklük karşıtı olması, 'Ne mutlu Türküm diyene' sözünden gocunması, 'Varlığım Türkvarlığına armağan olsun. Türküm, doğruyum, çalışkanım' sözünü militarist bir yaklaşım ve ritüellerin kaldırılması olarak değerlendirmeleri, bu konuda Türk ve Türklük düşmanları ile aynı çizgide durduklarını çok açık ortaya koymaktadır. (Ritüel 'ayin' anlamına gelmektedir. Bu ifade ile her sabah andımızı okuyan öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz bunlara göre ayin, yani dini tören yapmaktalarmış. Allah izan versin) ' .

Ahmet Gündoğdu'nun 'değerler eğitimi ' istediğini belirten Bostan, 'Anayasa değişiklik sürecinde 'Biz Memur Sen olarak kör, ruhsuz ve dinsiz bir anayasa istiyoruz' diyecek kadar burnunun ucunu göremeyen, açıkça dinsiz bir anayasa isteyen Ahmet Gündoğdu ve ekibi şimdi de değerler eğitimi istemektedir. Hangi değerlerin eğitimini istiyorsunuz. Türklükten gocunuyor, Türküm demeyi militarizm olarak görüyorsunuz. Kör, ruhsuz ve dinsiz bir anayasa istiyoruz diye bas bas bağırıyorsunuz. Hangi değerlerdenbahsediyorsunuz? Elimizde olan her değeri militarizm bombardımanına tuttuktan sonra değer mi bıraktınız ki değerler eğitimi istiyorsunuz? Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen olarak Allah'tan bu zihniyet sahiplerine akıl, izan ve ruh sağlığı vermesini, bu zihniyeti hala görmeyen aymazlara da basiret niyaz ediyoruz. Yüce Allah milletimizi, çocuklarımızı her türlü marazlı anlayıştan ve iftiralardan korusun ' dedi.

Kaynak: İHA