Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan Açıklaması
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, ''Ergenekon'' davasında, 13 Aralık'ta Cumhuriyet savcısının mütalaasını vereceğini hatırlatarak, ''13 Aralık sabahı, adaleti çiğneyen, adaleti adalet organı eliyle yok etmeye çalışan bu anlayışa karşı bütün yurttaşlarımızı Silivri'ye bekliyoruz'' dedi.
Tezcan, partisinin il başkanlığında düzenlenen basın toplantısında, CHP Cezaevleri Komisyonu Sözcüsü Malatya Milletvekili Veli Ağbaba başkanlığında kendisinin de içinde bulunduğu 16 kişilik heyetin, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ne önceki gün gerçekleştirdiği ziyaretle ilgili bilgi verdi.
Cezaevinde CHP'nin tutuklu milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile MHP milletvekili Engin Alan ve bazı komutanlarla görüştüklerini belirten Tezcan, Türkiye'de her dönemde hukukun çiğnendiği, adalet duygusunu örseleyen yargılanma süreçleri yaşandığını söyledi.
Bu yargılamaların hiçbirisinin Silivri'de yaşananlar kadar hukuk dışı olmadığını kaydeden Tezcan, uzun süreden beri toplumun bütün kesimlerinin dikkatini bu davaya çekmeye çalıştıklarını, Silivri'deki sanıklar için herhangi bir ayrıcalık talebinde bulunmadıklarını dile getirdi.
''Türkiye'de, Silivri sürecinde 21. yüzyılın adaletsizliğine itirazı dile getiriyoruz'' diyen Tezcan, bağımsız bir yargının yargılamalarını, hiç kimsenin tartışamayacağını vurguladı.
Tezcan, ülkede uzun yıllardır çeşitli siyasi davalar yaşadığını ancak hiçbir davada bu kadar adaletsizliğin etkili ve yaygın olarak yerleştirildiğinin görülmediğini, adaletin sistematik bir şekilde katledildiğini savundu.
Ergenekon davasında 13 Aralık'ta Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasını vereceğini hatırlatan Tezcan, dava sürecinde hukuka aykırı davranıldığını, savunma hakkının ortadan kaldırıldığını, 44'ü gizli olmak üzere 200'ün üzerinde tanık olmasına rağmen bu beyanların tartışılma imkanının olmadığını, sanıkların tanık savunmalarına karşın savunma hakkının ortadan kaldırıldığını, yeterli süre verilmediğini iddia etti.
Genel Başkan Yardımcısı Tezcan, sanıkların, Türk halkından bu karşılatıkları adaletsizliğe tepki beklediğini ve adalet istediğini ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
''3 bin 200 yılda okunabilecek bir dosya, sanıklara 15'er dakikalık bir savunma hakkıyla karar noktasına sürüklendi. 13 Aralık'tan sonra hüküm sürecine girilecek. Bu ve bundan sonra yaşanacak adaletsizliklere bugünden 'dur' demesini bilemezsek, hiç kimsenin özgürce yaşayabileceği bir ülke kalmayacak. O yüzden 13 Aralık sabahı adaleti yok sayan uygulamalara 'dur' demek için, şu veya bu yargılamanın yönüyle ilgili değil, o ya da bu sanığa özel muamele beklentisiyle değil, adaleti çiğneyen, adaleti adalet organı eliyle yok etmeye çalışan bu anlayışa karşı bütün yurttaşlarımızı Silivri'ye bekliyoruz. Açık yargılama, çağdaş hukukun en önemli ilkelerinden birisidir. 13 Aralık'ta, Silivri yargılamalarını kapalı kapılar arkasında, halkın ve tarihin önünden kaçırarak bitirme ve oradaki sanıklara önceden planlanmış cezaları verebilme hakkına sahip olamadıklarını görecekler. 75 milyon Türk halkının o yargılamayı izleme hakkı vardır.''
-''Yargı, tarihte hiçbir dönem böyle siyasallaşmamıştı''-
Bülent Tezcan, yargının tarihte hiçbir zaman bu dönemdeki gibi siyasallaşmadığını ileri sürerek, ''mahkemelerin talimatla karar verdiğini, Nemrut Mustafa Divanı'nı aratacak uygulamaların yaşandığı bir yargılama sürecinin yaşandığını'' savundu.
''Yargı, siyasetten emir ve talimat almaya başlarsa, siyasetle iş tutmaya başlarsa savunma da kaynağını hukuktan değil, siyasetten alma hakkını kazanır'' ifadesini kullanan Tezcan, Ergenekon davasında ''siyasetin emir ve talimatıyla iş tutan yargıya karşı savunmasız, hakkını savunmaktan yoksun sanıklar kümesi yaratma'' noktasına gelindiğini iddia etti.
Tezcan, 13 Aralık'ta yargıya müdahale eden siyasetin oluşturduğu dengesizliği ortadan kaldırmak için demokrasi, özgürlük ve adalet isteyen herkesi Silivri'ye davet ederek, o günün adaletsizlik ve hukuksuzluğa bir başkaldırı günü olabileceğini kaydetti.
-''Savunma hakkı tanınmadı''-
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, ''Görüştüğünüz sanıklar, yargılama sürecinin aceleye getirildiğine dair neler söyledi-'' şeklindeki soru üzerine, sanıkların savunma hakkının sınırlanmadığını, tanınmadığını iddia etti.
Tezcan, ''Bu hızlı süreç sanıklardaki şu kuşkuyu pekiştirdi. Onlar 'bizim fermanımız önceden verilmiş, dava açılırken cezamız kesilmiş, o zaman esas hakkındaki hüküm de hazırlanmış' şeklindeki düşüncelerinin yanlış olmadığını düşünüyor'' dedi.
Toplantıya, CHP milletvekilleri Tufan Köse ve Uğur Bayraktutan ile İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı da katıldı.
Muhabir: Uğur Aslanhan
Yayıncı: Sibel Ertürk Kurtoğlu
Kaynak: AA
Cezaevinde CHP'nin tutuklu milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile MHP milletvekili Engin Alan ve bazı komutanlarla görüştüklerini belirten Tezcan, Türkiye'de her dönemde hukukun çiğnendiği, adalet duygusunu örseleyen yargılanma süreçleri yaşandığını söyledi.
Bu yargılamaların hiçbirisinin Silivri'de yaşananlar kadar hukuk dışı olmadığını kaydeden Tezcan, uzun süreden beri toplumun bütün kesimlerinin dikkatini bu davaya çekmeye çalıştıklarını, Silivri'deki sanıklar için herhangi bir ayrıcalık talebinde bulunmadıklarını dile getirdi.
''Türkiye'de, Silivri sürecinde 21. yüzyılın adaletsizliğine itirazı dile getiriyoruz'' diyen Tezcan, bağımsız bir yargının yargılamalarını, hiç kimsenin tartışamayacağını vurguladı.
Tezcan, ülkede uzun yıllardır çeşitli siyasi davalar yaşadığını ancak hiçbir davada bu kadar adaletsizliğin etkili ve yaygın olarak yerleştirildiğinin görülmediğini, adaletin sistematik bir şekilde katledildiğini savundu.
Ergenekon davasında 13 Aralık'ta Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasını vereceğini hatırlatan Tezcan, dava sürecinde hukuka aykırı davranıldığını, savunma hakkının ortadan kaldırıldığını, 44'ü gizli olmak üzere 200'ün üzerinde tanık olmasına rağmen bu beyanların tartışılma imkanının olmadığını, sanıkların tanık savunmalarına karşın savunma hakkının ortadan kaldırıldığını, yeterli süre verilmediğini iddia etti.
Genel Başkan Yardımcısı Tezcan, sanıkların, Türk halkından bu karşılatıkları adaletsizliğe tepki beklediğini ve adalet istediğini ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
''3 bin 200 yılda okunabilecek bir dosya, sanıklara 15'er dakikalık bir savunma hakkıyla karar noktasına sürüklendi. 13 Aralık'tan sonra hüküm sürecine girilecek. Bu ve bundan sonra yaşanacak adaletsizliklere bugünden 'dur' demesini bilemezsek, hiç kimsenin özgürce yaşayabileceği bir ülke kalmayacak. O yüzden 13 Aralık sabahı adaleti yok sayan uygulamalara 'dur' demek için, şu veya bu yargılamanın yönüyle ilgili değil, o ya da bu sanığa özel muamele beklentisiyle değil, adaleti çiğneyen, adaleti adalet organı eliyle yok etmeye çalışan bu anlayışa karşı bütün yurttaşlarımızı Silivri'ye bekliyoruz. Açık yargılama, çağdaş hukukun en önemli ilkelerinden birisidir. 13 Aralık'ta, Silivri yargılamalarını kapalı kapılar arkasında, halkın ve tarihin önünden kaçırarak bitirme ve oradaki sanıklara önceden planlanmış cezaları verebilme hakkına sahip olamadıklarını görecekler. 75 milyon Türk halkının o yargılamayı izleme hakkı vardır.''
-''Yargı, tarihte hiçbir dönem böyle siyasallaşmamıştı''-
Bülent Tezcan, yargının tarihte hiçbir zaman bu dönemdeki gibi siyasallaşmadığını ileri sürerek, ''mahkemelerin talimatla karar verdiğini, Nemrut Mustafa Divanı'nı aratacak uygulamaların yaşandığı bir yargılama sürecinin yaşandığını'' savundu.
''Yargı, siyasetten emir ve talimat almaya başlarsa, siyasetle iş tutmaya başlarsa savunma da kaynağını hukuktan değil, siyasetten alma hakkını kazanır'' ifadesini kullanan Tezcan, Ergenekon davasında ''siyasetin emir ve talimatıyla iş tutan yargıya karşı savunmasız, hakkını savunmaktan yoksun sanıklar kümesi yaratma'' noktasına gelindiğini iddia etti.
Tezcan, 13 Aralık'ta yargıya müdahale eden siyasetin oluşturduğu dengesizliği ortadan kaldırmak için demokrasi, özgürlük ve adalet isteyen herkesi Silivri'ye davet ederek, o günün adaletsizlik ve hukuksuzluğa bir başkaldırı günü olabileceğini kaydetti.
-''Savunma hakkı tanınmadı''-
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, ''Görüştüğünüz sanıklar, yargılama sürecinin aceleye getirildiğine dair neler söyledi-'' şeklindeki soru üzerine, sanıkların savunma hakkının sınırlanmadığını, tanınmadığını iddia etti.
Tezcan, ''Bu hızlı süreç sanıklardaki şu kuşkuyu pekiştirdi. Onlar 'bizim fermanımız önceden verilmiş, dava açılırken cezamız kesilmiş, o zaman esas hakkındaki hüküm de hazırlanmış' şeklindeki düşüncelerinin yanlış olmadığını düşünüyor'' dedi.
Toplantıya, CHP milletvekilleri Tufan Köse ve Uğur Bayraktutan ile İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı da katıldı.
Muhabir: Uğur Aslanhan
Yayıncı: Sibel Ertürk Kurtoğlu