NSU-Davası'nda 2012: Güven Kazanma Çabaları, Dosya İmhalarının Gölgesinde Kaldı
Almanya, 4 Kasım 2011'de RAF teröründen sonra tarihinde ikinci büyük terör tehlikesiyle sarsıldı.
Bugün Almanya Neonazi tehlikesinin ne kadar ciddi boyutlarda olduğunu idrak etti. Türkleri hedef alan NSU terör hücresinin 2000-2007 yılları arasında 10 kişinin canına kıydığı, iki bombalı saldırıda onlarca kişiyi yaraladığı, en az 14 banka soygunu düzenlediği ortaya çıkmıştı. Güven kaybından söz edildiği ülkenin Başbakanı Angela Merkel, güveni telafi etmek için cinayetleri 'sonuna kadar aydınlatma' sözü verdi. Ancak eyalet ve federal düzeydeki NSU soruşturmalarıyla sürdürülen güven telafi çabaları 'dosya imha' skandallarının gölgesinde kaldı.
NSU kurbanlarının yakınları ve Almanya'daki Türk toplumu, skandalda istihbarat ve emniyetin rolünün tam olarak aydınlatılmasını istiyor. NSU kurbanlarının yakınlarından af dileyerek, “Cinayetlerin aydınlatılması, bunların arkasındaki kişilerin ortaya çıkartılması ve yargılanması konusunda her türlü çabayı harcayacağıma söz veriyorum.” diyen Almanya Başbakanı Angela Merkel'in (CDU) bu taahhüdünü gerçekleştirmesini bekliyor. Alman hükümetinden yabancı düşmanlığı ve ayırımcılığa karşı ciddi adımlar atması talep ediliyor.
“O'NUN ADI SCHAEUBLE, O HİÇ BİR ŞEY YAPMADI”
Neonazi katillerin işlediği cinayetleri araştırmak için federal ve eyaletler düzeyinde komisyonlar kuruldu. Federal Meclis NSU Araştırma Komisyonu 2012 yılında 47 oturum gerçekleştirdi. Komisyonun son oturumunda 2005-2009 yılları arasında Federal İçişleri Bakanı olan, şimdiki Federal Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble'yi sorguladı. Komisyonun Yeşiller partili üyesi Wolfgang Wieland ise Schaeuble'nin sorulan sorulara verdiği cevapları şöyle özetledi:
“Benim ismim Schaeuble ve ben hiçbir şey yapmadım”. Bu tespit daha önceki oturumlarda ifade veren bazı şahitler için de geçerliydi. Ocak ayında çalışmalarına devam edecek olan komisyonun, nihai raporunu 2013'ün yaz aylarına kadar sunması bekleniyor.
DOSYA GİZLEME VE İMHA SKANDALLARI. İSTİFALAR YETERSİZ
NSU soruşturmalarıyla kaybolan güveni telafi çalışmaları sürerken, ülke birçok kez dosya gizleme imha skandallarıyla sarsıldı. BKA, Alman Askeri İstihbaratı (MAD), Federal ve Eyalet Anayasa Koruma Teşkilatı ve Federal İçişleri Bakanlığı'nda dosya imha etme, gizleme ve geciktirme skandallarına rağmen 'Alman emniyet birimleri sağ gözünden kör' görüşüne katılanların sayısı çok düşük. Gün yüzüne çıkan skandalların ardından Anayasayı Koruma Dairesi (BfV) Başkanı Heinz Fromm ve Thüringen Anayasayı Koruma Dairesi Başkanı Thomas Sippel, Saksonya eyaletinin İstihbarat Şefi Reinhard Boos istifa etti. Ancak şimdiye kadar sorumluluğu üstlenen bir siyasî olmadı. NSU kurbanları ile ilgilenmek için görevlendirilen Ombudsman Barbara John başta olmak üzere Türk ve diğer sivil toplum kuruluşları, siyasi sorumluluğun da üstlenilmesini istiyor.
NPD'NİN KAPATILMASI İÇİN START VERİLDİ
Aralık 2012'de Federal Eyalet Temsilcileri Meclisi (Bundesrat), ırkçı NPD partisinin kapatılması için Federal Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunulmayı kararlaştırdı. Federal Meclis ve Federal Hükümetin başvuruda bulunmaması konusu henüz netlik kazanmadı. Başbakan Angela ve Federal İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich (CSU), bu konuda tereddütlerini dile getirerek temkinli davrandı.
NSU kurbanlarının yakınları ve Almanya'daki Türk toplumu, skandalda istihbarat ve emniyetin rolünün tam olarak aydınlatılmasını istiyor. NSU kurbanlarının yakınlarından af dileyerek, “Cinayetlerin aydınlatılması, bunların arkasındaki kişilerin ortaya çıkartılması ve yargılanması konusunda her türlü çabayı harcayacağıma söz veriyorum.” diyen Almanya Başbakanı Angela Merkel'in (CDU) bu taahhüdünü gerçekleştirmesini bekliyor. Alman hükümetinden yabancı düşmanlığı ve ayırımcılığa karşı ciddi adımlar atması talep ediliyor.
“O'NUN ADI SCHAEUBLE, O HİÇ BİR ŞEY YAPMADI”
Neonazi katillerin işlediği cinayetleri araştırmak için federal ve eyaletler düzeyinde komisyonlar kuruldu. Federal Meclis NSU Araştırma Komisyonu 2012 yılında 47 oturum gerçekleştirdi. Komisyonun son oturumunda 2005-2009 yılları arasında Federal İçişleri Bakanı olan, şimdiki Federal Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble'yi sorguladı. Komisyonun Yeşiller partili üyesi Wolfgang Wieland ise Schaeuble'nin sorulan sorulara verdiği cevapları şöyle özetledi:
“Benim ismim Schaeuble ve ben hiçbir şey yapmadım”. Bu tespit daha önceki oturumlarda ifade veren bazı şahitler için de geçerliydi. Ocak ayında çalışmalarına devam edecek olan komisyonun, nihai raporunu 2013'ün yaz aylarına kadar sunması bekleniyor.
DOSYA GİZLEME VE İMHA SKANDALLARI. İSTİFALAR YETERSİZ
NSU soruşturmalarıyla kaybolan güveni telafi çalışmaları sürerken, ülke birçok kez dosya gizleme imha skandallarıyla sarsıldı. BKA, Alman Askeri İstihbaratı (MAD), Federal ve Eyalet Anayasa Koruma Teşkilatı ve Federal İçişleri Bakanlığı'nda dosya imha etme, gizleme ve geciktirme skandallarına rağmen 'Alman emniyet birimleri sağ gözünden kör' görüşüne katılanların sayısı çok düşük. Gün yüzüne çıkan skandalların ardından Anayasayı Koruma Dairesi (BfV) Başkanı Heinz Fromm ve Thüringen Anayasayı Koruma Dairesi Başkanı Thomas Sippel, Saksonya eyaletinin İstihbarat Şefi Reinhard Boos istifa etti. Ancak şimdiye kadar sorumluluğu üstlenen bir siyasî olmadı. NSU kurbanları ile ilgilenmek için görevlendirilen Ombudsman Barbara John başta olmak üzere Türk ve diğer sivil toplum kuruluşları, siyasi sorumluluğun da üstlenilmesini istiyor.
NPD'NİN KAPATILMASI İÇİN START VERİLDİ
Aralık 2012'de Federal Eyalet Temsilcileri Meclisi (Bundesrat), ırkçı NPD partisinin kapatılması için Federal Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunulmayı kararlaştırdı. Federal Meclis ve Federal Hükümetin başvuruda bulunmaması konusu henüz netlik kazanmadı. Başbakan Angela ve Federal İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich (CSU), bu konuda tereddütlerini dile getirerek temkinli davrandı.