150 Bin Yoksula Köprü Oldu

Adana`da 20 yıl önce emekli bir babanın işadamı oğlu Bekir Fevzi Yıldırım`ın kurduğu Köprü Yardımlaşma Derneği yoksula, yetime, öksüze, dula, gaziye ve gariplere yardım etmeye devam ediyor. 1990`lı yılların başında özel televizyonlarla birlikte yerel televizyonların da yaygınlaşmaya başladığı bir dönemde bir yerel televizyonda dini içerikli program yapmaya başlayan Bekir Fevzi Yıldırım, Ramazan ayında peygamberimizi anlatırken canlı yayında bir kadının telefon ile yayına bağlanarak "Senin anlattığınpeygamber komşusu açken tok yatan bizden değildir diyor. Ancak siz tok yatarken biz aç yatıyoruz. Çocuklarım ve ben sadece su içiyoruz, yemek yiyemiyoruz" demesi üzerine 1991 yılında Yıldırım Köprü Yardımlaşma Derneği`ni kurarak muhtaç insanlara el uzatmaya başladı

Canlı yayında kadın izleyicinin söylediklerinin çok doğru olduğunu söyleyen Yıldırım, "Hemen gönüllü arkadaşlarımla birlikte kadını bulup yanına gittik. Kadının kocası felç olduğu için çalışamadığından iflas ederek tek ekmeğe muhtaç duruma gelmişti. Hemen kadına yardım ederek onu bu durumdan kurtardık. Daha sonra oluşturduğumuz Köprü Yardımlaşma Derneğiyle birlikte Adanalı bütün muhtaç insanlara ulaşmaya çalıştık" dedi. Yıldırım, projenin 20 yılda yaklaşık 150 bin muhtaç insan ile zengin arasında köprü olduğunu, hiçbir zaman hesap numarası vermediğini yardım yapan kişinin yardımı direkt fakire kendisinin yaptığını ifade ederek, "Rahmetli babamın dar imkanlarla yaptığı yardımları görerek ve yaşayarak büyüdüm. Babam tek maaşıyla hem ailesini geçindiriyor, hem ihtiyaç sahiplerinin dertlerine derman olmaya çalışıyordu. Camii, Kur`an kursu, sağlık ocağı, okul yapımına öncülük ederdi. Çocukların özellikle kız çocuklarınınokuması için özel çaba sarf ederdi. Hastanede hastalara, hasta yakınlarına yardımcı olur, bahçede otoparkta kalan hasta yakınlarını evimize getirip yatılı misafir ederdi. Rahmetli babam çalıştığı hastanede yemek sırasında kendisine verilen bir muzu bile eve getirip bizlerle paylaşırdı. Bunlarla birlikte o kadının canlı yayında Peygamberimizin sözünü hatırlatmasıyla kedime geldim. Babam o imkansızlıkta insanlara yardım ederken benim imkanım daha fazlaydı ve ben de insanlara yardım etmeye karar verdim. O günbugündür kendimi insanlara yardıma adadım" diye konuştu

"YETİMLERİN AĞABEYİ, DULLARIN HAMİSİ OLDUM" 20 yılda yetimlerin ağabeyi, dulların hamisi olmaya çalıştığına dikkat çeken Yıldırım şunları anlattı: "Şu anda kayıt altında olan bine yakın ihtiyaç sahibi aile ile hayır severleri kardeş aile yaparak buluşturduk. Hayırseverlerimizin destekleriyle Türkiye`de ilk defa Kurban Bayramı`nda yetimlere canlı kurban dağıtımına başladık. Yardımdan daha çok istihdama, balık tutmaya önem verdik. İş yapabilecekleri işe yerleştirdik, iş yeri açabileceklerin yüzlercesini projeye yönlendirerek iş yeri sahibi yapmaya öncülük ettik. Çocukları olup da dışarıda iş yapamayacak annelere veya engellilere evlerinde el işleriyaparak geçimlerini sağlamalarına yardımcı olduk. Sokakta kalan, yolda kalan insanlara kalacakları yerler temin ettik. Baraka, harabe binalarda kalan yüzlerce ihtiyaç sahibinin evlerini hayırseverlerimizle tamir ettirdik. Evleri yanan, sel mağduru olan ailelerin evlerini tamir ettirip ihtiyaçlarını acilen gidermeye çalıştık. Misis, Karataş ve Tuzla`daki tarım işçilerinin özellikle çocuklarının eğitimiyle özel ilgilendik. Tuzla`da ki okulun bahçesine prefabrik sınıf ve mutfak yaptırmaya öncülük ettik. 1999Marmara depremin de başlattığımız kampanya ile Adana`da altı kamyon giyecek ve gıda götürüp deprem mağdurlarına ulaştırılmasına bizzat öncülük ettik. Pakistan, Lübnan, Filistin felaketlerin de yaptığım kampanyalarla yardım malzemeleri gönderilmesine rehberlik ettik. Okula gidemeyen özellikle kız çocuklarının okula gitmesini dert edinip valilik ve milli eğitimle irtibata geçerek onların eğitimlerine devam edebilmesine çalıştık. Engelli ve özürlü kardeşlerimiz özel ilgi alanımız oldu. Yardım kuruluşları vehayırseverlerle yaptığımız kampanyalarla bölgemiz de ilk defa onlarca engelli kardeşlerimize akülü araba dağıtımına öncülük ettik. Türkiye de ilk defa bayramlar da kardeş aile çocukları ile yatılı olarak buluşmalarını ve kalmalarını sağladık. Haftanın bir günü ``dert dinleme günü`` yaparak derdi, sorunu olanların sorunlarını dinleyip yetkili ve etkiliklerle çözüm bulmaya çalıştım ve devam ediyorum. Polise taş, molotof atan çocukların aileleri ile irtibat kurup sporla buluşup terör den uzaklaşmalarınısağladık. Sokakta mendil satan, cam silen, dilenen çocuklarla irtibat kurup aileleriyle ve yetkililerle görüşüp istismarını engellemeye çalıştık. Kosova`dan, Mekadonya`dan, Bosna`dan kara yolu ile hacı adaylarının mağduriyetlerini giderdik. Yıllardır bu insanlara ev sahipliği yapıyoruz. Çocuklar ve gençleri İzcilikle buluşturarak Vatan sevgisinin pekiştirilmesini sağladık. Uyuşturucuyla mücadelede aktif rol aldım. Negatif haberler yapan medyayı uyardık. 20 seneyi aşkındır yaptığım yardım etkinliklerindehayırseverlerden elden para almadık, hesaba para yatırttırmadım, bizzat hayırseverle muhtacı buluşturarak köprü olduk. Dertleri ve sorunları çözerken, yardımlar yaparken din, dil, ırk, siyaset ayrımı yapmadık." "200 EV KADININA GÜNLÜK 20 TL KAZANIYOR" Yıldırım sadece yardım yaparak insanları pasifleştirmediklerini balık tutmayı da öğrettiklerinin altını çizdi. Yıldırım, "İlk prensiplerinin muhtaçlara yardım etmek olduğunu ancak daha sonra muhtaç olan aileden iş yapabilecek olan varsa onu işe girdirerek ailesinin geçimini üstlenmesini sağlıyoruz. Eğer ailede çalışabilecek kimse yoksa o evin hanımına evde el işi yaparak günde 20 TL para kazanmasını sağlıyoruz. Yapılan el işlerini de yine biz pazarlayarak para kazanmasını sağlıyoruz. Bu yöntemle 200 evkadını ayda 600 TL para kazanarak kimseye muhtaç olmadan evini geçindiriyor" dedi

Yıldırım 20 yılda en çok sevdiği ve sahip çıktığı projesinin kimsesizlerin hayallerini gerçekleştirmek olduğunu vurgulayarak, "Annesi ve babası olmayan yada annesi ve babası olmasına rağmen kimsesiz yaşayan çocukların 20 yıldır hayalini gerçekleştiriyoruz. Onlar bize dileklerini söylüyor bizde onların bu hayallerini ya bayramlarda yada doğum günlerinde gerçekleştiriyoruz. Bu zamana kadar 600`e yakın çocuğun hayalini gerçekleştirdik. Çocukların hayalini gerçekleştirdiğimizdeki onların mutlu olması kadarinsanı sevindiren duygulandıran bir an olamaz. Çocukların o mutluluğunu gördüğüm zaman bütün günün yorgunluğu hatta 20 yılın yorgunluğu bir anda bitiyor" dedi. Yıldırım muhtaç insanlara yardım etmenin artık kendisinde bir yaşam biçimi olduğunu ölene kadar buna devam edeceğini, öldükten sonrada bu mirası çocuklarına bırakacağına sözlerine ekledi.