Gül: Ara Dönem Geleneklerini Kaldırıyoruz (düzeltme)

” şeklinde yer almıştır. Haberimizi düzeltip yeniden servis ediyoruz.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, e- muhtıra olarak adlandırılan ve geçtiğimiz gün Genelkurmay internet sitesinden kaldırılan bildirinin yayınlanmış olmasından herkesin pişmanlık duyduğuna inandığını söyledi. Türkiye`de ara dönemdeki geleneklerin düzeltildiğini ifade eden Gül, 30 Ağustos Zafer Bayramı`ndaki görüntü, e-muhtıranın kaldırılması gibi konuların normalleşme olarak görülmesini istedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bayramın ikinci gününde Tarabya`da vatandaşlarla bayramlaştı. Bir süre caddede yürüyen Gül, işyerlerine de uğrayarak vatandaşların bayramını kutladı. Çocuklara ilgi gösteren Gül, bayram harçlığı da verdi. Vatandaşlar arasında bir Sudanlıyı gören Gül, isminin Musa Abbas İdris olduğu öğrenilen şahıs ile İngilizce olarak kısa süreli sohbet etti. Bir çay ocağına da uğrayan Gül, burada oturarak sohbet etti. Çay ikram edilen Gül`ü vatandaşlar alkışlarla karşıladı. Gül de vatandaşları el sallayarak selamladı.

Gül burada basın mensuplarının sorulanı da cevapladı. "30 Ağustos`taki törene ev sahipliği yaptınız. Bir değişimin simgesi olarak nitelendirildi. Neler söylersiniz?" sorusuna Gül, "Aslında hiç farklı farklı yerlere çekmemek gerekir Türkiye`deki bu değişiklikleri. Önce şunu da herkesin bilmesini isterim. Özelikle Türk silahlı Kuvvetleri söz konusu olduğunda daima onun güçlü, kuvvetli olmasını isteriz. Silahlı kuvvetlerimizin gücüyle Türk milleti daima gurur ve güven duyar. Bunu herkesin bilmesini, bu değişikliklerin farklı farklı yerlere çekilmemesini isterim." dedi.

Son değişikliklerin ara dönemlerden kalma gelenekler olduğunu vurgulayan Gül şöyle konuştu: "İkinci olarak da şunu hatırlatmak isterim. Gerek Yüksek Askeri Şûra`da gerek Milli Güvenlik Kurulu`nda olsun, gerekse bir çok merasimde, bayramlarda protokol düzenlemeleri Türkiye`nin ara dönemlerinde, olağanüstü dönemlerinde yapılan düzenlemelerdi. Yani yıllar önce. Artık Türkiye çok değişti. Türkiye demokratik standartlarını, hukuk standartlarını, insan hakları anlayışını, sivil asker anlayışını bütün bunları en gelişmiş ülkeler seviyesine getiriyor. Bu açıdan bu son düzenlemeleri normal görmek gerekiyor. Normalleşme olarak görmek gerekir. Yıllar öncesinin ara dönemlerinden, olağanüstü dönemlerinden kalan geleneklerimizdi. Dolayısıyla bunları yeniden düzenliyoruz. Bunların sadece böyle anlaşılması gerekir."

"TÜRKİYE ESKİ ALIŞKANLIKLARINDAN KURTULMALI"
Eski alışkanlıkların artık Türkiye`ye yakışmadığını vurgulayan Gül, "Bu alışkanlıklar aslında bugünkü gelişmiş Türkiye`ye pek yakışmıyordu. Onun için bunları başka yöne çekmemek gerekir. Tekrar söylüyorum özellikle TSK bizim gözbebeğimizdir. Onun gücü hepimize huzur, güven ve gurur verir. Ama bu düzenlemeleri de gelişen, demokratik olarak çok farklı noktalara gelen bir ülkenin düzenlemeleri olarak görmek gerekir." diye konuştu.

Anayasa değişikliği tartışmalarına da değinen Gül, "En büyük belge anayasayı değiştirmek. Niye değiştiriyoruz? Demek ki bugünkü anayasa da bugünkü Türkiye`ye pek yakışmıyor. Dar geliyor. Eski Türkiye`nin anayasasıydı. Bugünkü gerçeklerimize uygun yeni bir anayasa yapmak için el birliği ile nasıl uğraşıyorsak diğer düzenlemeleri de buna göre yapıyoruz." dedi.

"Genelkurmay başkanı ile görüştüğünüz ve iki konuda size üzüntülerini ilettikleri iddia ediliyor? E-muhtıra ve sayın cumhurbaşkanım ifadeleriyle ilgili." sorusu üzerine Gül, "Şunu söyleyim. Şu söylediklerimin dışında ne duyuyorsanız, onlar kimilerinin benzetmesi oluyor. Kimilerinin tahmini oluyor. Ama benim ağzımdan duyduklarınız gerçekleşen şeyler." şeklinde konuştu.

Geçtiğimiz günlerde bu konuyla ilgili Anadolu Ajansı`na da bir açıklama yaptığını hatırlatan Gül, "Bu tip düzenlemelerden herkes memnun. Zaten Genelkurmay başkanımızla da konuşmuştum. Onların da zaten düşünceleri bu şekildeydi. Dolaysıyla bunlar elbirliği içinde olan şeyler. Onun dışında herşey tahminlerdir, yorumlardır. Farklı farklı herkesin yorumu olabilir." ifadelerini kullandı.

E-muhtıranın kaldırılaması hatırlatılan Gül, "Zaten söyledim. Bütün bunlar, o da olağanüstü konulardır. Dediğim gibi Türk halkı da bundan memnun değildi. İnanıyorumki herkes bunlardan zaten pişmanlık da duymuştur. Dolayısıyla bugüne ve geleceğe bakmamız lazım. Hep beraber hem kurumlarımızı hem ülkemizi, milletimizi mutlu etmek için ne gerekiyorsa el birliği ile çalışmamız gerekir. Öyle de oluyor." karşılığını verdi.

Libya`dan getirilen yaralılar konusu hatırlatılan Gül, "Sadece Libya`dan değil. Somali ve Irak`tan da yaralılar geliyor. GATA`ya giderseniz çok sayıda yabancı asker tedavi ediliyor. Türkiye tüm dünyaya elini açan bir ülke. Bir taraftan açlık çekenlere elimizi uzatıyoruz, bir taraftar özgürlük mücadelesinde olanlara sempatimizi, desteğimizi gösteriyoruz. Dolayısıyla büyük ülke sadece kendi içiyle değil çevresiyle de ilgileniyor. Tabiki bunun içinde her bakımdan güçlü olmak gerekiyor. Silahlı kuvvetler de sadece Türkiye`de değil dünyanın bir çok yerinde grev yapıyor. Polis teşkilatımız dünyanın bir çok yerinde görev yapıyor. Onların huzuru ve güvenliği için. Bunları yapabilmek için güçlü olmak gerekiyor. Güçlü olmak için de birlik beraberlik içinde olmamız gerekiyor." dedi.

Soruları cevaplamasının ardından bir süre daha vatandaşlarla muhabbet eden Gül, Tarabya Meydanı`ndan ayrıldı.