Bakan Hayati Yazıcı Muş`ta
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, hükümet olarak, millete ait olan bütçede imkanların zorlanarak en büyük payın eğitime ayrıldığını söyledi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı`nın okunmasıyla başlayan temel atma törenine Bakan Yazıcı`nın yanı sıra Vali Ali Çınar, AK Parti Muş Milletvekilleri Faruk Işık ve Muzaffer Çakar, Belediye Başkanı Necmettin Dede, Erzurum Atatürk Üniversitesi, Van 100. Yıl Üniversitesi, Bitlis Eren Üniversitesi, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi, Bingöl Üniversitesi rektörleri ile çok sayıda davetli katıldı. Temel atma töreninin açılış konuşmasını yapan MŞÜ Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, 2007 yılında kurulan 17 tabelaüniversitesinden biri olduklarını söyledi. Bu üniversitelerin kuruldukları ilk zaman ideolojik yaklaşımlarla tabela üniversitesi olarak tanımlandığını ifade eden Rektör İnanç: "Aslında Türkiye`nin en köklü üniversitelerinden tutun da yeni bakanlıklara kadar tüm kurumlar hayatlarına bir tabela ile başlarlardı. Muş Alparslan Üniversitesi de böyle başladı. Muş Alparslan Üniversitesi geride bıraktığı 2,5 yılda tabela üniversitesi olmadığını pratiklerle kanıtlamış oldu. Üniversite olarak kültürel ve sosyalfaaliyetlerin yanı sıra ulusal ve uluslararası düzeyde de faaliyetlerimize devam ettik. Üniversitemiz en geniş anlamda `ERASMUS` programına kabul edildi. Muş Alparslan Üniversitesi`nin birçok öğrencisi son 2 yıldır Avrupa`nın birçok ülkesinde eğitim öğretim faaliyetlerine devam etmektedirler" dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ise, Türkiye`nin 8-9 yıldan bu yana muazzam bir değişim ve dönüşüm yaşadığını kaydetti. İnsan faaliyetinin her alanında bu değişim ve dönüşümün gerçekleştiğini kaydeden Bakan Yazıcı: "Bizim hükümetimiz bütçeden en büyük payı iki kaleme ayırmıştır. Bunlardan bir tanesi eğitimdir. Millete ait olan bütçede imkanlar zorlanarak en büyük pay eğitime ayrılmıştır. Eğitimi, cehaletle, yoksullukla ve yolsuzlukla mücadele etmekte en temel araç olarak gören hükümetimiz eğitiminher alanında ilköğretimden yüksek öğretime kadar zorlamak suretiyle destek vermiştir. Türkiye`nin 2002 yılında 50 kamu 23 vakıf üniversitesi olmak üzere toplam 76 üniversitesi vardı. Şuanda bu sayı kamu ve vakıf üniversiteleri olmak üzere 165`tir. Biz bunu proje olarak sunduğumuzda eleştirenler oldu. Muş`ta, Hakkari`de ve Sinop`ta üniversite mi? olur diyenler oldu. Evet, olacak dedik ve bu projemizi gerçekleştirdik. Sağlıkta da aynı şekilde değişim ve dönüşüm gerçekleştirdik. Sağlık her şeyin başıdır. Sağlığıolmayan bir insanın eğitim hakkından söz etmek mümkün değildir. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Önce insanımızı insanca sağlık hizmeti alabilecek duruma getirdik. Bu düşüncemiz doğrultusunda bütçenin önemli bir kısmını da sağlık alanına harcadık. Bu değişim ve dönüşümü gerçekleştirirken bizim hizmet anlayışımızda coğrafi olarak hiçbir zaman ayrımcılık içerisine girmedik. Hizmetleri üretirken doğusu-batısı ve kuzeyi-güneyi diye ayrım yapmadık. Bunu bir slogana dönüştürdük ve her şey Türkiye için diyerekhizmet yaptık. İşte bu bizim hizmet götürmede ki farklılığımızı ifade eden bir yaklaşım tarzıdır. Hizmetlerimizi yaparken insanlarımız arasında da ayrım yapmadık. Düşüncesi, etnik kökeni ve mezhebi itibari ile ayrım yapmadık. Böylelikle Türkiye`nin ortak yurdumuz olma ölçeğinden Hz. Adem`den buyana köklü bir kardeşliğimiz olduğuna vurgu yaparak bu ülkeyi kalkındırmak ve millete ait kaynakları, milletin her ferdine daha huzurlu bir geleceğe taşıma hakkı için hizmetlerimizi yaptık" şeklinde konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından kapalı spor salonu ile eğitim fakültesinin 2. ve 3. etap binalarının temeli törenle atıldı. Bakan Yazıcı ve beraberindekiler törenin ardından polisevinde onuruna verilen iftar yemeğine katıldı.