Bayburt Üniversitesinin İlk Tübitak Projesi Tanıtıldı
Bayburt Üniversitesinin ilk TÜBİTAK Projesi İİBF Çok Amaçlı Salondaki program ile tanıtıldı.
“Genç Bilim İnsanları Yaparak, Yaşayarak ve Eğlenerek Bilime Dokunuyor” başlıklı programa Rektör Prof. Dr. Murat Mollamahmutoğlu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Burhanettin Altan, Prof. Dr. Mustafa Köseoğlu, Genel Sekreter Celal Akıl, Öğretim Üyeleri, Milli Eğitime bağlı bazı ilköğretim okulu müdürleri ve projeye dahil olan ilköğretim öğrencileri katıldı.
Proje hakkında hazırladığı slayt eşliğinde tanıtım yapan proje yürütücüsü Yrd. Doç. Dr. Yasemin Devecioğlu Kaymakçı “Proje üniversitemizde bir ilktir. Bunun sevinci ve heyecanı içindeyiz. Devamını umuyoruz. Projemiz TÜBİTAK 4004 Doğa Kampları kapsamında gerçekleştirilmektedir. Bayburt il merkezinde bulunan ilköğretim okullarının yedinci sınıflarına uyguladığımız programımız öğrencilerin yaparak, yaşayarak, dokunarak ve eğlenerek öğrenmesini amaçlıyor. Altı gün olarak planlanan proje programında öğrencilerle fizik, kimya, biyoloji, matematik ve rehberlik alanlarında müfredata uygun olarak çeşitli uygulamalı etkinlikler eğitmenler rehberliğinde yürütülmektedir. Öğrencilere bilgiye ulaşma, öğrenmeyi öğrenme ve bilgiyi değerlendirme gibi temel bilimsel süreç becerilerini kazandırmayı amaçlamaktayız. Güncel hayatla ilişkilendirmeye çalıştığımız etkinliklerimizle öğrenciler bilimsel düşünme, problem çözme ve eğlenerek öğrenme imkânına kavuşuyor. Çalışmaları süresince öğrencilerin bazı temel fen kavramlarını uygulamalarla kavramalarını ve öğrenmelerini soyuttan somuta geçirmelerini bekliyoruz. Öğrencilerimiz soyut olarak öğrendikleri kavramları somut olarak uygulama fırsatı buluyorlar. Bayburt Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği içerisinde yürüttüğümüz bu programın ikinci etabını eylül ayında YİBO öğrencileri ile gerçekleştireceğiz. Etkinlikler süresince öğrencilerimizle yaptığımız görüşmelerde de onların bu çalışmalardan gerçekten çok zevk aldıklarını ve eğlendiklerini görmek bize büyük mutluluk vermektedir. “ dedi.
Katılımcılara ve proje kapsamında eğitim gören öğrencilere hitap eden Bayburt Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Murat Mollamahmutoğlu Eğitim Fakültesinin bu çalışmasının üniversitemizin ‘Sosyal Dayanışma ve Değişim Projesi‘ çerçevesinde değerlendirilebileceğini belirterek şunları söyledi: “Yaparak, yaşayarak, dokunarak ve eğlenerek öğrenme etkinliği Türk Milli Eğitimi açısından önemli bir projedir. Projenin paydaşları olan İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Valilik, Rize Üniversitesi ve KTÜ’ye de teşekkür ediyorum. Sevgili öğrenciler! Sizlere bu güne kadar bilim insanlarının farklı beyinlere sahip olduğu, ulaşılmaz insanlar olduğu ve insan üstü bir varlıkmış gibi tanıtılmış olduğuna bakmayınız. Halbuki tanınmış bilim insanları da sıradan insanlardı. Sizlerin sahip olduğu vasıflara sahipti. Mesela Albert Einstein ilköğretim seviyesinde çok başarılı bir öğrenci değildi. Ailesinin bile kendisinden ümit var olmadığı bir şahsiyetti. Farklı davranışlarıyla zaman zaman toplumdan dışlanan birisiydi. Aynı şekilde Edison da 12 yaşında duyma duyusunu kaybetmiş birisidir. Bu şahsiyetler istikrarlı çalışmalarıyla ve yeteneklerinin keşfedilmesiyle adlarını dünya bilim tarihine yazdırmışlardır. Hiçbir başarı sabahtan akşama ortaya çıkmamıştır. Başarı uzun süre emek isteyen bir süreçtir. Sizin de aranızdan Einstein’lar Nevton’lar, Edison’lar çıkacaktır. Sizler de sabırla ve ısrarla çalışarak adınızı dünya bilim tarihine yazdırabilirsiniz. Bununla birlikte hepiniz bilim adamı olmak zorunda da değilsiniz. Becerikli olacağınız farklı alanlar vardır. İşte bu eğitimin amaçlarından birisi sizin kabiliyetlerinizi ortaya çıkarmaktır. Projenin başarılı olması temennisiyle öğrencilerimizi kucaklıyor, başarılar diliyorum.”
Daha sonra katılımcılar öğrencilerin eğitim gördüğü alanları ve laboratuarları gezerek çalışmalar hakkında proje yürütücüsü Yrd. Doç. Dr. Yasemin Devecioğlu Kaymakçı’dan bilgi aldı.
Kaynak: İHA
Proje hakkında hazırladığı slayt eşliğinde tanıtım yapan proje yürütücüsü Yrd. Doç. Dr. Yasemin Devecioğlu Kaymakçı “Proje üniversitemizde bir ilktir. Bunun sevinci ve heyecanı içindeyiz. Devamını umuyoruz. Projemiz TÜBİTAK 4004 Doğa Kampları kapsamında gerçekleştirilmektedir. Bayburt il merkezinde bulunan ilköğretim okullarının yedinci sınıflarına uyguladığımız programımız öğrencilerin yaparak, yaşayarak, dokunarak ve eğlenerek öğrenmesini amaçlıyor. Altı gün olarak planlanan proje programında öğrencilerle fizik, kimya, biyoloji, matematik ve rehberlik alanlarında müfredata uygun olarak çeşitli uygulamalı etkinlikler eğitmenler rehberliğinde yürütülmektedir. Öğrencilere bilgiye ulaşma, öğrenmeyi öğrenme ve bilgiyi değerlendirme gibi temel bilimsel süreç becerilerini kazandırmayı amaçlamaktayız. Güncel hayatla ilişkilendirmeye çalıştığımız etkinliklerimizle öğrenciler bilimsel düşünme, problem çözme ve eğlenerek öğrenme imkânına kavuşuyor. Çalışmaları süresince öğrencilerin bazı temel fen kavramlarını uygulamalarla kavramalarını ve öğrenmelerini soyuttan somuta geçirmelerini bekliyoruz. Öğrencilerimiz soyut olarak öğrendikleri kavramları somut olarak uygulama fırsatı buluyorlar. Bayburt Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği içerisinde yürüttüğümüz bu programın ikinci etabını eylül ayında YİBO öğrencileri ile gerçekleştireceğiz. Etkinlikler süresince öğrencilerimizle yaptığımız görüşmelerde de onların bu çalışmalardan gerçekten çok zevk aldıklarını ve eğlendiklerini görmek bize büyük mutluluk vermektedir. “ dedi.
Katılımcılara ve proje kapsamında eğitim gören öğrencilere hitap eden Bayburt Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Murat Mollamahmutoğlu Eğitim Fakültesinin bu çalışmasının üniversitemizin ‘Sosyal Dayanışma ve Değişim Projesi‘ çerçevesinde değerlendirilebileceğini belirterek şunları söyledi: “Yaparak, yaşayarak, dokunarak ve eğlenerek öğrenme etkinliği Türk Milli Eğitimi açısından önemli bir projedir. Projenin paydaşları olan İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Valilik, Rize Üniversitesi ve KTÜ’ye de teşekkür ediyorum. Sevgili öğrenciler! Sizlere bu güne kadar bilim insanlarının farklı beyinlere sahip olduğu, ulaşılmaz insanlar olduğu ve insan üstü bir varlıkmış gibi tanıtılmış olduğuna bakmayınız. Halbuki tanınmış bilim insanları da sıradan insanlardı. Sizlerin sahip olduğu vasıflara sahipti. Mesela Albert Einstein ilköğretim seviyesinde çok başarılı bir öğrenci değildi. Ailesinin bile kendisinden ümit var olmadığı bir şahsiyetti. Farklı davranışlarıyla zaman zaman toplumdan dışlanan birisiydi. Aynı şekilde Edison da 12 yaşında duyma duyusunu kaybetmiş birisidir. Bu şahsiyetler istikrarlı çalışmalarıyla ve yeteneklerinin keşfedilmesiyle adlarını dünya bilim tarihine yazdırmışlardır. Hiçbir başarı sabahtan akşama ortaya çıkmamıştır. Başarı uzun süre emek isteyen bir süreçtir. Sizin de aranızdan Einstein’lar Nevton’lar, Edison’lar çıkacaktır. Sizler de sabırla ve ısrarla çalışarak adınızı dünya bilim tarihine yazdırabilirsiniz. Bununla birlikte hepiniz bilim adamı olmak zorunda da değilsiniz. Becerikli olacağınız farklı alanlar vardır. İşte bu eğitimin amaçlarından birisi sizin kabiliyetlerinizi ortaya çıkarmaktır. Projenin başarılı olması temennisiyle öğrencilerimizi kucaklıyor, başarılar diliyorum.”
Daha sonra katılımcılar öğrencilerin eğitim gördüğü alanları ve laboratuarları gezerek çalışmalar hakkında proje yürütücüsü Yrd. Doç. Dr. Yasemin Devecioğlu Kaymakçı’dan bilgi aldı.