Expo 2020 İçin Sağlık Zirvesi
İzmir Ticaret Odası, sağlık temasıyla EXPO 2020‘ye aday olan İzmir‘in temasının geliştirilmesi amacıyla Sağlık Zirvesi düzenledi.
Zirveye üniversite rektörleri, tıp fakültesi dekanları, hastane başhekimi ve yöneticileri, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü yöneticileri, sağlıkla ilgili derneklerin yöneticileri, sağlık, tıbbi malzeme ve turizm sektöründen 49 yönetici katıldı. EXPO 2020 adaylığına ilişkin bilgilendirmenin yapıldığı ve sağlık temasının geliştirilmesine yönelik yöntem ve önerilerin görüşüldüğü toplantının açılış konuşmasını yapan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, "Bakanlık, sivil toplum kuruluşları ve
bilim kurumları ile en iyiyi yakalamak için çalışacağız" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın imzaladığı İzmir‘in adaylık mektubunu 18 Mayıs‘ta İzmir Valisi Cahit Kıraç ile birlikte Paris‘te Uluslararası Sergiler Bürosu‘na (BIE) teslim edildiğini, BIE Başkanı Los Carteles‘in EXPO 2015 adaylığı için belirlenen ‘Herkes İçin Sağlık‘ temasının inovasyon ağırlıklı olarak yenilenmesi gerektiğini söylediğini belirten Demirtaş, "İzmir olarak EXPO 2015 adaylığı sürecinde deneyimler edindik ve yeni yarışta bu
deneyimden faydalanacağız" dedi.
EXPO 2020 seçimlerinin 2013 yılının Mart ayında gerçekleştirileceğini söyleyen Demirtaş, "2013 yılının Mart ayında 157 üye oy kullanacak. Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere etkin bir çalışma başlatıldı. İstanbul‘da gerçekleştirilen Az Gelişmiş Ülkeler toplantısına katılan 200‘ü aşkın cumhurbaşkanı, başbakan, dışişleri bakanı gibi en üst düzeydeki temsilcilere İzmir‘i tanıtmak için bir set hazırladık ve adaylığımız için destek istedik. Bu çalışmalarımızın sonuçlarını alıyoruz. Örneğin Malavi, o
toplantıda gerçekleştirdiğimiz temaslar sonucunda Uluslararası Sergiler Bürosu‘na üye olarak İzmir‘e destek olmak için çalışmaya başladı" diye konuştu.
"ÜNİVERSİTELERİMİZ DÜNYADA SES GETİRECEK ARAŞTIRMA PROJELERİ BAŞLATMALI"
İzmir‘i EXPO vesilesiyle dünya çapında bir sağlık merkezi haline getirmek istediklerini ifade eden Demirtaş, "Lobi faaliyetlerinin yanı sıra tabii ki bilimsel araştırmalar konusunda üniversitelerimize çok önemli görevler düşüyor. Hem Dokuz Eylül hem de Ege bizim çok güvendiğimiz iki köklü kurum. Dünyada ses getirecek araştırma projelerinin kısa sürede başlatılması gerekiyor" dedi.
İzmir‘in EXPO 2020‘yi almasıyla birlikte kente büyük bir zenginlik sağlayacağını söyleyen Demirtaş, "EXPO ile İzmir şehri, 25 milyar dolarlık bir yatırım çekecek. Kişi başı milli gelir 25 bin doların üzerine çıkarak, Türkiye ortalamasını ikiye katlayacak" diye konuştu. EXPO‘nun eğitim alanında da kente çok büyük kazançlar sağlayacağını dile getiren Demirtaş, "EXPO ile birlikte İzmir‘de şu anda 5 yaşında olan çocuklar, o tarihte İngilizce konuşabilen çocuklar olarak eğitim alacak. İzmir‘de bir kültür
patlaması, gelir patlaması olacak. Kentimiz, dünya şehirleri arasında bir üst lige çıkma fırsatı yakalayacak" dedi.
İzmir‘de Ticaret Odası‘na kayıtlı 2 bin 212 firma olduğuna dikkat çeken Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tıbbi malzeme imalat ve toptan ticaret grubunda 571, tıbbi malzeme ve eczacılık ürünleri perakende satış grubunda 436, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri grubunda 688, gözlükçüler ve göz sağlığı faaliyetleri grubunda 262, diş sağlığı ile ilgili kurumlar grubunda 255 üyemiz var. Ben bu odaya başkan olduğumda, sektörde faaliyet gösterenler tek gruptaydı ve sayısı 200‘ü geçmiyordu. Sektörde çok hızlı bir gelişim var. İzmir‘de bugün 10 bin doktor var. Hep birlikte elele vererek EXPO‘yu almak için
çalışacağız. Bu işin uzmanlarının katkılarına şiddetle ihtiyacımız var."
"İZMİR‘İN SAĞLIKTA BÜYÜK POTANSİYELİ VAR"
Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Galip Akhan, düzenlenen toplantının sağlıkla ilgili tüm tarafları biraraya getirmesi açısından önemli olduğunu söyledi. Prof. Dr. Akhan, "İzmir‘deki devlet ve özel üniversitelerimizin yöneticileri EXPO‘nun temasının sağlık olarak belirlenmesini bir şans, bir avantaj kabul edip alt çalışma grupları kursunlar. Büyük üniversitelerimizin rektörleri de doktor, tıp adamı yani işin çok içindeler. Onlara büyük görev düşüyor. Temamızın sağlık olduğunu düşünürsek bu
büyük avantaj" dedi.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serhat Bor, inovasyon alanında gelişme için EXPO‘nun çok önemli bir araç olduğunu söyledi. Prof. Dr. Bor, "Alt çalışma grupları ile İzmir‘de neler çok güçlü, neler ilgi çekiyor bunlar çıkarılmalı. İzmir‘de çok güçlü tıp fakülteleri var ama temanın geliştirilmesi, inovasyonun işin içine katılması için mühendislik fakülteleri, Ar-Ge çalışması yapan kurumlar da önemli. Paydaşlar da çok önemli. Uluslararası kimliklerin çekilmesi açısından yurtdışı kimlikler de
önemli. Örneğin Dr. Mehmet Öz gibi, Harvard Resarch Grup gibi kurumlar ve isimleri yanımıza çekmeliyiz. Yan tema olarak da İzmir‘in tıpta çok köklü bir tarihi var. Sağlığın doğduğu topraklar olabilir, sağlık ve tarih olabilir. 2013‘deki oylamaya kadar bir fon ayrılmalı ve alt kongreler yapılmalı" diye konuştu.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tülay Canda ise İzmir‘in sağlıkla ilgili kaynaklarının ve potansiyelinin yeterince tanıtılmadığını söyledi. Prof. Dr. Canda, internet sitelerinde tanıtım yapılırken özellikle İzmir‘in sağlık alanındaki tarihinin anlatılması gerektiğini ifade etti. Canda, "Hastanelerin internette tanıtımı yapılabilir. Tarama programları yapılabilir. Dokuz Eylül ve Ege Üniversitesi Tıp Fakülteleri olarak çok güçlü iki kurumumuz. Bugünden çalışmalara başlayarak ses
getirmeliyiz. Gruplar kurarak bilimsel büyük projeler yapabiliriz" dedi. Canda, diş ağız tedavisi ile güzellik merkezlerine yurtdışından büyük talep olduğunu ve İzmir‘in bu konuda güçlü olduğunu söyledi.
Toplantıya katılan diğer sağlıkçılar ve sağlık sektörü temsilcileri de, özellikle İzmir‘deki termal turizme yönelik kaynakların değerlendirilmesi, fizik tedavi alanında yatırım yapılması, oylamaya kadar sağlıkla ilgili çeşitli uluslararası kongreler düzenlenmesi, İzmir‘de çevre ve toplum sağlığı ile örnek bir ‘sağlıklı kent‘ imajı oluşturulması, kanserin ‘çağın vebası‘ olarak bir alt tema olması önerilerinde bulundu.
Kaynak: İHA
bilim kurumları ile en iyiyi yakalamak için çalışacağız" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın imzaladığı İzmir‘in adaylık mektubunu 18 Mayıs‘ta İzmir Valisi Cahit Kıraç ile birlikte Paris‘te Uluslararası Sergiler Bürosu‘na (BIE) teslim edildiğini, BIE Başkanı Los Carteles‘in EXPO 2015 adaylığı için belirlenen ‘Herkes İçin Sağlık‘ temasının inovasyon ağırlıklı olarak yenilenmesi gerektiğini söylediğini belirten Demirtaş, "İzmir olarak EXPO 2015 adaylığı sürecinde deneyimler edindik ve yeni yarışta bu
deneyimden faydalanacağız" dedi.
EXPO 2020 seçimlerinin 2013 yılının Mart ayında gerçekleştirileceğini söyleyen Demirtaş, "2013 yılının Mart ayında 157 üye oy kullanacak. Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere etkin bir çalışma başlatıldı. İstanbul‘da gerçekleştirilen Az Gelişmiş Ülkeler toplantısına katılan 200‘ü aşkın cumhurbaşkanı, başbakan, dışişleri bakanı gibi en üst düzeydeki temsilcilere İzmir‘i tanıtmak için bir set hazırladık ve adaylığımız için destek istedik. Bu çalışmalarımızın sonuçlarını alıyoruz. Örneğin Malavi, o
toplantıda gerçekleştirdiğimiz temaslar sonucunda Uluslararası Sergiler Bürosu‘na üye olarak İzmir‘e destek olmak için çalışmaya başladı" diye konuştu.
"ÜNİVERSİTELERİMİZ DÜNYADA SES GETİRECEK ARAŞTIRMA PROJELERİ BAŞLATMALI"
İzmir‘i EXPO vesilesiyle dünya çapında bir sağlık merkezi haline getirmek istediklerini ifade eden Demirtaş, "Lobi faaliyetlerinin yanı sıra tabii ki bilimsel araştırmalar konusunda üniversitelerimize çok önemli görevler düşüyor. Hem Dokuz Eylül hem de Ege bizim çok güvendiğimiz iki köklü kurum. Dünyada ses getirecek araştırma projelerinin kısa sürede başlatılması gerekiyor" dedi.
İzmir‘in EXPO 2020‘yi almasıyla birlikte kente büyük bir zenginlik sağlayacağını söyleyen Demirtaş, "EXPO ile İzmir şehri, 25 milyar dolarlık bir yatırım çekecek. Kişi başı milli gelir 25 bin doların üzerine çıkarak, Türkiye ortalamasını ikiye katlayacak" diye konuştu. EXPO‘nun eğitim alanında da kente çok büyük kazançlar sağlayacağını dile getiren Demirtaş, "EXPO ile birlikte İzmir‘de şu anda 5 yaşında olan çocuklar, o tarihte İngilizce konuşabilen çocuklar olarak eğitim alacak. İzmir‘de bir kültür
patlaması, gelir patlaması olacak. Kentimiz, dünya şehirleri arasında bir üst lige çıkma fırsatı yakalayacak" dedi.
İzmir‘de Ticaret Odası‘na kayıtlı 2 bin 212 firma olduğuna dikkat çeken Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tıbbi malzeme imalat ve toptan ticaret grubunda 571, tıbbi malzeme ve eczacılık ürünleri perakende satış grubunda 436, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri grubunda 688, gözlükçüler ve göz sağlığı faaliyetleri grubunda 262, diş sağlığı ile ilgili kurumlar grubunda 255 üyemiz var. Ben bu odaya başkan olduğumda, sektörde faaliyet gösterenler tek gruptaydı ve sayısı 200‘ü geçmiyordu. Sektörde çok hızlı bir gelişim var. İzmir‘de bugün 10 bin doktor var. Hep birlikte elele vererek EXPO‘yu almak için
çalışacağız. Bu işin uzmanlarının katkılarına şiddetle ihtiyacımız var."
"İZMİR‘İN SAĞLIKTA BÜYÜK POTANSİYELİ VAR"
Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Galip Akhan, düzenlenen toplantının sağlıkla ilgili tüm tarafları biraraya getirmesi açısından önemli olduğunu söyledi. Prof. Dr. Akhan, "İzmir‘deki devlet ve özel üniversitelerimizin yöneticileri EXPO‘nun temasının sağlık olarak belirlenmesini bir şans, bir avantaj kabul edip alt çalışma grupları kursunlar. Büyük üniversitelerimizin rektörleri de doktor, tıp adamı yani işin çok içindeler. Onlara büyük görev düşüyor. Temamızın sağlık olduğunu düşünürsek bu
büyük avantaj" dedi.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serhat Bor, inovasyon alanında gelişme için EXPO‘nun çok önemli bir araç olduğunu söyledi. Prof. Dr. Bor, "Alt çalışma grupları ile İzmir‘de neler çok güçlü, neler ilgi çekiyor bunlar çıkarılmalı. İzmir‘de çok güçlü tıp fakülteleri var ama temanın geliştirilmesi, inovasyonun işin içine katılması için mühendislik fakülteleri, Ar-Ge çalışması yapan kurumlar da önemli. Paydaşlar da çok önemli. Uluslararası kimliklerin çekilmesi açısından yurtdışı kimlikler de
önemli. Örneğin Dr. Mehmet Öz gibi, Harvard Resarch Grup gibi kurumlar ve isimleri yanımıza çekmeliyiz. Yan tema olarak da İzmir‘in tıpta çok köklü bir tarihi var. Sağlığın doğduğu topraklar olabilir, sağlık ve tarih olabilir. 2013‘deki oylamaya kadar bir fon ayrılmalı ve alt kongreler yapılmalı" diye konuştu.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tülay Canda ise İzmir‘in sağlıkla ilgili kaynaklarının ve potansiyelinin yeterince tanıtılmadığını söyledi. Prof. Dr. Canda, internet sitelerinde tanıtım yapılırken özellikle İzmir‘in sağlık alanındaki tarihinin anlatılması gerektiğini ifade etti. Canda, "Hastanelerin internette tanıtımı yapılabilir. Tarama programları yapılabilir. Dokuz Eylül ve Ege Üniversitesi Tıp Fakülteleri olarak çok güçlü iki kurumumuz. Bugünden çalışmalara başlayarak ses
getirmeliyiz. Gruplar kurarak bilimsel büyük projeler yapabiliriz" dedi. Canda, diş ağız tedavisi ile güzellik merkezlerine yurtdışından büyük talep olduğunu ve İzmir‘in bu konuda güçlü olduğunu söyledi.
Toplantıya katılan diğer sağlıkçılar ve sağlık sektörü temsilcileri de, özellikle İzmir‘deki termal turizme yönelik kaynakların değerlendirilmesi, fizik tedavi alanında yatırım yapılması, oylamaya kadar sağlıkla ilgili çeşitli uluslararası kongreler düzenlenmesi, İzmir‘de çevre ve toplum sağlığı ile örnek bir ‘sağlıklı kent‘ imajı oluşturulması, kanserin ‘çağın vebası‘ olarak bir alt tema olması önerilerinde bulundu.