Çelik: İzmir’Deki Operasyonu ‘Hükümet Kurguladı‘ İthamını Reddediyoruz

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde gerçekleştirilen operasyonun, hükümet tarafından kurgulandığı şeklideki değerlendirmeleri hatırlatarak, “Böyle bir ithamı kesinlikle reddediyoruz.” dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde gerçekleştirilen operasyonun, hükümet tarafından kurgulandığı şeklideki değerlendirmeleri hatırlatarak, “Böyle bir ithamı kesinlikle reddediyoruz.” dedi. Ortada yolsuzluk varsa, bununla ilgili gerekli soruşturmanın yapılmasının yargının görevi olduğunu belirten Çelik, “Kimse, ‘Seçime gidiyoruz, biraz bekleyelim’ diyemez.” diye konuştu.

    Gaziantep’te seçim çalışmalarını sürdüren Çelik, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde önceki gün gerçekleştirilen operasyonla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

    Operasyonun yargı tarafından gerçekleştirildiğini ve polisin de adli kolluk görevini üstelendiğini hatırlatan Çelik, “Ancak özellikle CHP’li arkadaşlarımız tarafından bu meselenin sanki AK Parti tarafından kurgulandığı, hükümet Parti tarafından gelen operasyon olduğu değerlendiriliyor. Bunu doğru bulmuyoruz. Böyle bir ithamı kesinlikle reddediyoruz. Biz maç başlarken rakiplerimize çelme takmayacak kadar bu işin ahlakına sahip olan insanlarız. Böyle bir şey aklımızdan bile geçmez. 6–7 ay önce başlamış olan bir prosedür var, operasyon var. Savcılığın talimatı üzerine polis meseleye el koymuş.” şeklinde konuştu.

    İşi yürüten savcıdan ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan da beklentilerini açıklayan Çelik, “Bu mesele neyin nesidir? Doğrusu nedir? Eğrisi nedir? Gerçekten bu insanla ne ile itham ediliyorlar? Ortada somut deliller varsa kamuoyuna bunu açıklasınlar. Hükümetimizi de partimizi de böyle bir ithamdan kurtarsınlar. Bu da yargının güvenilirliği açısından ve insanların adalet duygusunun rencide edilmemesi açısından hem kamuoyunun beklentisidir hem de bizim parti olarak, hükümet olarak beklentimizdir. Neticede kamuoyunda bizim aleyhimize bir algı meydana geliyorsa, biz kendi aleyhimizde olabilecek olan bir şeyin içerisinde olmayız. Bu anlamda da siyasi akla sahip olan insanlarız. Bugüne kadar böyle bir şeye tenezzül etmedik, tevessül etmedik. Bundan sonra da etmeyiz. Ama ısrarla parti binalarımız önünde protestolar yapılıyor. Hükümetimiz bu konuda itham ediliyor. Partimiz itham ediliyor. Bunları kesinlikle kabul etmiyoruz, reddediyoruz." dedi.

    Ortada gerçekten yolsuzluk ve ciddi manada bir usulsüzlüğün olması halinde, meseleye yargının el atarak gerekli soruşturma ve kovuşturmayı yapmasının yargının görevi olduğuna dikkat çeken Çelik, "Kimse ‘Seçime gidiyoruz biraz bekleyelim’, ‘Seçim vakti de geldi diyemez.’” ifadelerini kullandı.

    Ortada somut bir şey varsa bir an önce ön soruşturmaların bitirilerek kamuoyunu tatmin edecek bir açıklamanın yapılması siyasi parti olarak beklentileri olduğunu anlatan Çelik, “Çünkü bunun sonuçları bizim aleyhimizeyse ve aleyhimize kullanılıyorsa bizim böyle bir tezgâhın içinde olduğumuzu birilerinin söylemesi akılla bağdaşır bir şey değildir. Biz böyle bir şeyin içinde olmayız. Olmadık ve olmayacağız.” değerlendirmesinde bulundu.

    "12 EYLÜL’ÜN ARDINDAKİ OLAYLARIN ARAŞTIRILMASI BİZİ SEVİNDİRİR"

    12 Eylül darbesine zemin hazırlayan olayların araştırılması yönünde atılan adımı da sevindirici bir gelişme olarak nitelendiren Çelik, şunları kaydetti: "Türkiye’deki özellikle bütün illegal yapılanmalar, bütün antidemokratik tutumlar, davranışlar, olaylar, eylemlerin soruşturulması ve bunların arkasındaki gerçek sebeplerin faillerin ortaya çıkarılması bizim de, bütün kamuoyunun da beklentisidir. Kamu vicdanının rahat etmesi için özellikle Kahramanmaraş, Sivas ve Çorum’daki olayların, 1 Mayıs katliamının ve bunu hangi amaçla kimlerin gerçekleştirdiğinin ortaya çıkarılması en azından bu konuda ipuçlarına ulaşılması, delillerin ortaya çıkarılması demokrasimiz açısından özellikle çok büyük kazanç olacaktır. Eğer bunlar ortaya çıkarılır, gün ışığına çıkarsa bundan sonra kimse bu tip şeylere cesaret edemeyecektir. Kötü niyetlinin özellikle caydırılması için bundan sonra bu ter şeylere teşebbüs edecek olan kimselerin bu işlere teşebbüs etmemesi gerçek manada hukukun üstünlüğü kavramının hayata hâkim kılınması açısından ben bu ve benzeri gelişmeleri çok hayırlı gelişmeler olarak değerlendiriyorum.”