Has Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş:

HAS Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, 27 Mayıs İhtilali‘nin 51. yıl dönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, "Nasıl askeri ihtilalleri yapanlar Türkiye demokrasisini büyük bir sekteye uğratıyorsa, Türkiye‘deki siyasi yapıyı bütünüyle halk egemenliğine açmayan siyasetçiler de aynı şekilde Türkiye demokrasisinin önünü tıkıyor" dedi.

HAS Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, sabah erken saatlerde geldiği Nevşehir‘de, HAS Parti İl Başkanı Habil Uluer ve partisinin milletvekilleri adayları ile birlikte esnaf ziyaretlerinde bulundu. Atatürk Bulvarı üzerindeki iş yerlerini ziyaret ederek esnafla sohbet eden Numan Kurtulmuş‘a, partisinin milletvekili adayının iş yerinde tatlı ikramında bulunuldu.

Burada gazetecilerin, 27 Mayıs İhtilali‘nin yıl dönümüne ilişkin sorularını yanıtlayan HAS Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, "Bu gün 27 Mayıs 1960‘ın 51. yıl dönümü. Bir kere daha rahmetli Başbakan Adnan Menderes‘i, Zorlu‘yu, Hasan Polatkan‘ı rahmetle anıyoruz, Allah mekanlarını cennet etsin. Üzerinden 51 yıl geçmesine rağmen, bu milletin hafızalarında halen 27 Mayıs İhtilali‘nin karanlık günleri son derece canlıdır. Ondan daha önemlisi, rahmetli Menderes ve arkadaşlarının aziz hatırası her

gün bu milletin kalbinde, zihninde yer etmiştir, yaşamaktadır. Bir kere öncelikli olarak şu dersi veriyor ki, milletin gönlüne taht kuranlar, milletin hayrına hizmeti yapanlar asla unutulmuyor. Ama o dönemin anlı şanlı genelkurmay başkanından, ihtilal komutanından Egesel‘e kadar, yani mahkeme başkanına kadar birçok kişinin bugün isimleri dahi hatırlanmıyor. O gün belki de ellerine geçirdikleri o güçle haksız yere bu milletin ensesinde boza pişirdiler ama hiç birisini bu millet hatırlamıyor. O gün belki de

önlerinde el pençe divan duran insanların korkudan ayakları titriyordu ama bugün onlara lanet okuyor, yedi ceddine lanet okuyor. Bunun yanında merhum Menderes ve arkadaşlarına her gün, her evde hayır duaları edilmektedir. Allah rahmet eylesin" dedi.

Türkiye‘nin yeni ihtilaller yaşamaması için yeni bir anayasaya ve yeni bir siyasi değişikliğe ihtiyacı olduğunu kaydeden Kurtulmuş, anayasa değişikliğinin ise halkın görüşleri alınarak yapılması gerektiğini kaydetti. Kurtulmuş, "Türkiye‘nin 27 Mayıs, Menderes ve arkadaşlarından alacağı ders bu kadar değildir. Türkiye 27 Mayıs‘taki o kanlı, karanlık tablodan sonra ne yazık ki 12 Martları, 12 Eylülleri, 28 Şubatları ve 27 Nisanları yaşamış olan bir ülkedir. Yani, ‘Artık çok şükür, Türkiye‘de bir daha

ihtilal yapılamaz‘ diyoruz ancak bunun yapılamaması için sistemin mutlaka halkın egemenliğine kayıtsız, şartsız açılması lazım. Nasıl askeri ihtilalleri yapanlar, olağanüstü dönemlerle ilgili ihtilalleri yapanlar Türkiye demokrasisini büyük bir sekteye uğratıyor, demokrasiye büyük bir darbe vuruyorlarsa, Türkiye‘deki siyasi yapıyı bütünüyle halk egemenliğine açmayan, açamayan siyasetçiler de aynı şekilde Türkiye demokrasisinin önünü tıkıyor. Bizim HAS Parti olarak, seçim beyannamemizde yer aldığı gibi

Türkiye‘deki siyasal sistemi değiştirme vaadimiz var. Yani Türkiye yeni bir anayasa yapmak zorundadır ama yeni anayasayı kapalı kapılar ardında, siyasi partilerin anayasası şeklinde değil, halkın anayasası şeklinde yapmak zorundadır. Bunun için de anayasa meclisinin kurulmasını öngörüyoruz. Ayrıca denetim meclisi vasıtasıyla Türkiye‘de devletin bütünüyle halk tarafından denetleneceği bir yapıyı öngörüyoruz. Yine 12 Eylül‘ün Siyasi Partiler Yasası‘nın, Seçim Yasası‘nın, Sendikalar Yasası‘nın, Toplu

Görüşme Yasası‘nın bütünüyle değiştirilmesini, yani milleti sadece bir oy verme mekanizması haline dönüştüren, aslında millet egemenliğini bütünüyle rafa kaldıran bu 12 Eylül Anayasası‘nın kaldırıp çöp tenekesine atılmasını, 12 Eylül siyasi sisteminin çöp tenekesine atılmasını öngörüyoruz. Ancak böylece Türkiye‘de demokratikleşme olur. Yoksa sadece 27 Mayıs 1960‘ı ya da 27 Nisan 2007‘yi kınamakla olmaz. Evet bunları yapanları kınıyoruz ama siyasetin de bir daha öyle bir yapı kurması gerekir ki,

hiçbir kurum, hiçbir genelkurmay yetkilisi bir daha askeri ihtilal yapmayı aklının ucundan dahi geçiremesin, hiç kimse de askeri ihtilallere ya da olağanüstü müdahalelere zemin hazırlamayı aklının ucundan geçiremesin. Bu yapılmadığı sürece, ‘Efendim Türkiye inşallah olağanüstü dönemlere gitmez‘ sözü, sadece bir temenniden ibaret kalır" ifadelerini kaydetti.

Kaynak: İHA