Balyoz Sanığı Engin Alan Paşa‘nın Da Mhp‘den Adaylığı Gündemde
CHP‘de Ergenokon sanıklarından Tuncay Özkan, Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal‘ın milletvekilliği adaylığı tartışmaları sürerken MHP ise bir süre önce partiye katılan Balyoz sanıklarından Engin Alan‘ı milletvekili adayı olabileceğini açıkladı.
Kastamonu‘da seçim çalışmalarına start veren MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Ümit Şafak, Balyoz sanıklarından Korgeneral Engin Alan‘ın partilerinden milletvekili adayı olabileceğini açıkladı. CHP‘nin Silivr‘de yatan sanıklardan Tuncay Özkan, Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal‘ı milletvekili adayı olarak gösterilmesinin gündemde olduğu, yargılanan ülkücülerden ise milletvekili adayı olup olmadığı yönündeki bir soruya ise, "MHP, cezaevinde bulunan kişilerin aday yapılması ve onların
kurtarılması olarak düşünmez. 28 Ocak tarihinde yaptığımız toplantıda, önce seçim beyannamesi, kamuoyu ile paylaşıldı. Türk milletine ve TC devletine önemli hizmetlerde bulunmuş, milletvekili, siyasetçi ve askerlerden oluşan bir grup partimize katıldı. Şuan da söz ettiğiniz kişi Engin Alan paşadır. Engin Alan paşa, PKK ile mücadele de çok önemli hizmetler etmiş, çok kıymetli bir paşadır. Engin Alan Paşa, MHP‘nin yol arkadaşıdır. Adaylığı da gündeme gelebilir. Yol arkadaşlığı adaylıktan daha önemlidir" dedi.
Terör örgütü PKK‘nın eylemsizlik kararını bitirdiği yönündeki açıklama ile ilgili soruya da cevap veren Şafak, terör örgütü ile pazarlık yapılmaması gerektiğini ifade etti. Terör örgütünün bir kişi kalıncaya kadar kırılması gerektiğini vurgulayan Şafak, "Dünyanın hiçbir yerinde devletin temeline dinamit koymak isteyen bir çetebaşı ile o devletin yetkilileri müzakere imzalamazlar. Ama biz biliyoruz ki, demokratik açılım süreci içerisinde zaman zaman hükümetin görevlendirdiği devlet memurları
aracılığıyla Kandil‘de pazarlıklar yapılmıştır. Şimdi yeni pazarlıklara yol açmak maksadıyla, ‘hükümetle görüşeceğiz. O sebeple ateşkesi 21 Mart‘a uzattık‘ demişti terör örgütünün başı. Biz bunları biliyoruz. Ak parti‘nin BDP ile PKK ile pazarlıkları devam ediyor. Terör örgütü ile pazarlık olmaz. Terör örgütü, bir kalıncaya kadar kırılmalıdır. Dünyada böyle yapılmıştır. Terör yok edilmelidir. Güneydoğuda yaşayanlar bizim kardeşimizdir. Biz bin yıllık kardeşliğin bozulmasına da müsaade etmeyeceğiz. 12
Haziran‘dan sonra da bu demokratik açılım ihanet projesi son bulacak inşallah" diye konuştu.
TERÖRLE PAZARLIK İDDİALARI
Şafak, hükümetin terör örgütü ile pazarlık ettiği iddialarını Başbakan Erdoğan‘ın inkar etmesine rağmen Barzani‘nin ilan ettiğini, devam eden pazarlıkların PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından da açıklandığını ifade etti. Ümit, pazarlık ile ilgili açıklamalarında şu ifadelere yer verdi; "Habur‘dan giriş fotoğrafını, Türk milleti hafızasından silmemesi gerekir. Habur‘dan giren terör örgütünün mensupları, devletin müsteşarı, valisi tarafından sanki ‘hacdan, düğünden gelir‘ gibi karşılandılar. İçişleri
bakanının demokratik açılım sürecinde yaptığı bir uygulama. Doğrusu Habur‘dan, girdikleri anda suçluysalar, kelepçeleri takılarak, cezaevine atılması gerektiğidir. Hiçbir şey sormadan, sabahın saat 05.00‘inde çok kıymetli insanların evini basıyorsunuz da, terör örgütü ile mücadele eden askerlerin komutanların evini basıyorsunuz da, Habur‘dan giren o insanların güllerle, çiçeklerle karşılandığını unuttuk mu sanıyorsunuz. Bir pazarlık ve müzakere var. Başbakan inkar etse de, Barzani tarafından ilan edilmişti.
Devam etmektedir. Bunu da İmralı canisi zaten açıklıyor.
"DAVLARI ÇOK MERAK EDİYORUM"
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kırşehir Milletvekili Metin Çobanoğlu ise kendisinin de hukukçu olduğunu belirterek, Ergenekon ve balyoz gibi uzun süren davaların ne zaman ve nasıl sonuçlanacağını çok merak ettiğini kaydetti. Çobanoğlu, "Eğer tutuklanacak insanlar, bir telefonla çağrılsa, gidecek, tutuklanacak. Ama sabaha karşı saat 05.00‘de evleri aranıyor. Basına haber veriliyor ve kamuoyuna da özellikle de lanse ediliyor. Bunlar çok önemli davalar, kamuoyu tarafından çok yakından takip ediyor. Bu
konuda uygulamalar yapılırken usule dikkat edilmeli. Mutlaka kısa sürede bu mahkemeler sonuçlanmalı. Tutuklamalar iki senedir devam ediyor, yeni yeni tutuklamalar oluyor. Bir hukukçu olarak çok merak ediyorum. Bu mahkemeler nasıl neticelenecek. Yani uzadıkça uzuyor. Aynı mahkemelere aynı davalara, yeni şüpheliler ilave ediliyor. Bu mahkemelerin sonuçlanması, çok uzun yıllar alacak gibi gözüküyor. Tutuklu insanların mağduriyeti de bu şekilde büyüyor, çoğalıyor" diye konuştu. Ceza mahkemelerinin usul kanununa
göre tutukluluğunun bir tedbir olduğunu hatırlatan Çobanoğlu, bu süreçte ise tedbirin cezaya dönüştürüldüğünü kaydetti. Çobanoğlu, açıklamalarına "Bizim hukukumuza göre tedbir, delillerin karartılmasını önlemek ve kaçmayı engellemektir. Tutuklu şahıs ile ilgili deliller toplanmış, kaçması da bertaraf edilmişse, o şahısların, o tutukluk hallerinin kalkması lazım. Son balyoz operasyonu ile tutuklanan paşalara baktığınız zaman, 2 kere tutuklanmışlar, serbest bırakılmışlar, hiç birisi başka bir yere gitmemiş.
3. kere tutuklanmışlar. Bu davaların içeriğinden çok usulü tartışılır hale getirildi. Maalesef son göz altılarla da bu çok daha tartışılır hale getirildi. Bu davalar süratle sonuçlandırılmalı. Suçlular varsa cezalandırılmalı" diye devam etti.
"TÜRK ORDUSU GÜÇLÜ OLMAK ZORUNDA"
Ergenekon, Balyoz gibi davlar öne sürülerek, ordunun da yıpratıldığını vurgulayan Çobanoğlu, ülkemizin bulunduğu coğrafyada güçlü bir orduya ihtiyaç olduğunu kaydetti.
Bu davalar öne sürülerek Türk ordusunun yıpratılmaya çalışıdığına da şahit olduğunu anlatan Çobanoğlu, şöyle konuştu: "Asla bu davalar öne sürülerek, Türk ordusunun tamamı yıpratılmamalıdır. Bu konuya özen gösterilmeli. Bu davalar vasıtasıyla, kamuoyunda Türk ordusunun yıpratılmaya çalışıldığına da şahit oluyoruz. Özellikle Güneydoğu‘da kahramanlık yapmış, bölücü terör örgütüne karşı, kahramanca mücadele etmiş insanların da, diğer tutuklularla birlikte yer almasını da anlamlı buluyoruz. Bu konuyu da
endişe ile takip ediyoruz. Ordumuzun içerisinde suç işleyen çok bir küçük bir kesim varsa, ihtilal yapmak isteyen bir kesim varsa, bağımsız mahkemeler huzurunda herkes hesabını vermeli. Bu davalar edeniyle de ordumuzun yıpratılmasına müsaade edilmemelidir. Çünkü bu coğrafya da hür ve bağımsız yaşayacaksak, Türk ordusu güçlü olmak zorunda. Kamuoyunun da onların arkasında olmak zorundadır."
MHP Genel Başkan Yardımcıları Ümit Şafak, Metin Çobanoğlu ve beraberindeki 7 milletvekili bölgedeki il teşkilatlarını ve belediyeleri ziyaret ederek, seçim çalışmalarını sürdürüyor.
Kaynak: İHA
kurtarılması olarak düşünmez. 28 Ocak tarihinde yaptığımız toplantıda, önce seçim beyannamesi, kamuoyu ile paylaşıldı. Türk milletine ve TC devletine önemli hizmetlerde bulunmuş, milletvekili, siyasetçi ve askerlerden oluşan bir grup partimize katıldı. Şuan da söz ettiğiniz kişi Engin Alan paşadır. Engin Alan paşa, PKK ile mücadele de çok önemli hizmetler etmiş, çok kıymetli bir paşadır. Engin Alan Paşa, MHP‘nin yol arkadaşıdır. Adaylığı da gündeme gelebilir. Yol arkadaşlığı adaylıktan daha önemlidir" dedi.
Terör örgütü PKK‘nın eylemsizlik kararını bitirdiği yönündeki açıklama ile ilgili soruya da cevap veren Şafak, terör örgütü ile pazarlık yapılmaması gerektiğini ifade etti. Terör örgütünün bir kişi kalıncaya kadar kırılması gerektiğini vurgulayan Şafak, "Dünyanın hiçbir yerinde devletin temeline dinamit koymak isteyen bir çetebaşı ile o devletin yetkilileri müzakere imzalamazlar. Ama biz biliyoruz ki, demokratik açılım süreci içerisinde zaman zaman hükümetin görevlendirdiği devlet memurları
aracılığıyla Kandil‘de pazarlıklar yapılmıştır. Şimdi yeni pazarlıklara yol açmak maksadıyla, ‘hükümetle görüşeceğiz. O sebeple ateşkesi 21 Mart‘a uzattık‘ demişti terör örgütünün başı. Biz bunları biliyoruz. Ak parti‘nin BDP ile PKK ile pazarlıkları devam ediyor. Terör örgütü ile pazarlık olmaz. Terör örgütü, bir kalıncaya kadar kırılmalıdır. Dünyada böyle yapılmıştır. Terör yok edilmelidir. Güneydoğuda yaşayanlar bizim kardeşimizdir. Biz bin yıllık kardeşliğin bozulmasına da müsaade etmeyeceğiz. 12
Haziran‘dan sonra da bu demokratik açılım ihanet projesi son bulacak inşallah" diye konuştu.
TERÖRLE PAZARLIK İDDİALARI
Şafak, hükümetin terör örgütü ile pazarlık ettiği iddialarını Başbakan Erdoğan‘ın inkar etmesine rağmen Barzani‘nin ilan ettiğini, devam eden pazarlıkların PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından da açıklandığını ifade etti. Ümit, pazarlık ile ilgili açıklamalarında şu ifadelere yer verdi; "Habur‘dan giriş fotoğrafını, Türk milleti hafızasından silmemesi gerekir. Habur‘dan giren terör örgütünün mensupları, devletin müsteşarı, valisi tarafından sanki ‘hacdan, düğünden gelir‘ gibi karşılandılar. İçişleri
bakanının demokratik açılım sürecinde yaptığı bir uygulama. Doğrusu Habur‘dan, girdikleri anda suçluysalar, kelepçeleri takılarak, cezaevine atılması gerektiğidir. Hiçbir şey sormadan, sabahın saat 05.00‘inde çok kıymetli insanların evini basıyorsunuz da, terör örgütü ile mücadele eden askerlerin komutanların evini basıyorsunuz da, Habur‘dan giren o insanların güllerle, çiçeklerle karşılandığını unuttuk mu sanıyorsunuz. Bir pazarlık ve müzakere var. Başbakan inkar etse de, Barzani tarafından ilan edilmişti.
Devam etmektedir. Bunu da İmralı canisi zaten açıklıyor.
"DAVLARI ÇOK MERAK EDİYORUM"
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kırşehir Milletvekili Metin Çobanoğlu ise kendisinin de hukukçu olduğunu belirterek, Ergenekon ve balyoz gibi uzun süren davaların ne zaman ve nasıl sonuçlanacağını çok merak ettiğini kaydetti. Çobanoğlu, "Eğer tutuklanacak insanlar, bir telefonla çağrılsa, gidecek, tutuklanacak. Ama sabaha karşı saat 05.00‘de evleri aranıyor. Basına haber veriliyor ve kamuoyuna da özellikle de lanse ediliyor. Bunlar çok önemli davalar, kamuoyu tarafından çok yakından takip ediyor. Bu
konuda uygulamalar yapılırken usule dikkat edilmeli. Mutlaka kısa sürede bu mahkemeler sonuçlanmalı. Tutuklamalar iki senedir devam ediyor, yeni yeni tutuklamalar oluyor. Bir hukukçu olarak çok merak ediyorum. Bu mahkemeler nasıl neticelenecek. Yani uzadıkça uzuyor. Aynı mahkemelere aynı davalara, yeni şüpheliler ilave ediliyor. Bu mahkemelerin sonuçlanması, çok uzun yıllar alacak gibi gözüküyor. Tutuklu insanların mağduriyeti de bu şekilde büyüyor, çoğalıyor" diye konuştu. Ceza mahkemelerinin usul kanununa
göre tutukluluğunun bir tedbir olduğunu hatırlatan Çobanoğlu, bu süreçte ise tedbirin cezaya dönüştürüldüğünü kaydetti. Çobanoğlu, açıklamalarına "Bizim hukukumuza göre tedbir, delillerin karartılmasını önlemek ve kaçmayı engellemektir. Tutuklu şahıs ile ilgili deliller toplanmış, kaçması da bertaraf edilmişse, o şahısların, o tutukluk hallerinin kalkması lazım. Son balyoz operasyonu ile tutuklanan paşalara baktığınız zaman, 2 kere tutuklanmışlar, serbest bırakılmışlar, hiç birisi başka bir yere gitmemiş.
3. kere tutuklanmışlar. Bu davaların içeriğinden çok usulü tartışılır hale getirildi. Maalesef son göz altılarla da bu çok daha tartışılır hale getirildi. Bu davalar süratle sonuçlandırılmalı. Suçlular varsa cezalandırılmalı" diye devam etti.
"TÜRK ORDUSU GÜÇLÜ OLMAK ZORUNDA"
Ergenekon, Balyoz gibi davlar öne sürülerek, ordunun da yıpratıldığını vurgulayan Çobanoğlu, ülkemizin bulunduğu coğrafyada güçlü bir orduya ihtiyaç olduğunu kaydetti.
Bu davalar öne sürülerek Türk ordusunun yıpratılmaya çalışıdığına da şahit olduğunu anlatan Çobanoğlu, şöyle konuştu: "Asla bu davalar öne sürülerek, Türk ordusunun tamamı yıpratılmamalıdır. Bu konuya özen gösterilmeli. Bu davalar vasıtasıyla, kamuoyunda Türk ordusunun yıpratılmaya çalışıldığına da şahit oluyoruz. Özellikle Güneydoğu‘da kahramanlık yapmış, bölücü terör örgütüne karşı, kahramanca mücadele etmiş insanların da, diğer tutuklularla birlikte yer almasını da anlamlı buluyoruz. Bu konuyu da
endişe ile takip ediyoruz. Ordumuzun içerisinde suç işleyen çok bir küçük bir kesim varsa, ihtilal yapmak isteyen bir kesim varsa, bağımsız mahkemeler huzurunda herkes hesabını vermeli. Bu davalar edeniyle de ordumuzun yıpratılmasına müsaade edilmemelidir. Çünkü bu coğrafya da hür ve bağımsız yaşayacaksak, Türk ordusu güçlü olmak zorunda. Kamuoyunun da onların arkasında olmak zorundadır."
MHP Genel Başkan Yardımcıları Ümit Şafak, Metin Çobanoğlu ve beraberindeki 7 milletvekili bölgedeki il teşkilatlarını ve belediyeleri ziyaret ederek, seçim çalışmalarını sürdürüyor.