Fikri Sağlar CHP'den neden veto yedi?
Eski CHP üyesi Fikri Sağlar, CHP'den neden veto yediğini bilemediğini ifade ederek, Kılıçdaroğlu'nun "Sizi partimizde görmek istiyorum" demesi üzerine başvuruda bulunduğunu söyledi.
Beyaz tv ekranlarında yayınlanan 4 Kadın 1 Erkek programının dün akşam ki bölümünün Moderatörlüğünü Vatan Gazetesi Yazarı Prof. Dr. Aydın Ayaydın üslendi. Gazeteciler, Nuriye Atabey, Hilal Kaplan, Serpil Yılmaz ve Sevilay Yükselir, Türkiye'de 12 Haziran'da yapılacak genel seçim'i ele alarak, CHP Parti Meclisi'nin, eski CHP üyesi Gürbüz Çapan ve Fikri Sağlar'ın partiye dönmek için yaptıkları başvuruyu reddetmesini tartıştı.
Ayaydın, Fikri Sağlar'ın CHP'ye katkısını kimsenin inkar edemeyeceğini söyledi.
Yükselir ise, "Fikri Sağlar'ın veto yemiş olması şaşırtıcı geldi. Fikri Sağlar ve Gürbüz Çapan'ın katili Gürsel Tekin ve Kemal Kılıçdaroğlu'dur. Milletvekilliğine Haberal'ı alıp Sağlar'ı almamak ayıptır" diye konuştu.
Fikri Sağlar'ın neden CHP'den veto yediğinin tartışılmaya başlanmasının üzerine ise, Fikri Sağlar yayına telefonla bağlandı. Sağlar, nasıl ve neden aday olduğuna açıklık getirdi.
Sağlar, "Öncelikle size benim için iyi görüşleriniz için çok teşekkür ediyorum. Eşim çok mutlu olmuş, çocuklarım çok mutlu olmuş ben de aynı şekilde siz saygıdeğer insanların, gerçekten önemsediğim kanaat önderlerinin yazarlarının benimle ilgili söylemiş olduğu sözler beni çok onurlandırdı" dedi.
"Ben aslında Sayın Yükselir'in bugün yazısını okuduktan sonra çok mutlu olmuştum, hatta aradım" diyen Sağlar, "Kendisine de bir çok şeyi ondan öğrendiğimi de söyledim. Hatta takıldım da, benden daha iyi tanıyosunuz partiyi, ben çünkü tanımıyorum insanları. Aşağı yukarı 10 yıldır CHP içeriisnde siyaset yapmıyorum. Ve 10 yıldırda CHP'ye başvurmadım beni partiye alın demedim. Böyle bir talep benden gelmedi ama ben solcuyum, sosyal demokratım, duruşum belli, hak, özgürlük ve eşitlikten yanayım, askeri vesayete karşıyım. Türkiye'nin değişimi görüyorum. Değişen Türkiye'ye uygun bir politikanın gerçekten siyaset yapmak için değiştirerek bir politkanın uygulanmasını istiyorum" ifadelerini kullandı.
BENİ KILIÇDAROĞLU ÇAĞIRDI
"Ama ben daha önce Sayın Kılıçdaroğlu'nun geçen yıl Mayıs ayındaki kurultayına kadar, böyle bir yönetimle karşı karşıya olmadığım için, bu düşüncelerimi orada aktaracağım bir parti olmadığı için, CHP'nin tabanıyla tabanının arasındaki farkı gördüğüm için böyle bir müracaatta bulunmadım" açıklamasını yapan Sağlar şöyle devam etti:
"Sayın Kılıçdaroğlu'nu genel başkan olduktan sonra kutlamak için aramıştım. Konuştuk daha sonra beni bir kez daha aradı ve küskünlerin partiye dönmesini istediğini söyledi. Herkesle kucaklaşmak istediğini, artık devrimci ve değişimci bir parti olmak istediğini söyledi. Bende kendisine dedim ki, ben küskün değilim, ben partiden ihraç edildim. İhraç edildiğim için partiye dönebilmemin tek yolu vardır. 75'nci maddeye göre parti meclisi tarafından bağışlanmaktır. Ona göre partiye tekrar üye olabilirim. Kılıçdaroğlu'da, 'ben bunları bilmiyorum sayın Sağlar bana bunları yazın' dedi. Bende ona bir mektup yazdım. Bu mektubun sonrasında bana, 'bunu başvuru olarak kabul ettim sizi partimizde görmek istiyorum' dedi."
SAĞLAR, NEDEN BAŞVURDU?
Bunun geçen Haziran ayında bir olay olduğunu belirten Sağlar, "Haziran ayından Kasım ayına kadar geçen süre içerisinde ben hiç birşey söylemedim. Parti meclisleri toplandı. Benim gibi bin 800 kişinin ihraç edildiği ve hepimizin birlikte partiye dönme talebimizi dile getirmiştim o zamanda. Bunlar sadece bir fiziksel çatışmadan dolayı partiden uzaklaştırılan insanlar" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun da, bunların geri döşünün mutlaka açılması gerektiğini kendisine aktardığını ifade eden Sağlar, "Kasım ayında genel merkeze çağırdığı zamanda yaptığımız konuşmada, 'partiye çok şey katacağınızı düşünüyorum ve dolayısıyla bu partide bulunmanız bizim için çok önemlidir, ben bunu istiyorum' dedi. Bundan sonra benim yapabileceğim bişey yoktu. Bildiğiniz gibi partinin diğer tetkilileri de sayın Tekin'de bütün başvuruları bekliyoruz açıklamasını kamuoyuna da yaptılar. Ve ben bunun üzerine başvurdum" şeklinde konuştu.
"KIRGINIM"
"Yani böyle bir talep olmamış olsaydı ben başvuruda bulunmazdım" diyen Sağlar, "Çünkü ben siyaseti zaten CHP'nin dışında ama o misyona sahip olan bir insan olarak devam ettiriyorum zaten. CHP'nin dışında sosyal demokrat olarak, hatta belki CHP'nin eksikliklerini de dile getirerek partinin dışında siyaset yapmaya devam ettim 10 yıl boyunca. Dolayısıyla CHP'ye katkıda bulunabileceğimi gerçekten bu ülkenin CHP gibi ya da sosyal demokrata sahip çıkan, tam bir batılı anlamdaki sosyal demokrat bir parti olması doğrultusunda, benim ne katkım olabilir diye böyle bir talepte bulunmuştum. Ama şimdi 38 kişi, tabi ben onlara saygı duyuyorum, niçin benim partiye üye olmamı engelledi bilemiyorum. Doğrusu o nedenle kırgınım" ifadelerini kullandı.
"KİMSENİN SANDALYESİNE ORTAK DEĞİLİM"
Bunun üzerine söze giren Atabey, "Sizi rakip görüyorlar" dedi.
Sağlar'da buna karşılık, "Olabilir Ben kimseye rakip değilim, benim tek rakibim var o da benim. Kimsede bana rakip olmamalıdır. Dolayısıyla kimsenin sandalyesine ortak değilim" diye konuştu.
Kaplan'ın, "Mehmet Haberal gibi, özellikle derin devlete karşı mücadelede her zaman için bulunacağınızı söylediniz. Fakat bu davadan yargılanan bir insanın partiye üye yapılıp sizin reddedilmeniz sizce yeni CHP söylemi açısından ne ifade ediyor, bunu nasıl karşıladınız" sorusu üzerine ise Sağlar, "Ben kimseyi kendimle mukayese etmek istemiyorum. Yani onlar neden, siz niçin gibi bir karşılaştırmayı ben kendime yakıştıramıyorum" dedi.
Atabey de Sağlar'a, "Bu soruya cevap vermeyin çok provokatif bir soru" uyarısını yaptı.
Kaplan ise Atabey'e, "Sayın sağlar ne yapacağını bilir" diye çıkıştı.
Sağlar da bunun üzerine, "Cevabı şöyle söylüyorum. Ben derin devlete karşıyım, faili meçhul cinayetlere karşıyım. Ben tam demokrasiden yanayım. Kimseyle karşılaştırmak istemiyorum kendimi" dedi.
BEYAZ GAZETE
Ayaydın, Fikri Sağlar'ın CHP'ye katkısını kimsenin inkar edemeyeceğini söyledi.
Yükselir ise, "Fikri Sağlar'ın veto yemiş olması şaşırtıcı geldi. Fikri Sağlar ve Gürbüz Çapan'ın katili Gürsel Tekin ve Kemal Kılıçdaroğlu'dur. Milletvekilliğine Haberal'ı alıp Sağlar'ı almamak ayıptır" diye konuştu.
Fikri Sağlar'ın neden CHP'den veto yediğinin tartışılmaya başlanmasının üzerine ise, Fikri Sağlar yayına telefonla bağlandı. Sağlar, nasıl ve neden aday olduğuna açıklık getirdi.
Sağlar, "Öncelikle size benim için iyi görüşleriniz için çok teşekkür ediyorum. Eşim çok mutlu olmuş, çocuklarım çok mutlu olmuş ben de aynı şekilde siz saygıdeğer insanların, gerçekten önemsediğim kanaat önderlerinin yazarlarının benimle ilgili söylemiş olduğu sözler beni çok onurlandırdı" dedi.
"Ben aslında Sayın Yükselir'in bugün yazısını okuduktan sonra çok mutlu olmuştum, hatta aradım" diyen Sağlar, "Kendisine de bir çok şeyi ondan öğrendiğimi de söyledim. Hatta takıldım da, benden daha iyi tanıyosunuz partiyi, ben çünkü tanımıyorum insanları. Aşağı yukarı 10 yıldır CHP içeriisnde siyaset yapmıyorum. Ve 10 yıldırda CHP'ye başvurmadım beni partiye alın demedim. Böyle bir talep benden gelmedi ama ben solcuyum, sosyal demokratım, duruşum belli, hak, özgürlük ve eşitlikten yanayım, askeri vesayete karşıyım. Türkiye'nin değişimi görüyorum. Değişen Türkiye'ye uygun bir politikanın gerçekten siyaset yapmak için değiştirerek bir politkanın uygulanmasını istiyorum" ifadelerini kullandı.
BENİ KILIÇDAROĞLU ÇAĞIRDI
"Ama ben daha önce Sayın Kılıçdaroğlu'nun geçen yıl Mayıs ayındaki kurultayına kadar, böyle bir yönetimle karşı karşıya olmadığım için, bu düşüncelerimi orada aktaracağım bir parti olmadığı için, CHP'nin tabanıyla tabanının arasındaki farkı gördüğüm için böyle bir müracaatta bulunmadım" açıklamasını yapan Sağlar şöyle devam etti:
"Sayın Kılıçdaroğlu'nu genel başkan olduktan sonra kutlamak için aramıştım. Konuştuk daha sonra beni bir kez daha aradı ve küskünlerin partiye dönmesini istediğini söyledi. Herkesle kucaklaşmak istediğini, artık devrimci ve değişimci bir parti olmak istediğini söyledi. Bende kendisine dedim ki, ben küskün değilim, ben partiden ihraç edildim. İhraç edildiğim için partiye dönebilmemin tek yolu vardır. 75'nci maddeye göre parti meclisi tarafından bağışlanmaktır. Ona göre partiye tekrar üye olabilirim. Kılıçdaroğlu'da, 'ben bunları bilmiyorum sayın Sağlar bana bunları yazın' dedi. Bende ona bir mektup yazdım. Bu mektubun sonrasında bana, 'bunu başvuru olarak kabul ettim sizi partimizde görmek istiyorum' dedi."
SAĞLAR, NEDEN BAŞVURDU?
Bunun geçen Haziran ayında bir olay olduğunu belirten Sağlar, "Haziran ayından Kasım ayına kadar geçen süre içerisinde ben hiç birşey söylemedim. Parti meclisleri toplandı. Benim gibi bin 800 kişinin ihraç edildiği ve hepimizin birlikte partiye dönme talebimizi dile getirmiştim o zamanda. Bunlar sadece bir fiziksel çatışmadan dolayı partiden uzaklaştırılan insanlar" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun da, bunların geri döşünün mutlaka açılması gerektiğini kendisine aktardığını ifade eden Sağlar, "Kasım ayında genel merkeze çağırdığı zamanda yaptığımız konuşmada, 'partiye çok şey katacağınızı düşünüyorum ve dolayısıyla bu partide bulunmanız bizim için çok önemlidir, ben bunu istiyorum' dedi. Bundan sonra benim yapabileceğim bişey yoktu. Bildiğiniz gibi partinin diğer tetkilileri de sayın Tekin'de bütün başvuruları bekliyoruz açıklamasını kamuoyuna da yaptılar. Ve ben bunun üzerine başvurdum" şeklinde konuştu.
"KIRGINIM"
"Yani böyle bir talep olmamış olsaydı ben başvuruda bulunmazdım" diyen Sağlar, "Çünkü ben siyaseti zaten CHP'nin dışında ama o misyona sahip olan bir insan olarak devam ettiriyorum zaten. CHP'nin dışında sosyal demokrat olarak, hatta belki CHP'nin eksikliklerini de dile getirerek partinin dışında siyaset yapmaya devam ettim 10 yıl boyunca. Dolayısıyla CHP'ye katkıda bulunabileceğimi gerçekten bu ülkenin CHP gibi ya da sosyal demokrata sahip çıkan, tam bir batılı anlamdaki sosyal demokrat bir parti olması doğrultusunda, benim ne katkım olabilir diye böyle bir talepte bulunmuştum. Ama şimdi 38 kişi, tabi ben onlara saygı duyuyorum, niçin benim partiye üye olmamı engelledi bilemiyorum. Doğrusu o nedenle kırgınım" ifadelerini kullandı.
"KİMSENİN SANDALYESİNE ORTAK DEĞİLİM"
Bunun üzerine söze giren Atabey, "Sizi rakip görüyorlar" dedi.
Sağlar'da buna karşılık, "Olabilir Ben kimseye rakip değilim, benim tek rakibim var o da benim. Kimsede bana rakip olmamalıdır. Dolayısıyla kimsenin sandalyesine ortak değilim" diye konuştu.
Kaplan'ın, "Mehmet Haberal gibi, özellikle derin devlete karşı mücadelede her zaman için bulunacağınızı söylediniz. Fakat bu davadan yargılanan bir insanın partiye üye yapılıp sizin reddedilmeniz sizce yeni CHP söylemi açısından ne ifade ediyor, bunu nasıl karşıladınız" sorusu üzerine ise Sağlar, "Ben kimseyi kendimle mukayese etmek istemiyorum. Yani onlar neden, siz niçin gibi bir karşılaştırmayı ben kendime yakıştıramıyorum" dedi.
Atabey de Sağlar'a, "Bu soruya cevap vermeyin çok provokatif bir soru" uyarısını yaptı.
Kaplan ise Atabey'e, "Sayın sağlar ne yapacağını bilir" diye çıkıştı.
Sağlar da bunun üzerine, "Cevabı şöyle söylüyorum. Ben derin devlete karşıyım, faili meçhul cinayetlere karşıyım. Ben tam demokrasiden yanayım. Kimseyle karşılaştırmak istemiyorum kendimi" dedi.
BEYAZ GAZETE