Erdoğan her gün yalan söylüyor
MHP lideri Devlet Bahçeli, "Sayın Erdoğan'ın elinde bir sihirli değnek var. Akşam televizyonda şöyle bir salladığı vakit herkesi karşısında mutlu görüyor. Bunlar ülkeyi yönetmiyor, bunlar ekran çocuğu olmuş, Türkiye'yi ekrandan seyrediyor. Erdoğan her gün yalan söylüyor" dedi.
Bahçeli, İzmir programı kapsamında Salihli ve Bozdağ'dan geçerek geldiği Ödemiş'te pazar yerini dolaştı.
Esnaf ve vatandaşları selamlayan Bahçeli, ilçe meydanında seçim otobüsü üzerinden halka seslendi.
Bahçeli, "İktidara bakarsanız, 'Türkiye toz pembe, muhalefet her zaman yalan söylüyor' Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın elinde bir sihirli değnek var. Akşam televizyonda şöyle bir salladığı vakit herkesi karşısında mutlu görüyor. Bunlar ülkeyi yönetmiyor, bunlar ekran çocuğu olmuş, Türkiye'yi ekrandan seyrediyorlar" dedi.
MHP lideri, "Bunlar televizyonlarda seyrettiğiniz dizi filmleri gibi, aldatma ve kalkındırma dizisinin baş aktörü Recep Tayyip Erdoğan, her gün yalan söylüyor, her gün olduğundan fazla toplumu farklı gösteriyor" diye konuştu.
MHP'nin iktidarın yarattığı tahribatı ortadan kaldırmak için göreve hazır olduğunu belirten Bahçeli, AK Partililer'den yüce divanda hesap sorulacağını sözlerine ekledi.
"TOPLUM ÜZERİNDE GERİLİM STRATEJİSİ"
Bahçeli, Hükümetin toplumu gerilim stratejisi içinde "inananlar-inanmayanlar, laikler-antilaikler, ilericiler-gericiler" diyerek cephelere ayırdığını, etnik temelli bölünme ve mezhep temelli ayrımcılıkla da Türkiye'yi bir yol ayrımına sürüklediğini iddia eden Bahçeli, "Buraya dikkat etmek durumunda olmalıyız. Ülkede bir kardeş kavgası çıkarsa, etnik temelli bir ayrışmayla Türkiye, bin yıllık kardeşliğin tehdit altına alabilecek yanlışlıklara sürüklenirse, hiçbir siyasi partinin ülkemize vaat etmiş olduğu sorunları çözme kabiliyeti kalmaz. Birinci temel meselemiz, beka meselemiz olmuştur. Ülkenin iç ve dış tehditlere karşı güvenlik tehditleri olmuştur. Bunun birincisi ise etnik bölünmedir" dedi.
"AYAKLANMA PROVALARI YAPILIYOR"
Bahçeli, "demokratik açılımla" Türkiye'nin bir yıkıma götürüldüğünü, bölücü terörü tırmandırıldığını öne sürerek, şunları söyledi: "İşte bu demokratikleşme zırvasıyla bölücü terör tırmanmış, Türkiye Cumhuriyeti devletiyle müzakere etmeye, pazarlık yapmaya, İmralı'dan Kandil'e, Güneydoğu Anadolu'ya ve bugünkü hükümete de yol haritası çizecek kadar küstahlaşmıştır. Ama bunu siyasi iktidar vatandaşlarımıza, 'daha ileri demokrasi, daha büyük özgürlük' diye takdim etmiştir. Bugün Türkiyemiz beka yönünden kritik eşiğe sürüklenmiş ve gelecekte bu iktidar üçüncü dönem de de iktidarı elde ederse, kesin olarak ülkeyi bölmeye yönelik faaliyetlerde çok büyük artış olacağını bugünden ifade etmek mümkündür."
Tek adamlığa heveslenmenin doğru olmadığını, "her şeyi ben bilirim" anlayışının ne kadar yanlış olduğunu Ortadoğu'da yaşanan olayların gösterdiğini ifade eden Bahçeli, bu ülkelerdeki bulaşıcı hastalığın Türkiye'ye de yayılmaması için bu uyarıları yaptığını belirtti.
Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ülkeyi yönetenlere sesleniyorum. Tek adam rolüne soyunanların halk ayaklanışıyla yıkılışına heveslenerek, bunların yanlışlarını ayaklanma provalarıyla, anarşiyle, terör faaliyetleriyle körükleyerek, Türkiye'de iktidar değişikliği için fırsat kollayanlara fazla iltifat edilmemelidir. Oradaki iktidar değişikliğiyle istenmeyenler giderken, Türkiye'de istenmeyenleri millet iradesiyle götürmenin yolunu bulmalıyız. O ise 12 Haziran seçimleri olmalıdır. Bunun dışında bir yolu düşündüğünüz vakit, Ortadoğu'daki gelişmelere heveslendiğiniz vakit, zaten Türkiye'de aylardan, yıllardan bu yana benzer olaylar başgöstermiş ve devam ediyor. Televizyonlardan görüyorsunuz ne kadar doğru bilgi aktığı belli olmayan bir şekilde hepimizin gözleri önünde seyrediyoruz. Yüksekova'da kaymakam yok, Hakkari'de vali yok, odasından dışarı çıkamıyor. Hergün ayaklanma provaları var. Çocuklar, kadınlar, gençler sokaklara dökülüyor. Ankara'da hükümet olayı seyrediyor. Vali hiçbir şey yapamıyor. Aşama aşama ayaklanma projeleri, provaları Türkiye'yi bir felakete götürüyor. İktidar sessiz kalıyor."
AK PARTİ'Yİ DETERJAN KUYUSUNA ATACAĞIM
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti'den hesap sormaya kararlı olduklarını belirterek, ''Hanımefendiler daha iyi bilir. Çamaşır yıkamak, ev temizlemek için hijyen özelliği olan ne kadar deterjan varsa, hepsini birbirine karıştıracağım, ondan sonra bu AK Parti'yi o deterjan kuyusuna atacağım'' dedi.
Bahçeli, İzmir programı kapsamında Selçuk ilçesine geçti. İlçe teşkilatında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, siyasi üsluptaki yozlaşmanın toplum hayatının her kademesine yayıldığını, bunun Türkiye için büyük bir talihsizlik olduğunu belirtti. Bugün miting meydanlarında açılan pankartların, çiftçinin ne durumda olduğunu gösterdiğini, pazaryeri ziyaretlerinde esnafın, kalabalığa rağmen alışverişin olmadığını belirttiğini söyleyen Bahçeli, televizyondaki Türkiye ile sokaktaki Türkiye arasında büyük farklılık bulunduğunu ifade etti.
Bir gazetecinin, AK Parti'nin ülkücü isimleri aday göstereceği konusunda değerlendirmesini istediği Bahçeli, MHP'nin bu polemiğin içine girmeyeceğini, MHP'nin ülkücülerin partisi olduğunu, ülkücülerin de MHP'de bulunduğunu, bunun dışında bir tercihe yönelen bir kişinin ülkücülükten ayrılma noktasına geldiğini söyledi.
MHP'nin baraj altında kalacağı iddialarıyla ilgili olarak ise Bahçeli, ''MHP'nin siyasette ne gibi bir sonuç elde edeceğini merak edenler, 90 gün sabırlı olsunlar. 90 gün sonra gerçek sonucu görecekler'' dedi.
-''TEMELİ OLMAYAN KARA PROPAGANDA...''
Gündemdeki taciz iddialarına yönelik bir soru üzerine, bu tür tartışmaların hem toplumsal ahlakı, hem siyasi kültürü yozlaştırdığını, bundan bir an evvel kurtulunması gerektiğini belirten Bahçeli, şöyle dedi:
''Türk siyasetinde hizmetleriyle mümtaz bir yer edinmiş, hükümetlerde önemli sorumluluklar üstlenmiş şahsiyetleri, temeli olmayan kara propagandayla, bazı senaryolarla suçlamaya kalkmak yanlış bir davranıştır. Türk toplumunun karakteriyle de bağdaşmaz. Süratle bundan sıyrılmak lazım. Sıyrılmanın birinci aşaması televizyon yöneticilerinden geçer. Bu gibi davranışları haber niteliği içine alıp öncelik vermemelerinde yarar vardır. Bu davranışı, bu tepkiyi, bu önlemi ilk ortaya koyan televizyonlar olmalıdır. Yoksa malum bir şahsiyeti televizyona çıkartıp bir buçuk iki saat tartışmak, arkasından da tekrar tekrar yayınlamak televizyonculuk anlayışıyla da bağdaşmıyor.''
Bahçeli, bir gazetecinin son günlerde bedelli askerlikle ilgili söylentilerin çıktığını hatırlatması üzerine, AK Parti'nin böyle bir düşüncesi varsa, bunu meclise getirmesi gerektiğini ifade etti.
Terör örgütünün bazı milletvekili adaylarını tehdit ettiği yönündeki iddialarla ilgili bir soru üzerine ise Bahçeli, hiçbir siyasi partinin bu tehditlerden etkilenmeyeceğini, bu tehditlerin PKK'nın artık bittiğini, her yönüyle Türk toplumunun içerisinden silindiğini gösterdiğini ifade etti.
Sincan Hakimi Osman Kaçmaz'ın milletvekili adaylığı için başvurduğu yönündeki iddialar üzerineyse Bahçeli, ''Bizim konudan bir bilgimiz yok, müracaat da yok. Toplumu bilgilendiren şahsiyetler, partilere göre bir dağılım yapıyor. Bazılarını AK Parti'ye, bazılarını CHP'ye, bazılarını MHP'ye yakıştırmaya çalışıyor. Bunlardan uzak durmak lazım'' dedi.
-HALKA SESLENDİ-
Bahçeli, daha sonra Selçuk'ta seçim otobüsünün üzerinden halka seslendi. AK Parti politikalarının ülkeyi ayrıştırmaya götürdüğünü söyleyen Bahçeli, İmralı'nın ülke yönetiminde söz sahibi haline getirildiğini iddia etti. Terör örgütü elebaşı Apdullah Öcalan'ın demokratik açılımla ilgili yol haritasının hükümetin elinde olduğunu iddia eden Bahçeli, ''Açılım projesiyle yapılması istenenler temelde, AB'nin dayatması, Amerika'nın isteği, PKK'nın gerçekleşmesi için zorladığı temel talepler ve AK Parti'nin teslimiyetçi anlayışıyla verdiği tavizler paketi olarak yüce milletin huzuruna çıkıyor'' dedi.
Mısır'da meydanda başlayan eylemle Mübarek'in istifası arasında geçen 18 günde, İstanbul sokaklarında kaç otobüs, minibüs ve otomobilin yakıldığını sorduğunu ifade eden Bahçeli, ''Bunun dökümünü çıkar, hangi ülke daha güvenliymiş bakalım'' dedi. Milletin MHP'ye güç vermesi halinde, AK Parti'den Yüce Divan'da hesap soracaklarını söyleyen Bahçeli, haklarında yolsuzluk iddiaları bulunan bazı görevlilerin dokunulmazlık için milletvekilliğine aday olduğunu öne sürdü. Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
''TOKİ'nin başkanına bakıyorsunuz. Önce hesap ver, başbakana her ilde döşediğin kırmızı halıların, sanal açılış törenlerinin hesabını ver. İhalelerdeki yolsuzlukların, arazi paylaşımının hesabını ver. Aklaş, aklaştıktan sonra AKP'leş, ondan sonra TBMM'ye gel. Oraya gidip karaları Meclis zırhının altında aklaştırmaya çalışma. Allah nasip ederse, MHP gelsin, hanımefendiler daha iyi bilir. Çamaşır yıkamak, ev temizlemek için hijyen özelliği olan ne kadar deterjan varsa hepsini birbirine karıştıracağım, ondan sonra bu AK Parti'yi o deterjan kuyusuna atacağım. Alo olmuyorsa, Omo. Omo temizlemiyorsa, Persil temizlesin. Hiçbir şey olmadı babadan kalma yöntemle, kille temizleyeceğim.''
Esnaf ve vatandaşları selamlayan Bahçeli, ilçe meydanında seçim otobüsü üzerinden halka seslendi.
Bahçeli, "İktidara bakarsanız, 'Türkiye toz pembe, muhalefet her zaman yalan söylüyor' Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın elinde bir sihirli değnek var. Akşam televizyonda şöyle bir salladığı vakit herkesi karşısında mutlu görüyor. Bunlar ülkeyi yönetmiyor, bunlar ekran çocuğu olmuş, Türkiye'yi ekrandan seyrediyorlar" dedi.
MHP lideri, "Bunlar televizyonlarda seyrettiğiniz dizi filmleri gibi, aldatma ve kalkındırma dizisinin baş aktörü Recep Tayyip Erdoğan, her gün yalan söylüyor, her gün olduğundan fazla toplumu farklı gösteriyor" diye konuştu.
MHP'nin iktidarın yarattığı tahribatı ortadan kaldırmak için göreve hazır olduğunu belirten Bahçeli, AK Partililer'den yüce divanda hesap sorulacağını sözlerine ekledi.
"TOPLUM ÜZERİNDE GERİLİM STRATEJİSİ"
Bahçeli, Hükümetin toplumu gerilim stratejisi içinde "inananlar-inanmayanlar, laikler-antilaikler, ilericiler-gericiler" diyerek cephelere ayırdığını, etnik temelli bölünme ve mezhep temelli ayrımcılıkla da Türkiye'yi bir yol ayrımına sürüklediğini iddia eden Bahçeli, "Buraya dikkat etmek durumunda olmalıyız. Ülkede bir kardeş kavgası çıkarsa, etnik temelli bir ayrışmayla Türkiye, bin yıllık kardeşliğin tehdit altına alabilecek yanlışlıklara sürüklenirse, hiçbir siyasi partinin ülkemize vaat etmiş olduğu sorunları çözme kabiliyeti kalmaz. Birinci temel meselemiz, beka meselemiz olmuştur. Ülkenin iç ve dış tehditlere karşı güvenlik tehditleri olmuştur. Bunun birincisi ise etnik bölünmedir" dedi.
"AYAKLANMA PROVALARI YAPILIYOR"
Bahçeli, "demokratik açılımla" Türkiye'nin bir yıkıma götürüldüğünü, bölücü terörü tırmandırıldığını öne sürerek, şunları söyledi: "İşte bu demokratikleşme zırvasıyla bölücü terör tırmanmış, Türkiye Cumhuriyeti devletiyle müzakere etmeye, pazarlık yapmaya, İmralı'dan Kandil'e, Güneydoğu Anadolu'ya ve bugünkü hükümete de yol haritası çizecek kadar küstahlaşmıştır. Ama bunu siyasi iktidar vatandaşlarımıza, 'daha ileri demokrasi, daha büyük özgürlük' diye takdim etmiştir. Bugün Türkiyemiz beka yönünden kritik eşiğe sürüklenmiş ve gelecekte bu iktidar üçüncü dönem de de iktidarı elde ederse, kesin olarak ülkeyi bölmeye yönelik faaliyetlerde çok büyük artış olacağını bugünden ifade etmek mümkündür."
Tek adamlığa heveslenmenin doğru olmadığını, "her şeyi ben bilirim" anlayışının ne kadar yanlış olduğunu Ortadoğu'da yaşanan olayların gösterdiğini ifade eden Bahçeli, bu ülkelerdeki bulaşıcı hastalığın Türkiye'ye de yayılmaması için bu uyarıları yaptığını belirtti.
Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ülkeyi yönetenlere sesleniyorum. Tek adam rolüne soyunanların halk ayaklanışıyla yıkılışına heveslenerek, bunların yanlışlarını ayaklanma provalarıyla, anarşiyle, terör faaliyetleriyle körükleyerek, Türkiye'de iktidar değişikliği için fırsat kollayanlara fazla iltifat edilmemelidir. Oradaki iktidar değişikliğiyle istenmeyenler giderken, Türkiye'de istenmeyenleri millet iradesiyle götürmenin yolunu bulmalıyız. O ise 12 Haziran seçimleri olmalıdır. Bunun dışında bir yolu düşündüğünüz vakit, Ortadoğu'daki gelişmelere heveslendiğiniz vakit, zaten Türkiye'de aylardan, yıllardan bu yana benzer olaylar başgöstermiş ve devam ediyor. Televizyonlardan görüyorsunuz ne kadar doğru bilgi aktığı belli olmayan bir şekilde hepimizin gözleri önünde seyrediyoruz. Yüksekova'da kaymakam yok, Hakkari'de vali yok, odasından dışarı çıkamıyor. Hergün ayaklanma provaları var. Çocuklar, kadınlar, gençler sokaklara dökülüyor. Ankara'da hükümet olayı seyrediyor. Vali hiçbir şey yapamıyor. Aşama aşama ayaklanma projeleri, provaları Türkiye'yi bir felakete götürüyor. İktidar sessiz kalıyor."
AK PARTİ'Yİ DETERJAN KUYUSUNA ATACAĞIM
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti'den hesap sormaya kararlı olduklarını belirterek, ''Hanımefendiler daha iyi bilir. Çamaşır yıkamak, ev temizlemek için hijyen özelliği olan ne kadar deterjan varsa, hepsini birbirine karıştıracağım, ondan sonra bu AK Parti'yi o deterjan kuyusuna atacağım'' dedi.
Bahçeli, İzmir programı kapsamında Selçuk ilçesine geçti. İlçe teşkilatında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, siyasi üsluptaki yozlaşmanın toplum hayatının her kademesine yayıldığını, bunun Türkiye için büyük bir talihsizlik olduğunu belirtti. Bugün miting meydanlarında açılan pankartların, çiftçinin ne durumda olduğunu gösterdiğini, pazaryeri ziyaretlerinde esnafın, kalabalığa rağmen alışverişin olmadığını belirttiğini söyleyen Bahçeli, televizyondaki Türkiye ile sokaktaki Türkiye arasında büyük farklılık bulunduğunu ifade etti.
Bir gazetecinin, AK Parti'nin ülkücü isimleri aday göstereceği konusunda değerlendirmesini istediği Bahçeli, MHP'nin bu polemiğin içine girmeyeceğini, MHP'nin ülkücülerin partisi olduğunu, ülkücülerin de MHP'de bulunduğunu, bunun dışında bir tercihe yönelen bir kişinin ülkücülükten ayrılma noktasına geldiğini söyledi.
MHP'nin baraj altında kalacağı iddialarıyla ilgili olarak ise Bahçeli, ''MHP'nin siyasette ne gibi bir sonuç elde edeceğini merak edenler, 90 gün sabırlı olsunlar. 90 gün sonra gerçek sonucu görecekler'' dedi.
-''TEMELİ OLMAYAN KARA PROPAGANDA...''
Gündemdeki taciz iddialarına yönelik bir soru üzerine, bu tür tartışmaların hem toplumsal ahlakı, hem siyasi kültürü yozlaştırdığını, bundan bir an evvel kurtulunması gerektiğini belirten Bahçeli, şöyle dedi:
''Türk siyasetinde hizmetleriyle mümtaz bir yer edinmiş, hükümetlerde önemli sorumluluklar üstlenmiş şahsiyetleri, temeli olmayan kara propagandayla, bazı senaryolarla suçlamaya kalkmak yanlış bir davranıştır. Türk toplumunun karakteriyle de bağdaşmaz. Süratle bundan sıyrılmak lazım. Sıyrılmanın birinci aşaması televizyon yöneticilerinden geçer. Bu gibi davranışları haber niteliği içine alıp öncelik vermemelerinde yarar vardır. Bu davranışı, bu tepkiyi, bu önlemi ilk ortaya koyan televizyonlar olmalıdır. Yoksa malum bir şahsiyeti televizyona çıkartıp bir buçuk iki saat tartışmak, arkasından da tekrar tekrar yayınlamak televizyonculuk anlayışıyla da bağdaşmıyor.''
Bahçeli, bir gazetecinin son günlerde bedelli askerlikle ilgili söylentilerin çıktığını hatırlatması üzerine, AK Parti'nin böyle bir düşüncesi varsa, bunu meclise getirmesi gerektiğini ifade etti.
Terör örgütünün bazı milletvekili adaylarını tehdit ettiği yönündeki iddialarla ilgili bir soru üzerine ise Bahçeli, hiçbir siyasi partinin bu tehditlerden etkilenmeyeceğini, bu tehditlerin PKK'nın artık bittiğini, her yönüyle Türk toplumunun içerisinden silindiğini gösterdiğini ifade etti.
Sincan Hakimi Osman Kaçmaz'ın milletvekili adaylığı için başvurduğu yönündeki iddialar üzerineyse Bahçeli, ''Bizim konudan bir bilgimiz yok, müracaat da yok. Toplumu bilgilendiren şahsiyetler, partilere göre bir dağılım yapıyor. Bazılarını AK Parti'ye, bazılarını CHP'ye, bazılarını MHP'ye yakıştırmaya çalışıyor. Bunlardan uzak durmak lazım'' dedi.
-HALKA SESLENDİ-
Bahçeli, daha sonra Selçuk'ta seçim otobüsünün üzerinden halka seslendi. AK Parti politikalarının ülkeyi ayrıştırmaya götürdüğünü söyleyen Bahçeli, İmralı'nın ülke yönetiminde söz sahibi haline getirildiğini iddia etti. Terör örgütü elebaşı Apdullah Öcalan'ın demokratik açılımla ilgili yol haritasının hükümetin elinde olduğunu iddia eden Bahçeli, ''Açılım projesiyle yapılması istenenler temelde, AB'nin dayatması, Amerika'nın isteği, PKK'nın gerçekleşmesi için zorladığı temel talepler ve AK Parti'nin teslimiyetçi anlayışıyla verdiği tavizler paketi olarak yüce milletin huzuruna çıkıyor'' dedi.
Mısır'da meydanda başlayan eylemle Mübarek'in istifası arasında geçen 18 günde, İstanbul sokaklarında kaç otobüs, minibüs ve otomobilin yakıldığını sorduğunu ifade eden Bahçeli, ''Bunun dökümünü çıkar, hangi ülke daha güvenliymiş bakalım'' dedi. Milletin MHP'ye güç vermesi halinde, AK Parti'den Yüce Divan'da hesap soracaklarını söyleyen Bahçeli, haklarında yolsuzluk iddiaları bulunan bazı görevlilerin dokunulmazlık için milletvekilliğine aday olduğunu öne sürdü. Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
''TOKİ'nin başkanına bakıyorsunuz. Önce hesap ver, başbakana her ilde döşediğin kırmızı halıların, sanal açılış törenlerinin hesabını ver. İhalelerdeki yolsuzlukların, arazi paylaşımının hesabını ver. Aklaş, aklaştıktan sonra AKP'leş, ondan sonra TBMM'ye gel. Oraya gidip karaları Meclis zırhının altında aklaştırmaya çalışma. Allah nasip ederse, MHP gelsin, hanımefendiler daha iyi bilir. Çamaşır yıkamak, ev temizlemek için hijyen özelliği olan ne kadar deterjan varsa hepsini birbirine karıştıracağım, ondan sonra bu AK Parti'yi o deterjan kuyusuna atacağım. Alo olmuyorsa, Omo. Omo temizlemiyorsa, Persil temizlesin. Hiçbir şey olmadı babadan kalma yöntemle, kille temizleyeceğim.''