Emek Kafelerin İlkini Bakan Dinçer Açtı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, her sektörden çalışanı ve çevre esnafını bir araya getirecek "Emek Kafe"lerden ilkinin açılışını gerçekleştirdi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı‘nın her sektörden çalışanı ve çevre esnafını bir araya getirecek "Emek Kafe"lerden ilkinin açılışını İMES Sanayi Sitesi‘nde gerçekleştirdi. Açılışa, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu ve Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can‘ın yanı sıra sanayi sitesinde çalışanları ve vatandaşlar katıldı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer burada yaptığı konuşmada, "Devir değişiyor. Bundan takriben 20-30 sene önce herhangi bir yere girebilir, bir işe sahip olabilir ve işinizi de bütün çalışma hayatınız boyunca koruyabilirdiniz ama artık dünya öyle değil. Çalışma hayatında sürekli olarak bir dinamizm var. Teknoloji, meslekler değişiyor. Her an kendimizi yenilemek, yeni kabiliyetler geliştirmek zorunda kalıyoruz. Hatta kendi mesleğimizle ilgili yeni gelişmeler karşısında kendimizi de yenilemek
zorunda kalıyoruz. Bu açıdan şimdiye kadar ‘Eğer devlette çalışırsak, belediyede çalışırsak iş garantimiz var. Oraya bir kere kapağı attık mı bundan sonrası artık düşünülecek bir husus değil‘ diye bakıyorsanız hayata çok basit, çok yüzeysel bakıyorsunuz demektir. Hayat artık bu kadar basit değil" dedi.
Artık "ne iş olursa yaparım" diyen insanlara devlet kapısında da çok fazla ihtiyaç olmadığını kaydeden Dinçer, "Bugün devlet, artık emekli ettikçe esik çalışanları, onların yerine üniversite mezunu olan, yüksek lisans yapmış olan doktora yapmaya çalışan insanları almayı tercih ediyor. Bu yüzden artık çocuklarımızın mutlaka bir mesleği en iyi bilen insanlar olması için çaba sarf etmeliyiz" diye konuştu.
Artık öğrencilerin iş dünyası ile bağını koparmadan eğitimine devam etmesi gerektiğini ifade eden Dinçer, "Çünkü iş garantisi, sahip olduğunuz bilgi ve kabiliyet, sahip olduğunuz bir altın bilezik. Eğer altın bileziğiniz yoksa o zaman iş bulma şansınız çok zayıf demektir. Biz ise sizlere altın bilezikler sunmak için çok yoğun programlar yapıyoruz. Bakın eğer çocuklarınız lise mezunuysa veya meslek lisesi mezunu olduğu halde kendi eğitim aldığı alanda iş bulamıyorsa lütfen İŞKUR‘lara müracaat ediniz.
İŞKUR‘da onların kabiliyetlerine uygun eğitimler yapıyoruz. O mesleki eğitimleri alırken yevmiye 15 TL de ceplerine harçlık koyuyoruz. Geliş gidiş masraflarını karşılasın öğle yemeği yiyebilsin diye" dedi.
2009 yılında yaklaşık 167 bin kişiye mesleki eğitim verdiklerini belirten Dinçer, bu kişilerin yüzde 23‘üne piyasada iş bulduklarını kaydetti. 2010 yılında ise yaklaşık 162 bin insana mesleki eğitim verdiklerini ve bu kişilerin yüzde 24 - 25‘ine iş bulduklarını belirten Dinçer, ancak iş bulmaları için mesleki kabiliyetlerinin olması gerektiğini söyledi.
2011 yılında da yaklaşık 400 bin kişiyi eğitmeyi planladıklarını belirten Dinçer şöyle devam etti:
"Eğiteceğimiz insanlar bizim çocuklarımız. Bir meslek kazandırdığımız zaman iş bulacağımız insanlar da bizim çocuklarımız. Bu yüzden onlara hep beraber sahip çıkalım. Onların mesleki kabiliyetlerini geliştirmek için biz hep yanınızda olacağız. Bunu lütfen unutmayın.
Bir başka hususu da, çalışırken biz bir dünya teşvik veriyoruz. Meslek lisesinde okuyan çocuklarımıza, İŞKUR‘dan eğitim almış, meslek öğrenmiş işçilerimize, herhangi bir iş yerine gittiklerinde eğer staj yapıyorlarsa, onların sağlık sigortası primlerini biz ödüyoruz. Eğer orda çalışmaya başlamışlarsa, İŞKUR‘dan eğitim almış olanlar için 6 ay, meslek lisesinden mezun olanlar için 2 yıl süreyle onların sosyal güvenlik primlerinin işveren payını biz ödüyoruz Dolayısıyla iş verenlerimiz lütfen buna kulak
kabartsınlar. İŞKUR‘dan meslek öğrenmiş kişiyi işe alırlarsa, bir, işi bilen birisini almış olacaklar, iki, işleri daha iyi, daha verimli, daha kaliteli olacak. Ama daha da önemlisi onların 6 ay süreyle sosyal güvenlik primlerini biz ödeyeceğiz. Meslek lisesi mezunu öğrencilerimizin, eğer staj imkanı verirlerse veya istihdam ederlerse, onların yaklaşık 2 yıl süreyle istihdam için, 6 ay süreyle de staj imkanı için sosyal güvenlik primlerini biz ödeyeceğiz.
Bu açıdan bakıldığında, insanlarımıza hem iş bulmak, hem de onların mesleki kabiliyetlerini geliştirmek için oldukça iyi ve önemli teşvikler yapıyoruz. İkinci söyleyeceğim şey işverenlerimize; İşverenlerimiz az önce ifade ettiğim gibi meslek lisesinden muzun olan veya İŞKUR‘dan meslek öğrenenleri işe alırlarsa işleri daha verimli olacak. Ama onlara bir şeyi hatırlatmak istiyorum. Yanlarında kim olursa olsun eğer onları çalıştırıyorlarsa, mutlaka kayıt altında çalıştırsınlar, onları kaçak
çalıştırmasınlar. Mutlaka sosyal güvenlik primlerini ve genel sağlık sigortası primlerini zamanında ödesinler. Çünkü eğer vaktinde öderlerse, biz onlara sosyal güvenlik primlerinden 5 puan indirim yapıyor ve böylece onlara bizim yüklediğimiz primlerin toplam maliyetlerinden yüzde 17 teşvik veriyoruz. Yüzde 17 geri iade ediyoruz."
Torba Kanunu doğrudan doğruya iş dünyasının sorunlarınızı çözmek için üretilmiş olan bir kanun olduğunu belirten Dinçer işverenlere seslenerek, "Belki kriz sebebiyle, belki farklı gerekçelerle priminizi ödeyememiş olabilirsiniz. Biliyorsunuz vaktiyle, özellikle sosyal güvenlik primlerinin cezaları çok ağırdı, çok yüksekti. Aşağı yukarı yüzde 26 ile 30 civarında bir prim cezası söz konusuydu. Dolayısıyla küçük bir prim borcunuz bile varsa o giderek artan faizleri sebebiyle bir kaç yıl sonra ödenemeyecek
bir noktaya gelebiliyordu. Ekonomimiz iyileşti, bir istikrar kazandık, faizler düştü. enflasyon düştü. Biz şimdi sosyal güvenlik primleri ile de alakalı bir takım iyileştirmeler, cezaların hafiflediği bir durum ortaya koymaya başladık. Şimdi bu yeniden yapılandırma, ekonomideki iyileşmelerin yansımasıyla alakalı bir husus. Esnafımıza şunu söylemek istiyorum bir af yok. Siz bize ödemeniz gereken primleri mutlaka ödemelisiniz. Çünkü o primler sizin paranız değil işçimizin hakkı, onu bize vermek zorundaydınız
ama ihmal ettiniz veya veremediğiniz bir şart ortaya çıktı. Onun idçin orada bir af yok, biz o parayı mutlaka sizden alacağız. Ama bunu alırken ÇDK yüksek cezaları düşürüyoruz. Sadece enflasyon oranında, sizden alacağımız paranın reel değerini koruyarak sizden tahsil edeceğiz. Buna rağmen anaparaların kendisinde değil ama özellikle cezalarda çok ciddi hafifletmeler, indirimler meydana getiriyor. Bir de 3 yıla yakın süreyle 18 taksitte ödeme imkanı getiriyor. Lütfen bundan yararlanın. Torba Yasa ile ilgili
hatırlatmak istediğim bir konu daha var. Yine özellikle esnaflarımıza Bağ-Kur primleriyle alakalı geçmişe dönük bir borçlanma imkanı da verdik, kendi şahıslarıyla ilgili" dedi.
Torba Yasa‘nın ev kadınlarına, evlere temizliğe giden kadınlara isteğe bağlı sigorta imkanı getirdiğini kaydeden Dinçer şöyle devam etti:
"Eskiden 9 bin gün üzerinden sigortalı olacaklardı ve 1 ay süreyle 30 gün üzerinden prim yatırmak zorundaydılar. Ancak elde ettikleri kazan bunlara yetmiyordu. Şimdi biz onlara 7 bin 200 prim günü doldurarak emekli olma imkanı verdik. Daha kısa süreli çalışacaklar. Ayrıca 18 gün üzerinden prim yatırma fırsatı verdik, daha az prim ödeyecekler. Aynı şekilde kadınlarımızın ve genç çocuklarımızın istihdamında teşvik veriyoruz. Hangi yaşta olursa olsun şayet bir kadınımıza iş verirseniz iş veren olarak, 19-29
yaş arasındaki bir gencimize iş verirseniz, onların 3 yıl süreyle sosyal güvenlik primlerinin iş veren payını yine hükümet olarak biz ödüyoruz.
Ayrıca arabası olmadan şoförlük yapanlara, amatör sporcularımıza, tarım işçilerine, geçici olarak çalışanlara veya sık sık iş değiştirenlere yeni fırsatlar, yeni imkanlar hazırladık bu kanunla. Onun için ayrıntılarını zaman zaman bu kafeye gelerek öğrenme imkanları var. Lütfen Emek Kafe sizin için bir buluşma noktası olsun, öğrenme ve sorumluluklarını fark etme noktası olsun. Hayırlı olsun."
Konuşmanın ardından Bakan Dinçer, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu,Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can ve Emek Kafe çalışanlarıyla birlikte kurdele keserek açılışı gerçekleştirdi. Daha sonra kafeyi gezen Bakan Dinçer ve beraberindekilere kafe de çay ve simit ikram edildi.
Kaynak: İHA
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer burada yaptığı konuşmada, "Devir değişiyor. Bundan takriben 20-30 sene önce herhangi bir yere girebilir, bir işe sahip olabilir ve işinizi de bütün çalışma hayatınız boyunca koruyabilirdiniz ama artık dünya öyle değil. Çalışma hayatında sürekli olarak bir dinamizm var. Teknoloji, meslekler değişiyor. Her an kendimizi yenilemek, yeni kabiliyetler geliştirmek zorunda kalıyoruz. Hatta kendi mesleğimizle ilgili yeni gelişmeler karşısında kendimizi de yenilemek
zorunda kalıyoruz. Bu açıdan şimdiye kadar ‘Eğer devlette çalışırsak, belediyede çalışırsak iş garantimiz var. Oraya bir kere kapağı attık mı bundan sonrası artık düşünülecek bir husus değil‘ diye bakıyorsanız hayata çok basit, çok yüzeysel bakıyorsunuz demektir. Hayat artık bu kadar basit değil" dedi.
Artık "ne iş olursa yaparım" diyen insanlara devlet kapısında da çok fazla ihtiyaç olmadığını kaydeden Dinçer, "Bugün devlet, artık emekli ettikçe esik çalışanları, onların yerine üniversite mezunu olan, yüksek lisans yapmış olan doktora yapmaya çalışan insanları almayı tercih ediyor. Bu yüzden artık çocuklarımızın mutlaka bir mesleği en iyi bilen insanlar olması için çaba sarf etmeliyiz" diye konuştu.
Artık öğrencilerin iş dünyası ile bağını koparmadan eğitimine devam etmesi gerektiğini ifade eden Dinçer, "Çünkü iş garantisi, sahip olduğunuz bilgi ve kabiliyet, sahip olduğunuz bir altın bilezik. Eğer altın bileziğiniz yoksa o zaman iş bulma şansınız çok zayıf demektir. Biz ise sizlere altın bilezikler sunmak için çok yoğun programlar yapıyoruz. Bakın eğer çocuklarınız lise mezunuysa veya meslek lisesi mezunu olduğu halde kendi eğitim aldığı alanda iş bulamıyorsa lütfen İŞKUR‘lara müracaat ediniz.
İŞKUR‘da onların kabiliyetlerine uygun eğitimler yapıyoruz. O mesleki eğitimleri alırken yevmiye 15 TL de ceplerine harçlık koyuyoruz. Geliş gidiş masraflarını karşılasın öğle yemeği yiyebilsin diye" dedi.
2009 yılında yaklaşık 167 bin kişiye mesleki eğitim verdiklerini belirten Dinçer, bu kişilerin yüzde 23‘üne piyasada iş bulduklarını kaydetti. 2010 yılında ise yaklaşık 162 bin insana mesleki eğitim verdiklerini ve bu kişilerin yüzde 24 - 25‘ine iş bulduklarını belirten Dinçer, ancak iş bulmaları için mesleki kabiliyetlerinin olması gerektiğini söyledi.
2011 yılında da yaklaşık 400 bin kişiyi eğitmeyi planladıklarını belirten Dinçer şöyle devam etti:
"Eğiteceğimiz insanlar bizim çocuklarımız. Bir meslek kazandırdığımız zaman iş bulacağımız insanlar da bizim çocuklarımız. Bu yüzden onlara hep beraber sahip çıkalım. Onların mesleki kabiliyetlerini geliştirmek için biz hep yanınızda olacağız. Bunu lütfen unutmayın.
Bir başka hususu da, çalışırken biz bir dünya teşvik veriyoruz. Meslek lisesinde okuyan çocuklarımıza, İŞKUR‘dan eğitim almış, meslek öğrenmiş işçilerimize, herhangi bir iş yerine gittiklerinde eğer staj yapıyorlarsa, onların sağlık sigortası primlerini biz ödüyoruz. Eğer orda çalışmaya başlamışlarsa, İŞKUR‘dan eğitim almış olanlar için 6 ay, meslek lisesinden mezun olanlar için 2 yıl süreyle onların sosyal güvenlik primlerinin işveren payını biz ödüyoruz Dolayısıyla iş verenlerimiz lütfen buna kulak
kabartsınlar. İŞKUR‘dan meslek öğrenmiş kişiyi işe alırlarsa, bir, işi bilen birisini almış olacaklar, iki, işleri daha iyi, daha verimli, daha kaliteli olacak. Ama daha da önemlisi onların 6 ay süreyle sosyal güvenlik primlerini biz ödeyeceğiz. Meslek lisesi mezunu öğrencilerimizin, eğer staj imkanı verirlerse veya istihdam ederlerse, onların yaklaşık 2 yıl süreyle istihdam için, 6 ay süreyle de staj imkanı için sosyal güvenlik primlerini biz ödeyeceğiz.
Bu açıdan bakıldığında, insanlarımıza hem iş bulmak, hem de onların mesleki kabiliyetlerini geliştirmek için oldukça iyi ve önemli teşvikler yapıyoruz. İkinci söyleyeceğim şey işverenlerimize; İşverenlerimiz az önce ifade ettiğim gibi meslek lisesinden muzun olan veya İŞKUR‘dan meslek öğrenenleri işe alırlarsa işleri daha verimli olacak. Ama onlara bir şeyi hatırlatmak istiyorum. Yanlarında kim olursa olsun eğer onları çalıştırıyorlarsa, mutlaka kayıt altında çalıştırsınlar, onları kaçak
çalıştırmasınlar. Mutlaka sosyal güvenlik primlerini ve genel sağlık sigortası primlerini zamanında ödesinler. Çünkü eğer vaktinde öderlerse, biz onlara sosyal güvenlik primlerinden 5 puan indirim yapıyor ve böylece onlara bizim yüklediğimiz primlerin toplam maliyetlerinden yüzde 17 teşvik veriyoruz. Yüzde 17 geri iade ediyoruz."
Torba Kanunu doğrudan doğruya iş dünyasının sorunlarınızı çözmek için üretilmiş olan bir kanun olduğunu belirten Dinçer işverenlere seslenerek, "Belki kriz sebebiyle, belki farklı gerekçelerle priminizi ödeyememiş olabilirsiniz. Biliyorsunuz vaktiyle, özellikle sosyal güvenlik primlerinin cezaları çok ağırdı, çok yüksekti. Aşağı yukarı yüzde 26 ile 30 civarında bir prim cezası söz konusuydu. Dolayısıyla küçük bir prim borcunuz bile varsa o giderek artan faizleri sebebiyle bir kaç yıl sonra ödenemeyecek
bir noktaya gelebiliyordu. Ekonomimiz iyileşti, bir istikrar kazandık, faizler düştü. enflasyon düştü. Biz şimdi sosyal güvenlik primleri ile de alakalı bir takım iyileştirmeler, cezaların hafiflediği bir durum ortaya koymaya başladık. Şimdi bu yeniden yapılandırma, ekonomideki iyileşmelerin yansımasıyla alakalı bir husus. Esnafımıza şunu söylemek istiyorum bir af yok. Siz bize ödemeniz gereken primleri mutlaka ödemelisiniz. Çünkü o primler sizin paranız değil işçimizin hakkı, onu bize vermek zorundaydınız
ama ihmal ettiniz veya veremediğiniz bir şart ortaya çıktı. Onun idçin orada bir af yok, biz o parayı mutlaka sizden alacağız. Ama bunu alırken ÇDK yüksek cezaları düşürüyoruz. Sadece enflasyon oranında, sizden alacağımız paranın reel değerini koruyarak sizden tahsil edeceğiz. Buna rağmen anaparaların kendisinde değil ama özellikle cezalarda çok ciddi hafifletmeler, indirimler meydana getiriyor. Bir de 3 yıla yakın süreyle 18 taksitte ödeme imkanı getiriyor. Lütfen bundan yararlanın. Torba Yasa ile ilgili
hatırlatmak istediğim bir konu daha var. Yine özellikle esnaflarımıza Bağ-Kur primleriyle alakalı geçmişe dönük bir borçlanma imkanı da verdik, kendi şahıslarıyla ilgili" dedi.
Torba Yasa‘nın ev kadınlarına, evlere temizliğe giden kadınlara isteğe bağlı sigorta imkanı getirdiğini kaydeden Dinçer şöyle devam etti:
"Eskiden 9 bin gün üzerinden sigortalı olacaklardı ve 1 ay süreyle 30 gün üzerinden prim yatırmak zorundaydılar. Ancak elde ettikleri kazan bunlara yetmiyordu. Şimdi biz onlara 7 bin 200 prim günü doldurarak emekli olma imkanı verdik. Daha kısa süreli çalışacaklar. Ayrıca 18 gün üzerinden prim yatırma fırsatı verdik, daha az prim ödeyecekler. Aynı şekilde kadınlarımızın ve genç çocuklarımızın istihdamında teşvik veriyoruz. Hangi yaşta olursa olsun şayet bir kadınımıza iş verirseniz iş veren olarak, 19-29
yaş arasındaki bir gencimize iş verirseniz, onların 3 yıl süreyle sosyal güvenlik primlerinin iş veren payını yine hükümet olarak biz ödüyoruz.
Ayrıca arabası olmadan şoförlük yapanlara, amatör sporcularımıza, tarım işçilerine, geçici olarak çalışanlara veya sık sık iş değiştirenlere yeni fırsatlar, yeni imkanlar hazırladık bu kanunla. Onun için ayrıntılarını zaman zaman bu kafeye gelerek öğrenme imkanları var. Lütfen Emek Kafe sizin için bir buluşma noktası olsun, öğrenme ve sorumluluklarını fark etme noktası olsun. Hayırlı olsun."
Konuşmanın ardından Bakan Dinçer, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu,Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can ve Emek Kafe çalışanlarıyla birlikte kurdele keserek açılışı gerçekleştirdi. Daha sonra kafeyi gezen Bakan Dinçer ve beraberindekilere kafe de çay ve simit ikram edildi.