"Katılın, Talep Edin, Anayasamızı Birlikte Yapalım" Paneli

Sakarya’da "Katılın, Talep Edin, Anayasamızı Birlikte Yapalım" konulu panel düzenlendi.

"Yeni Anayasa" oluşum sürecine tüm toplumun katılabilmesi amacıyla düzenlenen "Anayasa Toplantıları"na Sakarya’da devam edildi. Adapazarı AKM Salonunda Yeni Anayasa Platformu (YAP) tarafından gerçekleştirilen panelin moderatörlüğünü Gazeteci Mahmut Övür üstlenirken, konuşmacılar Oyuncu Lale Mansur, Anayasa Mahkemesi Raportörü Doç.Dr. Osman Can, Prof. Dr. Beril Dedeoğlu ve Yazar Ömer Laçiner’den oluştu. İlginin az olduğu panelde açılış konuşmasını yapan Lale Mansur, bir oyuncu olarak konuya hakimolmamakla beraber insanlık adına ne istediğini bildiğini söyledi. Mansur, "Ben bir oyuncuyum. Yasalardan çoğunu bilmiyorum. Getirilen yasanın kime iyi, kime kötü olduğunu bile takip edemiyorum. Bildiğim bir şey var, o da insanlığa yarayacak, özgür bir anayasa yapmanın temelinin halk olduğunu hissediyorum. Bu yüzden bugün buradayım" dedi. Prof. Dr. Beril Dedoğlu ise, "Ben profesörüm ama bakmayın, yinede mevcut anayasayı defalarca okumama rağmen, çoğu konuda yorum yapabilecek düzeyde değilim. Birçok anlaşmazlık olduğunu düşünüyorum. Bunu şu şekilde örnekleyebilirim. Ben okulda görevli öğretmenim. Yüksekokulun belli bir tüzüğü var. İşte birinci maddesi, öğrenci yüksekokulun içinde veya dışında görevlerini yerine getirmeyen, kurallara uymayan, verileni iyi yapamayan hal ve hareketlerinde bir uyumsuzluk olanlar, belirlenen kişi tarafındandisiplin ve cezaya çarptırılır. Ben bunu en az beş kere okudum, ama yine de belli bir sonuç ortaya çıkaramadım. Bu öğrenciler benim denetimim altında. Bu örnek kesinlikle 82 Anayasası ile bağdaşıyor. Okul yönetmeliğinin benim şahsi bakış açıma, hayat görüşüme ve adaletime kalmasın istiyorum. Bu yönetmeliği ben yazsaydım şahsen, öğrencilere araştırma görevlilerine, okul memurlarına sormayı tercih ederdim. Ayrıca ceza ve disiplin gerekir mi? Örneğin hırsızlık yönetmelikte bir suç olarak gösteriliyor. Ama ordayazmasa da bu zaten bir suç değil mi? Bir diğer konu da; anayasanın bu geçtiğimiz referandumla üçte ikisi değişti. Büyük bir değişiklik gibi duruyor, ama maalesef kalan üçte birlik kısım diğer değişenlerin önünde engel oluşturuyor" diye konuştu. Yazar Ömer Laçiner, yeni anayasanın önemine değinerek, "-Türkiye toplumu kendi anayasasını yapsın- derken ne demek istiyoruz? Türkiye kendi kurallarını oluştursun demek istiyoruz. Anayasa bir topluluk sözleşmesidir. Yeni kavram ile toplumun anayasa yazması yeni zaman fikridir. İlk önce toplumu oluşturan bireyler düşünerek karar verebilen insanlardır demektir. ’Benim kaderimi niye hükümdarlar, padişahlar versin? Ben kendi adıma yetişkin bir insan gibi karar verebilirim’ diyen toplum anayasa yapar. Türkiyetoplum olarak bu düzeye ulaştı. Ne olmak istediğimize kimse bize danışmadan karar veremez. Bir de önemli olan her insan topluluğuna toplum denilmez. Birbiriyle yaşamasını bilen kişilerin birliğine toplum denir. Bu toplumdan da iyi bir halkı yansıtan anayasa çıkar. Anayasanın evrensellik içermesi gerekir" şeklinde konuştu. Anayasa Mahkemesi Raportörü Doç.Dr. Osman Can ise, daha önce kımızı çizgisi olmayan bir anayasa istediğini belirterek, "Kutuplaşan bir ülkede yaşıyoruz. Birbirinden farklı etnik grubun bir arada olduğu bir toplumumuz var. Anayasa, aslında devletin aygıtıdır. Anayasa dediğimiz belge, devlet ile ilgilidir. Madem kendi anayasa yapma düzeyine ulaştıysak eğer tartışmamız gereken var olan anayasa değil yeni oluşturacağımızı devlet profilidir "diye konuştu. Açılış konuşmalarının ardından katılımcılar da söz alarak yeni anayasayla ilgili soru sordu, görüş ve önerilerde bulundu.YAP tarafından il il gezilerek oluşturulan raporlar doğrultusunda yeni anayasanın genel esaslarının ne olması gerektiğine ilişkin çalışmalar, raporlar halinde Yeni Anayasa Çalışma Grubu’na sunulacak.
Kaynak: İHA