Uslu`dan Özür Bekleyenlere ``hadi Oradan`` Cevabı
AK Parti Çorum Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Salim Uslu, "Benden özür bekleyenler geçmişte yaptıkları cinayetlerden dolayı bu milletten özür dilesinler" dedi.
AK Parti Oğuzlar Teşkilatı`nın kongresinde konuşan TBMM İdare Amiri Salim Uslu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve partisine yüklendi. Uslu, konuşmasında ayrıca CHP milletvekili Kamer Genç ile arasında yaşanan olay ve CHP`deki Dersim kriziyle ilgili de açıklamada bulundu. Bir siyasi hareketin başarılı olabilmesi için hizmet anlayışı, temiz siyaset ve istikrar şeklinde üç temel ilkeye sahip olması gerektiğini söyleyen Uslu, AK Parti siyasetinin bu üç ilkeden oluştuğunu vurguladı. Milletin yüzünü güldürmeyeçalışan AK Parti`nin muhalefet partileri tarafından sürekli önünün tıkanmaya çalışıldığını ifade eden Uslu, "AK parti hizmetin adıdır. Hizmet üreten demektir. Bir siyasi parti ne kadar kendi içerisinde tutumlu olursa hizmetin niteliği ve niceliği de o kadar artıyor. Oysa bir de bizi eleştirenlere bakın. Bizi eleştirenlerin düştükleri duruma bakın. Parlamentoda benim ilk yılım. Onları izlerken hayretler içerisinde kalıyorum. Bir tarafta canla başla çalışan, ülke için ter döken bir siyasi parti genelbaşkanı ve çalışma arkadaşları, bir tarafta da bu siyasi partiyi nasıl olur da çalıştırmayız, önünü tıkarız, yoluna çıkarız diye çaba gösteren başka muhalefet partileri. Bizim hizmet anlayışımızın sonucu milletimizin takdiridir" diye konuştu. Muhalefet partilerini AK Parti`ye çamur atmakla suçlayan Uslu, siyasette başarılı olamayanların iktidara çamur atarken kendi çamur deryasında boğulduğunu belirtti. AK Parti`ye çamur atmak isteyenlerin laf üretmekten ileri gidemediklerini söyleyen Uslu, "Temiz siyaset konusunda bugüne kadar başarılı olamamış olanlar, yüce divanlarda yargılanmış olanlar, bugüne kadar üzerindeki kirli siyasetin izlerini silememiş, temizleyememiş olanlar kimi zaman bize çamur atmaya kalkıyorlar. Her defasında da bize çamuratmak için girdikleri çamur deryasında boğuluyorlar. Sadece bağırıyorlar, sadece kafa karıştırmaya çalışıyorlar, zihin bulandırıyorlar. Ellerinde dosya olduğunu iddia edenler, Kayseri örneğinde olduğu gibi sadece laf üretiyorlar. Bir tanesini yargıya vermiş değiller. Demek oluyor ki yalanla peynir gemisi yürümüyor. Yalanlarla bu milletin aklını çelemiyorlar. Seçimden önce yalan kampanyaları düzenlediler, onların kampanyalarına karşı muhatap olduğumuz illerde oylarımızı artırdık. Demek ki AK Parti karşısındayalan ve iftara kampanyası açmakta sorun görmeyenler, utanma vesilesi yapmayanlar seçimden sonra aynı yalanlarına devam ediyorlar. Ancak bu milleti kandıramıyorlar, güneşin balçıkla sıvanmayacağını bilmiyorlar. Bu milletin vicdanının daima iyiden, güzelden, doğrudan, hakikat ve adaletten yana olduğu gerçeğini anlamıyorlar. Hala bizi sloganlarla, nutuklarla, bir kısım modası geçmiş ilkelerle uyutacaklarını zannediyorlar. Oysa biz toplum olarak yeniliğe gelişime açık, dünyaya açık bir medeniyetin temsilcisiolduğumuzu onlardan çok iyi biliyoruz. Onun için de Suriye ile ilgileniyoruz, Filistin`le, Balkanlarla ve Kuzey Afrika ile ilgileniyoruz. Dünyanın neresinde bir mazlum hareketi varsa, demokratik bir çalışma varsa, dünyanın neresinde insan hakları ihlali varsa biz Türkiye olarak orada umut olmaya devam ediyoruz. Bu kimi zaman Afganistan oluyor, kimi zaman Somali oluyor. Ama insanın, vicdanın, merhametin arandığı her yere bizim şefkat elimiz mutlaka ulaşmış oluyor. Bunun için biraz duyarlı olmak, biraz tarihisorumluluğun farkında olmak yeterli" ifadelerini kullandı. CHP liderini Kılıçdaroğlu`nu tutarsız siyaset yapmakla da suçlayan Uslu, "İstikrar son derece önemlidir. İstikrar demek tutarlılık demektir. Başbakanımız ne zaman ne dediyse onu yerine getirmiştir. Ve demiştir ki; `ne aldatan olacağız, ne aldanan olacağız.` Oysa bizi eleştirenler öyle mi? Şimdi bir ana muhalefet partisinin genel başkanının düşünün. Ana muhalefet partisinin genel başkanı Diyarbakır`da PKK için af diliyor. Sonra Ankara`ya geliyor `yanlış anlaşıldım, ben öyle demek istemedim` diyor. Yinebaşörtüsünü meselesini biz çözeriz diyor Kılıçdaroğlu, üzerine gittiğimizde `ben öyle söylemek istemedim, yanlış anlaşıldım` diyor. Geçen hafta Kıbrıs`taydım. Gazeteye bir baktım, Kılıçdaroğlu `onların olduğu yerde ben olmam` demiş. Onlar dediği Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve ben. Bizim olduğumuz yerde olmazmış. Türkiye Büyükelçiliği davet vermiş, Sayın Kılıçdaroğlu reddetmiş. Basına servisi yapılan haber bu. Oysa gerçek ne? Gerçek elimdeki bu resmi programdır. Bu resmi programda TürkiyeBüyükelçiliği`nin bir daveti asla söz konusu değildir. Sayın Kılıçdaroğlu`na da asla resmi bir davet yapılmamıştır. Resmi davet yapılmadığı halde, davet yapılmış gibi anlatıyor. Onların olduğu yerde ben olmam diyen Kılıçdaroğlu, Mehmetçik gazinosunda bizimle birlikte çay içiyor. Bunun fotoğrafları gazetelerde çıktı. Bizimle çay içmekte mahsur görmeyen adam, Ankara`da parti içi sert bir rekabet başlamış, hatta partisi cadı kazanı gibi kaynamaya başlamış, geri planda kalmamak için `onların olduğuyerde olmam` diyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu derler. Sen neyi söylediğini zannediyorsun, ya da sen ne söylediğini bilmiyorsun ya da dün söylediğini unutuyorsun" dedi. Uslu meclisteki kürsü tartışmalarına da bir kez daha cevap verdi. Kendisini eleştirenlere Hz. Ali`nin "Haksızlıklar karşısında eğilmeyin, hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz" sözüyle cevap veren Uslu, "Orada kürsü konuşması sona ermiş, 12 defa uyarı almış, dinlemem Allah dinlemem diyor. Yasayı dinlemem, hukuku dinlemem diyor. Divan başkanı iki de bir bizi davet ediyor. Bizim jandarmalığımız yok ki ne yapacağız orada. Beyefendi kibar ve medeni uyarılardan anlamamak için kendini şartlandırmış.Şov yapmaktan başka bir niteliği yok. Biz de doğrusu bir kültürden geliyoruz. Onların istismarını yaptıller, utanma vesilesi yapmayanlar seçimden sonra aynı yalanğı Hz. Ali diyor ki, `Haksızlıklar karşısında eğilmeyin, hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz` Oysa biz hem haksızlık karşısında eğilmeyiz hem de yanar dönerliğimiz yoktur. Dünkü söylediğimizi bugün unutmuşluğumuz yoktur. Bu sefer koro halinde bağırmaya başladılar. Olayın üzerinde durmayacağım. Başbakanımız gerekeni söyledi" dedi. CHP`deki dersim krizine de değinen Uslu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Tunceli milletvekili `partim Dersim olayları ile yüzleşsin` dedi. Salim Uslu özür dilemeli diye kampanya açanlar, niye kendi yaptıkları hatalarla yüzleşmekten kaçıyorlar. Bu milletten neden korkuyorlar. Benden istediklerini kendileri yapsınlar. Benden özür bekleyenler geçmişte yaptıkları cinayetlerden dolayı bu milletten özür dilesinler. Parti içinde konuşanları disipline veriyorlar. Yetmiyor bir de parti disiplini var herkes haddini bilsin diyorlar. Kendilerine gelince haddini bil diyeceksiniz,karşıdakine gelince özgürlük isteyeceksiniz. Sonra kürsü işgal edilecek benden özür bekleyeceksiniz. Ama partiniz bir dönemde idam sehpasına götürülürken boşaltılmış meydanlara haykıran Seyit Rıza`nın feryadını acımadan idam sehpasında sallandıracaksınız.Sonradan dönüp biz ne yaptık diye sormayacaksınız. Biz ne yaptık diye geçmişinizle, tarihinizle yüzleşmeyeceksiniz. Ve benden özür bekleyeceksiniz öylemi hadi oradan."
Kaynak: İHA