Mhp Lideri Bahçeli`nin Almanya Ziyareti

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ``Alman devletinin, özgürlük ve insan hakları savunucularının eğer biraz utanmaları varsa vatandaşlarımıza yönelik cinayetleri aydınlatmaları ve kanlı elleri adalete teslim etmeleri boyunlarının borcudur" dedi.

Almanya Demokratik Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu`nun 27. Kurultayı, MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli`nin katılımıyla yapıldı. Kurultayda MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. Semih Yalçın, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Erdem, MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman ile MHP Ankara Milletvekili Prof. Dr. Zuhal Topçu da hazır bulundu.

Almanya Demokratik Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Şentürk Doğruyol`un açılış konuşmasının ardından kürsüye gelen Devlet Bahçeli, AK Parti hükümetini eleştirdi. Bahçeli, "Yeri gelince teröristle müzakere eden, Kandil`e göz kırpan, İmralı`yı mesken tutan ve milleti otuzaltı parçaya ayıran; yeri gelince de sözde devletçi, milliyetçi kesilen siyaset cambazları gibi hiç olmadık. Brüksel lobilerinin içten pazarlıkçı loş koridorlarında yolumuzu hiç kaybetmedik. Birileri gibi, Washington`aeğilmedik, bükülmedik ve hiçbir sözünü sineye çekmedik. Davos`ta İsrail`e önde `one minute` deyip, arkada `yanlış anladınız` diyerek bağışlanma talebinde bulunacak kadar hamd olsun küçülmedik, kişilik ve ahlak erozyonuna uğramadık. Millet hazinesinden pay kapmak isteyen etnik ganimet avcılarının doymak bilmeyen iştahlarını teşvik eden siyaset işportacılarına sonu ne olursa karşı çıktık, karşı durduk. Sizler şahitsiniz; bizim için millet dikey sütunları ve yatay satırları bulunan bir matris değildir.Etnik köken türeviyle küçülecek ya da azalacak yapay bir kalabalık değildir. Dar kalıplara sıkıştırılmış, menfaat bağlarıyla kıstırılmış ısmarlama topluluk da değildir. Kabilelerin ittifakıyla vücut bulmuş dönemsel bir menfaat birlikteliği hiç değildir. İşte millet buradadır ve her şeyiyle bizimledir. Türk`ün olduğu her yerde milletimizin anısı, acısı ve ümitleri vardır. Unutmayalım ki, nerede olursak olalım aziz milletimizin aklı, merakı, hayır duası ve ilgisi bizimledir. Biz yerkürenin her köşesindekiaziz millet fertleriyle aynı yolun yolcusuyuz. Türklük bizim cevherimiz ve en güzel bahçelerde boy veren gülümüzdür. Üzerinde titrediğimiz abidevi bir zenginliğimiz ve kıskançlıkla koruyacağımız göz bebeğimizdir. Ve İslamiyet içimizin huzuru, manevi bağlılığımız, sönmeyecek inanç ışığımızdır" dedi. IRKÇI CİNAYETLER Almanya`da Türk vatandaşlarına yönelik ırkçı cinayetlere değinen Bahçeli, "Alman Devleti`nin, özgürlük ve insan hakları savunucularının eğer biraz utanmaları, zerre kadar izanları varsa vatandaşlarımıza yönelik cinayetleri aydınlatmaları ve kanlı elleri adalete teslim etmeleri boyunlarının borcudur. Ve katilleri, onları himaye eden devlet içindeki uzantılarını bir an önce ortaya çıkarmaları gerekmektedir. Kırı sıkı özgürlük ve adalet palavralarıyla ömür geçirenlerin önünde çok ciddi bir insanlık vetutarlılık testi kendilerini beklemektedir" diye konuştu.

"Sizlerle aynı davanın ve aynı milletin ferdi olmaktan, aynı safta bulunmaktan büyük bir memnuniyet ve şeref duyuyorum" diye devam eden Bahçeli, "Özellikle 1978 yılından beridir Türk Federasyonu çatısı altında yürüttüğünüz ve 2007 yılından itibaren de Konfederasyon oluşumuyla sürdürdüğünüz çalışmalar, Türk-İslam kültürünü, tüm çözücü ve eleyici dışsal etkilere rağmen ayakta tutan ve alkışlanması gereken muhteşem bir özettir, sonuçtur. Şu hususu da vurgulamadan geçemeyeceğim; Türk ve İslam olmakla gururduyan, ana vatanla diyalog ve bağını zayıflatmamış, ana gövde olan Türkiye ile duygu ve amaç birlikteliği içinde, ancak yaşadığı ülke kültürünün çarklarında öğütülmeden entegre olmuş vatandaşlarımızın mevcudiyeti her türlü takdirin üzerindedir. Tekraren ifade etmek isterim ki, değişik ve başka bir kültür dairesinde yer almanıza rağmen, demokratik kazançların sunduğu fırsatlarla, yüksek Türk kültürünün dinamiği ve dimağıyla milli yeterliliğinizi ve zihniyetinizi bir kez daha gösterdiniz. Bu çok önemli birbaşarıdır ve bunda hepinizin payı, rolü ve katkısı vardır. Ne mutlu ki, 30 Ekim 1961 yılında başlayan süreci takiben gurbete akan milyonlarca vatandaşımız, artık yaban ellerde ev kurmuşlar, sayıları onbinleri bulan işletmeler açarak küresel ekonomiye Batı Avrupa`dan müdahil olmuşlardır. Almanya`daki kardeşlerimiz yüzbinlerce kişiye iş vermekte ve ekmek kapısı açmaktadır. Dün yevmiye veya saatlik ücretle çalışanların hatırı sayılı bir bölümü işveren, yatıran, yatırım yapan müteşebbis şahsiyetlerolmuşlardır. Başlangıçta konuk ya da geçici işçi sıfatıyla buralara kadar gelen kardeşlerimizin sabrı, ikinci ve üçüncü nesle karşı sorumluluğu ve sahip oldukları misyonları neticesinde sermaye sahibi haline gelmişler ve özellikle Alman hizmetler sektöründe önemli bir mevki elde etmişlerdir. Bu tablo, aziz milletimizin mücadeleci ve girişimci yönü açısından iftihar edilecek bir gelişmedir. Temennim, bu tür girişimlerin yaygınlaşması, Türk milletinin gücünü dünyaya buradan da duyurulmasıdır. Bilinizki, sizler, bulunduğunuz ülkelerde barış ve huzur içinde yaşadıkça, sizler, eğitim ve iş hayatlarınızda yeni başarılara imza attıkça, bizler bundan onur duyacağız, güç alacağız. Bir taraftan bulunduğunuz ülkelerin toplumlarıyla birlikte var olacak, diğer taraftan da millî değerlerimizle ve Türkiye`mizle bağlantınızı hep canlı tutacaksınız. Sizin başarınız, tarihi kaygılar ve hurafeler nedeniyle Türk milletine ve İslam dinimize önyargı ile bakan toplumların da kanaatlerini mutlaka değiştirecek, kültürler vemilletlerarası hoşgörüyü ve tahammülü artıracaktır. Türk milletinin insan sevgisi ile beslenen kültürel biriki inen Bahçeli, "Alman Devleti`ninimi, sancılı ve buhranlı bir dönemden geçen dünyaya, sevgi ve hoşgörü çerçevesinde mesajlar sunabilmemize de imkan tanıyacaktır. Çağımız yeniden şekillenirken, Türk milletinin daha adaletli ve istikrarlı bir dünya için söyleyecek çok sözü olduğuna bütün milletler sizin katkılarınızla yakından şahit olacaktır. Günümüzde, medeniyetler ve kültürler arasında ihtiyaçduyulan küresel bir hoşgörü anlayışı Türk milleti ve onun bu coğrafyalardaki temsilcileri olarak sizlerin yüksek erdemlerinizle beslenecektir" ifadelerini kaydetti. ALMANYA`DAKİ TÜRK VATANDAŞLARININ SORUNLARI Almanya`daki Türk vatandaşlarının sorunlarını iyi bildikleri belirten Bahçeli, "Dağılmamak için mücadele veren Türk aile mevcudiyetinin, 2000 yılından itibaren uygulanan uyum ve entegrasyon politikalarından kaynaklanan açmazların, Göçmen Yasası ile birlikte Türkiye`den eşinizin, yakınlarınızın getirilme zorluklarının, Federasyon mensuplarımızın ikinci vatandaşlık haklarına ulaşmadaki problemlerinin, sizleri, Türk milletinden koparmak için yapılan kültürel zorlama ve sistematik dayatmaların, artanayrımcılığı, ırkçılık vahşetini ve düşmanlık eğilimlerinin, İçinde yaşadığınız ülkelerin ekonomisine ve kültürüne yaptığınız katkıları dikkate almadan sizlere yurda dönüş için yapılan baskıların, okullarda azalan Türkçe derslerinin, evlatlarımızın dilimizi okullarda öğrenirken karşılaştıkları zorlukların, elbette ikili kültür arasında sıkışıp kalmanın getirdiği bunalımların ve buhranların farkındayız ve bunları kendimize dert ediniyoruz. Ayrıca özellikle birlik olmanızı engelleyen yapay ayrımların herşeyden önemli olduğunu düşünüyorum. Aynı coğrafyadan ve aynı kültürden beslenerek Anadolu`dan buralara gelmiş olan siz değerli kardeşlerimizin birlik ve beraberliğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu görüyorum. İnanıyorum ki, tek bilek ve tek yürek olarak, aziz milletimizi dünyanın her yerinde daha büyük bir güçle, asalet ve şerefle temsil etme imkanı bulacaksınız" dedi. "TÜRKİYE SIKINTILI GÜNLER GEÇİRİYOR" Türkiye`nin sıkıntılı günlerden geçtiğini söyleyen MHP lideri, "Öylesine sorunlar katlanmış ve birikmiştir ki, milletimizin mecali ve sabrı neredeyse tükenmiştir. Van depremini duydunuz. Bu acıyı hepiniz burada, en derinlerinizde hissettiniz. İçiniz kan ağladı, gönül sızınız binlerce kilometreyi aşarak Van`a ulaştı. Muhtemeldir ki, yakınlarınız, tanıdıklarınız ve arkadaşlarınız vardı. 644 kardeşimizi meydana gelen iki depremde kaybettik. Üzüntümüz sonsuz, kederlerimiz tarifsizdir. Terör vahşetinin döktüğüşehit kanı ve deprem felaketi üst üste gelince milletimiz adeta yaslı günlerden çıkamamıştır. Alınmayan önlemler, imar hataları, kaçak ve çürük yapılaşma, heba edilen yıllar yaşanılan iki depremdeki ağır bilançoyu kabartmıştır. Hele hele ikinci Van depremi tam bir cinayettir. Doğal afet göstere göstere gelmiş ve 40 vatandaşımızın hayatına mal olmuştur. Hükümet deprem sonrasında, kendini takdim etme kaygısına kapılınca kayıplarımız artmış, canımız daha çok yanmıştır. Bu kapsamda deprem riskini sıfırlamakmümkün değilse de, etki ve tesir düzeyini azaltmak elimi inen Bahçeli, "Alman Devleti`nizd inen Bahçeli, "Alman Devleti`niedir ve yapabileceklerimiz arasındadır. Büyük acılara, dayanamayacağımız yıkımlara meydan vermeden AKP hükümeti gerekenleri yapmalı ve milletimizi bu tabii felaketten koruyacak tedbirleri geliştirmelidir. Depremde hayatlarını kaybeden kardeşlerimize Cenab-ı Allah`tan rahmet diliyorum. Geride kalanlara sabır ve ailelerine başsağlığı dileklerimi bir de Almanya`dan iletiyorum.Yaralı kardeşlerimin bir an önce şifa bulmalarını temenni ediyorum. Az önce de ifade ettiğim gibi, bölücü terör adi ve alçak eylemleriyle kadınlarımızı, çocuklarımızı, bebeklerimizi ve güvenlik güçlerimizi şehit etmektedir. Düşünebiliyor musunuz, bu kanlı tezgâh hamile kadınları yok hedef almaktadır. Canlı bombalarla saldırmakta, masum kız çocuklarımızı pusu kurarak katletmektedir. Çocukları kurşunlamakta, birliğimizi ve kardeşliğimizi mayınlamaktadır. Biz İmralı`da yatan caniye `bebek katili` derken eksikbırakmışız. Çetesiyle birlikte bunlar insanlık katili ve kandan beslenen terör vampirleridir. Özellikle Güroymak`ta bombalı saldırıya kurban verdiğimiz 9 kardeşimiz, Çukurca`da kahpe saldırılarla Hakk`a uğurladığımız 25 evladımız bizleri çok üzmüştür. Tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah`tan rahmet, milletimize ve ailelerine başsağlığı diliyorum" dedi. "DEMOKRATİK AÇILIM" ELEŞTİRİSİ Açılım politikasını eleştiren Bahçeli, "Hatırlarsanız Hükümet, sözde demokratik açılım isimli ve bize göre yıkım olan projesiyle anaların ağlamasını durduracağını iddia etmişti. `Analar bir daha ağlamayacak` demişlerdi. Görüyorsunuz; değil analar, Türk milleti ağlıyor, feryat ediyor. Menfur saldırılar ciğerimizi dağlıyor. Yine hatırlarsanız, `çok iyi şeyler olacak, güzel gelişmeler yaşanacak, umutluyum` sözleri bazı ağızlardan çıkmıştı. Habur`dan terörist karşılama törenlerini sevinerek alkışlayan devletve hükümet temsilcileri vardı. Sizler vatana gelirken birçok zorluk ve bürokratik işlemle karşılaşırken, şehit kanı dökenler merasimlerle karşılanmıştı. Üstelik işledikleri cinayetlerden ve terör örgütü üyeliğinden pişman olmadıklarını söylemelerine rağmen haklarında pişmanlık hükümleri uygulanmış ve salıverilmişlerdi. İstirham ederim; söyleyiniz muhterem kardeşlerim, bu size ve aziz milletimize reva mıdır? Buraya çok uzak olmayan Oslo`daki müzakereleri de mutlaka işittiniz. İşte bu hadiselerden terörazgınlaşmış ve bastırdıkça alacağına inanmıştır. Taviz tavizi getirmiş, Türk devleti maalesef bölücü terör örgütü karşısında zor durumlara düşmüştür. Üstelik yakın coğrafyalardaki ve komşu ülkelerdeki halk hareketlerinin içimize ve üzerimize sıçrama ihtimali ve bunun için de çaba gösterenlerin varlığı gün geçtikçe belirginlik kazanmaktadır. Diyarbakır`ı Mısır`ın Tahrir Meydanına çevirme beyanları kulaklarımızda çınlamaktadır. Ayrılma, dağılma, alt etnik kimliklere bölünme arayışında olanlar çevremizebatıkça iştahları artmakta ve kendilerine dayanak bulmaktadırlar. Ancak Başbakan Erdoğan bunun farkında değildir. Bu tehlikeyi sezecek basiretten yoksun olduğunu göstermektedir. Kendisi Tunus, Mısır, Libya derken şimdi de Suriye`yi hedefine almıştır. Bugün kalkmış, `Suriye, Lib inen Bahçeli, "Alman Devleti`niya kadar yankı uyandırmıyor` szd inen Bahçeli, "Alman Devleti`niözleriyle, adeta Batı`ya neden müdahale etmiyorsunuz ince ayarını ve ikazını yapmaktadır. Ve `Libya için iştahlarınıkabartanların Suriye`deki katliamlara sessiz kalması insanlık vicdanında tamiri zor yaralar açmaktır` sözlerinin nerelere varacağını ve nasıl bir sonuç doğuracağını ya bilmemekte ya da bildiği halde emperyalizmin tetikçiliğine kapı aralamaktan rahatsızlık duymamaktadır. Bu sözler aklın ve idrakin durduğuna ve dağıldığına delalettir. Vahametin ve şiddet davetlerinin Sayın Erdoğan`da nereye kadar ulaştığını göstermektedir. Almanya`dan sormak isterim ki; Sayın Başbakan sen kendinde misin? Ağzından çıkanlarıkulağın duyuyor mu? Ne yani, emperyalist heveslerin teşrifatçılığını yapmaya mı niyetlisin? Suriye işgal mi olsun istiyorsun? Okyanus ötesine alan mı açıyorsun, Haçlı saldırılarını mı meşrulaştırıyorsun? Ne yapmaya çalışıyorsun? Bize anlat, bize itiraf et? Almanya`daki kardeşlerimize izah et? Türk milletini ve Türkiye`yi, hangi ateşin içine atacaksın? Başbakan Erdoğan`ın Suriye`yle ilgili sözleri çok tehlikelidir. Bu kapsamda hükümetin dış politikası iflas etmiş ve Ortadoğu`nun çöl sıcaklarında kumlaragömülmüştür. Ülkemiz açıkça tehlikeli ve keskin bir uçuruma doğru sürüklenmektedir. Bu yoldan dönmek ve bir an önce çıkmak gerekmektedir. Şayet başkalarının içişlerine karışır, mesela Suriye`deki muhalefetle içiçe olursanız, yarın da başka ülkelerin, kendi içimizde aynısını yapmasına imkan sağlamış olursunuz" dedi. DIŞ POLİTİKA ELEŞTİRİSİ "Başbakan, savaş tamtamları çalan birisi haline dönüşmesinin vahim sonuçlarını artık görmesi lazımdır" diyen Bahçeli şöyle devam etti: "Sizler burada, Batı`nın tesir düzeyi yüksek her türlü propagandasına karşı koyup milli karakterinizi muhafaza ederken, Türkiye`de siyasi sorumluluk alanlar ne yazık ki sizin elinize dahi su dökemeyecektir. Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında, Suriye`de ve Libya`da akan kanların faturalarını yönetimlerine çıkaran AKP zihniyeti; esasen çifte standardın labirentlerinde kaybolmuştur. Bakınız sinsi bir kuşatma her tarafta etkisini ve taraflarını göstermektedir; Mısır`da, Hüsnü Mübarek`in devrilmesine el verenmuhaliflerin öncüleri, imalarla Türkiye`yi Suriye`ye bulaştırmaya, işgal etmeye davet etmektedir. BOP, Eşbaşkanı`nın eliyle yürütülmekte ve dozu artan bir şekilde servis edilmektedir. ABD`nin doğrudan istilasına şimdilik gerek yoktur. Onun yerine emperyalizmin acenteliğini alanlar vardır ve gereğini de heyecanla yapmaktadırlar." VİCDANİ RET ELEŞTİRİSİ "Türk milletini askerlik görevinden ve sorumluluğundan soğutmak için AKP hükümeti hummalı bir çalışma başlatmıştır" iddiasında bulunan Bahçeli, "Ancak, TSK`nın kapısındaki yığılmayı eritecek bedelli askerlik konusu başka bir şeydir, vicdani retçilikle anayasada tanımlanan vatan hizmetini inkar etmek başka bir şeydir. Dikkat ediniz, sözde PKK`nın dağ kadrosunu eksiltmeye, örgüte ilaveleri azaltmaya çalışan AKP Hükümeti, ne ibretlik bir neticedir ki; bunun yerine TSK`ya katılımları engellemek için seferberolmuştur. PKK`nın isteği de budur. İmralı canisinin tavsiyesi de bu yöndedir. Amaç, Türk milletine ve devl inen Bahçeli, "Alman Devleti`nietine vücut veren bütün ortak değerlerin yıkılmasıdır. H inen Bahçeli, "Alman Devleti`niedef, Türkiye`yi parçalayarak çok milletli, çok kimlikli ve çok dilli bir ortaklık devletinin kabul ettirilmesidir. Bütün tahriklere rağmen partimiz, milletimizin bin yıllık kardeşliğinin devamı yolunda önemli görevler üstlenmiş ve mesafeler kat etmiştir. Önüne çıkan tuzaklaradüşmemiş, Türk milletinin birliğini ve dirliğini korumak için büyük çaba göstermiştir ve göstermeye de devam etmektedir. Şu kadarını ifade edebilirim ki, AKP`nin yönettiği ülke gerçeği içinde haksızlıkların ve tahribatların boyutu gün geçtikçe fazlalaşmaktadır. Hayatın her alanında vahim ve tehlikeli gelişmeler yaşanmaktadır. Geldiğimiz bugünkü noktada; milletimiz umutsuz, çaresiz ve geleceğinden endişelidir. Devletimiz sıkıntılı, gergin ve yaralıdır. Vatandaşımız işsiz, yoksul ve bitkindir. Ekonomialarm vermekte, göstergeler bozulmakta ve gelirler azalmaktadır. Şehirlerimiz huzursuz, dağlarımız, sokaklarımız eli kanlı canilere teslimdir. Gençlerimiz yarınsız, kadınlarımız şiddet dalgasıyla baş başadır. Analar ağlamakta, çocuklar öksüz kalmakta, şehitler toprağa düşmektedir. Türkiye`nin bugünkü tablosunda; ana muhalefet partisi CHP dağınık, şaşkın ve ne dediğini bilmemektedir. PKK`nın hamisi, kanlı saldırılarının hazırlayıcısı peşmerge son vatanımızda ağırlanmakta ve taltif edilmektedir. Bölücütalepler dur durak bilmeden aldıkları destek ve gösterilen hoşgörüyle iyice zıvanadan çıkmaktadır. Türk milletinin bölünmesi, Türkiye`nin üniter yapısının çiğnenmesi için alçaklar koalisyon ve faaliyet halindedir. Bunun için yeni anayasayı çare ve çıkış kapısı olarak görenler yanıldıklarını muhakkak anlayacaklardır. Biliyorum, umutsuz ve karanlık bir ülke manzarası ortaya koysam da gerçekler bunlardır. Türkiye`nin aydınlığa, Türk milletinin esenliğe ve refaha kavuşmasının bir tek yol ve formülü vardır; o daAdalet ve Kalkınma Partisi`nin küresel angajmanlardan sıyrılması ve aziz milletimizin hak ve hukukuna sahip çıkmasıdır. Şurası da açık bir gerçektir ki, yüksek ahlakınız, engin vatanseverliğiniz ve milliyetçilik şuurunuz bizim yanlışla mücadelemizde en büyük sığınaklarımızdan olacaktır. Aynısını 12 Haziran seçimlerinde de göstermiştiniz. Milliyetçi Hareket`e dört bir koldan saldırırlarken de bizi hiç yüzü üstü bırakmamıştınız. Bir tarafta Okyanus ötesinin tezviratları, dedikoduları varken; diğer taraftaküresel istihbarat operasyonlarının acımasızlığı her düzeyde kendisini göstermişti. Bir yanda AKP Hükümeti`nin kışkırttığı ve tertiplediği düzenekler yer alırken, diğer yanda devlet içindeki çeteler ve dışarıdaki uzantıları el birliği yapıp üzerimize gelmişlerdir. İşte böyle bir ortamda dahi yanımızdan hiç ayrılmadınız. Unutuldu sanılmasın, ihmal edildi düşünülmesin. Değeriniz çok fazla, kıymetiniz paha biçilmezdir" ifadelerini kaydetti.

Bahçeli, konuşmasını "Ne Mutlu Türküm diyene" ifadeleriyle bitirdi.
Kaynak: İHA