Karakutuyu söken asker kendini ihbar etti
Yazıcıoğlu kazasında helikopterin beynini söken askerlerden biri kendini Cumhurbaşkanı Gül'e ihbar etti.
Keş Dağı'nda meydana gelen esrarengiz kaza, önemli bir virajı daha aldı. BBP'nin merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişiye mezar olan helikopterin enkazından, 7 tutuklama çıktı. 2 yıldır süren soruşturmada fitili ateşleyen ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün açıklamaları oldu. Gül, "Bana bir video geldi. Biri etrafı izliyor, biri cihazları söküyor. Keçiler sökmedi ya" dedikten sonra ortaya çıkan video, "keçilerin" kimliğini deşifre etti. Helikopterden sökülen cihazlara ilişkin görüntüler ise Cumhurbaşkanı'na imzasız bir mektupla birlikte gönderildi.
ÇALINDIĞI RESMEN KAYITLARA GEÇTİ
"Meçhul" bir asker tarafından gönderilen mektubun dayanağını Devlet Denetleme Kurulu'nun raporu oluşturdu. Gül'ün talimatıyla derin kazayı inceleyen DDK, önemli tespitlerde bulundu. DDK raporunda helikoptere ait tüm uçuş bilgilerinin yer aldığı GPS cihazının yerinde olmadığı ve bu cihazların "çalındığı" resmen kayıtlara geçti.
MEĞER HIRSIZLIK YAPIYORMUŞUZ
Bu raporu okuyan "Meçhul" asker, ihbar mektubuyla birlikte kaza sonrası Keş Dağı'nda çekilen o görüntüleri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e gönderdi. İmzasız ihbar mektubunda, "Biz orada görev yaptığımızı sanıyorduk, meğer hırsızlık yapıyormuşuz" denildi. Bu ifade cihazları söken ekip içinde yer alan askerlerden birinin, DDK raporunun kamuoyuna yansımasının ardından "çalınma" ifadesinden duyduğu rahatsızlığı da gözler önüne serdi. Bu durumda tüm dikkatler, askerlerin bu cihazları "kimin talimatıyla" söktüğü sorusuna çevrildi. Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı da, şimdi bu sorunun yanıtını bulmak üzere soruşturmayı derinleştiriyor.
Tutuklananlardan biri de Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Kaza Kırım Heyeti Başkanı Feridun Seren'di. Seren'in kayıp cihazlarla ilgili tutanağı neden geç hazırladığı da ortaya çıktı. Seren, sorguda bu tutanağı Maraş savcılığının ifadeye çağırmasından sonra düzenlediğini itiraf etti.
HATIRA OLSUN DİYE SÖKÜYOR ZANNETTİM
Yazıcıoğlu soruşturmasında 4'ü muvazzaf asker, 3'ü de Sivil Havacılık çalışanı olan 7 kişi tutuklandı. Tutuklananlar arasında helikopterin beynini söktükleri iddia edilen Aydın Özsıcak ile Cemal Şahin de vardı. Özsıcak, savcılıktaki sorgu sırasında susma hakkını kullanarak ifade vermedi. Şahin ise ifadesinde "Ben Aydın Astsubay'ın bu cihazları hatıra olsun diye söktüğünü biliyordum. Önemli cihazlar olmadığını düşündüğümden müdahale etme gereği duymadım" dedi.
Kaynak: İHA
ÇALINDIĞI RESMEN KAYITLARA GEÇTİ
"Meçhul" bir asker tarafından gönderilen mektubun dayanağını Devlet Denetleme Kurulu'nun raporu oluşturdu. Gül'ün talimatıyla derin kazayı inceleyen DDK, önemli tespitlerde bulundu. DDK raporunda helikoptere ait tüm uçuş bilgilerinin yer aldığı GPS cihazının yerinde olmadığı ve bu cihazların "çalındığı" resmen kayıtlara geçti.
MEĞER HIRSIZLIK YAPIYORMUŞUZ
Bu raporu okuyan "Meçhul" asker, ihbar mektubuyla birlikte kaza sonrası Keş Dağı'nda çekilen o görüntüleri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e gönderdi. İmzasız ihbar mektubunda, "Biz orada görev yaptığımızı sanıyorduk, meğer hırsızlık yapıyormuşuz" denildi. Bu ifade cihazları söken ekip içinde yer alan askerlerden birinin, DDK raporunun kamuoyuna yansımasının ardından "çalınma" ifadesinden duyduğu rahatsızlığı da gözler önüne serdi. Bu durumda tüm dikkatler, askerlerin bu cihazları "kimin talimatıyla" söktüğü sorusuna çevrildi. Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı da, şimdi bu sorunun yanıtını bulmak üzere soruşturmayı derinleştiriyor.
Tutuklananlardan biri de Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Kaza Kırım Heyeti Başkanı Feridun Seren'di. Seren'in kayıp cihazlarla ilgili tutanağı neden geç hazırladığı da ortaya çıktı. Seren, sorguda bu tutanağı Maraş savcılığının ifadeye çağırmasından sonra düzenlediğini itiraf etti.
HATIRA OLSUN DİYE SÖKÜYOR ZANNETTİM
Yazıcıoğlu soruşturmasında 4'ü muvazzaf asker, 3'ü de Sivil Havacılık çalışanı olan 7 kişi tutuklandı. Tutuklananlar arasında helikopterin beynini söktükleri iddia edilen Aydın Özsıcak ile Cemal Şahin de vardı. Özsıcak, savcılıktaki sorgu sırasında susma hakkını kullanarak ifade vermedi. Şahin ise ifadesinde "Ben Aydın Astsubay'ın bu cihazları hatıra olsun diye söktüğünü biliyordum. Önemli cihazlar olmadığını düşündüğümden müdahale etme gereği duymadım" dedi.