12 Eylül'de çifte darbe yaşayan İzmirli arsa mağdurları, paralarını darbecilerden isteyecek

Yıl 1970. Yaklaşık 5 bin kişi ev yapmak, çocuklarına bırakmak veya yatırım amaçlarıyla aynı yerde arsa aldı. Arsaların sahibi olan İzmir'in Balçova Be

Yıl 1970. Yaklaşık 5 bin kişi ev yapmak, çocuklarına bırakmak veya yatırım amaçlarıyla aynı yerde arsa aldı. Arsaların sahibi olan İzmir'in Balçova Belediyesi'ne de parasını ödediler. Bürokrasinin bilinen yavaşlığıyla henüz bin 200 kadarının tapusu verilmişti ki 12 Eylül 1980 askeri darbesi yapıldı. Belediyeye el koyan askerler, diğerleriyle birlikte arsalara ait evrakları da çöp gibi çuvallara doldurarak taşıyınca kaybetti. Böylece tapusunu alamayan yaklaşık 3 bin 800 kişi için bitmeyen bir mağduriyet dönemi başladı.

Kamuoyunda "Balçova arsa mağdurları" olarak bilinen bu kişiler, parasını peşin ödedikleri arsalarını alabilmek için 40 yıldır mücadele ediyor. Balçova Arsa Mağdurları İnsani Dayanışma Derneği (BAMİD) çatısı altında birleşerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)'ne müracaat eden mağdurların umudu, son bir gelişmeyle yeniden arttı. Mahkeme, söz konusu dönemin Balçova Belediye Başkanı Saim Katırcıoğlu'nu, daha önce noter aracılığıyla gönderdiği ifadesini kendisinden dinlemek için Strasbourg'a çağırdı. Yaklaşık bir ay önce çağrı alan Katırcıoğlu, eylül sonunda gidecek. Arsa mağdurları davayı kazandığı takdirde 600 milyar lira kadar tazminata hükmedilebileceği belirtiliyor. Bu paranın devletten, yani milletin cebinden değil de darbecilerden alınması içinse rücu davası açılması planlanıyor.

Şu anda İzmir Büyükşehir Belediye Meclis üyesi olan Katırcıoğlu, 40 yıl önce Balçova'da hazırladıkları projeyle kurası çekilmiş ve parası yatırılmış 5 bine yakın sivil vatandaşın arsalarının belgelerinin, 12 Eylül askeri darbesini yapanlarca yok edildiğini söylüyor: "Askeri yönetim, kendi yandaşlarının kurduğu kooperatiflerden ikisinin (Oyak Sitesi ve 57. Havacılar Sitesi) projesine sahip çıkarak mevzi planlarını tasdik etti. 57. Havacılar Sitesi, çok enteresandır ki ihtilâlden bir gün önce belediyemize başvuru yaptı. Planları tasdik olmadan da ruhsatlarını alarak inşaata başladılar."

Dönemin iki güçlü partisini (AP ve CHP) karşısına alarak 34 yaşında bağımsız olarak girdiği seçimi kazanan Saim Katırcıoğlu, ilk defa baraj yapan belediye başkanı olarak tanınıyor. Askeri darbeyle yönetime el koyanların, hiçbir sebebe dayanmadan kendisini görevden alarak yerine Albay Nejat Alpaslan'ı atadığını belirten Katırcıoğlu, büyüklüğü en az 300 metrekare olan arsaların el konulan belgelerin, çuvallarla taşınırken kaybolduğunu anlatıyor: "Bu projeyle ilgili evrakların, gelişigüzel ve ciddiyetsiz bir biçimde torbalara doldurularak taşındığına şahit oldum. O gün itibariyle ne benim ne de sivil halkın, askeri yönetimi bırakın eleştirmeyi, iyi niyetli bir uyarıda bulunabilmesi dahi mümkün değildi. Hiçbir uyarım nazara alınmadığı gibi çok ciddi ve sert muamelelerle karşılaştım. Bu projeyi anlamayan, tüm bilgi ve belgelerini yok eden askeri yönetim, kendi yandaşlarının kurduğu kooperatiflerden ikisinin projesine sahip çıkarak mevzi planlarını tasdik etmiştir."

Askerlerin kurduğu söz konusu iki kooperatiften, Nazır Paşa Köşkleri de denen 57. Havacılar Sitesi'ni, darbenin başı olan Orgeneral Kenan Evren'in de gördüğünü belirten Katırcıoğlu, Balçova'nın güzelliği içinde "çürük diş" olarak nitelendirdiğini aktardı: "Balçova'da kara bir leke vardır, 57 ordu mensubunun kurduğu site. Ruhsat vermem için beni çok rahatsız ettiler, tehdit ettiler. Vermedim ama 12 Eylül'den sonra 20 gün içinde zamanın İmar ve İskan Bakanlığı Planlama Dairesi başkanına gittiler. Sıkıyönetim Komutanı Rüstem Markal, burada silahı çıkardı ve ruhsatı aldı. Sayın Kenan Evren, Ilıca tesislerini açmaya geldiğinde, 'Bu rezillik nedir? Verin bunların listesini.' demiş. Bir bakmış, sahipleri yedi tane sıkıyönetim komutanı. Ağzını açamadı. Orman arkası yeşil alanda, her türlü belediye hizmetinin olduğu, Teleferik'in yamacındaki o sitede bulunan evlerin tanesine, şimdi 400-500 bin lira değer biçiliyor."

KUTU

Yaklaşık 40 yıldır, parasını ödedikleri arsalarına kavuşmayı bekleyen bazı vatandaşlar, duygularını şöyle ifade ediyor:

Balçova Arsa Mağdurları İnsani Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (BAMİD) Başkanı Kahraman Çeliker: "795 üyemiz var. 2 bin 800 küsur dava açan bulunuyor. 5 bine yakın mağdur, çoluk çocuğuyla 40 bin kişiye ulaştı. Sonuna kadar takipçisi olacağız."

Emel Kadıoğlu (54): "Planlarımız çıkmış vaziyette. Eski tapumuz elimizde fakat şimdi orman alanı deniyor. Bizim de ömrümüz yetmiyor, kanser oldum. Kayınpederim 400 liraya almıştı arsayı, göremeden öldü, ben de göremeyeceğim. Bekle bekle, bir umut. Burayı alırken gençtim, hayallerim vardı. O zamanki hakkımızı istiyoruz, fazladan bir şey değil."

Nezahat Kızak (68): "O zaman 3 milyon lira verdim, 300 metrekare arsa için. Bekliyoruz. 'Bugün git, yarın gel' diyorlar. Hiçbir şey verilmedi."

Dilek Ergiyan: "Babam 79, annem 75 yaşında. Arsa için 15-20 tane dilekçemiz var. 'Yol geçiyor' dediler. Yol 20 yıl sürdü. 'Planlama yapıyoruz' dediler. Devamlı yalan söylediler."

Zeynep Yazıcı (65): Av. Mustafa Kemal Turan yardım etmeseydi, hakkımız zayi olacaktı. Allah ondan razı olsun. Sekiz senedir her ay geliyoruz, soğuk sıcak demeden derneğimizin toplantılarına katılıyoruz."

Fatma Türkmenoğlu (78) "1971 senesinden beri, 'Üç ay sonra gel, biz seni ararız, öyledir, böyledir' diye diye iş buraya geldi. Arsa bir yan gelir olsun dedik, 3 bin liraya aldık. O dönemde bu kadar parayla rahat bir düğün yapılıyordu. Belediyeyi tercih ettik, imar sorunu olmaz dedik. Yazıklar olsun."

Heves Genç (60): "Artık sonuç bekliyoruz. İnanın bıktık."

Mehmet Ali Özuyanık (73): "Polistim o dönemlerde. Gençtim. Yatırım yapmak istedim. Hâlâ umutla bekliyorum."