Hanefi Avcı tutuklandı
"Devrimci Karargah Örgütü" soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı çıkarılan "Haliç'te Yaşayan Simonlar" kitabının yazarı ve eski Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı tutuklandı.
"Devrimci Karargah Örgütü" soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı çıkarılan "Haliç'te Yaşayan Simonlar" kitabının yazarı ve eski Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı tutuklandı. Hanefi Avcı, polis eşliğinde, Esenboğa Havalimanından, Türk Hava Yollarına ait uçakla İstanbul'a getirildi.
Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine hakim ve savcıların giriş yaptığı kapıdan sivil polis aracıyla getirilen Avcı, savcılık katına çıkarıldı.
Hanefi Avcı için barodan adliyeye bir avukat gönderildi.
Avcı'nın avukatı istememesi üzerine, bir uyuşturu davasınından tutuksuz yargılanan eski Emniyet Müdür Yardımcısı Emin Arslan'ın avukatı Refik Ali Uçarcı ile 'Poyrazköy' ve 'Balyoz' davalarında avukatlık yapan Kemal Yener Saraçoğlu, saat 17.30 sıralarında adliyeye geldi.
Avcı ile birlikte 2 avukat bir süre başbaşa görüştü. Bu görüşmelerin ardından Avcı, tekrar susma hakkını kullanacağını belirtti.
Saat 18.30 sıralarında nöbetçi mahkemeye sevk edilen Avcı, terör örgütüne yardım iddiasıyla tutuklandı.
Avcı Paşakapısı Cezaevi'ne gönderildi.
Avcı: "Bunu yapanlar örgüt üyesidir"
Gözaltına alınmadan önce konuşan Avcı, " Ben örgüt üyesi değilim. Bana bunu yapanlar örgüt üyesidir. Yasadışı telefon dinlemelerinde suçüstü yakalandılar. Kanunsuz dinlemeleri teşhir oldu. Kılıf bulmaz için bunu yapıyorlar" dedi.
Nedim Şener Avcı'nın açıklamalarını CNN TÜRK'e değerlendi. İzlemek için tıklayın...
Eskişehir'deki evinde arama
Bu arada, Hanefi Avcı'nın İl Emniyet Müdürü olduğu dönemde kaldığı Eskişehir Polisevi'nin içindeki konutta ve Eskişehir Emniyet Müdürlüğü'nde henüz boşaltmadığı makam odasında da arama yapıldı. Arama yaklaşık 4 saat sürdü.
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Ekrem Aydıner de arama yapılan yerlerde incelemelerde bulundu.
Yaklaşık 4 saat süren aramalarda bilgisayar, CD, elektronik eşyalar ile veri toplamaya yarayan tüm aletler kontrol edildi. Bazı eşyalara el konuldu, bazı materyaller kopyalandı. Delil niteliğindeki materyaller İstanbul'a gönderildi.
Avcı'nın eşi: "Eşimi susturamayacaklar"
Eskişehir Emniyet Müdürlüğü'ne ait lojmanda kalan Hanefi Avcı'nın eşi Şenay Avcı da, mahkeme kararı ile polislerin eve geldiğini ve arama yaptığını söyleyerek, “Bir şey yok evi arıyorlar. Arasınlar bir şey yok. Burası polis evidir. Ben polis eşiyim" dedi
Eşinin Ankara'da gözaltına alınarak İstanbul'a götürüldüğünü söyleyen Şenay Avcı, “Ben dağ gibi bir adamın eşiyim. Benim eşim devletine çalışmaktan başka bir şey yapmadı. Benim eşim yüzünün akı ile duruyor. Yine kitabını yazacak kimse susturamayacak. Kimse susturamaz. Aile olarak kale gibi arkasındayız" diye konuştu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın geçen hafta ifadeye çağırdığı Avcı, izinde olduğu gerekçesiyle savcılığa gitmemişti. Bunun üzerine savcılığın, "yakalama kararı" çıkarttığı bildirildi.
Avcı İzmir'de konuşmuştu: "Herşeyi 30 Eylül'de açıklayacağım"
Öte yandan, Hanefi Avcı 25 Eylül'de imza günü için gittiği İzmir'de ilginç açıklamalarda bulunmuştu.
Avcı, hem askeri hem de sivil savcıya ifade vereceğini, tüm gerçekleri, 30 Eylü'de basın açıklamasıyla anlatacağını dile getirmiş ve ikinci bir kitap yazacağını da okuyucularına müjdelemişti.
Hanefi Avcı, Edirne'de görev yaparken ilişki yaşadığı ileri sürülen öğretmen K.K.'yle ilgili açıklama yapmak istememiş ve Devrimci Karargah Örgütü'ne yardım ettiği gibi iddialarıyla ilgili de konuşmamıştı.
Avcı, "Şu an izindeyim. Pazartesi günü Ankara'da olacağım. 29'unda savcıya ifade vereceğim. Genelkurmay Askeri Savcılığı ilgili de tebligat yapılmış. Askeri savcıya da ifade vereceğim. Daha sonra tüm bildiklerimi, gerçekleri, herşeyi 30 Eylül'de basın açıklamasıyla anlatacağım" demişti.
Kitabında yer verdiği, emniyetin muhbiri olarak adlandırılan, Emniyet Genel Müdür Eski Yardımcıları Celal Uzunkaya ve Mustafa Gülcü´yle birlikte suç örgütü kurmak suçundan İzmir´de yargılanan İrfan Erbarıştıran´ı tanımadığını, elindeki bilgilerle yazdığını ileri süren Avcı, "Kendisini tanımam. O olayın, Özel Yetkili bir mahkemede yargılamasının yapılması çok saçma. Ancak, soruşturmanın nasıl yapıldığı, deliller gibi unsurların çok iyi ele alınması gerekir. O zaman bu kitaptan daha büyük ses getiren bir olay olur" demişti.
Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine hakim ve savcıların giriş yaptığı kapıdan sivil polis aracıyla getirilen Avcı, savcılık katına çıkarıldı.
Hanefi Avcı için barodan adliyeye bir avukat gönderildi.
Avcı'nın avukatı istememesi üzerine, bir uyuşturu davasınından tutuksuz yargılanan eski Emniyet Müdür Yardımcısı Emin Arslan'ın avukatı Refik Ali Uçarcı ile 'Poyrazköy' ve 'Balyoz' davalarında avukatlık yapan Kemal Yener Saraçoğlu, saat 17.30 sıralarında adliyeye geldi.
Avcı ile birlikte 2 avukat bir süre başbaşa görüştü. Bu görüşmelerin ardından Avcı, tekrar susma hakkını kullanacağını belirtti.
Saat 18.30 sıralarında nöbetçi mahkemeye sevk edilen Avcı, terör örgütüne yardım iddiasıyla tutuklandı.
Avcı Paşakapısı Cezaevi'ne gönderildi.
Avcı: "Bunu yapanlar örgüt üyesidir"
Gözaltına alınmadan önce konuşan Avcı, " Ben örgüt üyesi değilim. Bana bunu yapanlar örgüt üyesidir. Yasadışı telefon dinlemelerinde suçüstü yakalandılar. Kanunsuz dinlemeleri teşhir oldu. Kılıf bulmaz için bunu yapıyorlar" dedi.
Nedim Şener Avcı'nın açıklamalarını CNN TÜRK'e değerlendi. İzlemek için tıklayın...
Eskişehir'deki evinde arama
Bu arada, Hanefi Avcı'nın İl Emniyet Müdürü olduğu dönemde kaldığı Eskişehir Polisevi'nin içindeki konutta ve Eskişehir Emniyet Müdürlüğü'nde henüz boşaltmadığı makam odasında da arama yapıldı. Arama yaklaşık 4 saat sürdü.
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Ekrem Aydıner de arama yapılan yerlerde incelemelerde bulundu.
Yaklaşık 4 saat süren aramalarda bilgisayar, CD, elektronik eşyalar ile veri toplamaya yarayan tüm aletler kontrol edildi. Bazı eşyalara el konuldu, bazı materyaller kopyalandı. Delil niteliğindeki materyaller İstanbul'a gönderildi.
Avcı'nın eşi: "Eşimi susturamayacaklar"
Eskişehir Emniyet Müdürlüğü'ne ait lojmanda kalan Hanefi Avcı'nın eşi Şenay Avcı da, mahkeme kararı ile polislerin eve geldiğini ve arama yaptığını söyleyerek, “Bir şey yok evi arıyorlar. Arasınlar bir şey yok. Burası polis evidir. Ben polis eşiyim" dedi
Eşinin Ankara'da gözaltına alınarak İstanbul'a götürüldüğünü söyleyen Şenay Avcı, “Ben dağ gibi bir adamın eşiyim. Benim eşim devletine çalışmaktan başka bir şey yapmadı. Benim eşim yüzünün akı ile duruyor. Yine kitabını yazacak kimse susturamayacak. Kimse susturamaz. Aile olarak kale gibi arkasındayız" diye konuştu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın geçen hafta ifadeye çağırdığı Avcı, izinde olduğu gerekçesiyle savcılığa gitmemişti. Bunun üzerine savcılığın, "yakalama kararı" çıkarttığı bildirildi.
Avcı İzmir'de konuşmuştu: "Herşeyi 30 Eylül'de açıklayacağım"
Öte yandan, Hanefi Avcı 25 Eylül'de imza günü için gittiği İzmir'de ilginç açıklamalarda bulunmuştu.
Avcı, hem askeri hem de sivil savcıya ifade vereceğini, tüm gerçekleri, 30 Eylü'de basın açıklamasıyla anlatacağını dile getirmiş ve ikinci bir kitap yazacağını da okuyucularına müjdelemişti.
Hanefi Avcı, Edirne'de görev yaparken ilişki yaşadığı ileri sürülen öğretmen K.K.'yle ilgili açıklama yapmak istememiş ve Devrimci Karargah Örgütü'ne yardım ettiği gibi iddialarıyla ilgili de konuşmamıştı.
Avcı, "Şu an izindeyim. Pazartesi günü Ankara'da olacağım. 29'unda savcıya ifade vereceğim. Genelkurmay Askeri Savcılığı ilgili de tebligat yapılmış. Askeri savcıya da ifade vereceğim. Daha sonra tüm bildiklerimi, gerçekleri, herşeyi 30 Eylül'de basın açıklamasıyla anlatacağım" demişti.
Kitabında yer verdiği, emniyetin muhbiri olarak adlandırılan, Emniyet Genel Müdür Eski Yardımcıları Celal Uzunkaya ve Mustafa Gülcü´yle birlikte suç örgütü kurmak suçundan İzmir´de yargılanan İrfan Erbarıştıran´ı tanımadığını, elindeki bilgilerle yazdığını ileri süren Avcı, "Kendisini tanımam. O olayın, Özel Yetkili bir mahkemede yargılamasının yapılması çok saçma. Ancak, soruşturmanın nasıl yapıldığı, deliller gibi unsurların çok iyi ele alınması gerekir. O zaman bu kitaptan daha büyük ses getiren bir olay olur" demişti.