Güneydoğu'daki STK'lar: Tarihi süreç başladı, provokasyona dikkat

Hükümetin, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ile görüşmesi Güneydoğu'da umut verici bulundu. Bölgedeki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, yıllar

Hükümetin, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ile görüşmesi Güneydoğu'da umut verici bulundu. Bölgedeki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, yıllardır bu diyalog sürecinin başlaması için çağrıda bulunduklarını belirterek, süreci bozacak provokatif olayların olabileceğini uyarısında bulundu. STK'lar görüşmelere devam edilmesini istedi. STK'ların görüşleri şöyle:

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Galip Ensarioğlu:

Sorunları çözmeye niyetliysek bir araya gelmeden sorun çözülmez. Mutlaka sorunu çözecek olan hükümet ve devlet muhataplarıyla mutlaka görüşmeli ve diyalog kurmalıdır. Bu diyaloglarda taraflar görüştüğü kişinin tüm taleplerini kabul edecek anlamında algılamamalı. Diyalog birbirini anlamadır, birbirini ikna etmedir. Diyalog güven vermedir. Diyalog süreci başlamadan çözüm süreci başlamaz. Bu yüzden bunun başlamasını önemsiyorum. Hiçbir provokasyon hiçbir olay bu diyalog sürecini etkilememeli. Bu çok uzun bir süreçtir. Bir görüşme ile her şeyin çözüleceği şeklinde algılanmamalı. Görüşmelerin başlaması çözüm sürecinin başlaması anlamına geliyor.

Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği Başkanı Alican Ebedinoğlu:

Türkiye'de herkesin özlemini çektiği bir tabloydu. Bu tabii ki her türlü sorunun çözümünde ilk adım ve önemli bir zemin hazırlandı. Kan ve gözyaşı silah ve hiçbir sorunun çözülemeyeceğini herkes anlamış durumda. Onun için bu süreçte, öyle inanıyorum dünkü görüşmede birçok insan umutlandı. Çözüm noktasında sadece hükümetin çözeceği bir sorun şeklinde algılanmamalı. Bu aslında sadece Kürtlerin veya hükümetin sorunu değil, Türkiye sorunudur. Herkesin özellikle siyasi partilerin tümünün görüşleri alınarak varsa projeleri ortaya koyarak genişletilmeli. BDP ile CHP ve MHP ya da dışarıda grubu bulunan partiler de çözüm arayışına girmeli. Bu süreçte STK'ların rolü daha büyük olmadı. Herkes sorumluluk taşımalı. Tümü fikirlerini ve projelerini ortaya koymalı. Sadece hükümete çözmesi için dayatılmamalı. Böyle çözüm bulunacağına inanıyorum. Bundan sonraki süreç bana göre örgütün eylemsizlik kararını süresiz şekilde uzatması gerekiyor. Silahlar susmadan bu zeminin uygulamaya geçirilmesi mümkün değil. Silahlar sustuktan sonra bölgede büyük bir hareketlilik yaşanacak. Türkiye dünyada da güven vereci bir konuma gelecektir.

GÜNSİAD Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu:

Bizim sivil toplum kuruluşları olarak dile getirdiğimiz nokta buydu, yani diyalog sürecinin başlaması isteğiydi. Bu süreç bölgede olumlu bir hava oluşturacaktır, topluma yansıması gözle görülür şekilde. Bunun için diyaloğun devam ettirilmesi ve eylemsizlik sürecinin devamını, çatışmazsızlığın kalıcı hale getirilmesinin önünü açacak bir şekilde altyapı oluşacağına inanıyorum. Kürt sorununun en önemli noktalarından birisi bunun çatışma sürecinden ayrılmasıdır. Çatışmanın durdurulması ve demokratik bir ortamın hazırlanması sorunun çözümü konusunda en önemli eşiktir. Diyalog bu zeminin oluşmasına hizmet etmeli. Bu süreçte olası provokasyonlar olaylar olabilir bunlara rağmen diyalog devam edilmeli. Herhangi bir olay olursa ve diyalog kesilirse bu o olayları çıkaranların çıkarına hizmet eder.

DİGİAD Başkanı Alaaddin Korkutata:

Hükümet ile BDP'nin görüşmesi Türkiye'nin birlik ve beraberliği açısından atılmış önemli adımlardan biridir. Arzu eteğimiz bir görüşmeydi. Bu görüşmenin daha önce yapılması gerekiyordu. Görüşmenin oluşan diyalog zeminin bundan sonra silahların susacağı, çatışmaların biteceği ve eylemsizliğin kalıcı olacağı bir çığır açmasını umuyorum. Bu görüşme çok önemsiyorum. Ülkemizde konuşarak, tartışarak çözülemeyecek hiçbir meselenin olmayacağını düşünüyorum. Bence bugünden itibaren o girizgaha giriymiştir, hiçbir provokasyon buna engel olmamalı. Bu görüşmeler arifesinde yaşanacak provokatif olaylar nedeniyle kimsenin oyuna gelmemesini diliyorum.