Develi Belediye Başkanından 'Slow City' Çağrısı
Develi Belediye Başkanı Recep Özkan, Yukarı Develi Semtini korumak için Develilere, 'Slow City' (Yavaş şehir) çağrısı yaptı.
Develi Belediye Başkanı Recep Özkan, Devali, Seydi Şerif, Harzemli Seyyid İmadettin, Şeyh Ümmi türbeleri, Siva Sitti Hatun Camii ve Develi kalesinin yanı sıra adeta bir selçuklu kenti ya da açık hava müzesi halinde bulunan ilçenin, eski yerleşim merkezi halindeki 4 mahalleden oluşan Yukarı Develi Semtini koruma amaçlı olarak "Yavaş Şehir (Slow City)" çağrısı başlattı.
Yavaş hareketinin tüm Avrupa'da hızla yayıldığını söyleyen Başkan Özkan, sözlerine şöyle devam etti:
"Yaşanır şehirler oluşturmak sadece 50.000'den az nüfusu olan kentlerin kabul edildiği harekete seçilebilmek için kararlılık gerekiyor. Yavaş Kent, zamana ve mekana saygılı insanlar kenti. Zamanı tüketen değil, yaşayan insanların kenti. Zaman ve mekanın başlangıçsız ve bitimsiz olgusunu izlemekten keyif alanların kenti. Yavaş Şehir olmak, her şeyi durdurup zamanı geri almak anlamına gelmiyor, tek istenen modern ile geleneksel arasında, kaliteli yaşamı destekleyen bir denge oluşturabilmek, beldenin çevre, kültür, tarih, turizm ve sanat alanlardaki farklılığını anlatıp görülmesini sağlamak hedefiyle, "Yavaş Kent" olma çalışmalarına başlatmaktır. Böylece yavaş yavaş yeni bir ortam, yeni bir hayat anlayışı oluşturuluyor. Avrupa'daki yerel yönetimler insanlardaki baş dönmesi ve mide bulantısının nedenini bulmuşlar,darısı bizim başımıza."
"Koşan, kovalayan, kaçan, bakan, avlanan, avlayan, sevemeyen, somurtan kentte başı da döner insanın, midesi de bulanır" diyen Başkan Recep Özkan, "Maratonu 100 metre temposunda koşmak mümkün mü? Yığılır kalırsınız işte böyle. Kentin bir paylaşım platformu olduğunu ve insan hayatının da bir uzun mesafe koşusu olduğunu kabullendiğiniz zaman çözüm de ortaya çıkar. Ayağı gaz pedalından çekmek ve vites küçültmek. Ama asla acı bir fren yapmadan rölantide yavaşlamak. Yolun en solunu acelesi olanlara terk edip en sağda hem sürüş keyfini çıkartarak hem de bizi sarıp sarmalayanın farkına vararak gitmek. Aslında biyolojik olarak insan hayatı sıra dışı örnekler dışında son derece dengeli bir şekilde bölümlenmiş. Bir günü baz alırsak,sekiz saat uyku,sekiz saat çalışma ve kalan sekiz saatte de insanlarla ilişkiler ve sosyal etkinlikler için harcanmalı. Bence işe buradan başlamalı" dedi.
Hemşerilerine seslenen Başkan Özkan, "Değerli hemşerilerimiz, gelin Yukarı Develi'de yaşamı yavaşlatmak için ne gerekiyorsa yapalım. Bu semt, gelen, geçen, kalan, giden herkese minik molalarda şaşırtıcı sürprizler sunsun. Kuruyan kültür ortamında bilginin ve bilgeliğin vahası olsun. Sakinliğin sığınağı olsun" ifadelerini kullandı.
Yavaş hareketinin tüm Avrupa'da hızla yayıldığını söyleyen Başkan Özkan, sözlerine şöyle devam etti:
"Yaşanır şehirler oluşturmak sadece 50.000'den az nüfusu olan kentlerin kabul edildiği harekete seçilebilmek için kararlılık gerekiyor. Yavaş Kent, zamana ve mekana saygılı insanlar kenti. Zamanı tüketen değil, yaşayan insanların kenti. Zaman ve mekanın başlangıçsız ve bitimsiz olgusunu izlemekten keyif alanların kenti. Yavaş Şehir olmak, her şeyi durdurup zamanı geri almak anlamına gelmiyor, tek istenen modern ile geleneksel arasında, kaliteli yaşamı destekleyen bir denge oluşturabilmek, beldenin çevre, kültür, tarih, turizm ve sanat alanlardaki farklılığını anlatıp görülmesini sağlamak hedefiyle, "Yavaş Kent" olma çalışmalarına başlatmaktır. Böylece yavaş yavaş yeni bir ortam, yeni bir hayat anlayışı oluşturuluyor. Avrupa'daki yerel yönetimler insanlardaki baş dönmesi ve mide bulantısının nedenini bulmuşlar,darısı bizim başımıza."
"Koşan, kovalayan, kaçan, bakan, avlanan, avlayan, sevemeyen, somurtan kentte başı da döner insanın, midesi de bulanır" diyen Başkan Recep Özkan, "Maratonu 100 metre temposunda koşmak mümkün mü? Yığılır kalırsınız işte böyle. Kentin bir paylaşım platformu olduğunu ve insan hayatının da bir uzun mesafe koşusu olduğunu kabullendiğiniz zaman çözüm de ortaya çıkar. Ayağı gaz pedalından çekmek ve vites küçültmek. Ama asla acı bir fren yapmadan rölantide yavaşlamak. Yolun en solunu acelesi olanlara terk edip en sağda hem sürüş keyfini çıkartarak hem de bizi sarıp sarmalayanın farkına vararak gitmek. Aslında biyolojik olarak insan hayatı sıra dışı örnekler dışında son derece dengeli bir şekilde bölümlenmiş. Bir günü baz alırsak,sekiz saat uyku,sekiz saat çalışma ve kalan sekiz saatte de insanlarla ilişkiler ve sosyal etkinlikler için harcanmalı. Bence işe buradan başlamalı" dedi.
Hemşerilerine seslenen Başkan Özkan, "Değerli hemşerilerimiz, gelin Yukarı Develi'de yaşamı yavaşlatmak için ne gerekiyorsa yapalım. Bu semt, gelen, geçen, kalan, giden herkese minik molalarda şaşırtıcı sürprizler sunsun. Kuruyan kültür ortamında bilginin ve bilgeliğin vahası olsun. Sakinliğin sığınağı olsun" ifadelerini kullandı.