İşte 30 yıl sonrasının uçakları

25-30 yıl içinde ses hızının altında veya ses hızının üstünde ticari uçaklar görülecek.

Teknolojinin gelişmesi, nüfusun artması, çevre problemleri ve enerji kaynaklarının azalması geleceğin uçak tasarım çalışmalarına da yansımaya başladı.

ABD’li Boeing, yeni nesil yolcu uçağı 787 Dreamliner’i üretirken en çevreci uçak olarak lanse etmişti. Kendi sınıfındaki uçaklardan yüzde 20 daha az yakıt tüketen, yüzde 60 daha sessiz olan 787, hem Airbus’ın A350 XWB modeline hem de diğer uçak üreticilerine ilham kaynağı oldu. Yeni uçaklar daha az yakıt tüketen, daha sessiz ve daha hafif olarak tasarlanmaya başlandı.

Kanadalı uçak üreticisi Bombardier, tek koridorlu, 100-145 koltuğa sahip C serisi yolcu uçaklarında yakıt tasarrufu, çevreci tasarım ve yolcu konforunu öne çıkardı. Bombardier, CS100 ve CS300 modelleri yüzde 20 daha az yakıt tüketecek. Çevreci uçak modellerinin hayata geçmesiyle birlikte tek koridorlu uçak pazarını uzun yıllardır domine eden Airbus A320 ve Boeing 737’nin motorlarının da yakıt tasarrufu yapacak yeni nesil motorlarla değiştirilmesi gündemde.

Gelecek için 6 takım çalışıyor

Mevcut uçak modellerinin daha çevreci olması için çalışmalar sürerken, gelecek 10 ila 25 yıla damgasını vuracak yeşil uçak tasarımları da hayata geçmeye başladı. Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), yaklaşık iki yıl önce 12.4 milyon dolar bütçeli bir araştırma projesi başlattı. Altı ayrı takımdan oluşan bilim insanları, 25 ila 30 yıl içinde hizmete girecek, ses hızının altında veya ses hızını aşan ticari uçaklar geliştirmek için çalışıyor. Yeni projelerde öncelik ticari uçakların çevreye verdikleri zararın en aza indirilmesi. Ayrıca gelişmiş gövde ve ateşleme sistemleri için ihtiyaç duyulacak teknolojileri belirlemek de amaçlar arasında yer alıyor.

NASA’nın Havacılık Araştırma Görevleri Direktörlüğü, Boeing, GE Havacılık, Lockheed Martin, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) ve Northrop Grumman önderliğinde
takımlarla çalışmalar yürütüyor. NASA ile her biri yaklaşık 2 milyon dolar değerinde 18 aylık bir çalışma yürüten takımlar, ilk tasarımlarını kamuoyuyla paylaşmaya başladı. NASA, 6 ekip tarafından oluşturulmuş projelerden hangisini veya hangilerini hayata geçireceğine karar verecek. Böylece bu uçaklardan en az biri gelecekte gökyüzünde olacak.

SUGAR Volt
Boeing’in liderliğindeki iki takım, hem ses hızının altında hem de ses hızını aşan uçak tasarlıyor. 1.9 milyon dolar araştırma bütçesi ayrılan Boeing’in ses hızı altında uçak geliştiren takımında General Electric ile Georgia Tech de yer alıyor. Çeşitli konseptler üzerinde araştırma yapan ekip sonunda Şeker Volt (SUGAR Volt) adını verdikleri bir konsept geliştirdi. Elektrik bataryası gaz türbin hibrit ateşleme sistemini içeren konsept, yakıt kullanımını yüzde 70 oranında azaltıyor ve toplam enerji tüketiminde yüzde 55 tasarruf sağlıyor. Hem yakıt kullanımının azalması hem de elektriğin yeşil olması uçağın açığa çıkardığı emisyonların düşmesine de yol açıyor. Bir diğer önemli bir etmen de hibrit elektrik ateşlemesiyle kalkış mesafesi kısalıyor ve ses kirliliği azalıyor.

Süpersonik uçak Icon II
Boeing’in Pratt&Whitney, Rolls Royce, General Electric, Georgia Tech, Wyle ve M4 Mühendislik ile geliştirdiği diğer proje, süpersonik olarak tasarlanıyor. 2.28 milyon dolar araştırma bütçesi olan projeye göre, süpersonik uçağın 2030-2035 yılları arasında hizmete girmesi planlanıyor. 4 konsept geliştiren ekip NASA’ya motorların üste alındığı V kuyruk tasarımlı sabit kanat konfigürasyonu konseptini (Icon II) önerdi. Icon II konsepti, tek koridorlu kabinde iki sınıfta 120 yolcu taşıyabilecek. 9260 kilometre mesafeyi saatte 1975 kilometre ila 2222 kilometre (1.6-1.8 mach) arasında kat edebilecek. Yapılan araştırmalar süpersonik uçağın ses hızının altındaki uçaklara göre daha fazla yakıt tükettiğini gösteriyor ancak daha hızlı gittiği için bir problem teşkil etmiyor. Ayrıca gelişmiş teknolojilerin yakıt tüketimini yeterince azaltabileceği, böylece süpersonik uçakların çeşitli pazarlarda
kullanılmak için hem çevreci hem de ekonomik olabileceği de dile getiriliyor. Araştırmalar sonik patlamaların azaltılmasıyla uçakların 65 ila 75 desibellik gürültü çıkaracağını, bu miktarın da normal bir uçağınkinden fazla olmayacağını gösteriyor.

N+3 süpersonik
Amerikalı ileri teknoloji ve havacılık şirketi Lockheed Martin liderliğindeki projeyi GE Global Araştırma, Purdue Üniversitesi ve Wyle Laboratuvarları geliştiriyor. 1.96 milyon dolar araştırma bütçesine sahip süpersonik uçak, Concorde’a benzeyen tasarımıyla dikkat çekiyor. Süpersonik uçağın kanat alt kısmında devrik V motoru kullanımıyla sonik patlamaların düzeyi önemli ölçüde azaltılarak uzun menzilli uçuşların yapılması hedefleniyor.

SELECT
Northrop Grumman liderliğindeki tasarım ekibi Tufts Üniversitesi, Sensis Corporation, Spirit Aerosystems ve Rolls Royce Kuzey Amerika tarafından oluşturuldu. 1.97 milyon dolar değerinde araştırma bütçesine sahip proje, günümüz uçaklarından çok da farklı olmayan bir tasarıma sahip. 120 yolcu kapasiteli olarak tasarlanan uçak özellikle kısa pistleri olan alanlara inmek için geliştirildi. Ekibin SELECT (Sessiz, Verimli Düşük Emisyonlu Ticari Taşıma) adını verdiği tasarım görünüşte değil performansta yenilikçi olarak tanımlanıyor. Uçağın gövdesinde seramik kompozitten ve nanoteknolojiden yararlanılacak.

Verimli ve sessiz
GE Havacılık’ın liderliğindeki 1.97 milyon dolar araştırma bütçesine sahip projeyi GE Global Araştırma, Georgia Teknoloji Enstitüsü ve Cessna Uçak Şirketi destekliyor. 20 yolcu kapasiteli bir uçak tasarımı geliştiren ekip büyük metropollerden daha küçük yerleşim yerlerine noktadan noktaya yolcu taşımayı hedefliyor. Oval şekilli gövdeye sahip uçakta elektrik üreten yakıt hücreleri gelişmiş elektrik sistemini çalıştırıyor. Uçağın gelişmiş turboprop motorları sessiz çalışmasına imkân sağlarken kalkış mesafesini kısaltıyor ve hızlı tırmanma sağlıyor.

H serisi ve D8
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) liderliğindeki ekibi Aurora Uçuş Bilimleri, Aerodyne Araştırma, Pratt&Whitney ve Boeing Phantom Works oluşturuyor. 2.13 milyon dolarlık bir araştırma yürüten MIT, mevcut uçaklardan yüzde 70 oranında daha az yakıt tüketen, sessiz ve nitrojen oksit emisyonlarını düşüren iki uçak konsepti geliştirdi. MIT’in geliştirdiği uçaklardan 180 yolcu kapasiteli D8 serisinin Boeing’in tek koridorlu uçağı 737’nin, 350 yolcu kapasiteli H "hibrit kanat gövde" serisinin ise geniş gövdeli 777’lerin yerini alması hedefleniyor. Mühendisler D serisini tüp ve kanat yapısını yeniden yapılandırarak tasarladı. Tek bir gövde silindiri kullanmak yerine iki parçalı silindir daha geniş bir yapı oluşturmak için yan yana kullanıldı. Motorlar ise gövdenin arka kısmına alındı. Ancak D serisi uçak, Boeing 737’den yüzde 10 oranında daha düşük hıza sahip olacak. H serisinde ise MIT ekibi üçgen şekilli hibrit kanat gövde tasarladı. Böylece gelişmiş aerodinamikler hem geniş gövdede hem kanatlarda kullanılabilecek.

Uçakların özellikleri
Toplam 6 projenin 2’si ses üstü, geriye kalan 4’ü de ses altı olarak tasarlanıyor.
Projelerin hepsi en erken 25 yıl sonra hizmete girecek. Bütün projelerin en önemli hedefi yakıt tüketimini önemli ölçüde azaltmak.