Dışarıda Sıcak 40 Derece Onlar Yine Ocağın Önünde

Temmuz ayında sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde seyretmeye devam ediyor

Temmuz ayında sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde seyretmeye devam ediyor. Gün içinde 40 dereceyi aşan sıcağa rağmen vantilatörler yardımıyla çalışan bir meslek grubu ise sıcaklara aldırmıyor. Demircilerin çeliğe şekil veren kolları yakıcı sıcakta terlerken ocak bir an olsun sönmüyor.
İzmir'in Ödemiş ilçesi Tekelli Meydanı'nda yüz yıldan beri kesici araç gereç üretiminde faaliyet gösteren İşcankal ailesi, ilerleyen teknolojiye rağmen çeliğe şekil vererek çapa, orak, balta, kazma gibi tarımda sık kullanılan ürünlerin üretimine devam ediyor.
Dedesinden kalan dükkanda İsmet İşcankal'ın oğlu Ali İşcankal ve demirci ustası Mehmet Ali İlhan kor haline gelen çeliğe şekil veriyorlar. Çocukluğundan beri babası İsmet İşcankal'a ait demirci dükkanında çalıştığını belirten Ali İşcankal; "Dışarıda hava nasıl olursa olsun bu ocak yanıyor. Ancak çelik ürünlerimizin sağlam olması için bu ateşte pişmesi su verilerek dövülmesi gerekiyor. Dışarıda hava 45 dereceye ulaşırken ocağımızın da yanmasıyla atölyemizde hissedilen sıcaklık 60 dereceye yükselebiliyor"
dedi.
Liseden sonra biyoloji öğretmenliği bölümünü kazandığını fakat gitmediğini söyleyen Ali İşcankal; "Sıcak da olsa işimizi yapmaya devam ediyoruz. Bizim işimiz ateş ve sıcakla" diye konuştu.
KIŞIN AVANTAJLI YAZIN ZOR
Kışın yanan ocağın avantajını yaşadıklarını dile getiren İşcankal; "Kışları ocağımızın hep yanması Ödemiş'in sert soğuğundan bizi koruyor. Ocağımızdaki ateşi kurduğumuz aspiratör sistemi ile artırıyoruz. Tabii ki tüm gün ocakta demiri ısıttığımız için soluduğumuz hava solunum yolları için tehlikeli ama biz bu işi dede mesleği olarak severek icra ediyoruz" dedi.
Yaz günlerinde büyük su kaybı yaşadıklarını belirten İşcankal; şunları söyledi: "Burada çalışan ustamızla beraber litrelerce su içmemize rağmen sürekli terlediğimiz için tüm gün su kaybı yaşıyoruz. Sıcak havalarda dikkat gerektiren bir iş yaptığımız için zorlayıcı olabiliyor. Ocaktaki sıcaklık 90 derecenin üstünde."
ÇELİK DÖVME MAKİNESİ KENDİ İCATLARI
Yaptığı işle ilgili konuşurken bir yandan da üretime devam eden İşcankal, su verme işleminin önemine vurgu yaparak sözlerine şöyle devam etti: "Çeliği nizami ölçülerde kestikten sonra yapmak istediğimiz tarım aletine göre işyerimizde mevcut olan makinelerle çeliği şekillendiriyoruz. Sağlam olması ve kolay zarar görmemesi için çeliği önce kestane kömürünün yandığı ocakta kor hale gelene kadar ısıtıyoruz. Ardından çelik parçamıza su verip örs üzerinde dövüyoruz. Bu işlemi yapmazsak çeliğimiz ilk darbede
kırılır. Anlatım olarak basit gibi görünse de dövme ve su verme işleminin önemi çok büyük."
Çeliğin dövülmesi için babası İsmet İşcankal'ın kendi imkanlarıyla "şahmeran" adını verdikleri bir dövme makinesi icat ettiğini anlatan İşcankal; sözlerini şöyle sürdürdü: "Babam 80'li yıllarda basit bir motor, pedal ve çekiç ile çeliğin daha iyi dövülmesi için bir makine icat etti. Motoru çalıştırıp pedala bastığınızda dövülmek istenen mamule daha sert ve güçlü darbe vuruluyor. Bu makinenin çok faydasını gördük. Babam tamamen bu makineyi kendi tasarladı."
Vatandaşların sadece yeni tarım aletleri için değil bileme ve onarım için de dükkana yoğun ilgi gösterdiğini söyleyen İşcankal; şunları söyledi: "Dükkanımızda bileme hizmetimiz de var. Çoğu zaman orak ve çapalar için bileme yapıyoruz. Ayrıca zarar görmüş tarım aletlerinin de onarımını yapıyoruz. Üretimimiz olan orak, çapa gibi aletlere süsleme yapıp atölyemizin damgasını vuruyoruz. Teknoloji ilerledi fakat köylümüz dükkanımıza ilgi göstermeye devam ediyor. Demircilik gerçekten meşakkatli bir meslek.
Çocuklarımızın da bu mesleğini yaşattığını görmeyi temenni ediyorum."
(AG-ANL-HO-Y)