Ekonomide dünyayı kıskandıran büyüme

2010'un ilk çeyreğinde yüzde 11,7 oranında büyüyen Türkiye, dünyanın gelişmiş ekonomilerini geride bıraktı. G-20'de Çin'in ardından ikinci sırada yer alan Türkiye, 31 üyeli OECD'...



2010'un ilk çeyreğinde yüzde 11,7 oranında büyüyen Türkiye, dünyanın gelişmiş ekonomilerini geride bıraktı. G-20'de Çin'in ardından ikinci sırada yer alan Türkiye, 31 üyeli OECD'de ise en hızlı büyüyen ülke oldu. Uzmanlara göre, bu sonuç krizden güvenle çıkıldığının göstergesi.

İhracat ve sanayi üretiminde yaşanan artışlar büyüme rakamlarına da yansıdı ve Türkiye ekonomisi 2010'un ilk çeyreğinde yüzde 11,7 büyüdü. Türkiye, bu oranla dünyanın en gelişmiş 20 ekonomisinin bulunduğu G-20'de Çin'in ardından ikinci sıraya yerleşirken, 31 üyeli OECD'de ise en hızlı büyüyen ülke unvanını eline geçirdi. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) dün açıkladığı verileri değerlendiren uzmanlara göre, bu sonuç krizden güvenle çıkıldığının açık göstergesi. Büyümenin yıl sonunda yüzde 6'nın üzerinde gerçekleşebileceğine işaret eden ekonomi çevreleri, bunun işsizliği de azaltacağına dikkat çekiyor.
2008'in son çeyreğinde küresel krizin etkisiyle eksiye geçen Türkiye ekonomisi, 2009'un birinci çeyreğinde yüzde 14,5'lik bir oranda daralmıştı. Ekonomi, dördüncü çeyrekte ise yüzde 6 büyüme göstermişti. Son verilere göre kişi başına düşen milli gelir de 8.590 dolardan 9.066 dolara yükseldi
Ekonomik kriz sebebiyle 2009 yılı sonunda 8 bin 590 dolara kadar gerileyen kişi başına milli gelir, ilk çeyrekte yaşanan çift haneli büyümenin etkisiyle 9 bin 66 dolara yükseldi. 2008 yılı sonunda kişi başına GSYH 10 bin 440 dolara çıkmıştı. Rakamların piyasa dostu ve yatırım harcamalarının memnuniyet verici olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bunun özel sektörün yeniden makine ve bina yatırımlarına yöneldiğine işaret ettiğini, işsizliği azaltıcı etkisinin olacağını belirtti. TÜİK'in üretim yöntemiyle hesaplanan gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) sonuçlarına göre, kesintisiz 27 çeyrek büyümenin ardından 2008'in son çeyreğinde küresel krizin etkisiyle eksiye geçen Türkiye ekonomisi, 2009'un birinci çeyreğinde yüzde 14,5'lik rekor oranda daralmıştı. Ekonomideki en büyük çeyrek bazlı büyüme 2004 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 11,9 ile kaydedilmişti. Üretim yöntemi ile hesaplanan gayri safi yurtiçi hasıla tahmininde, 2010 yılı birinci üç aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre cari fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla yüzde 16'lık artışla 243 milyar 258 milyon lira oldu. 2010 yılının birinci çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla yüzde 11,7'lik artışla 23 milyar 350 milyon lira oldu.
Türkiye ekonomisinde 2010 yılının ilk çeyreğinde en fazla büyüme gösteren sektör, toptan ve perakende ticaret oldu. 2009 yılının ilk çeyreğinde yüzde 26,2 oranında daralan toptan ve perakende ticaret, bu yılın aynı döneminde yüzde 22,4 oranında büyüme gösterdi. Yine 2009 yılının ilk çeyreğinde yüzde 22,3 oranında küçülen imalat sanayiinde, 2010 yılının aynı döneminde yüzde 20,6 oranında büyüme yaşandı. 2010 yılının ilk üç ayında tarım, avcılık ve ormancılıkta yüzde 3,8 ve oteller ve lokantalarda yüzde 2,1 oranlarında daralma görüldü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün, AK Parti Grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Büyüme konusunda da Türkiye dünyanın ilgisini üzerine çekiyor ve çok farklı bir konumda buluyor. Türkiye, krizden en hızlı çıkan ekonomi konumuna gelmiştir. Açıklanacak rakamlarla inşallah yeni bir rekorun sahibi olacağız." demişti.
Bu rakamlarla Türkiye, 31 üyeli OECD'nin en hızlı büyüyen ülkesi olurken, dünyanın en gelişmiş 20 ekonomisinin bulunduğu G-20'de ise ikinci sırada yer aldı. Yılın ilk çeyreğinde en yüksek büyüme oranının görüldüğü ülke yüzde 15,5'le Singapur oldu. Singapur'u yüzde 13,3'le Tayvan ve yüzde 12 ile Tayland takip etti. G-20'de yer alan Çin ise yüzde 11,9'la Türkiye'nin hemen üzerinde bulunuyor. Türkiye, ilk çeyrekte yüzde 12 büyüseydi hem tarihi rekora imza atacaktı hem de G-20'nin büyüme lideri olacaktı. Büyüme Hindistan'da yüzde 8,6, Güney Kore'de yüzde 8,1, Endonezya'da yüzde 5,7, Japonya'da yüzde 4,6, Kanada'da yüzde 2,2 oranında gerçekleşti. Borç kriziyle zor bir dönemden geçen Avrupa'da büyüme oranları düşük gerçekleşti. Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip Almanya'da büyüme 1,5, İtalya'da yüzde 0,6, Fransa'da yüzde 1,2, Hollanda'da yüzde 0,1 olarak gerçekleşti. İngiltere ise ilk çeyrekte yüzde 0,3 ile küçülme yaşadı. ABD'nin büyüme oranı yüzde 2,7, Rusya'nın yüzde 4,5 olarak belirlendi.
Yılın ikinci çeyreğinde daha hızlı büyürüz
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu: Türkiye ekonomisi için olumlu bir büyüme rakamı. Ancak işsizliği çözmek için daha hızlı büyümemiz gerekiyor. Yılın ikinci çeyreğinde daha hızlı bir büyüme rakamı görüleceğini tahmin ediyorum. Bizim grubumuzda da bu durum görülebiliyor. İnşallah Avrupa'daki sıkıntılar bir an önce çözüme kavuşur. Bu, Türkiye'nin önümüzdeki dönemde daha hızlı büyümesinin yolunu açabilir. İş dünyası olarak umutlu olmalıyız. Umutsuzluk bizi hiçbir yere götürmez.
Küresel krizin etkilerinin silinmesine az kaldı
Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu: Sanayici artık yeni yatırım yapmak için daha rahat karar verir. Bunun istihdama yansıması ise beş-altı ayı bulur. Artık iş dünyasının geleceğe dair beklentileri eskiye nazaran daha olumlu. Ertelenen yatırımlar bir bir devreye alınmaya başlar. Krizin tüm etkilerinin silinmesi için ise biraz daha vakit var. 2011'in ikinci altı ayında krizin tüm etkileri gitmiş olur ve Türkiye eski haline döner. O zaman yatırımlarda tam gaza basılır. Şimdi yarım gaz gidiliyor.
İstikrarı kaybetmeden büyümeyi kalıcı kılalım
Hyundai Assan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar: Büyümenin önümüzdeki çeyreklerde de sürdürülebilir olacağı düşüncesindeyim. İkinci çeyrekte bunu daha iyileştirecek bir rakam olabilir. Önemli olan istikrarı kaybetmeden bu süreci kalıcı hale getirmek. İstihdama katkısı ise kademe kademe yansır. Bu süreç bazı yeni başlamış yatırımların devreye girmesi anlamına da gelir. Bunun için yatırım ortamını iyileştirici bazı adımların daha atılması gerekiyor.
Yatırımların önü açılır
Anadolu Grubu Başkanı Tuncay Özilhan: Büyüme rakamı çok başarılı. Türkiye, elde ettiği sonuç ile bu çeyrekte dünyada en hızlı büyüyen ülkelerden birisi haline geldi. Bu rakamların elde edileceği daha önceden belliydi. Çünkü geçen yılın son çeyreğinde de pozitif büyüme gerçekleşmişti. Biz de Anadolu Grubu olarak beklentilerimizi yüzde 5 ila yüzde 10 arasında bir rakama göre yapmıştık. Türkiye'nin ihracat yaptığı ülkelerdeki ekonomik trendin artması ile birlikte yeni yatırımların da önünü açar bu tür gelişmeler.
Büyümeden gelen müjdeli haber istihdama yansıyor
Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa Boydak: Güzel bir sonuç, iş dünyası ve piyasalar tarafından beklenen bir gelişmeydi. Ancak 2008'in rakamlarını henüz yakalamış değiliz. Önemli olan istikrarlı bir şekilde büyüme sürecinin devam etmesi. Güzel günlere dönmemiz gerekiyor. Bunun için de yıl sonunda en az yüzde 6'lik bir büyüme öngörmekteyiz. Büyümeden gelen müjdeli haberler istihdama da kısmen yansımaya başladı. Önümüzdeki dönemde etkilerini daha fazla hissedebiliriz.
Bu sonuçlar Merkez'i harekete geçirmez
Saruhan Özel (Denizbank Başekonomisti ve Zaman yazarı): Büyüme rakamı yüzde 15-20 arasındaki beklentimin biraz altında kaldı. Onun dışındaki beklentilerime paralel. Rakamlar Merkez Bankası açısından çok önem taşıyor. Faiz ve enflasyon baskısı (yukarı) yok demektir. 2009 ilk çeyreğine göre nasıl normalleştik diye bakarsak; iç talebin düzeldiğini ama ihracatın çok fazla katkı yapamadığını görüyoruz. Gayet normal, en büyük pazarımız AB gayet kötü durumda. İç talep sayesinde sanayi üretimimiz ve elbette ithalatımız artıyor. Ama yeniden vurgulayayım. İç talepteki artış sadece normalleşme. Merkez Bankası'nı harekete sevk edecek bir dozda değil. Bir önemli etki de stokların artıyor oluşu. Yatırım harcamaları beni memnun ediyor. Özel sektör yeniden makine ve bina yatırımlarına yüklenmeye başlamış. Büyüme beklentimizin altında ama detaylar yine de piyasa dostu. İkinci çeyrek de benzer olacaktır.
Düşük baz etkisinin büyümeye etkisi oldu
İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük: Yüzde 11,7'lik büyüme, geçen yılın aynı dönemindeki yüzde 14,5'lik küçülmenin baz etkisi olsa da bu, ekonomide toparlanmaya işaret eden önemli bir orandır. Beklentilerin biraz altında kalsa da büyümenin iki haneli gelmesi moralleri düzeltti. İmalat sanayiindeki, yüzde 20,6'lık katma değer artışı, elde edilen büyümede, sanayinin lokomotif görevini üstlendiğini gösteriyor.
Büyüme sürecine Avrupa'nın etkisi olacak
Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Süleyman Aslan: Piyasaların beklediği bir büyüme rakamı oldu. Bunun etkilerini borsada da görmek mümkün. Türkiye yılın ikinci çeyreğinde ise yüzde 6,5'lik bir büyüme rakamı yakalar. Ancak yıl sonunda büyüme rakamı yüzde 5,5 ile yüzde 6,5 arasında olur. Türkiye ekonomisinde büyüme sürecinde Avrupa'nın etkisi önemli. Bu ülkelerden gelecek haberler diğer çeyreklerdeki büyüme rakamlarına etki eder.
Krizin hasarını yeni pazarlar azalttı
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Galip Ensarioğlu: Türkiye ekonomisinin yılın üç ayında büyümede elde ettiği başarı önemli. Zaten Türkiye global krizi en az hasarla atlatan ülkelerden biriydi. Ortadoğu ve komşu ülkelerle geliştirilen ticarî ilişkiler sayesinde ihracatta yeni pazarlar oluştu. Bu da üretimi desteklediği için ekonomik büyümeye katkı sağladı. Türkiye, ekonomisi son derece güçlü bir ülke. Büyümenin diğer çeyreklerde de devam etmesi ekonomiye olumlu katkılar sağlar.
Gelecek planlarını revize edecek bir oran
Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Nejat Koçer: Açıklanan yüzde 11,7'lik büyüme hızı bizim için sürpriz oldu. İlk çeyrekte büyüme beklentilerimiz yüksekti. Açıklanan bu oran Türkiye için, özel sektör için çok önemli bir başarı. Moral yükselten, gelecek planlarını revize ettirebilecek bir oran. Bu büyüme rakamı piyasalara moral oldu. Gelecek beklentilerini arttırdı. Bu rakam Türkiye için önemli bir güven artırıcı sonuç olmuştur.
Kriz lobisine rağmen Türk ekonomisi toparlandı
Ekonomist Süleyman Yaşar: Kriz lobisinin olumsuz beklenti yapmasına rağmen ekonominin toparlandığını gösteriyor. Türkiye ekonomisinin Çin'den geri kalmasının sebebi de Avrupa ekonomisinin ABD'ye nazaran daha yavaş büyümesi. Avrupa ABD gibi büyüseydi Türkiye Çin'i geçerdi. Veriler Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 5'in üzerinde büyüyeceğini gösteriyor. Yüzde 7 rakamını da bulabiliriz. Türkiye büyümede başarılı bir performans göstermiştir. Bunda hükümetin kamu maliye politikasını iyi yürütmesinin de payı var.

Zaman