Dursun Çiçek'in savcılık çapraz sorgusu 45 dakikada bitti

Ergenekon soruşturması kapsamında avukat Serdar Öztürk'ün ofisinde bulunan "İrtica ile mücadele eylem planı"nında imzası bulunan tutuklu sanık Kurmay

  Ergenekon soruşturması kapsamında avukat Serdar Öztürk ' ün ofisinde bulunan " İrtica ile mücadele eylem planı " nında imzası bulunan tutuklu sanık Kurmay Albay Dursun Çiçek ' in savunmasının 14 : 45 ' te tamamlanmasının ardından duruşmaya kısa bir ara verildi . 15 : 15 ' te başlayan çapraz sorgusunda Dursun Çiçek ' e ilk soruyu Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel yöneltti . Pekgüzel , suç konusu ıslak imzalı belgenin avukat Serdar Öztürk ' ün ofisinde ele geçirildiğini hatırlatarak , " Bu güne kadar belgenin size ait olmadığını ileri sürdünüz . Peki altında sizin imzanız bulunan bir belgenin , ofisinde bulunan avukat Serdar Öztürk hakkında herhangi bir hukuki işlem başlattınız mı? " diye sordu . Bu soruya Çiçek , " Araştırıyoruz , bir hatası , kusuru varsa avukat Serdar Öztürk hakkında suç duyurusunda bulunmayı düşünüyoruz . " diye cevap verdi .

Savcı Pekgüzel , " Askeri savcılığa verdiğiniz ifadede imzanızı değiştirdiğinizi belirttiniz . Bu iddianız o zaman tutanağa geçti mi? " diye sordu . Çiçek , " İmzamın taklit edildiğini düşündüğüm ve sahte belgelerde imzamın kullanılmasının önüne geçmek yani güvenlik önlemi almak için imzamı değiştirdim . Ancak bu durumu ifademi verdikten sonra askeri savcıya bildirdim . " dedi . Çiçek , imzasını değiştirmesiyle ilgili olarak " Her ay farklı renkli kalemler kullandım . Aynı duruma düşmemek için yeni tedbirler aldım . " diye konuştu .

Savcı Pekgüzel , suç konusu belgenin bulunmasının ardından görevli bulunduğu dairede bilgisayar ve belgelerde bir temizlik işlemi yapılıp yapılmadığını sordu . Çiçek , soru üzerine belgenin yayınlandığı 12 Haziran 2009 tarihi itibariyle soruşturmanın başladığını ve evrak dolaplarının ve bilgisayarların açılmadığını , Genelkurmay Bilgi Destek Dairesi ' nde herhangi imha işlemi yapılmadığını söyledi .

Bilgisayar ve belge dolabının , soruşturma savcısı önünde açıldığını söyleyen . Çiçek , 19 Haziran 2009 tarihinde de rutin belge temizleme işlemlerinin yapıldığını belirterek , bu işlemin silme işlemi olmadığını iddia etti . Çiçek , " Bu temizlik işlemi ise internette dönen haberlerin temizlenmesi şeklinde oldu . " dedi .

Çiçek , Erzincan ' a gidip gitmediği ve Erzurum dosyasında herhangi birini tanıyıp tanımadığı şeklindeki soruya , " 2003 yılında bir tatil dönüşü eşimle birlikte Erzincan ' a bir saatliğine uğrayıp orduevinde kaldık . Bundan sonra Erzincan ' a hiç gitmedim . Dosyadan tanıdığım kimse de yok . " dedi .

Savcı Pekgüzel , " Dairenizde J3 başlığıyla bir yazışma yapıldı mı? J3 ne anlama geliyor? " diye sordu . Çiçek bu soruya , J3 ' ün NATO ' da harekat Başkanlığı anlamına geldiğini söyledi . Bunun üzerine Pekgüzel , " Ergenekon 2 . davası sanıklarından Hüseyin Buzoğlu ' nu tanımadığınızı belirttiniz . Ancak Buzoğlu ' nun ofisinde ele geçirilen bir belgede yazanın ismi J3 olarak belirtilmiş . Bu konuda bir açıklama yapar mısınız? " diye sordu . Çiçek , bu soruya da " Bahsettiğiniz kişiyi tanımıyorum . Söz konusu belge savcılık tarafından medyaya servis edilmiş ve açık kaynak haline gelmiştir . Bu kişi de muhtemelen bu yolla temin etmiş olabilir . " diye konuştu .

Daha sonra Savcı Nihat Taşkın soru sormaya başladı . Taşkın , " Sanık Ünal İnanç ' ta ele geçirilen bir belgede isminiz ve telefon numaranız bulunuyor . Deniz Kuvvetlerinde görevli bazı kişilere ait bilgiler de yer alıyor . Bu kişi ile sizin bir tanışıklığınız var mı? " diye sordu . Sanık Çiçek , bu kişiyi de tanımadığını söyledi . Savcı Taşkın , Aydınlık dergisinde oldukça küçük çıkan ve Çiçek ' in geçmişte içe kapanık ve dinci çevrelerle irtibatlı olduğu yönündeki haber hakkında işlem yapıp yapmadığını sordu . Sanık Çiçek bu soruya da " Hayır yapmadım . Gülüp geçtim . " cevabını verdi . Çiçek , Aydınlık dergisine herhangi bir röportaj verip vermediği şeklindeki soruya da " Hayır vermedim . Davanın açılmasına neden olan haberin sahibi Mehmet Baransu bile bizi aradı . Genelkurmay ' dan bilgi almasını söyledik . 8 Ocak ' ta Beşiktaş ' ta özel bir işim olduğu için adliye önünden geçerken gazetecilere yakalandım . Konuyla ilgili soruşturma geçirdim ve haklı bulundum . " cevabını verdi .

Sanık Dursun Çiçek ' in savcılık makamınca yapılan çapraz sorgusu yaklaşık 45 dakika sürdü . Ardından Mahkeme Başkanı Köksal Şengün , sanık Çiçek ' in hakimlik sorgusuna geçmeden " Talebi olan var mı? " diye sordu . Sanıklardan Ufuk Akkaya ve Deniz Yıldırım , tahliyelerini talep etti . Daha sonra da Savcı Mehmet Ali Pekgüzel , savcılık mütalaasını sundu . Pekgüzel , sanık Dursun Çiçek ' in , savunması sırasında soruşturma savcıları hakkında yaptığı suç duyurusu talebinin reddine karar verilmesini isteyerek suç duyurusu konusunda muhtariyetine karar verilmesini talep etti . Duruşmaya ara verildi .

Yarım saatlik aranın ardından mahkeme heyeti , ara kararı açıkladı . Ara kararı Üye Hakim Sedat Sami Haşiroğlu okudu . Firarı sanık Bedrettin Dalan ' ın hakkındaki yakalama kararının beklenilmesi kararlaştırıldı . Tutuklu sanıkların tahliye taleplerinin oy çokluğu ile reddine karar verilirken , Mahkeme Başkanı Köksal Şengün , sanıkların tutuklu kaldıkları süre , delil durumu , toplumdaki içtimai durumları dikkate alınarak tahliye edilmeleri yönünde karşı oy kullandı . Duruşma , 5 Temmuz 2010 saat 09 : 00 ' a ertelendi .