Baob'dan Tehlikeli Atık Bertaraf Tesisi Açıklaması

Bursa Akademik Odalar Birliği, Tehlikeli Atık Bertaraf Tesisi'nin Orhaneli'ne kurulmasına karşı çıktı.

Bursa Akademik Odalar Birliği tarafından yapılan açıklamada, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikasının öncülüğünde 2008 yılında Yenişehir ilçesine kurulması düşünülen Tehlikeli Atık Bertaraf Tesisi'nin daha sonra Orhaneli ilçesi sınırlarında bulunan iki farklı alandan birinde yapılmasının düşünüldüğü hatırlatıldı., Orhaneli bölgesinin flora ve faunasıyla ülkemizin en zengin bölgelerinden biri olduğuna işaret edilen açıklamada, "Ayrıca organik tarım, doğa, sağlık (hamam ve kaplıcalar) ve tarih turizm potansiyeli düşünüldüğünde, bölgenin çevresel etki değerlendirme kriterleri daha çoktur ve detaylı ve dikkatli değerlendirilme zarureti vardır. Bahse konu tesise yılda 60 bin ton tehlikeli atık taşınacaktır. Bunun için kullanılacak ulaşım hattı Bursa'nın içme, kullanma ve sulama sularının en önemlisi olan Doğancı, Çınarcık, barajları ile Uluabat Gölü su toplama havzasından geçecektir. Bu bölgenin neredeyse tamamı, belirtilen barajlara ve Göle su taşıyan, akarsu kaynağını besleyen yüzey ve yeraltı su kaynaklarının doğal toplama alanını kapsamakta ve söz konusu alanlar Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce belirlenmiş ve ileriye dönük olarak projelendirilmiş alanlardır. Ayrıca çevrede yer alan mermer, granit ve ofiyolit gibi kaya birimler hem ayrışma ve karstik özellikleri hem de bölgenin içinde bulunduğu aktif faylanmalardan (bindirme, doğrultu atımlı ve normal faylar) dolayı çok çatlaklı ve kırıklı bir yapıya sahip olduklarından bünyelerinde yeraltısuyu taşımaktadırlar. Tesisin yapılması durumunda bacadan çıkan zehirli kirleticiler, taşıyıcı olan rüzgar ve akarsular ile hem çatlaklı birimlerin ve geçirgen alivyonların üzerini kaplayarak yeraltısuyu ile kaynakları hem de Uluabat Gölü ve barajları kirletecek , en önemli hayat kaynağı sularımızı, fırın atıklarının depolanması ise yeraltısuyunu etkileyecektir. Orhaneli ilçesinin içme suyu ihtiyacı Orhaneli çayının alüvyonlarında yer alan derin kuyulardan (sondaj kuyuları) karşılanmaktadır. Çevrede yaygın bir şekilde bulunan mermer ve kireçtaşları ile granit birim yeraltı suyu taşıma açısından önemli jeolojik birimlerdir. Bu birimlerden çıkan kaynak ve yeraltı sularından birçok yerleşiminin içme suyu ihtiyacı karşılanmaktadır. Bu tür tesisler hem taşıma sırasında oluşacak risklerini hem de atık bertaraf maliyetlerini azaltmak için mümkün olduğu ölçüde atığın oluştuğu bölgeye yakın inşa edilmek zorundadır" denildi.
Bertaraf edilecek atıkların Orhaneli'de oluşmadığı için bölgenin yeni bir atık alanı haline geleceği kaydededilen açıklamada, "Yanma sonrası oluşacak kül, cüruf ve tesise getirilip yakılmadan gömülmesi gerekli olan tehlikeli atıkların depolanacağı saha yaklaşık 20 yıl boyunca hizmet görecek olan 3.600.000m3 hacme sahip bir alan olacaktır. Bu alan kullanım sonrası insanlardan izole edilmesi gereken bir bölge olarak kalacaktır. Kapandıktan uzun yıllar sonra dahi çevre ve insan sağlığına verebileceği zararlar dikkate alınarak zorunlu bakımı ve kontrolleri nasıl yapılacağı, yapılıp yapılmayacağı belli değildir. Tesis için önerilen alana atıkların ulaştırılması için Orhaneli'nin yerleşim bölgelerinden geçilmesi gerekecektir. MESS "Entegre Geri kazanım ve Enerji Yatırımı Bilgi Dosyasında" Bursa ilindeki ulaşım ve taşımacılık ile ilgili herhangi bir bilgiye ulaşılamadığı için Bursa ili, Mudanya ve Gemlik yerleşim bölgeleri için riskler tartışılamamıştır. Ayrıca bilgi dosyasında Bursa 'da Tehlikeli atıkların tasnif edileceği ve depolanacağı ara depolama tesisinden söz edilmektedir. Söz konusu tesisin yerinin konumu, genişliği ile ilgili bilgiler sunulan raporlardan elde edilemediği için ara depolama tesisinin çevreye ve Bursa 'da yaşayanlara verebileceği zarar veya oluşturduğu riskler konusu açıklanamamış, tartışılamamıştır. Taşımacılığın türü, güzergahı, ara depolama tesisinin yeri, depolanacak veya tasnif edilecek tehlikeli atık türü ve miktarı vb. konular açıklığa kavuşturulması zorunlu konulardır. Metaller yakma sırasında yok olmamaktadır. Bunlar çoğu zaman orijinal atığın daha tehlikeli ve konsantre formlarında çevreye salınmaktadır. Bunlar solunma riski taşıyacak şekilde küçük parçacıklar veya gaz şeklinde havaya ağır metal, dioksin ve furan gibi toksik etkileri çok güçlü maddeleri salınmaktadır. Yakma süreci sonunda oluşan küllerde de yoğunluğu artmış ağır metal, dioksin ve furanlar bulunmaktadır. Küllerin doğal ortamdan tümüyle ve sonsuza kadar izole edilmesi mümkün olmadığı gibi havaya karışan toksik maddelerde yağmurlar yoluyla toprağa dönmektedir. Toksik etkileri çok güçlü ve kanserojen olan bu maddeler besin zinciri yoluyla hayvanlar ve insanlara ulaşmaktadır. Dioksin, furan ve ağır metaller insan vücudunda birikirler, dolayısıyla doza bağlı olmadan uzun süreli birikim sonucunda çok önemli sağlık sorunlarına yol açarlar. Kanser yapıcı etkileri kesin olarak kanıtlanmıştır, hormon hastalıkları, kan hastalıkları ve diğer sistemler üzerinde yapısal ve işlevsel bozukluklara yol açarlar. Anne sütüne de geçen bu maddeler çocuklarda cinsel ve zihinsel gelişme bozukluklarına sebep olurlar" denilerek, tesisin çevre ve halk sağlığına vereceği zararlara dikkat çekildi.
Orhaneli'ne tesisin kurulmasının mahzurlarından bahsedilen açıklama şu görüşlere yer verildi: "Kirletici tesislerin drenaj alanlarının içine, büyük yerleşimlerin üstüne yapılması zaten yanlış bir tercihken, Bursa ili sahip olduğu doğal ve ekolojik yapısı ile bu tür tesisler için uygun bir coğrafya değildir. Bu tür tesislerin yapımı düşünüldüğünde ne kazanılacağından çok neler kaybedileceğine bakmak ve değerlendirmek gerekmektedir. Dranaj alanlarının beslenim noktaları sanayi için hiç uygun değilken, doğal kaynakları ve güzellikleri ile ilgi bekleyen ve Mustafa Kemalpaşa Çayı havzasının ortasında yer Orhaneli bu tür tesisler için hiç de uygun bir seçim değildir. Ayrıca Çevre ve halk sağlığını tehdit eden böyle bir tesisin, yörede yaşayan insanların sağlığını tehlikeye atması yanında, bölgenin tarım ve hayvancılığa dayalı ekonomisini de ortadan kaldıracağı açıktır. Aynı zamanda yüzey ve yeraltı sularının kirlenmesi, Bursa'nın su kaynaklarının kirlenmesi demek olacağından bu kaynaklara doğrudan veya dolaylı olarak bağlı olan canlı yaşamın, insan ve çevre sağlığı ile tarım ve hayvancılığın da olumsuz etkilenmesi kaçınılmazdır. İnsan sağlığını hiçe sayarak kar güdüsüyle kurulacak bu tür tesislere sadece Bursa-Orhaneli' de değil Orhaneli gibi doğal kaynaklara ve ekolojik değerlere sahip her yerde karşı çıkılmalıdır. Sonuç olarak , Kirletici tesislerin drenaj alanlarının içine , büyük yerleşimlerin üstüne yapılması zaten yanlış bir tercihken , Bursa ili taşıdığı doğal ve ekolojik yapısı ile bu tür tesisler için uygun bir coğrafya değildir. Bu tür tesislerin yapımı düşünüldüğünde ne kazanacağız diye değil ne kaybedeceğiz diye bakmak ve değerlendirmek gerekmektedir. Birkaç yöre insanını iş sahibi yapalım derken birçok insanı dert sahibi yapacağız. Hiç olmayan kirliliği getirerek dertsiz başa dert açacağız".