Başbakan Erdoğan, Gazetecilerle Sohbet Etti...(1)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, mal varlığına ilişkin tartışmalarla ilgili olarak, "Ben her yönüyle şeffaf bir liderim

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, mal varlığına ilişkin tartışmalarla ilgili olarak, "Ben her yönüyle şeffaf bir liderim. Eğer dürüstlerse, namuslularsa, aynı şekilde onlar da liderlerine söylesinler. Onlar da bütün mal varlıklarını eşleriyle beraber çıkarsınlar. Ben hayatımı memuriyette geçirmedim. Benim hayatımda 17 yıllık bir işadamlığı sürecim var, özel sektör sürecim var. Dolayısıyla bu süreci böyle getirdim. Ama benim halkım, vatandaşım neyin ne olduğunu çok iyi biliyor. Eğer bu
iktidar, yolsuzlukların iktidarı olsaydı bu yatırımların hiçbirini biz gerçekleştiremezdik" dedi.
Başbakan Erdoğan, partisinin basına kapalı gerçekleşen grup toplantısının ardından TBMM bahçesinde gazetecilerle sohbet etti. Erdoğan, mal varlığıyla ilgili tartışmaların sorulması üzerine şunları kaydetti:
"Arkadaşlarım çok güzel cevap verdiler. Ben her yönüyle şeffaf bir liderim, her şeyim şeffaf, her şeyim ortada. Eğer dürüstlerse, namuslularsa, aynı şekilde onlar da liderlerine söylesinler. Onlar da bütün mal varlıklarını eşleriyle beraber çıkarsınlar. Ben hayatımı memuriyette geçirmedim. Benim hayatımda 17 yıllık bir işadamlığı sürecim var, özel sektör sürecim var. Bunun yanında devlette de çalışmışlığım futbol oynadığım dönemdedir. 12 Eylül'den itibaren de tamamen serbest iş dünyasına girmiş bir
insanım. Dolayısıyla bu süreci böyle getirdim. Ama tabii malum kişiler ne yazık ki, bazı şeyleri böyle iftira atarak, 'iz bıraksın, acaba bunların üzerinden bir şey tutturabilir miyiz' diye, bunun gayreti içindeler. Ama benim halkım, vatandaşım neyin ne olduğunu çok iyi biliyor. Eğer bu iktidar, yolsuzlukların iktidarı olsaydı bu yatırımların hiçbirini biz gerçekleştiremezdik. Bizden önceki iktidarların yaptıkları ortada, bizim şu 7 seneye sığdırdıklarımız ortada."
Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, 'Kendinizi dünyanın en zengin liderleri arasında görüyor musunuz?' şeklindeki sorusu üzerine ise şöyle konuştu:
"Akşam, The Economist'in kaynağından arkadaşlarım anında cevabını verdi. Türkiye Temsilcisi Zaman da, hemen Anadolu Ajansı'na açıklama yaptı. Arkadaşlarım da bu açıklamayı Meclis'te gündeme getirdi. Dünyadaki 192 siyasi liderin bütçelerini ben tutmuyorum. Mal varlıkları, benim bilgim dahilinde değil. Ama bizim Meclisimizin içinde bir beyefendi var ki, bu mal varlıklarını yakından takip ediyor herhalde. Böyle 'The Economist'in söylediğine göre, bilmem neye göre bunlar ifade edilmez. Bunlar tamamen böyle
çakma mantıkla ortaya konulmuş şeylerdir. Benim bütün mal varlığım internet sitemde vardır, eşimin de vardır. Diğer liderler de mal varlıklarını gelsinler açıklasınlar, koysunlar siteye, güncelleştirerek sergilesinler. Ben güncelliyorum. Bu noktada görevli arkadaşım sürekli günceller ve burada onu açıklar. Diğer Genel Başkanlar da aynı şekilde koysunlar. Niye koymuyorlar? Yani benim kardeşimin, kız kardeşimin, oğlumun oturduğu yerleri kalkıp da bana tapulamaya bana zimmetlemeye kimin hakkı var? Artık
hepsi belli yaşa gelmiş insanlar. Kardeşimin, eniştemin kendi işi var. Oğlum şu anda belli bir işte çalışıyor. Bana olan borcu var, e olur ya. Bir babanın oğlunu borçlandırmasından ki, bırakın borçlandırmayı baba evladına kalkar icabında karşılıksız da verir. Ama bunlar bu işi çok ilerilere götürdü."
Eleştirilerini medyaya da yönelten Erdoğan, yazılı ve görsel medyanın, iktidarları döneminde yapılan icraatlara yeteri kadar yer vermediğini anlattı. Eğitim, ulaşım, adalet alanlarında AK Parti döneminde yapılanları dile getiren Erdoğan, "Cumhuriyet döneminde 6 bin 100 kilometre duble yol yapılmış. Biz 7.5 yılda 11 bin 300 kilometre yol yaptık. Bunu nasıl yok farz ederler ya. Böyle bir ucube, böyle bir garabet olur mu? Bunları insan görür" diye konuştu.

"ANAYASA MAHKEMESİ'Nİ, ANA MUHALEFET PARTİSİ YAPTILAR"
Muhalefetin İstanbul'da yapılması planlanan 3. köprüyle ilgili mahkemeye gideceğine ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Onların hayatı bu zaten. Ben size biliyorsunuz, Anayasa Mahkemesi'nin adını ne olarak koydum? Bu, Anayasa Mahkemesi'nin adı değil alsında. Muhalefetin Anayasa Mahkemesine yakıştırdığı ad; 'ana muhalefet mahkemesi'. Bu hale getirdiler. Yani 'biz bütün işlerimizi burada çözeriz', böyle bir mantık var bunlarda. Bu komünist zihniyet, bu sol zihniyet; bakın bu ülkede bunların
dikili bir ağacı yoktur. 1'nci köprüye, 2'nci köprüye bunlar karşı çıkmıştır. Şimdi de 3'ncüye karşı çıkıyorlar. Mantık bu. Aynı şekilde bakın bizim raylı sisteme karşı çıktılar ve raylı sistemde bizim 4 yıl kaybetmememize neden oldular. Yoksa bizim raylı sistem şimdi açılacaktı. Aynı şekilde Haliç'ten köprü geçecek. Temelini belediye başkanlığım döneminde ben attım. Maalesef bu da yine yargı sürecinde oyaladılar, oyaladılar; şu anda ancak köprüsü yapılıyor. Ya yazıktır, günahtır. Kim istifade edecek
bundan. Halkım istifade edecek. Yani insandan daha önemli bir şey var mı? Ama bunlar insanın önüne bazı şeyleri hiçbirini biz gerçekleşti geçiriyorlar. İnsanın önüne hiçbir şey geçemez. Yani bir mabedi bile, bakın bizim değerlerimizde bile, 'Kabe'yi yıkarsın, insan gönlünü yıkamazsın'. Bu kadar önemli bu iş" diye konuştu.

"EN AZ HASARLA YAPACAĞIZ"
Muhalefetin, köprünün geçeceği güzergahta çok sayıda ağacın kesileceğine ilişkin eleştirisine de yanıt veren Başbakan Erdoğan, "Yani şimdi gelip de bir tarihi çınarı mı kesecek? Mümkün mü, değil. Nedir? Bunların dediği ne biliyor musunuz? Maki, maki. Maki toplulukları, planlarda hep orman diye geçer. Ya ne olacak. Makiyi keser atarsın, maki nedir? Bodur ağaçları kaldırırsan, sonra bunları yaptıktan sonra, yan tarafına gelirsin, tamamen ormanları inşa edersin. Biz geldiğimizden bu yana Çevre ve Orman
Bakanlığı olarak milyonlarca fidan diktik. Bunlar olan şeyler değildi, ilk defa yapıyoruz. İstanbul-Ankara güzergahında bu dikimler yapıldı" şeklinde konuştu.
Erdoğan, sadece yol yapmayacaklarını, güzergahı da tam bir çevre bilinciyle, peyzaj yapılarak modern bir hale getirileceğini söyledi. Güzergahtaki maden ocaklarıyla ilgili bir soru üzerine de Erdoğan, "Orada kural şudur; o ocaklar açılır, tamamen çıkartıldıktan sonra ocağı doldurma mecburiyeti vardır, doldurduktan sonra da ağaçlandırma mecburiyeti vardır. Hala onlar çalışıyor tabi, çıkarma işlemleri devam ediyor" diye konuştu" dedi.
Erdoğan, "Bu üçüncü köprü noktasındaki çalışmalarda en az hasarla, en az zayiatla, en büyük verimi sağlayacağız. O anlayışla bu çalışmalar yapıldı. Bizzat çalışmalara katıldım. Altı alternatif önüme getirildi. Bunlar üzerinde değerlendirme yaptık ve nihai kararımızı verdik. Şehirlerarası, uluslararası taşımacılığı tamamen üçüncü köprüye almak. Dolayısıyla 1 ve 2'nci köprüden ağır vasıtaları, uluslar arası taşımacılığı kaldırmak Bu arada şehir içi taşımacılık için de, akslar, bağlantı kurmak suretiyle,
isteyen üçüncü köprüye de belli yerlerden çıkabilecek. Böylece İstanbul'un trafiği, hem Marmaray ile hem Ahırkapı-Selimiye arasındaki tüp geçit ile çok daha rahatlayacak" dedi.

"HESAP VERMEYENLER, HESAP SORAMAZ"
Toplu konut denildiğinde muhalefetin 'çıldırdığını' dile getiren Erdoğan, "'Gelsin hesap versin'. Neyin hesabını verecek sana ya. Eser ortada. Şu anda 410 bin inşaat var. Bunun 300 binini sahiplerine teslim etmiş vaziyetteyiz. Çok çok merak ediyorsan, bu işi de çok iyi biliyorsan, gelirsin samimi bir şekilde, gel otur, sana bunu anlatsınlar. Bu öyle 3-5 dakikaya sığmaz. Çünkü bizim hesabını veremeyeceğimiz hiçbir adım yoktur. Rahat rahat veririz. Ama böyle kabadayı gibi, 'hesabını ver' bilmem ne. Hesap
vermeyenler, hesap veremeyenler, hesap soramazlar. Bunlar hiçbir zaman hesap vermediler ki, hesap veremediler ki. Neyin hesabını soruyorsun?" şeklinde konuştu.

ATİNA'DAKİ OLAYLAR
Yunanistan'da dün yaşanan olayları da değerlendiren Başbakan Erdoğan, "Dünkü gelişmeler hakikaten Yunanistan için Yunanistan'daki gelecek için doğrusu bölgede hakikaten olumsuz kötü bir örnek. Temenni ederim ki hükümet bunu başarıyla çözer, atlatır" dedi.
Erdoğan, kendisinin de 14-15 Mayıs'ta Yunanistan'a gideceğini belirterek, olayların ardından ertelenmesi gibi bir şeyin şu anda söz konusu olmadığını da kaydett hiçbirini biz gerçekleştii.